Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAĞLI K BAKIM T E K N İ Ö İ Uyurken nefesiniz kesiliyor mu? Uykuapnesi denilen, bazen uykuda ölümle sonuçlanan hastahğın kimse farkında olmayabilir. Erkeklerde sık görülen uyku apnesinln tedavlsi yapılıyor. Çeviri: Halit Aydın H er insan uyku sırasında elinde olmadan nefesini tutar. özellikle orta yaşlı erkek grubunda bu nefes almaya ara verme olayı sık sık görülür. Doç. Dr. Hermann Jörg Peter başkanlığında yapılan yıllar süren bır araştırma sonucu bu sık sık rastlanan nefes kesme olayının arkasında özel bir hastalığın olduğu belirlendı. Marburg grubunun "uyku apne"si adını verdikieri bu rahatsızlıkta hastalar saatte altı kezden fazla nefes almaya ara veriyor ve her nefes kesmede on saniyeden fazla nefessiz kalıyor. Yani ortalama olarak her apne hastası altı. dakıkada bır on sanıye veya daha fazla bir süre için oksijen almıyor. Hasta genellıkle hiçbir şeyın farkına varmıyor. Çoğunlukla karısı, "Bir şeylerin yolunda gıtmedığını" fark edıyor. Apne safhası ekserıyetle yüksek sesli bir horlamayla son buluyor. Hastaların çekttğı rahatsızlık pek belirgin değil, bu nedenle de hekim tarafından ya hiç farkedilmiyor veya çok geç anlaşılıyor: Hasta kronik olarak yorgundur, daha sabah yataktan kalktığında yorgun ve uykusuzdur. Huysuzdur, tepkisini saldırganlık şeklinde gösterir. Aile yaşantısında ve işyerindekı zorluklar onu hiddetlendirir. Ama her şey bu sublektif rahatsızlıklarla bitmiyor. Hastayı bu rahatsızlığı takıp edecek başka hastalıklar da tehdıt etmektedır. Dr. Peter ve çalışma arkadaşlarına göre, nefes almayanların büyük bir bölümünde kalp dolaşım rahatsızlıkları ve psikolojik sorunlar gelişmektedir. Hermann Jörg Peter'e göre uyku apnesı dolaşımdaki büyük basınç farklılığından dolayı yüksek tansıyona ve kalp rıtmı bozukluklarına neden oluyor. Ustelik bu rahatsızlıkların hiçbir organik belirtisine de rastlamak olası değıl. Depresyon ve şizofrenı vb. bu henüz tam bilinmeyen rahatsızlık sonucu çıkıyor olabilir. Halisinasyon ve kuruntu gibi rahatsızlıklara da bu hastalığın neden olabileceği düşünülüyor. Marburg'ta apne için bir teşhis cihazı geliştirildi. Deri üzerinden kalp atışları ve kandakı gaz değerı kontrol ediliyor. Nefes alışın kesilmesı sırasında oksijen büyuk ölçüde düştüğünden bu ölçüm önem kazanıyor. Bir uyku apnesi şüphesi belirirse araştırmaya klınığın uyku laboratuvarında devam ediliyor. Araştırmalar orta yaştaki her on erkekten birinin bu hastaiığa sahip olduğunu gösteriyor. Dr. Peter'in hesaplamasına göre Federal Almanya'da yaklaşık 10 milyon hasta var. Hastalığın niçin genellikle erkeklere özgü olduğu ise henüz bılınmıyor. Marburglu araştırmacılar bir tedavi yöntemi de geliştirdiler. Eğer hastalık erken teşhis edilirse yüzde 100 başarısı sağlanıyor. "Gece meydana gelen dolaşım ve nefes alma düzenı rahatsızlıkları çalışma grubıT'nun önerileri şöyle: Başka hastalıklar henüz ortaya çıkmadıysa hasta, astım tedavisinde kullanılan Theophyllin ile tedavi ediliyor. Eğer bu ilacın yararı olmaz veya ciddi klınik belirtiler başlamışsa o zaman hasta gece yatarkan bir burun maskesi takmak zorunda. Bu maske basınçlı hava vererek hastanın düzenli nefes almasını sağlıyor. Sonuç olarak bu hastalığın tehlikeleri tamamen bertaraf ediliyor. 1987 nisanında VVİesbaden'de yapılan kongreye sunulan 28 apne hastasıyla ilgili raporda hastaların birkaç gece sonra kendilerıni oldukça tyı hıssettiklerı, hastalığın beürtilerinın gıttıkçe gerıledıği belirtiliyor. Hastanın de belirli kurallara riayet etmesi zorunlu. Uyku ilaçlarından kesinlikle vazgeçmeli, kilosunu kontrol etmeli ve de özellikle akşamları alkol almamalı.D(Blld der WISMfMchaft Eylül Yarış atları için daha iyi ahırlar O İnglltere'de uzmanlar ahır mimarişinin yarış atlarının verimi İçin çok önemli olduğunu saptadılar. zel olarak yetiştirilip çalıştırılan yarış atları, fırında pişırilen bir kek gibi, bilim ve sanatın karışımıdırlar. Safkan atlarla ilgilenen at sahipleri ve yetiştihciler bu konuda çok para harcarken, hayati önem taşıyan bir noktayı göz ardı etmektedirler. Çünkü, koşu atının sağlıklı ve verimli olabilmesinde ahır düzenl çok önemlidir. Bristol Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nden Andrew Clarke ve arkadaşları yaptıkları araştırma sonucunda, at sahiplerinin ve yetiştiricilerinin, ahır mlmarlsinin temel llkelerlnl ve yönetımini bllmodlklerlnl tesptt ettiler. Geçen ay içinde yayımlanan bir veterıne'r dergisinde, ahır mimarisinde yapılan yeni düzenlemelerle, atlarda allerjik solunum hastalıklarına neden olan toz ve mantar sporlarımn önemli ölçüde azaldığı belirtiliyor. Yarış atlarının, topallıktan sonra antrenmanlarına ara vermelerine en sık neden olan hastalıklar solunum hastalıklarıdır. Atlarda görülen solunum hastalıkları, bakterıyal veya vıral enfeksıyonlardan ve Kronik Obstrüktif Akcığer Hastalığıdır. (Süregen Tıkayıcı Akcığer Hastalığı K.O.A.H.) Çalıştırıcılar, atlarda görülen allerjik solunum hastalığına "Soluğan Hastalık" veya "Yellenmek" derler. Solunum hastalığının bu iki tipi birbiriyle ilgilidır. Viral enfeksıyonlar, akciğer hava yollarındakı havatozlarmı temizleyen siliyaların (Kipriklerın) tahrıp olmasına, allerjik reaksiyonlar viral enfeksiyonların alevlenmesine ve süregen olmalarına neden olmaktadır. KOAH yaşlı atların hastalığı olarak bilinir. Clarke, kötü ahır koşullannda yaşayan genç atlarda da bu hastalığın göruldüğünü ve hafif seyrettiğini, onların egzersıze dayanma güçlerini azalttığını, verimliliklerını duşurdüğünü söylüyor. Solunum eğrisı Clarke ve arkadaşları, Güneybatı ingiltere'de 96 yarış atının ahırlarını incelediler. Atların çoğunun dar kulübelerde tutulduğunu, saman üzerinde yattıklarını tpspıt ettiler. Ahırların fızık ölçümleri konusundaki standartlar daha 1900'lerde belirlenmişken, mevcut olanların genel olarak tavsiye edilenden daha küçük olduğu görüldu. At başına düşen hava oranı da, gerekenden daha az bulundu. Allerjik hastalıklara yakalanma riski, havadaki partikül sayısıyla doğrudan ilişkılidir. Araştırmacılar, ahırlardaki ölü havanın (toplam ahır havasının % 40'ıdır) saatte 6 kez değiştırilmesi gerektiğini iddia ediyorlar. Bir kısım araştırmacılar bu oranın ahırda rüzgârlı bir c i a m meydana getireceğini söylüyor. Jones ise bu oranın bile oldukça az olduğunu belirtiyor. Ayrıca, yetersiz beslenme, saman üzerinde yatma, kötü bakım da allerjik hastalıklara yakalanma riskini arttırıyor. Hataların önemli kısmı, at ahırlarının besi hayvanlannın ahırlanndan esinlenerek yapılmasından kaynaklanıyor. Bu koşullarda belki atlar, besı hayvanları gibi kilo alacaklardır, ancak sağlıklı olamayıp, akut enfeksiyonlara ve onların süregen etkilerine maruz kalacaklardır. Halbuki, besi hayvanlarından farklı olarak atlar daha uzun süre yaşariar ve onlardan verimli olmaları beklenir. (N«w Sci«ntl«t, 17 Eylül 87) 2mm Bir hastanın 22 Dak. uyku süresi boyunca, beyin dalgalan ve solunum eğrisi. Hasta önce uyanık (şeklin alt köşesi), 7 Dak. sonra hasta uykuya dalıyor 9 Dak. sonra ise nefes kesılmelen başlıyor ( solunum eğristnın yatayzik zaklari). Bu anaan ıttbaren 10 Herzfte "uyanma zik zaklar" glderek artıyor. Beyın nefessiz kalan hastayı süreklı "uyandınyor."