26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 5 E Y L Ü L 2 0 0 9 C U M A / Y I L : 5 / S A Y I : 2 6 0 Efemçukuru’ndaki madende ‘mühre rağmen’ süren çalışma, Cumhuriyet Ege’nin son sayısında gündeme getirilmişti İZMİR HUKUKA SARILDI HAKAN D R K Kentin su gereksinimini karşılayacak Çamlı Barajı havzasında yer alan ve belediye tarafından mühürlenen Efemçukuru altın madeninde sürdürülen çalışmalar, Danıştay’a taşındı. Efemçukuru'nda süren “mühürlü çalışma”, İzmir'in geleceğine sahip çıkmaya çalışan çevreleri yeniden harekete geçirdi. Bölgedeki köylüler ve duyarlı kesimler, Cumhuriyet Ege'nin son sayısında çıkan haber ve fotoğrafları delil olarak göstererek, altıncı şirketin aldığı izinlerin iptali ve şirket lehine verilen bazı kararların düzeltilmesi istemiyle Danıştay'a başvurdu. Güzelbahçe'nın sırtlarında yer alan Efemçukuru'nda TÜPRAG şirketi altın çıkarmak istiyor. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi de maden sahasının bitişinde yer alan Çamlı'ya baraj kurarak kentin içme suyu gereksinimini karşılamak istiyor. Altıncı şirketin aldığı izinler, Efemçukuru Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Çağdaş Hukukçular Derneği, çevre, ziraat, kimya, gıda, jeoloji ve metalurji mühendisleri odaları tarafından dava konusu yapılmıştı. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi Encümeni de bu yıl 8 Ocak'ta, gayri sıhhi müessese (GSM) ruhsatı alacak şartları olmadığı için madenin kapatılmasına karar vermişti. Söz konusu karar, 26 Ocak'ta uygulandı. Madendeki üç galeri ağzından biri sembolik olarak mühürlendi ve işletme kapatıldı. TÜPRAG, encümen kararına karşı mahkemeye başvurdu, ancak İzmir 2. İdare Mahkemesi, 2 Nisan tarihli kararında mühürleme işlemine karşı açılan yürütmenin durdurulması istemini reddetti. GÜNCEL DELİLLER Buna karşın şirketin çalışmalarını, olanca hızıyla sürdürdüğü ve maden çalışmalarının belirli bir aşamaya geldiği gazetemiz Ege ekinin son sayısında “Mühür bunun neresinde?” başlığıyla duyrulmuştu. Bunun üzerine harekete geçen duyarlı çevreler, gazetemizdeki haberi delil gösterdi ve karar düzeltme istemiyle Danıştay'a başvurdu. Karar düzeltme isteminde, yerel mahkeme tarafından redde dilen ÇED izni iptal davasının Danıştay'da yeniden gözden geçirilmesi isteniyor. Çamlı barajının yapılmayacağı öngörüsünden hareketle şirket lehine verilen kararların da düzeltilmesi istenen dilekçede şu görüşlere yer veriliyor: “Davanın başından bu yana, dava konusu ÇED olumlu belgesi ile işletilmesinin önü açılan Efemçukuru altın madeni, İzmir’in su kaynaklarını kirletecek, Efemçukuru ve yöresi için yaşamsal riskler oluşturacaktır. İzmir Büyükşehir Encümeni, işletmeye GSM ruhsatı verilemeyeceğinden madenin kapatılmasına karar verilmiştir. Ancak kararın gerekçesini oluşturan hazırlık çalışmalarının hiç birisi durdurulmamış, sanki gayrisıhhi müessese açılma ruhsatı da alınmış gibi çok yoğun çalışmalar sürdürülmektedir. Çalışmaların hangi aşamada olduğunu gösteren en son haber ve fotoğraflar Cumhuriyet Gazetesi’nin Ege ekinin 18 Eylül 2009 tarihli sayısında “Mühür bunun neresinde?' ve 'Mühürlü çalışma' başlıklarıyla yayınlanmıştır. Aslında haberde de yer verilen fotoğraflar her şeyi anlatıyor. Su havzasını kirleteceğinden kapatılan madende, kapatma kararı dinlenmiyor. Sonuç olarak, ekli haber ve fotoğraflar da göz önüne alınarak ve İzmir’in su havzasının dönüşü olmayacak biçimde kirletilmemesi için yasaya aykırı kararının bozulmasına karar verilmesini diliyoruz.” A LFONS’UN KEYFİ KAÇTI! YENİ İDDİALAR Öte yandan maden sahasındaki çalışmalara ilişkin yeni iddialar ortaya atılıyor. Şirketin maden alanından geçen derenin kenarlarını maden sahasından çıkarılan ve kimyasal işlem görmüş materyallerle tesviye ettiği ileri sürülüyor. Maden bölgesine ağaç kesiminin sürdüğü de iddialar arasında. Madene giden yolun da yasa gereği 3 metre genişliğinde olması gerekirken bölgedeki ağaçların zarar görme pahasına 6 metreye dek genişletildiği savunuluyor. 3 T EK TARAFLI BİR AŞK!.. eğer bizim aşkımız Mherkesten, karşılıksızmış... Onlar özellikle de bizden çok daha medeniymiş de bizim haberimiz yokmuş. Meğerse biz Yunanistan’la ‘medeniyetler çatışması’nın karşı taraflarındaymışız’ 5 İZDOB’dan sezona merhaba ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB) 20092010 sezonunu yarın Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) sahnelenecek Carl Orff’un “Carmina Burana” eseriyle açıyor. İZDOB'un sezon boyunca 9 opera, 1 müzikal, 6 bale, 2 oratoryo, 2 çocuk oyunu ve onlarca konseri İzmirli sanatseverlerin beğenisine sunacak. Sunumların büyük bölümü, geçen yıllarda olduğu gibi yine Elhamra Sahnesi’nde gerçekleştirecek. Ayrıca AASSM, Konak Belediyesi’ne ait Selahattin Akçiçek Salonu’nda, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait Sabancı Kültür Sarayı, Ege Üniversitesi’ne ait Atatürk Kültür Merkezi ve Kampus Kültür Merkezi’yle, Özel Ege Lisesi’ne ait Yüksel Eraslan Kültür Merkezi de değerlendirilecek. Sezon boyunca Richard Strauss’un “Ariadne Naksos’ta” adlı operasının yanı sıra, “Bir Tenor Aranıyor”, “Imeneo”, “Aşkı Memnu”, “Adriana Lecouvreur”, “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, “Şehitler Oratoryosu” ilk kez seyirciyle buluşacak. Ayrıca geçen yılda sahneye konulan “Otello”, “Aydınlığın Adı Atatürk”, “Simon Boccanegra”, “Korsan”, “Saraydan Kız Kaçırma”, “La Vida Breve”, “La Muerte de Garcilaso”, “Don Kişot”, “Cinderella”, “Romeo ile Juliette”, “Heidi”, “Kurbağa Prens” eserleri, yine sahneye konulacak. TÜRKÇE OKUYUP YAŞAMAK 7 ’den İzmir’in Bayrakları... SERDAR KIZIK C MY B Adının önemi yok, tarafı belli. Tetikçi, yandaş medyadan. Köşeleri kapan ağabeyleri gibi liberal demokrat. (Onlardan bazıları ne ¦ Devamı SAYFA 3’te C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear