05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

BİR B İ L İ M DALI Bi Y O L O J I Röntgen Işınları Astronomisi Gökyüzünde bize en yakın bir yıldızdan çok daha uzaktaki yıldızlardan da röntgen ışınları gözlemteniyor. Y.Doç.Dr. Nihal Ercan U zaydan, uzaydaki gök cisimlerinden Röntgen ışınları, (Xışınları) ılk kez 1962 yılında tamamen bır tesaduf sonucu gözlemlendı O yıllarda, hatırlarsak Bırleşik Devletlerın Amerıkan Bılım ve Muhendislik grubu "Apollo" isımli uyduyu Aya göndermış ve bu uydunun uzerıne Ay'dan gelmesı beklenen röntgen ışınlarını kaydetmek üzere bu ışınlara duyarlı dedektör dediğimiz kaydedıciler yerleştirmişti Beklendığının tersıne, Ay'dan hıçbır röntgen ışını gözlemlenemedı ama bu aletler, gökyüzunün oldukça genış bir bölgesını taradığından gökyüzündekı " A k r e p " ve " Y a y " takım yıfdızlarının bulunduğu bölgeden tamamen bir tesaduf sonucu röntgen ışınları kaydettıler Nasıl parlak gözüküyorlar? Aslında, 1962'den önce röntgen ışınları Guneş'ımızden gözlemlenmıştı ama bu tarıhe kadar bıze Guneş'ten çok daha uzak olan yıldızların da bu tur röntgen ışınları yolladıkları ılk kez keşfedılıyordu Bu olay, o yıllarda beklenmeyen bır olaydı Çunku bıze en yakın olan bir yıldız bıle, Guneş'ın bıze olan uzaklığından yaklaşık 100 000 kez daha uzaktadır Guneş'ın yolladığı Röntgen ışınları, onun tum dalga boylannda yolladığı ışığın ancak kuçucuk bır oranı kadardır Kuçuk bır hesap, bıze en yakın olan bir yıldızdan gelebılecek röntgen ışınlarının 196O'lı yılların röntgen ışını teleskopları ıle gözlemlenemeyecek kadar az olduğunu gösterıyordu Şımdı ıse bılıyoruz kı, bugün gökyuzunden bıze en yakın olan bır yıldızdan çok daha uzakta olan başka yıldızlardan da röntgen ışınları gözlemlenebılmektedır Bu gerçek bıze, bızden çok çok uzakta olan bu yıldızların Guneş'ımızden çok daha fazla parlak olduklannı göstermektedır Pekı, nasıl oluyor da bu çok uzaktaki yıldızlar böylesıne parlak görunebılıyorlar? Işte bu Astrofizikte önemlı bır sorudur Gükyüzündekı yıldızlardan röntgen ışınlarının geldiğini ve bunun 1962'de keşfedlldiğini söylemiştik Bunu ızleyen yıllarda dunyadakı bırçok devlet yenı yenı roketler gelıştırerek bu olayı aydınlatmaya çalıştılar Gökyuzundekı röntgen ışını veren yıldızların, galaksımız Samanyolu uzerınde Akrep takım yıldızı bölgesınde keşfedılen ılk parlak röntgen ışını kaynağı Scorpıo Xl (Akrep XI)'nun yer aldığı bır şerıt uzerınde oldukları bulundu Daha ılerki araştırmalar da bunu doğruıadı Röntgen ışınlarınca parlak olan gökcisımlerı Samanyolu'nda yer almaktadırlar öte yandan, daha az parlak hatta sönük sayılabılecek olanları ıse gökyuzunde daha bırbıçımlı olarak dağılım gösterırler Bu daha parlak olanlara bu nedenle galatlk, sönuk olanlara ıse galaksldışı röntgen ışınları kaynakları adı verılmektedır olanak veren roketler içın bu yüksekllk yaklaşık 120 km , dığer taraftan çok daha uzun sürelı (35 yıl) gözleme olanak veren uydularla ıse bu yukseklık yaklaşık 500 km kadar olmak zorundadır Önce roketlerle başlayan gözlemler, son 15 yıldır uydularla yapılmaktadır Bu 500 km den daha yüksek mesafelere uyduları göndermek doğru değildir, çunku Dunya'nın radyasyon kuşağı denıien yüklü atomlk parçacıklar, uyduların taşıdıkları bu röntgenışınlarına duyarlı detektörlere (kayıt edıcılere) hasar verebilirler Gökyüzündekı röntgen ışını kaynaklarından gelen röntgen ışınları ıçin enerji değerlerine göre farklı tipte detektörler gerekmektedir Uzaya fırlatılan bir röntgenışını uydusu, gökyüzündekı tum röntgenışını kaynaklarını tek tek tarayabilir ve hatta zaman, zaman yenı röntgen ışını kaynağını keşfedebılır Yıne, bu röntgen ışını uydusu, ıstenildığı sure boyunca gözlem yapabılır ve anında aldığı bılgilerı Dunya uzenndekı ıstasyonlara göderebılır Röntgenışını Âstronomlan bu bilğılerı ham olarak elde ettlkten sonra bilınen yöntemlerle bu bilgileri kullanılabilir duruma getırebılırler ve verılerı çözumleyebilirler Amaçları, bu yıldızların neler olduklannı, hangi fızıksel mekanızmaların değışık şıddetler de olduklannı, hangı fızıksel mekanızmaların değışık şiddetler de röntgenışınlan yayınımına yol açtıklannı öğrenmektır D Hücrenin kendl sosyal çevreslndekl mecazi anlamı "haber toplayıcı ve çevlrmendir." Çeviri: Nesrin Aksoy Hücreler nasıl iletişim kurar? Tl P AIDS'e karşı aşı çalışmaları insanları bu virüsten korumak için vlrüsün protein yapısı çözümleniyor. vırusunun zarında gp 160 adı verilen proteının alt unıtelerı olan gp 120 ve gb 41 proteınleri var AIDS araştırmacıları, bu vıral proteınlerın bağışıklık sıstemının uyarılmasında etkilı olduğunu duşundüklerinden, çalışmalarını bu yönde gelıştırmektedirler gp 160 proteını bıyoteknolojık çalışmalarla çoğaltılıp ıncelenıyor gp 160 proteını, 86 peptıd ve 15 amınoasıd ıçerır Amınoasıd sıralanmalan bırbırıne çok yakındır ve üst uste katlanmıştır Proteının her parçası çıft gıbı görunur Araştırmacılar, bu peptıdlerı denek farelere aşılayarak, deneğın bünyesınde bu pepttdlere karşı antıkor oluşmasını sağlamak ıstıyorlar Amaçları, gp 160 proteınının hangı parçasının, ınsan T4 hucrelerının AIDS vırüsüne karşı antikor uretmesini sağladığını anlamak Şu günlerde, yaklaşık 10 pepttd uzenndekı çalışmalar tamamlanmak uzere Eğer herhangı bır peptıdin aşı olarak kullanılabıleceğı kanıtlanabllırse, daha ılerı aşamada hangı protein parçasının ınsan vucudunda AIDS vırusune karşı antıkor oluşmasına neden olduğu da araştırılabılecek Aşılamadan sonra araştırmacılar, deneklerın vıruse karşı yaptıkları savaşımı ınceleyerek, elde edılecek başarıh sonuçları ınsan uzerınde de uyguiayabılecekler Asıl sorun, HİV vırusunun dığer vıruslerden çok farklı olmasıdır HİV vırusunun bırçok protein parçası vardır ve her parça ıçın de ayrı aşı yapılması gerekmektedir Bunu gerçekleştirmek oldukça zordur Araştırmacılar, insanın savunma mekanızmasının temelını oluşturan antıkoıiara yardımcı olacak proteınlerin oluşmasını sağlayacak, tamamlayıcı sıstem adı verılen bır •aşı bulma çabasındalar (Naw Sclantlat, 20.9.87) ^ ücreye gelen haberler "sınyal" şeklındedır ve bu sinyaller hucre dışında düzenlenen taşıyıcılar tarafından taşınıriar Bu taşıyıcılar hormonlar, amınler, peptıtler ve glukoz mclekülleri glbı maddelerdir Hucre zarı, hucre dışında gelişen olayların, haberlerın hucre ıçıne taşınmasında adeta bır lıman' görevıni ustlenmıştır Dışardan gelen sinyaller, uç yoldan herhangı bırıyle hucre ıçıne gırerler (Şekıl 1) Steroıdler (kortızol, aldosterone ve cınsıyet hormonu gıbı) genellıkle yağlı zaıiardan ıçerı gırerler, çunku yağda çozunme özellığıne sahıptırler Bu tur maddeler kuvvetlı ama yavaş hareket ederler, çunku bunların bağladığı alıcılar (reseptörler) hucre zarının yüzeyinde değıl hucre çekırdeğinin yanındadır Steroid hormonlarının bağlandıkları alıcılar yeni proteinlerin uretılmesını sağlarlar "Gelışme faktörlerı (hucre bölunmesıne neden olan maddeler)" denilen bır grup sinyal, alıcılarının hucre zarı içindekı yerlerine geldıklerınde dururlar Tırozın Kinaz adı verılen bu alıcı proteınler, enzımler gıbı katalızör özellığıne sahıptır Gelışim faktörlerı tırozının fosfat grubunun alıcıdakı enzım kısmına bağlanmasını "söyler" Hucre zarındakı tum alıcılar enzım özelliğıne sahıp değıldırler Hucredekı uçuncu ıletışım sıstemınde, sınyallerı ıletmek ıçın bır yerıne ıkı habercı vardır Hormonlar, peptıtler, amınler ve ışık tanecıklerı hucreye sınyallerını bu yolla gönderırler Slstem şöyle çalışır: Gelen sinyal hücre zarındakı alıcıya bağlanır Burada GProteını (proteıne bağlanmış guanın nukleotıdı) dıye bilınen bır grup protein sınyaîın alıcıya bağlanmasını sağlar Bu baglanma ıkıncı taşıyıcı olan AMP (adenınmonofosfat) denilen protein kınazları harekete geçırır ve sinyalın ışlenmesıyle üçüncu adım tamamlanır GProteınlerı normal hucresel ılışkılerde ekonomık olunmasını sağlarlar, çunku 10 000 hucreyı harekete geçırebılme özellığıne sahıptırler Bunun yanı sıra GProteınının bozulması kolera gıbı bazı hastalıklara neden olur Kanser turlerının çoğunun nedenı, hucrelerin aşırı gelışmesı ve çoğalmasıdır Bu durum hücreler arası ıletışımın bozulması sonucu ortaya çıkar Hucrelerin aşırı bır şekılde çoğalmasını önlemek ıçın Tirozin Kınaz enzıminın çalışmasını durduracak bır ilaç geliştirilebilir Ancak bir gelışmenın gercekleşebılmesı ıçın uzun yıllar uzerınde çalışılması gerekir (New aclantlat, 20 Ağustoa 1987 Gallama faktörlert Hormanlar, paptMar,, «mintor P6 H Galaksimiz barındırıyor? Galaksimlz Samanyolu yaklaşık 200 kadar oldukça parlak röntgenışını kaynağını banndırmaktadır Görunurışık ıçın bu rakam yaklaşık 1011 kadardır Yanı, Samanyolu'nda yer alan tum yıldızların röntgen ışınlarınca bunlardan alınan tum enerjınin sadece kuçuk bır oranı olduğunu görmekteyız Röntgenışını veren gökcısımlerının yasam suresı kesın olarak bılınmemekte beraber, bazı yıldızların kısa sürelı parlak devrelerını temsıl etmelerın olasıdır Röntgen ışınları Astronomısınde tüm gözlemler Dünya atmosfennın uzenndekı platformlardan yapılmak zorundadır Dunya atmosferlndekı soğutucu atmosferık gazlar nedeniyle yaklaşık 4 veya 5 dakikalık gözleme Iklncı taşıyıcı Starold hormonlan İProtaln Klnu mRNA iHücra çaklrdağl 1 Or slnyalln uç yolta (1,2,3.) hucn lanndan geçmal
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear