27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 ŞUBAT 2009 CUMA 7 P A T İ K A Karşıyaka’dan Bayraklı’ya hizmet Karşıyaka Belediyesi tarafından yaptırılan İhsan Alyanak Kültür Merkezi, Bayraklı’da yaşayanların kullanımına sunuldu. HİCRAN ÖZDAMAR Karşıyaka Belediyesi, İhsan Alyanak Kültür Merkezi ve Şahabettin Okudurlar Kütüphanesi'ni yurttaşların kullanımına sundu. Körfez manzarasının hakim olduğu bir noktada yapımı gerçekleştirilen ve Bayraklı sınırları içinde kalan merkez, geçtiğimiz ay İhsan Alyanak ve Şahabettin Okudurlar'ın ailelerinin katılımıyla açıldı. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, merkezin bulunduğu alanın geçmişte çöp yığını içinde olduğunu anımsatarak, “Bir kentin gelişmesini mekanlarla yaşatabiliriz. Bu binayı buraya kazandırdık. Burada yurttaşlarımız kentli olmanın bilincine varacak” dedi. Gösterişe yönelik hizmetlerden uzak durduklarını, Karşıyaka'nın ihtiyacı olan yatırımları yaptıklarını anlatan Sanat ve Emek Dünyası HALUK IŞIK Yaşadığımız sürecin nasıl oluşturulduğunu görmek için, toz dumandan bir süreliğine sıyrılmak, uzaktan bakmak ve düşünmek yeter. Sağlıklı bilgilenme, tahlil ve sentez olanağı bırakmadan, vahşi bir sağanak halinde yaşatıldığımız “hadiseler”, bu politikayı baskın ve doğal kılmak için, elinden geleni yapıyor. Bu kaotik oyunun aktörleri, iç temizlik “meselelerini” gündemimize sokuyor; işine geldiği/izin verdiği düzeyde “meselemiz” haline getirip, magazinleştiriyor. Öyle ki, asal kavramlarımızın/değerlerimizin çarpıtılarak sahiplenildiğini, uzaklaştırıldığımızı, içlerinin boşaltılarak antikaya dönüştürüldüğünü bile göremiyoruz. Bilim ve etik istediği kadar çırpınsın, süreci belirleyenler iyi biliyor; evrim yasasıdır, kullanılmayan ölür. “Emek” ve “emekçi”, böylesi kavramların başında gelmektedir. Bu kavramlara, kültür ve sanat açısından değinmek istiyoruz. Eh, yerel seçim adaylarının manifestoları da henüz elimize ulaşmadığına göre, yeterli zamanımız var demektir. Yazacaklarımızın, emekten yana olduğunu söyleyen partilerin ve adayların da dikkatini çekmesini dileyelim. İzmir, kent tarihi açısından hayran olunacak pek çok özelliği yanında, “emeğin kenti” nitelemesini hak eden bir geçmişe sahiptir. Tariş ve Sümerbank başta olmak üzere, sınıfı onurlandıran işçi hareketleri, bugün ne yazık ki “nostalji” ötesinde anımsanmıyor. Söylemeye çalıştığımız, önlerinden geçerken, örneğin Nazım’ın, “İşçi tulumuyla gezecek hürriyet” dizesinin akıllara gelmemesidir. O yılların tanıkları bilir; emek yalnızca fabrikalarda, işliklerde üretmekle tanımlanmıyordu. Emek, bir yaşama biçimi ve kültürü olarak, içi dolu bir kavram niteliğiyle hayatı belirliyordu. Kültürel ve sanatsal etkinliklerin payı çok önemliydi. Bu nedenle sendika yayınlarında, hatırı sayılır kültür ve sanat sayfaları vardı. Kültür ve sanat dergilerinde, emekemekçi ve mücadelesine yönelik çalışmalar, özel dosyalar halinde işleniyordu. Nitelikleri tartışılırdı kuşkusuz. Ama tiyatrodan sinemaya, şiirden romana, “emek ve emekçi” temel izleklerden biri olarak yer alıyor ve emekçi kitlelerin sanatla buluşmasına da yardımcı oluyordu. Bu yoğunluk, emekçilerin kendini sanatla tanımlamasına yol açıyor, içlerinden yazarlar, şairler, tiyatrocular, besteciler, ressamlar çıkıyordu. Bugün “Abdullah Baştürk İşçi Öyküleri Yarışması”, “İşçi Filmleri Festivali” benzeri, girişim olarak iyi niyetli, destekleme ve paylaşım açısından yetersiz birkaç çalışma dışında, sanat pratiklerinde “emek ve emekçi” yok gibidir. Son dönemin sanat ürünleri ile emek ve emekçi arasındaki uzaklıkyabancılık, önce “devrimciyim” diyenleri düşündürmelidir. Cezmi Ersöz “Artık belediye otobüsleriyle ilgili karikatürler çizilmiyor. Çünkü karikatüristler belediye otobüsüne binmiyor” der. Bugün emeğin mahallelerine yozluk ve yobazlık bulutları çöküyorsa, ter ve ekmek unutulduğu içindir. Boşluğu kabullenmez ki hayat, kaç kere söylesin? Konuyu “emek dünyası” ile “kültür ve sanat dünyası” açısından irdelemek uygun olacak. Önce emek dünyasından başlayalım. İzbeton Tiyatro Topluluğuyla, “Murtaza”nın Ankara turnesinde, sendikalar ziyaret edilmişti. Değerli sendikacılara, “Toplu sözleşmelerinizde, kültür ve sanata dair hangi maddeler var?” diye sorduğumda, şaşkınlığın sessizliğini yaşamış, sonrasında dertleşmiştik. Anlatacağım. Şimdilik bir virgülle bırakalım; emeği ve emekçiyi unutarak, “devrimci” olunabilir mi? Nicedir başka bir şey sanılıyor da... Kü l t ü r m e r k e zi n i n a ç ı l ı ş ı n a Ka r ş ı y a k a B e l e d i y e B a ş k a n ı C e v a t D u r a k , C H P İ z m i r M i l l e t v e k i l i Se l ç u k A y h a n , İ z m i r ’ i Se v e n l e r P l a t f o r m u B a ş k a n ı S a n c a r M a r u f l u ’ n u n y a n ı s ı r a A l y a n a k v e O k ud u r l a r ’ ı n y a k ı n l a r ı d a k a t ı l d ı . Durak, şunları söyledi: “Binada 3 adet çok amaçlı salon var. Kütüphane, kurs yerleri ve toplantı salonu oluşturduk. Burası Bayraklı oldu. Şimdi devlet paramızın yarısını kesiyor. Ama biz hizmeti sürdürüyoruz. Yatırımları kesmiyoruz. Bu ülkenin her zaman hizmet yapacak kişilere ihtiyacı var. Yolun başındayız daha yapacak çok hizmetimiz var.” Kademeli olarak 152 metrekarelik alanda yapımı gerçekleştirilen merkez, çift girişli olarak yapıldı. Merkezde, sergi salonu, danışma ofisleri, mutfak, kütüphane, sığınak, jeneratör odası, ofisler, çok amaçlı salon, kafeteryalar bulunuyor. 2007'de inşaatına başlanılan bine 8 ay içinde tamamlandı. Malzeme alımlarının tamamlanmasının ardından bir yıl sonra hizmete açıldı. Bina, yaklaşık 940 bin liraya mal oldu. EFES’İN KURŞUN TESSERAELARI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Selçuk Belediyesi, “Efes Kurşun Tesseraeları” adlı kitabı ilçenin kültür yaşamına kazandırdı. Selçuk Efes Kent Belleği Dizisi'nin ikinci yayınında Antik Efes'teki günlük yaşam, kültürel ve ekonomik hayat “tesseraelar” üzerinden açıklanıyor. Onur Gülbay ve Hasan Kireç'in hazırladığı kitapta, arkeolojik kayıtlarda “kurşun obje” olarak envanterlenip, araştırmaya değer görülmediği savlanan tesseraelarrın, sikkeler kadar değerli olduğunun anlaşılması amaçlanıyor. Arkeologların tesseraelarla ilgilenmesini beklediklerini belirten Gülbay, “Arkeoloji literatüründe uzun yıllardır bilinen tesseraelar, Avrupalı araştırmacılar tarafından ciddi olarak araştırılmıştır. Ancak konu hakkında sınırlı sayıda yayın yapıldığı görülmektedir. Çalışmamız Türkiye'de bu konu üzerine yayınlanan ilk yayın olma özelliği taşıyor. Bu nedenle kitabın, tesseraeların değerlendirilmesinde bir el kitabı olacağını ve ilgililere ışık tutacağını umuyorum” dedi. Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür de “Eserin, antik Efes'teki günlük yaşamın, kültürel ve ekonomik hayatın yorumlanması ve anlaşılması bakımından tartışma yaratması beklenmektedir” diye konuştu. halukisik@gmail.co m G AVŞAR PALMİYE: 'Güz Sancısı' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.15. 'Kirpi' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30. 'Vali' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15, 19.30, 21.30, 'Issız Adam' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30. 'Ayakta Kal' 19.00, 21.15. 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15, 19.15, 21.30, 'Prenses Lisi ve Karadamı Yeti/Lissi And Wild Emperor' 11.00, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15. 'Mürekkep Yürek/Inkheart' 11.15, 13.45, 16.15, 18.45, 21.15. (0232 277 48 00) C M Y B C MY B G ÇİĞLİ KİPA CINECITY: 'Güz Sancısı' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, (CCmt) 00.00. 'Gerçek Masallar/Bedtime Stories' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, 21.45, (CCmt) 23.30, 'Operasyon Valkyrie/Walkyrie' 12.00, 14.30, 17.00, 19.30, 22.00, (CCmt) 00.30, 'Çılgın Dostlar 2/Open Season' 10.30, 13.30, 'Prenses Lisi ve Karadamı Yeti/Lissi And Wild Emperor' 11.00, 12.45, 14.30, 16.15, 'Evet Adam/Yes Man' 16.30, 18.45, 21.30, (CCmt) 23.45, 'Mürekkep Yürek/Inkheart' 11.00, 13.15, 15.30, 17.45, 21.30, (CCmt) 23.45, 'Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi/The Curious Of Benjamin Button' 11.15, 14.30, 17.45, 21.00, (CCmt) 00.15. 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git' 17.30, 20.00, 22.00, 'Sahtekâr/Changeling' 12.15, 15.15, 18.15, 21.15, (CCmt) 00.30. 'Kirpi' 11.30, 15.30, 19.30, 21.45, (CCmt) 23.45. 'Deperado/The Tale Of Despereaux' 10.30, 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.00. (0232 386 58 88) G KONAK SİNEMASI: 'Ayakta Kal' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Arog' 12.15, 'Alacakaranlık' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.00. (0232 483 21 91) G ÇAMLICA SİNEMASI: 'Çılgın Dostlar 2/Open Season' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.00, 'Sonbahar' 19.00, 21.00. ( 0232 343 33 15) G AGORA BALÇOVA: 'Zafer Ve Gurur/Pride And Glory' 11.00, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, 'Deperado/The Tale Of Despereaux' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.00, 21.45, 'Operasyon Valkyrie/Walkyrie' 11.00, 13.30, 16.15, 19.00, 21.45, 'Gerçek Masallar/Bedtime Stories' 11.00, 13.15, 15.30, 17.45, 20.00, 22.15, 'Güz Sancısı' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.00, 'Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi/The Curious Of Benjamin Button' 11.30, 15.00, 18.30, 22.00. 'Sahtekâr/Changeling' 12.00, 15.00, 18.00, 21.0. (0232 278 10 10) G KARACA SİNEMALARI: 'Alacakaranlık' 11.45, 14.00, 16.15, 18.00, 'Vali' 19.30, 21.15. 'Güz Sancısı' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Kadri'nin Götürdüğü Yere Git' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.15. (0232 445 87 76) G MANİSA ÇINAR CENTER: 'Deperado/The Tale Of Despereaux' 12.00, 13.45, 15.30, 17.15, 19.00, 21.00, 'Ayakta Kal' 12.00, 14.30, 16.00, 21.00, 'Güz Sancısı' 12.00, 14.30, 16.40, 19.00, 21.00, 'Unborn' 12.00, 13.45, 15.30, 17.15, 19.00, 21.00. (0232 232 05 82)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear