21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA BDP heyetinin gezisinde Sinop’un ardından Samsun’da da olaylar çıktı Karadeniz turu iptal CEMİL CİĞERİM Güney Afrika Dersleri Pazartesi yazımdan devamla, AKP Türkiyesi’nin dış politikasının en hafif ifadeyle, gittikçe belirsizleşen yönü üzerine yazmayı planlıyordum. Pazartesi günü okuduğum Güney Afrika haberleri, geçen hafta “Ekmek, Özgürlük ve Toplumsal Adalet” başlıklı yazımda dile getirdiğim kaygılardan devam etmenin daha yararlı olabileceğini düşündürdü. Güney Afrika’da yayımlanan News 24 haber sitesinde yer alan bir yorumda şu saptamalar vardı: “Güney Afrika nüfusunun büyük çoğunluğu bugünkü rejimde de yoksullaşmaya devam ediyorsa, ülkenin geleceğinden pay alma umutları yoksa, apartheid (ırkçı rejim E.Y.) rejimi gerçekten sona erdi diyebilir miyiz?” (...)“Bağımsızlık Afrikalılara elle tutulur kazanımlar getirmiş olmakla birlikte, uğruna elde edildiği hedeflerin, görevlerin yerine getirilmesinde başarısız kalmıştır.”(...) “Apartheide karşı mücadele bu düzeni değiştiremedi, onu demokrasiyle birleştirdi. Bir ‘demokratik apartheid devleti’ kurdu.” (...) “Sömürgeciliğin, apartheidin çekirdek ilkesi, siyah nüfusun büyük kısmını yoksulluğa mahkum etmekti.” (...) “Bugün ırk ayrımı kalktı, ama bu çekirdek ilke olduğu gibi duruyor!” (18/02). Irkçı rejimin son günlerinde Londra’da yükselen mücadeleye katılırken ben de Afrika Ulusal Kongresi’nden (ANC) ırkçı rejimi devirdikten sonra, adına ve komünist geleneğine layık adımlar atmasını bekliyordum. Ne yazık ki bugün Güney Afrika’nın işçi sınıfı, varoşlarda yaşayan yoksulları gibi ben de büyük bir düş kırıklığı yaşıyorum; artık Mandela’ya başka bir gözle bakıyorum. Afrika’nın en zenginlerinin rengi değişti, yeni bir siyah oligarşi şekillendi. Sömürgecilik ve apartheid rejiminin temelini oluşturan maden endüstrisini ayakta tutan ucuz işgücü, aşırı sömürü sistemi değişmedi. Geçen yıl Marikana’da, AngloAmerican Platinium’a (AAP) ait madenlerde bir katliamla bastırılan grevin liderlerinden vinç operatörü Evans Ramoko’nun, yaklaşmakta olan başkanlık seçimleriyle ilgili sözlerinin anlamı bence çok açık: “Yalnızca Başkan Zuma’yı devirmek yetmez. ANC bir bütün olarak yoksulların çıkarlarını unutmuştur. Ekonomiyi kendi çıkarları için yönetiyorlar. Ben ANC’ye oy vermeyeceğim.” (Financial Times, 17/02) Geçen yıl patlak veren grevler, direnişler bu yıl da devam ediyor. Western Cape bölgesinde şarapçılıkla uğraşan çiftliklerde şiddetli grevler yaşanıyor. Bir sanayi kenti olan Sasolbourg’da patlak veren greve polis saldırınca 2 işçi yaşamını kaybetti. Pazartesi günü AAP madenlerinde çıkan silahlı çatışmada 13 işçi yaralandı. Birçok yorumcu toplumsal huzursuzlukların arttığını, muhalefetin toparlanmaya çalıştığını vurguluyor. Ama ortaya çıkan, Mamphele Ramphele gibi adaylara bakınca iyimser olmak zor. Bir zamanlar Steve Biko ile aynı örgütte mücadele eden Ramphele, tıp fakültesini bitirmiş, ABD’ye gitmiş, Harvard Radcliffe’te öğretim üyeliği, sonra Dünya Bankası’nda müdürlük yapmış. Ramphele Güney Afrika’ya dönünce iş hayatına atılmış, Gold Fields ve Circle Capital Ventures şirketlerinde yönetim kurulu başkanı olmuş, şimdi “yolsuzlukla mücadele etmek”, “Güney Afrika’yı kurtarmak” için siyasete atılıyor (All Africa.com, 18/02). Yaptığı konuşmasında o bile, “Afrika rüyasının söndüğünü..” “kırsal bölgelerde ‘Parlamento’nun aldığı kararlar sayesinde hâlâ emekçilerin feodal şeflerin, seçilmemiş geleneksel liderlerin baskısı altında yaşadığını” söylüyor. Nereden nereye gelindiğini gösteren en çarpıcı örnek, Maden İşçileri Sendikası’nın eski lideri Cyril Lamphola. Lamphola’nın Marikana bölgesinde apartheide karşı düzenlediği bir grevde çıkan çatışmada 2 maden işçisi yaşamını kaybetmişti. Geçen yıl Marikana grevinde çıkan çatışmalarda polis 34 işçiyi öldürdüğünde, artık çoktan zengin bir işadamına dönüşmüş olan Lamphola, etkili bir ortak olarak bu kez maden şirketinin yönetim kurulunda oturuyordu. Ne kadar vurgulasak azdır: Ekmek, özgürlük ve toplumsal adalet ilkelerine tabi olmayan ulusal, etnik, dini hak mücadelelerinin, alt sınıfların yaşam koşullarını değiştirecek gerçek sonuçlar üretmesi olanaklı olmuyor. Aynı, bu gün beyaz rejimin güvenlik örgütünü aratmayan bir devlet aygıtına sahip Güney Afrika’da olduğu gibi... SAMSUN Sinop’un ardından dün de BDP’li milletvekillerinin gittiği Samsun’da olaylar çıkınca Karadeniz gezisinin Trabzon, Ordu ve Giresun ayağı iptal edildi. Çözüm sürecini anlatmak için Karadeniz turuna çıkan BDP milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel ile İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’in gezisinin Samsun ayağında dün yüzlerce kişilik kalabalık grup, BDP heyetinin ziyaret etmeyi planladığı İlkadım ilçesindeki binayı taşladı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği olaylar saatlerce sürdü. Sinop’ta önceki gün linç edilmek istenen ve öğretmenevinde 10 saat mahsur kalan milletvekilleri gece geniş güvenlik önlemleri altında Samsun’a getirildi. Omtel Otel’e yerleşen milletvekilleri için burada 200 kadar polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Otele giren çıkan herkesin kimlik kontrolü ve üst araması yapılırken otele müşteri de alınmadı. Milletvekilleri yaşananlarla ilgili otelde bir basın toplantısı düzenledi. Kürkçü, “Sinop’ta yaşananlar kontrollü gerginlik stratejisinin parçasıydı. Derlenmiş toplanmış, ajite edilmiş, kızıştırılmış bir işsiz gençler ve ne yaptığını bilmeyen insanlar topluluğu olduğunu biliyoruz. O nedenle biz bu insanlara karşı bir düşmanlık beslemiyoruz, olanları bölge halkına mal etmiyoruz” diye konuştu. Tüzel ise “Yeni ölümlerin olmaması için emek harcıyoruz” dedi. BDP’nin akşamüstü ziyaret etmeyi planladığı 78’iler Dayanışma ve Araştırma Derneği dün sabah 08.30 sıralarında Türk bayrağı açarak “Ya Allah Bismillah Allahüekber” sloganları atan 50 kişilik bir grup tarafından taşlandı. Olayda TKP binasının camları kırılırken milletvekillerinin bulunduğu otele yürümek isteyen grubu polis engelledi. Öğlen saatlerinde bina önünde bir kez daha toplanan grup “Samsun’da PKK istemiyoruz”, “Emniyet onları bize teslim et” , “PKK buradan defol” sloganları atarak binayı yeniden taşladı. Sayıları 300’ü bulan ve binaya girmek isteyen kalabalığa polisler biber gazıyla müdahale etti. Polis, binaya tırmanarak TKP tabelasına bayrak asan kişileri güçlükle dışarı çıkardı. Taşlardan 1 gazeteci ile 1 polis yaralandı. TKP, Emniyet ve İçişleri Bakanlığı’nın önlem almadığını belirterek olayı “2. Madımak katliamı girişimi” olarak nitelendirdi. ÖDP Samsun il yöneticisi Can Gönülalan yaptığı açıklamada, “Her yandan taş yağıyor. Polis müdahalede bulunmuyor. Binanın altında tüp patlatmaya çalıştılar” dedi. Sendika.org’da yer verilen bilgiye göre ise bir emniyet amiri, Samsun Halkevi üyelerine “Biz sizin güvenliğinizi alamıyoruz. Siz kendi güvenliğinizi alın artık” dedi. Önceki günkü olaylarla ilgili açıklama yapan Sinop Valiliği, 16 kişinin yaralandığını, 14 kişi hakkında da yasal işlem başlatıldığını belirtti. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise valiliğe Twitter’dan tepki gösterdi. Demirtaş, “Linçlere çanak tutan Sinop Valiliği bir açıklama yapmış. Daha önce de söylemiştim, valilik gereksiz ve zararlı bir kurumdur, kaldırılmalıdır” dedi. BDP’nin akşamüstü ziyaret etmeyi planladığı 78’liler Dayanışma ve Araştırma Derneği’nin önünde dün gün boyu gerginlik yaşandı. Sayıları 300’ü bulan ve binaya girmek isteyen kalabalığa polisler biber gazıyla müdahale etti. ‘Düşmanlık beslemiyoruz’ Meclis de karıştı CHP, Sinop’ta çıkan olaylarla ilgili olarak kendilerini suçlayan BDP’lilere tepki gösterirken Sinop Belediye Başkanı, hakkındaki iddiaları sert bir dille yalanladı AYŞE SAYIN Binaya girmeye çalıştılar ANKARA BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın, Sinop’ta aralarında BDP milletvekillerinin de bulunduğu Halkların Demokratik Kongresi heyetine yapılan saldırıdan CHP’li Belediye Başkanı Baki Ergül’ü sorumlu tutmasına CHP’den tepki gelirken iki partinin milletvekilleri TBMM Genel Kurulu’nda tartıştı. Sinop olayları TBMM Genel Kurulu’na da yansıdı. BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in bir televizyon kanalına yaptığı “Olaylarda MHP’nin bir vebali yoktur. Maalesef CHP’li yetkililerin vebali vardır. CHP’li Sinop Belediye Başkanı’nın provokatif açıklamaları olmuş tur” şeklindeki açıklamalara TBMM Genel Kurulu’nda yanıt veren CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, BDP’ye tepki gösterdi. “Kimi gençlerin Sinop’a gelen bazı milletvekillerimizi terör örgütü PKK ile olan ilişkilerinden ya da PKK’ye bakışlarından dolayı protesto etmeleri demokrasinin gereğidir. Ancak şiddete her ne sebeple olursa olsun her zaman karşıyız” dedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, bu sözlere “terbiyesiz” diye tepki gösterdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da grup toplantısında “Olaylarda MHPliler, CHP’liler var” sözlerine tepki gösteren Altay, “AKP Gençlik Kolları’nda il başkanlığı yapmış ve dün olayların en önünde yürüyen insanın ismini Başbakan’a vereceğim” dedi. Altay, BDP’li Önder’in olay yerinden attığı mesajlara da dikkat çekerek, “Dün Twitter’da adeta Sinop, Madımak olsun diye herkes elinden geleni yaptı” diye konuştu. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Sinop Belediye Başkanı Ergül ise, pazar ve pazartesi günleri eşinin sağlık sorunları nedeniyle Samsun’da olduğunu ve son 1 haftadır kamuoyuna yansımış bir açıklaması olmadığını belirterek, “Olaylarla ilgim olduğunu ispat etsinler, Sinop’u terk ederim. Samsun’da da birtakım olaylar oldu, o zaman oradakini kim provoke etti” diye konuştu. Ergül, saldırganları tanımadığını ifade etti. Nereden nereye? Kışanak: Ogün Samast’lar çıkabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Karadeniz gezisinde çıkan olaylarla ilgili olarak Sinop’ta önceden yapılan kışkırtmalarla tam bir provokatif durumun içinde kalındığını söyledi. Programın yaklaşık bir ay kararlaştırıldığını söyleyen Kışanak, “İçişleri Bakanı’na gün gün, tarih tarih bilgi verilmiş, gerekli tedbir ve önlemleri alması istenmiştir” dedi. Kışanak, Sinop’ta yaşananların, sorumlu olanların görevini yapmadığının tablosu olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Sinop’un CHP’li belediye başkanı açıkça kışkırtıcı beyanlarda bulunmuştur. CHP de bu belediye başkanına ‘Böyle bir açıklama yapamazsın’ dememiştir. Hükümet ve İçişleri Bakanlığı bundan sonra gelişebilecek eylemleri önlemek istiyorlarsa Sinop’ta yaşananları çok iyi tahlil etsinler. Oradan Ogün Samast’lar çıkabilir” dedi. Öcalan: Hükümete çözüm planı sunduk Haber Merkezi İmralı’da önceki gün ağabeyi Abdullah Öcalan’la görüşen Mehmet Öcalan, ağabeyinin çözüm sürecinde Kandil ve Avrupa’yı işaret ettiğini belirterek “kendisinin bir mahkum olduğunu ve tüm sorunları çözemeyeceğini” söylediğini belirtti. Öcalan ağabeyinin şu sözlerini aktardı: “Ben burada bir mahkumum. Her şeyi benim omuzlarıma atıyorlar. Bu doğru değil. Ama Kürt sorununun çözümünde doğrularımızı söyleriz. Heyete isteğimizi, üzerime düşenleri onların eliyle hükümete gönderdim. Ne istiyoruz, nasıl çözülür, bildiklerimizi hükümete verdik. Hükümet buna ne ad verirse versin, bu yol çözüm yoludur. Bu isteklerimizi, Kürt sorunu nasıl çözülür değerlendirecekler. Tekrar söylüyorum ben bir mahkumum, her şeyin sahibi değilim. Her şeyi bana bağlamayın, bağlasanız da ben yapamam.” Öcalan, Paris’te 3 Kürt kadının öldürülmesini ise ağabeyinin “Kim beni buraya getirdiyse, o katliamı da onlar yaptı” diyerek değerlendirdiğini ifade etti. Çiçek: Süreç hassas dikkatli olunmalı ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, anayasaya göre siyasi partilerin demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu belirterek “Siyasi partilerin faaliyetleri hukuken teminat altındadır. Herkesin buna saygı göstermesi gerekir. Ayrıca, içinde bulunduğumuz hassas süreç de dikkate alınarak herkesin kanunlara riayet etmesi ve daha sorumlu davranması gerekir. İçerisinde milletvekillerinin de yer aldığı bir heyete yapılan bu provokatif eylemi kınıyorum” dedi. İçişleri Bakanı Muammer Güler ise Sinop’ta BDP milletvekillerine yönelik saldırılarla ilgili sorular üzerine “Çözüm sürecinde herkesin sağduyulu hareket etmesini bekliyoruz. Bütün milletvekillerinin demokratik haklarını, siyasi faaliyetlerini hukuki ortamda, gerginlik olmayan huzurlu ortamda yapmasından yanayız”dedi. ‘Siz kendinizi koruyun’ ‘Linçlere çanak tutuldu’ Ahmet Türk’ün yerine İdris Baluken BDP, İmralı için yeni isim belirliyor AYŞE SAYIN ‘CHP ve MHP sorumlu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, BDP’li milletvekillerinin Sinop’ta uğradıkları saldırının faturasını CHP ve MHP’ye kesti. Erdoğan, partisinin Grup toplantısındaki konuşmasında şunları söyledi: Milliyetçilik ayaklar altında: Biz Kürt milliyetçiliğini de Laz milliyetçiliğini de Türk milliyetçiliğini de Arap milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içinde, böyle bir ırki, kavmiyete, kabileye dayanan bir milliyetçilik yoktur, bu şeytandandır. İmralı ile işbirliğini sen iyi bilirsin: Bahçeli, utanmadan bizi, ‘İmralı ile işbirliği tutan bir parti’ olarak göstermenin gayreti içinde. Kenya’dan getirip sizin iktidarınıza bunu teslim edenlerin kim olduğu belli. PKK’lilere sınır güvencesi: Müzakereyi bu parlamento çatısı altında olanlarla yaparız, mücadeleyi de bölücü terör örgütüyle yaparız. Bu silahlar gömülecek, siyaset, fikirler konuşacak. İkinci bir ülkeye mi giderler, üçüncü bir ülkeye mi giderler... Neyi tercih ederlerse, her türlü güvenliği sınırda veririz, geçmişteki yanlışları yaşamaz ve yaşatmayız. Sinop’ta CHP ve MHP: Beğenirsin beğenmezsin, onlar milletvekilleridir. Oradaki toplantıyı izlemek zorunda değilsin. Yapacakları toplantı yasalar içinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın. Bunların ruh kökünde toplantılara saygıları yoktur. MHP budur, kafa yapısı budur. Orada bunu engellemek suretiyle siz ülkemize huzur getirmiyorsunuz. Ondan sonra da tabii ne Hakkâri’ye ne Van’a gidebilirsiniz. MHP gider sadece ırkçılığın diliyle konuşur, BDP ırkçılığın diliyle konuşur. CHP, onun ne konuştuğu belli değil. Gazeteci kılığındaki polis katilleri: İngiltere’de İngiliz İşçi Partisi’nin düzenlediği yemekte konuşuyor. Orada da utanmadan, sıkılmadan gazeteci kılığı altındaki polis katillerinden dolayı Türkiye’yi şikâyet ediyor. Yaptığı çok büyük bir sorumsuzluk, açık açık polis katillerinin sırtını sıvazlamaktır. Başörtüsü düşmanları: Bu nasıl bir siyasi parti Allah aşkına? Bölücü terör örgütünün misafiri olan teröristlere, ‘çiçek çocuk’ muamelesi yapan bu partinin içinde bu hal nedir? Irkçılık, kafatasçılık yapan bu partinin içinde. Başörtüsü düşmanları, maneviyat düşmanları hep bu partinin içinde. Demokrasi düşmanları, darbe tertipçileri bu partinin içinde toplanmışlardır. AKP Grup toplantısında eski CHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya ve Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal AKP’ye katıldı. ANKARA BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, geçen hafta İmralı’ya gidecek isimlerle ilgili resmi başvuruyu en geç dün yapacaklarını açıklamasına karşın gayri resmi olarak Adalet Bakanlığı’na iletilen isimlerden bazılarına Başbakan Tayyip Erdoğan’dan itiraz geldi. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’u heyetten çıkaran BDP, geçen günlerde Selahattin Demirtaş, Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile DTK Eşbaşkanı ve Ahmet Türk’ün adını Adalet Bakanlığı’na bildirdi. BDP’liler bu isimlere “vize verileceği”ne kesin gözüyle bakmaları nedeniyle de en geç dün için bakanlığa resmi başvuruda bulunacaklarını açıkladı. Ancak Erdoğan’ın, Türk’ün de heyetten çıkarılmasını istediği kaydedildi. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın da kardeşi aracılığıyla “isim nedeniyle kriz çıkarılmasın” mesajı göndermesinin ardından BDP’nin “yedeğe aldığı” Grup Başkanvekili İdris Baluken’in ismini bakanlığa bildirmesi bekleniyor. KCK davasında 10 tahliye MAHMUT ORAL DİYARBAKIR KCK ana davasında 6’sı BDP’li eski belediye başkanı 10 kişi tahliye edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen KCK ana davasının sabaha karşı saat 02.00 sıralarına kadar devam eden duruşmasında eski Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı, eski Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Ertak, eski Hakkâri Belediye Başkanı Kazım Kurt, eski Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, eski Dicle Belediye Başkanı Abdullah Akengin, eski Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ile Arslan Özdemir, Hasan Üner, Takibe Turgay ve Fadile Bayram tahliye edilerek dava mayıs ayına erteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle