01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

1 7 N İ S A N 2 0 0 9 C U M A / Y I L : 5 / S A Y I : 2 3 7 Kokar çöp kokuyor! OZAN YAYMAN Çevreciler, balık çiftliklerine ait malzemelerin gelişigüzel doğaya bırakılarak geri dönüşü olmayan zarar açıldığını savunuyor T Ü Y A P Urla'nın güneyindeki Kokar Koyu'nun balık çiftliklerinin çöplüğüne döndüğünü ileri süren çevreciler, bölgede virüs yayılımından endişe ettiklerini vurguluyor. Urla’da yer alan Kokar Koyu’na terk edilen balık çiftliği hurdalarının alanı bütünüyle kapladığı belirtiliyor. Balık çiftliği kaynaklı çevre kirliliğinin geri dönüşü olmayacak zararlara yol açtığını savunan çevreciler, yetkilileri göreve çağırıyor. Yarımada Çevre Platformu Sözcüsü Ümit Bora, Kokar Koyu’na terk edilen hurdalarla ilgili hiçbir yasal izin olmadığını belirterek, “Yarımadanın her alanında suç işliyorlar” diye konuştu. VİRÜS YAYILABİLİR Gelişmelerin Ege Bölgesi'’deki balık çiftliklerinin yasa ve kural tanımaz tavrının somut bir göstergesi olduğunu söyleyen Bora, “Bölgede virüs yayılması ve buna bağlı hastalıkların oluşması an meselesidir” dedi. Bora, Sahil Güvenlik ekiplerine 2008 yılı içinde, Mordoğan Beldesi’nde, 22 metre derinlikte 100 kiloluk torbalarla ağırlık bağlanmış ve deniz içine gömülmüş ölü çiftlik balıklarını ihbar ettiklerini söyleyerek, “İhbarımızı dikkate almayan Sahil Güvenlik ekiplerini Ge Kitaplar kurtlarını bekliyor... nelkurmay Başkanlığı'na şikayet ettik. Bunun üzerine Sahil Güvenlik ekipleri 7 ay gibi bir süre geçtikten sonra bizimle irtibata geçtiler ve kendilerine yardımcı olmadığımızı savundular. Biz de kendilerine, yaptığımız tüm ihbarlara sessiz kalan Sahil Güvenlik ekiplerini artık aramayacağımızı ilettik” diye konuştu. Bora, “Denizlerimizde yaşanan bu rezaleti kime ihbar edeceğiz?” diyerek şu görüşlere yer verdi: “Tarım Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yetkililerine sesleniyoruz. İşte, sorumsuzca ve yerel halkı hiçe sayarak, Ankara’dan oturduğunuz yerden verdiğiniz izinler, ruhsatlarla kurulan balık çiftliklerinin yarattığı felaket. Balık çiftliklerinin kurulu olduğu yerlerdeki deniz dibi balçık tarlaları ne halde? Bölgede denize girenlerde hangi hastalıklara neden olacak? Bu sorulara cevap verebilen yürekli bir yetkili var mı?” TÜYAP tarafından düzenlenen 14. İzmir Kitap Fuarı, yarından itibaren 26 Nisan'a dek kitapseverleri ağırlayacak. Kitap kurtlarının merakla beklediği kitap fuarının bu yılki onur konuğu Tarık Dursun K. olacak. Fuara 306 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılıyor. ¦ 8 Mavi yol kararıyor Yat turizmine uygun 234 koydan 41’inin kaybedildi, 94'ünü de aynı akıbet bekliyor. Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi'nin altı ayda hazırladığı araştırmanın sonuçlarını aktaran Şube Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, risk altındaki koyları kurtarmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. ¦ 3 ‘Bu benim eserim’ 'Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması İzmir Bölge Sergisi'nde öğrencilerin çevre kirliliğini önleyici ve güvenlik eksenli projeleri öne çıkıyor. İlköğretim öğrencilerinin hazırladığı projeler Tepekule'de sergileniyor. ¦ 2 EGE’DEN BU YAYLAYA İNİLİYOR... YUSUF ÖZKAN MU LAYaylalar, yazın bunaltıcı sıcağından kurtulmak için çıkılan, deniz seviyesinden yüksek yerler olarak bilinir. Oysa Muğla'daki Karabağlar Yaylası'na iniliyor! Muğla kent merkezinden daha düşük rakımda bulunan yayla, Keyfoturağı, Süpüroğlu, Narlı, Gırgavesi, Gadıgavesi, Tozlu, Hacamat, Vakıf gibi tarihi kahveleriyle dikkat çekiyor. Aslında bunlar bilinen anlamda birer kahvehane değil. Yaklaşık 150 yıl öncesine tarihlenen bu yapılar, başta Muğla olmak üzere çevre il ve ilçelerde yaşayanların yaz aylarında konakladıkları yapılar. Birinci derece doğal ve kentsel SİT kapsamındaki bu kahvelerin turizme kazandırılması için yıllardır çeşitli çabalar yürütülüyor. Muğla Belediyesi de, kendisine ait Keyfoturağı ve Narlı kahvelerini ayağa kaldırarak, kamusal kullanıma açmış. İçinde anıtsal çınar ağaçlarıyla dikkat çeken Keyfoturağı Kahvesi, özel bir girişimciye ihale edilmiş. Narlı ise belediye için bahçe bitkileri üretim merkezi olarak değerlendiriliyor. Özel kişiler tarafından işletilen Süpüroğlu gibi tesisler de çevre düzenlemeleriyle dikkat çekiyor. Bahar aylarıyla birlikte yeşilin en güzel tonuna bürünen yayladaki “kahveler”, dinginliği ve güneşin tadını duyumsamak isteyen konuklarını ağırlıyor. Devrimin Neferleri... SERDAR KIZIK Aralarında 87 yaşındaki ulu çınar Osman Nuri Alper’in de olduğu kadın erkek bir grup köy enstitülü mandolin çalıyor. Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi sahnesi. ¦ Devamı SAYFA 3’te C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear