Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Descartes'ın Yanılgısı Duygu, Akıl ve İnsan Beyni Antonio R. Damasio Türkçesi: Bahar Atlamaz Varlık Bilim Dizisi Damasio, çagımızın nörolojı sinirbilim konusunda önemli bilım ınsanlarından biri. Özellikle Alzheımer hastalıgının aydınlatılmasına katkılarda bulunmuş, ayrıca beym uzerinde arastırmalarıyla öne çıkmış bır bılimci. Dil nörolojisi, bellek, görme gibi beynin en önemli elkınlikleri üzerine yapugı yayınlarla tanınıyor. Damasio aklın sinırsel aynntılarıyla ilgileniyor, duygunun akıldan bagımsız olmadıgını biliyor. Akıl bedenin tüm etkinlıklerinin önemli bir ürünü, bir sonucudur. Ruh/duygu, beynimizin fiziki yapısı dışında, bagımsız olarak yoktur. Bu açıdan "Düşünüyorum, öyleyse vanm Cogito, ergo sum" dıyen ve bu tanımıyla Batı düşüncesine öncülük etmiş olan Descartes tanımı, bugünün bilımsel bilgüeri ışıgında degışmiştir. Batı'nın, akılla ruhu birbirine karıştırmamak gibi ilkelerinın büimsel fazla bir degeri yoktur. Ruh, zihin, beynin yarattıgı toplam etkinliklenn arasındadır. Damasio, hatta, duyguyu ögrenme ve karar verme süreçlerinin anahtan olarak görüyor. Ele aldıgı vaka tıp tanhinde çok unlü: Phıneas Gage. Bu vaka, bir kazada beyru parçalanmış, ama hayata döndürülmüş bir adamın öyküsü. Hayata dönmüş, ama bütün kişiligi tamamen degişmiş. Bütün özellikleri degişmiş, onu yeni bir ruh yönetir olmustu. Damasio, tıp tarihindeki bu vakanın çagdaş ömeklerıyle ügilendi. Onları çözümlemeye, anlamaya çalıştı. Bu süreç kendisini beyin üzerine varolan bir çok önyargıyı yıkmaya götürdü: "Karşımda hayal edilebilecek en sogukkanb, en az duygusal ve en akıllı insan duruyordu. Ne var ki pratik aklı o denli örselenmişti ki, günlük yaşamda sosyal açıdan dognı kabul edilen ve kişisel açıdan avantajlı olan her şeyi sürekli yanlış yapıyordu. Bir sinir hastahgı beynin belli bir kısmını harap edene kadar son derece sağlıklı bır zıhnı vardı. Genelde hastalık dünden bugüne karar verme yetisini derinden zedelemışti....Gereklı bügı, dikkat ve bellege sahipti, dil kusursuzdu, hesap yapabilıyor, soyut bir problenu mantıklı olarak çözebilıyordu. Karar verememesine eşlik ederı tek belirgin bir şey vardı: Hisleri yasayabilme yetisındeki degişim." Ortada kusurlu bir zihin ve sakatlanmış hisler vardı ve bu bir beyın hasarınm sonucuydu. Damasio, sayısız örnekte aynı durumu ınceledi ve bu konuda bir hipotez gelıştirdi. Akıl, duygudan katışıksız degıldı Duygular, akla dışardan sızan yabancılar da degıldı. Aklın smir aglarının bir parçasıydılar. Uç noktalarda, duygulann egemenligı sözkonusu olabılmektedir. Ancak, duyguların yoksunlugu, yukarı da arılatılan olayda oldugu gibi, daha büyük felako te yolaçabilmekte, bizi insan yapan ussaüıgı daha fazla tehlikeye atmaktadır. 1994 yılında yazüan kitap akıcı bir Turkçeyle çevrilmış. Çagdaş "Beym"e önemli bir seriıven, aynı zamanda kendimızi daha ıyi tanımanın da bir rehberi. 291 sayfa Astronomi üzerine yanhşlar Cüneyt Sansoy Astronomiye ügısi olan herkesin, Türkçe kaynak bulmakta giiçlük çektiğırıden emınım. LütE Göker'in 1995 yılında MEB tarafmdan basılmış "Türktslam Astronomi Bilginleri ve Astronomi Bilgüeri" adlı kitabına rasüadığımda, bu htabm astronomi alanında ıyı bır başvuru kaynağı olabüeceğmî duşünmuştüm. Okumaya başladığımda, Kitaplab dil ve anlatım bozuklukları yanında bilımsel verüerde de yanlışlıklar olduğu dıkkatımı çekti, Ilerleyen sayfalarda ise durum daha da korkunçtu, Kitaptah bütun yanlışlan düzeltmeye kaltşmam halınde, bununla başa çıkamayacağımı anladım ve bunlardan bırkaç örnek vcrmek istedım. Yazar, 23 senelik "Astronomi Tarıhi" öğretmenı olduğunu söyluyor Kendjsi de büırb, bilimde hatalara, önyargüara ve tutarsızhklara yer yoktur. Işte yazann, butün bölum başlannı Kuran dan cumlelerle suslediği kitaptan göze çar pan bazı yanlışlar: "GALİLEO (Galüeo Galıleı 15641642), kendiicadı olan durbünü ilk defa gökyuzüne çevırme tarihı olan 10 Ocak 1610 tanhınden, ıtibaren." (a.g.e., s. 56). Dürbün, Galilei'nin icadı değildır. Dürbün, 17. yy'm başında Hans Lippershey admda bir Hollandah gözlükçü tarafmdan bulunmuştur. Kaldı kı, Galıleı de bu ıcadı kendıne mal etmış değıldir. (1) Yazar, ilerleyen saylalarda, Dtinya atmosferinden batısederken şoyle yazıyor: "Bu tabakanm % 78'inı hidrbjen, % 21 'ini oksıjen % l'ını argon ve geıı kalan kısmını da azot, karbondioksit, helyum, neon, kripton ve su buhan gibi..." (a.g.,s. 72). Böyle bır atmosfere sahıp bır dunyada yaşamak, herhalde bır sıgara üryahsinın korkulu ruyası olurdu! Açıklamaya gerek var nv, bılnvyorum, hacimsel bileşimi bahmın dan an havada % 78.05 azot, % 21.017 oksıjen, % 0.00054 helyum, % 0.932 argon, % 0.001 neon, % 0.0001 kripton ve % 0,00001 de ksenon bulunur. Kaldı h; %78, % 21 ve% l'm toplam % 100 etmektedır. O halde kalan gazlan hangı yüzdenın içıne koyabıhnz? Güneş'len bahsederken, bıze en Ar&flmnulnceleme Diztsi yabn yıldıza değinerek şöyle yaznvş: "Halbuki, yerkıireye en yakın yıldız, TURK1SLAM Kugukuşu (Centaurıs) takımyıldızırun a ASTRONOMİ BİLGİNLERİ adlı yıldızıdır." (a.g., s. 117). Ashnda, yazar, kendısıyle de çehşıyor: GÖKYÜZÜBİLGİLERİ "Güneş'in yüzeyinden çıkan ışık ışını, bize 8 dakika 20 saniyede ulaşır. LiilfiGöker Güneyten iübaren 4.3 ışıkyılı uzaklıga gıdılınce başta güneşlere (yıldızlara) rastlanır Güneş'ten sonra sıze en yabn olan yıldız Prcoâma (a Centauri) yüdızlar Proxıma yüdızının bize olan uzaklıgı 4.3 ışıkyılıdır." (a.g.e., s. 195) Her ibsı de yanhş. Yeryuzüne en yakın yıldız, a Centauri olup, ashnda bır çıfl yıldızdır ve sıstemm bır üçuncu yıldızı Proxıma Centauri de bu yıldız çılhnın etrafmda döner.(2) Buradah tek yanlış, (alfa)'nın (a) olarak yazılması değildir Centaurus tahmyüdızının Türkçe adı "Erboğa"dır ve Güneyyanmküre'degörünür. "Kuğukuşu" ise "Cygnus"un Türkçesidir ve bu tahmyıldız, Kuzeyyanmkure'de gorünur Venüs'ün yüzeymi anlaürken de şöyle yaznvş üstadı âzam : "Yerkürenin sıcaklığını 15 santigrat derece kabul edersek Venüs'ün ortalama sıcaklıgının 65 santıgrat derece oldugu görulur. Bu sıcakhk gezegenin ekvator çevresinde 95 santıgrat dereceye kadaı yukselır. PETTT VE NICHELSON tarafmdan yapılan gözlemler sonucu karanlık yüzyın sıcaklığı 25 santıgrat derece olarak saptanmıstır WİLD tarafindan yapılan gözlemlerle Güneş'e dönük yüzeyının sıcakhgı 100 santigrat derece oldugu anlaşılmıstır..." (a.g.e, s. 156) Butun bunlar, 100 sene önce yazumış olsaydı, dogru olabilırdı; Ancak gu nümuzde yapma uydular aracüığıyla çok kesm sonuçlara ulaşmıs durumdayız, Venüs'ü inceleyen bu sondalar, bıze, Venüs'teh sera etbsmden dolayı gezegenin hemen heryennm aynı sıcaklığa sahıp olduğunu göstermektedır. Ingıhz Astronom Patrıck Moore şöyle yazıyor: "Ve sıcaklık ölçumleri Venüs'ün yanıp kavrulmakta olduğunu gösteriyordu. Bugün vüzey sıcaklıgının 500°C'tan fazla oldugu bilinmektedır." (3) En çarpıcı ve ilgınç örneklerden bırı ise 23 yıllık "Astronomi Tanhı" oğrelmeni "değerli" hocamızm, "gvn" kavramma getırdiğı ılginç yorumdur. 276. sayfada şöyle yaznvş: "Gun: Çevremızın aydınlık oldugu zamon süresidır" Sonuçta, bu orneklen çoğaltmak rnumkun. Ancak yazar, kıtabının onsozünde, kendı sorulanna kendısı cevap verıyor. " Bu konuda diger bir gerçek de şudur. Bu tur yayınlann çogu tercüme ve derleme olması, aynı zamanda da. ticarı amaçla yazılması sonucu yetersız ve yankş bılgılerı de ıhtıva etmektedıı. Bu tuı yayınların bu kısmında da, mevcut astronomi bilgüeri, "ideolojık" amaçları ıçerrnektedır. Bilımsel duşunceye aykın olan bu tür yonlendırmeler, yarı aydınları etküemekte, onların gokyuzu, uzay ve evren hakkında yanlış ve çarpık yorumlarına delil olmaktadır..." Kaynakça: I Büorstın, Danıel). Keşıtter ve Buluşlar. Iş Bankası Kultur Yayınlan. 1994 (s. 303). 2 MOTZ, Uyd ve DUVEN Anellu. Astmnomıde IhmelBügıler. I.U ttn Hıkullcsı Yayınları. II Cıll. 1974. (s. 7). 3Kılaftlan, 19% (s 88). Matematik Dünyası Turk Matematik Dernegi tarafmdan iki ayda bir yayımlanan derginin Mart sayısmda şunlar var: Ulusal Gözlemevı (Or han Gölbaşı), Matematikçı, bilim adamı ve toplum (Cahit ArO, Bir olımpiyatın ardından (Kazım Büyükboduk); VI. Ulusal Matematik Olimpiyatı Ikıncı Aşama Sınavı Sorulan; Collatz Problemi (Cem Tezer); Saccheri'nin "Euklıdes"ı üzerine bir metodolojık tarıhsel çalışma (II) (Samet Bagcı) Nedir ordinal sayılar (Nurettin Ergun); problemler ve çözümlerı... 11; Tel: 0242 227 89 00/1116; Faks: 0242 227 89 EPosta:mdunyasi@pascal.sci.akdeniz.edu.tr Türk Hekimleri Dostluk ve Yardımlaşma Derneği'nin Tarihçesi Türk Hekimleri Dostlıık ve Yardımlaşma Dcrneği'nin Tarihçesi At MfM 1 Prof. Dr. Ekrem Kadri Unat; Dr. Ahmet ArifAth 1919 yılında işgal yıllarında kurulan, Türk hekimlerıni bir araya getirerek aralarında mesleki ve dostça ilişkileri sıklaştırmaya özen gösteren ve Turkıye'nin saglık alanına buyuk hızmetleri olan der tnJH VMt v 11 <>.[; i>ıı.i k».'u~y LI y. t yi. ,~;v,'v^,k.^ıu.vi.>Ctv£ı.trruuı. ..V.KCVl.'v ^\J.r>CCt.LQ.l. 1s.lirV SV.L Vv^\|.l f ,'fv •t).L.'»... ^.uı.ti.lLirKrRvt'' i ' ı L 1 vr»LL\UU.Ll,LA negin oyküsü. Istanbul Tabip Odası'ndan temin edüebilır: 021251402 92/28 Bilim ve Ütopya Aylık derginin Mayıs sayısmda kapak konusu "Taıihsel olarak bubirinı dışlayan iki süreç: Osman lı ve Hoşgöru. Konu, Dogu Perınçek'in "Osmanlı'nın ve hoşgorunun tarihselliği"; Zeki Sarıhan'ın "Cumhuriyet Devrimi'nin Osmanlı'ya bakışı"; Ilhan Arsel'in "Osmanlı'ya öz MOORC. Palrıck. Gezegenler Kılavuzu. TUBITAK Pupuler Bıl lem" yazüarıyla işlenmış. Not: ltalik bölümler, yazann kitabından olduğu gibi alınmıştır. 634/21