Catalog

16 EKİM 2009 CUMA 3 EGE’DEN SERDAR KIZIK kullanamayanların korktuğunu yazdı. Ardından da sordu; “Bu nasıl bir gazetecilik? Neden korkuluyor? Koskoca kurumlar, gazeteler, TV'ler neden korkar bu haberi vermekten? Yalan değil, iftira değil, komplo değil. Ne yazık, Türkiye bu hale gelmişse... Türk basını böyle bir haberi bile yapamıyorsa...” Çok yerinde bir saptama... Odatv.com'un ortaya çıkardığı, Cumhuriyet’in manşetten verdiği haberi yandaş medyanın kullanmaması diyelim ki “olağan”. Ya merkez medyanın görmezden gelmesine ne demeli? Konu Ergenekon ve cemaat olunca gözler görmüyor, kulaklar duymuyor. Son duruşmayı izleyen milletvekili sayısının gazetecilerden çok olması bir gerçeği yansıtıyor olmalı. Geçen pazartesi günkü duruşmada, bazı sanıklar, yargılamanın olağanüstü şartlarda sürdüğünü belirtti. İftar yemeğindeki buluşmanın, yargılamanın gerçek boyutunu ortaya koyduğunu söyledi. Küresel bir planlamayla Fethullah destekli operasyona uğradıklarını savundu. Aynı zamanda reddi hâkim isteminde bulunuldu. Ertesi gün Milliyet ve Vatan’da küçük haberler, diğerleri yine malum... Demokrasi vaazlarının iktidar ve yandaşlılarının dilinden düşmediği, özgürlük söyleminin, açılım fikriyatının tozu dumana kattığı bir ortamda medya korkuyor, siniyor, çekiniyorsa ne demeli? Gazeteler malum, televizyonlardaki birkaç aykırı sesin dışında programlar hep aynı. Haberlerde, yorumlarda sürekli aynı yüzler ve kalemler. İktidar karşıtlarına yer yok. Doğan grubu, iktidara ilk beş yılda görülmemiş bir destek verdi. Ardından zaman zaman muhalefet... Bunu bile kaldıramadı iktidar. Tarihte ve hiçbir yerde görülmedik ölçüde, vergi kaçağı adıyla cezalandırmaya gitti. Son ilerleme raporunda Atatürk’e yine dil uzatan iktidar destekçisi AB bile, Doğan grubuna verilen cezanın susturmaya yönelik olduğunu belirtti... Ulusal medya böyle de ya yerel basın ve televizyonlar? Bir farkı yok... Geçen hafta, bu yazıda değineceğimizi söylemiştik. İzmir Ticaret Odası meclis toplantısındaki Fethullah tartışması, İzmir basınına hak ettiği ölçüde yansıdı mı? Meclis Üyesi Tacettin Bayır, odanın yayın organı Vizyon Dergisi’nde Nilgün Yerli Güzel’in yazılarını eleştirmişti. Yazıda Mustafa Kemal’in yerildiği, Fethullah’ın övüldüğü gerekçesiyle İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yanıt vermesini istemişti. Demirtaş’ın yanıtı, kimi çevrelerce ilginç karşılandı! Dergide Atatürk’ün eleştirilmediğini savundu. Yabancı ülkelerde Türk okulları açan birisinin elinin öpüleceğini söyledi. Bu değerlendirme Fethullah sitelerinde yer almakta gecikmedi. Demirtaş, bazı ülkelerin bu okulları hangi gerekçeyle kapattığını, eğitimde kullanılan dilin Türkçe değil İngilizce olduğunu, öğretmenlerin büyük bölümünün uyruğunu bildiğine göre neden böyle bir değerlendirme yaptı? Bu sorunun yanıtı en azından “ilginç” olmalı... serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Çanakkale ‘alttan’ geçilmeli! Gökhan, ‘Çanakkale köprü altı kentine dönüşemez’ dedi. Ömercioğlu da, tüp geçidi önerdi. MEHMET CELEN ÇANAKKALEÇanakkale Boğazı’nın iki yakasını köprüyle birbirine bağlayacaklarını açıklayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın sözleri kentte tartışmalara neden oldu. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Çanakkale köprü altı kentine dönüşemez. Yapılacaksa kentin dışında bir yer seçilmeli” derken, Mimarlar Odası Şube Başkanı Ünal Ömercioğlu da, “Çağdışı kalmış köprü gibi bir projeyi bu kente dayatmak büyük hata. Niye tüp geçit değil de köprü?” sorusuna yanıt istedi. Çanakkale’ye boğaz köprüsü kurulması yönünde 19841998 yılları arasında bir takım girişimlerde bulunulduğunu ancak projenin daha sonra yatırım planından çıkarıldığını anımsatan Yıldırım, “Türkiye 2023 Ulaştırma Vizyonu” şurasında Çanakkale’ye boğaz köprüsü yapılması yönünde tavsiye kararı Boğaz bölgesinde, AKP iktidarının yeniden gündeme getirdiği köprü projesi tartışılıyor çıktığını bildirmişti. Çanakkale’nin “köprü altı” kenti olmayacağını vurgulayan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Yapılacaksa kentin dışında bir yer seçilmeli ve tüp geçit projesi de düşünülmeli” dedi. Mimarlar Odası Şube Başkanı Ünal Ömercioğlu da, köprü sisteminin gelişen yapı tekniği içerisinde çağdışı kaldığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Çanakkale Boğaz geçişini pekala Marmaray gibi projeyle sağlayabilirsiniz. Veya tüp geçit düşünülebilinir. Buna kimsenin itirazı olmaz. Ancak köprünün yapımından sorumlu Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü bürokratları diyor ki, ‘Köprü KilitbahirÇanakkale arasına kurulacak’. Bu mantığın da kabul edilebilir yanı yok. İster tüp geçit isterse Marmaray olsun, böyle bir projeyi ancak su altı ve su üstü SİT olmayan bölgede uygulayabilirsiniz. Kilitbahir, özel kanunla korunan Gelibolu Milli Parkı içersinde yer alıyor. Çanakkale’nin hemen burnunun dibinde Truva Milli Parkı var. Kentin içersinden viyadüklerle geçirmek kentin estetiğini bozduğu gibi insanların sağlığını da olumsuz etkiler.” Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir de projenin kentliler tarafından tartışılması gerektiğini vurgulayarak, “Benim kentte izlenimim tüp geçit yönünde. Kentliler bunu sesli konuşuyor, tartışıyor. Tüm tartışmalar bittiğinde ÇOMÜ olarak bize ne görev düşüyorsa onu yapmaya hazırız” dedi. Köyler atıktan kurtuluyor Değirmenci, 17 çöp kamyonu ve 13 vidanjör alınacağını bildirdi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Köy muhtarlarından gelen evsel atık şikayetlerini değerlendiren İzmir İl Genel Meclisi üyeleri, sorunun çözümü için harekete geçti. İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci alacakları 17 çöp kamyonu ve 13 vidanjörle sıkıntıların giderileceğini bildirdi. Değirmenci, meclisin 2010 yılı bütçesinden ödenek ayrılmasını sağlayarak, çöp kamyonlarının ve vidanjörlerin satın alınmasını sağlayacaklarını söyleyerek, “Köylerin en önemli sorunlarından birisi çöp ve fosseptik kuyularının ihmal edilmesi. Biz bu sorunu kökten çözecek formülü bulduk. Kamyon ve vidanjörleri satın alarak bir protokolle ilçe ve belde belediyelerine teslim edeceğiz. Belediyeler de haftanın 2 günü köylerin çöpünü toplayacak. Ayrıca fosseptik kuyuları da vidanjörlerle sık sık temizlenecek. Bu sayede köyler daha temiz ve sorunsuz olacak” dedi. Değirmenci, İzmir’in 168 köyünde yapılan kanalizasyonların boşa aktığının ve bunun da ciddi bir çevre kirliliğine yol açtığına dikkat çekti. Sadece 16 köyde arıtma tesisi olduğunu, bu tesislerden birinin de kullanılmaz hale geldiğini belirterek, “Arıtmaları çalıştıracak 549 bin lirayı ayırdık. Para hemen arıtma tesislerine harcanacak. Arıtma tesislerinin elektrik paralarının yüzde 80'ini il özel idaresi olarak biz, kalan yüzde 20'lik kısmını ise köy muhtarlıkları karşılayacak. Daha sonra arıtmalar köy muhtarlıkları tarafından sürekli olarak çalıştırılacak” diye konuştu. Muğla’nın yerel gazetesi yarım yüz yılı devirdi Devrim 50 yaşında!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Muğlalı aydınların 1959 yılında Atatürk ilkelerinin ve dünya görüşlerinin kamuoyuyla paylaşılması amacıyla çıkardıkları Devrim gazetesi, 19 Ekim'de 50. yaşını kutluyor. Eczacı Ethem Serim(1961 Kurucu Meclis Muğla Üyesi), Eczacı Hilmi Şerif Baydur (19611965 CHP Muğla Milletvekili), Orman Yükse Mühendisi Turan Şahin (19611969 Muğla MilletvekiliTarım Bakanı), Dr. Seyfi Sadi Pencap(19651969 Muğla Milletvekili), Avukat Fevzi Özer (19751980 Muğla Senatörü), Avukat Faruk Aksoy(CHP Parti Meclisi Üyesi), Ziraat Teknisyeni Hasan Nuri Öncüer ( 19741976 Muğla CHP İl Başkanı), Yüksek Tekniker Gazi Çakır (19831985 HP Muğla İl Başkanı), Esnaf Alptekin Erim (CHP Muğla İl Gençlik Kolları Yöneticisi) öncülüğünde kurulan gazete, 50 yıl önceki gibi demokratik, laik, toplumcu ilkelerin ışığında ilerliyor. Devrim Gazetesi Sahibi ve Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ünal Türkeş, Türkiye’nin Cumhuriyet’le başlayan adam olma ve çağdaş dünya içinde yer alma mücadelesini, Muğla’daki 50 yıllık kesintisiz yayınıyla doruğa çıkarmış Devrim'in, kurumsallaşma sürecini tamamladığını ve daha emin adımlarla hedefine yürüdüğünü vurguluyor. Türkeş, “Gazetemiz Devrim, halkçı, devrimci, toplumcu yayın yaşamını nice 50 yıllara götürmenin kararı, hazırlığı ve isteği içindedir” diyor. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Haftada bir gün yayınlanır. C M Y B C MY B