Katalog

SAYFA CUMHURİYET [email protected] 20 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR YASEMİN KANDEMİROĞLU natı gibi eserlerle harmanlanmış. Yakın zamanda piyasaya çıkan Bartok, EötLONDRA Günümüzün gözde kemancıvös ve Ligeti keman konçertolarının yer aldılarından Patricia Kopatchinskaja bugün İş ğı albümde Peter Eötvös ile yakından çalıSanat’ta, Philippe Herreweghe yönetimindeşan Kopatchinskaja’nın besteci/şef Eötvös hakki ChampsElysées Orkestrası’na Beethoven kında “derin bilgisi ve deneyimi olan gerkeman konçertosuyla solist oluyor. Beethoven çek bir beyefendi, onunla birlikte çalışmak gecesi olarak adlandırılan konserin ikinci yarıbüyük bir keyif” diye düşünüyor. sı ise bestecinin 5. Senfonisi ile devam edecek. Türkiye’de klasik müzik severlerin birçoğu Beethoven’in bu eserini bugüne kadar yaise Patricia Kopatchinskaja’yı Fazıl Say ile çazılmış en güzel keman konçertosu olarak nitelışmalarından tanıyor. Say’ın “Haremde 1001 lendiren Kopatchinskaja, kemanın orkestrayGece” adlı Kopatchinskaja’ya adanan eserinin la olan söyleşisini bir kuşun engin bir manzara ilk çalınışı 2008’de İsviçre’nin Luzern şehrinüstünde süzülmesi olarak betimliyor. de gerçekleşti. Moldova’da doğan ve Doğu Avrupa külKopatchinskaja ve Say’ın birlikte kaydettitürünü özümsemiş müzisği Beethoven, Bartok, Ravel ve yen bir aile içinde büyüSay keman sonatlarının yer alu Daha önce Fazıl Say’la yen Kopatchinskaja, kedığı bir başka albüm ise ECHObirlikte konserler veren man çalmaya küçük yaşKlasik ödülünü kazandı. Kopatchinskaja, Philippe larda başlar. Moldova’da “Fazıl çok büyük bir mübaşladığı müzik eğitimizisyen” diyor KopatchinskaHerreweghe yönetimindeki ne Viyana’da devam eder. ja. “Müzikte varlığını bilmediorkestra eşliğinde Prof. Eröd ile bestecilik üsğim ufukları açtı bana. OnunBeethoven’in Keman tüne yaptığı çalışmalar müzila sahnede en yoğun müzikKonçertosu’nu yorumlayacak. sel duygularımı paylaştım. Beği anlamasını ve aktarmasını şekillendirir. ni Türkiye, Fransa ve İtalBugün kendini en çok moya’daki dinleyicilere tanıttığı dern müziğe yakın hisseden sanatçı için moiçin minnettarım. Ümit ediyorum ki gelecekdern müziğin tarifi “aldığım nefes.” Bestecite birçok konserde yine birlikte çalacağız.” lerle yakın çalışmaları sayesinde eserlerin orKopatchinskaja solistlik kariyerinin yanı sıtaya çıkış sürecini gözlemleme şansı bulan sara kemancı Pekka Kuusisto, viyolacı Lilli natçının en büyük zevklerinden biri ise eserleri Maijala ve çellist Pieter Wispelwey ile birlikdaha mürekkebi kurumadan, otoriteler o eserin te kurduğu Quartetlab adlı yaylı çalgılar dörtaslında nasıl yazılmış olması gerektiği hakkın lüsünün üyesi. Dünyaca ünlü dört müzisyeda yorumlar yapmadan çalabilmek. nin ortak amacı, yaylı çalgılar dörtlüsü için yaModern müzikle olan ilişkizılmış nice zengin eseri, programlarında klasik si Kopatchinskaja’nın geçmiş dönemlere bave moderni harmanlayarak çalabilmek. Dörtkışını da etkilemiş. Sanatçı öncelikle eserlelü ayrıca geldikleri ülkelerin halk ezgileri üsrin besteleniş sürecini inceleyip bestecinin han tünden birlikte doğaçlama yapmaktan da büyük gi aşamalardan geçtiğini anlamaya çalışıyor ve keyif alıyor.  daha sonra ona göre bir yorum getiriyor. Sahneye çıplak ayak çıkmayı tercih etmesini Kopatchinskaja’nın bugüne kadar çıkan al“yerle doğrudan temas halinde olmak sahne bümlerinde müziğe olan yaklaşımının izini sür korkusunu azalttığı gibi yıldızlara ulaşmamek mümkün. Onun gözünde, birçok klasik yı da teşvik ediyor” diye açıklayan sanatçı, bu müzik eserinin kökeni aslında halk müziği, do akşam 20.00’de İş Sanat sahnesinde olacak. layısıyla ailesiyle birlikte kaydettiği “Rapso(Ayrıntılı bilgi için: http://www.issanat.com. dia” albümünde Doğu Avrupa halk ezgileri tr/tr/etkinlik/konser/20130220/champselyseesRavel’in Çigan ve Enescu’nun 3. Keman Soorkestrasi/) Çıplak ayaklı kemancı Patricia Kopatchinskaja, bu akşam ChampsElysées Orkestrası eşliğinde İş Sanat’ta Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği “Ustalara Saygı” toplantısı önceki akşam usta oyuncu Zeki Alasya için düzenlendi. Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan’la birlikte Devekuşu Kabare’yi kurarak ülkemizde kabare kültürünün temelini atan Alasya için hazırlanan geceyi Nilgün Belgün sundu. Halit Kıvanç’ın “Onlar dünyaya mutluluk vermek için gelmişler” sözleriyle başlayan etkinlikte, Zeki Alasya, yine hep yol arkadaşı Metin Akpınar ile birlikte anıldı. Akpınar, “Biz yola çıktığımız gibi Zeki’yle hiç ayrılmadık” dedi. Geceye Alasya’nın aralarında Atilla Dorsay, Hülya Koçyiğit, Cezmi Baskın, Halit Akçatepe ve Zihni Göktay’ın da olduğu dostları konuşmacı olarak katıldı. Zeki ile Metin yine yanyana Patricia Kopatchinskaja konseri bugün İş Sanat’ta. ALBERT LONG HALL KONSERLERİ Verdi yılına genç operacılarla merhaba Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi, Albert Long Hall konserlerinin ilkbahar programı bugün başlıyor. “Verdi Yılına Merhaba” başlığı altında bugün saat 19.30’da başlayacak açılış konserinde Türk operasının genç kuşak şancıları sahnede olacak. Evren Işık (koloratur soprano), Deniz Yetim (soprano), Nesrin Gönüldağ (mezzo soprano), Utku Kuzuluk (tenor) ve Caner Akgün (bariton) piyanist Rayna Popova eşliğinde Verdi’nin Rigoletto, Macbeth, Maskeli Balo, Don Carlos, Il Trovatore, La Traviata operaları ile Donizetti ve Rossini’nin operalarından aryalar söyleyecek. n Kültür Servisi Montreux Caz Festivali, Schleswig Holstein Müzik Festivali, Flow Festivali gibi önemli sahnelerde müzikal yolculuğunu sürdüren Kolektif İstanbul, tempo ve enerjiyi hiç düşürmeden, Balkan ve Anadolu kültürlerinin buluştuğu Doğu Avrupa geleneksel müziklerine dayalı tarzları, funk ve caz altyapıları; enstrümanlarına hâkim ve performanslarında cömert müzisyenleriyle yine dinleyenlere doğaçlama bir şölen sunmaya hazırlanıyor. Topluluk, yarın saat 21.30’da Babylon sahnesinde izlenebilir. ‘Kolektif İstanbul’ Babylon sahnesinde n Kültür Servisi İFSAK 25 Şubat’ta başlayacak ve beş hafta sürecek olan Ali Şimşek ile film analizi seminerinde son dönem önemli yönetmenlerden Michael Haneke’ye odaklanıyor. Seminerde “Yedinci Kıta”dan “Pianist”e modern Avrupa sinemasının orta sınıfa darbeler indiren hattına bakmaya çalışılacak. İFSAK’ta Haneke semineri ‘JÎN’ İ N !F İ S T A N B U L’D A K İ G A LA S IN DA REH A ERDEM İ ZL EYİ C İ YL E BU L U ŞT U ‘Acının gösterisini yapmadım’ Erdem’in dediği gibi PKK’li genç kızın dağda doğayla, kurtla, kuşla kurdu“Filmi çekerken bir kez daha anğu ilişkiyi, “Kırmızı Başlıklı Kız”ın ladık ki, gerçeklik çok ayıp bir şey. hikâyesine benzetmek de mümkün kaBu kadar büyük bir trajediyi başka baca. Fakat hayat elbette, masallardan bir forma taşıyarak, masal formunbaşka, hem de sert akıyor, filme adını da anlatmaya çalıştık. Başka türlüsü, veren Kürt kadın “Jîn”in çaresizliği giacının gösterisini yapmak olurdu” bi. Zaten “Jîn” de Kürtçe “hayat” dediyordu Reha Erdem önceki akşam !f mek. Şapkayı kaldırın “ı”nın üzerinİstanbul kapsamında Türkiye’de ilk kez den, nokta koyun, “Jin” ise kadın anlaizleyiciyle buluşan “Jîn”in galasında. mına geliyor. Sonrası samimi bir itiraf gibi geldi: İşte dağdaki Kürt kadının hayatta “En zorlandığım filmdi bu. Çünkü şu kalma mücadelesi size. Erdem de buan yaşadığımız gerçekliğe çok yakın”. nu vurguluyordu gala sonrası katıldıHaksız da sayılmaz, 30 yıl geçti, biz ğı söyleşide. “Bu figür, Kürt olmakhâlâ aynı gerçekliği yaşıyoruz: Savaş. tan önce kadın. Oradan başlıyor önÖZLEM ALTUNOK ce mücadelesi”. Bu mücadelede dağdaki canlılarla uyum içinde gördüğümüz “Jîn”, dağdan inmeye çalıştığında yaşıyor vahşeti. Galanın konuklarından oyuncu Tuncel Kurtiz tamamlıyor belki de Erdem’in filmle anlatmak istediğini: “Doğayla yeniden beraber olmayı, bu kanı, dehşeti atmayı önerdin bizlere.” Geçen hafta Berlin Film Festivali’nde seyirci önüne çıkan film, Türkiye’de 15 Mart’ta gösterime girecek. Film, !f İstanbul kapsamında ise bugün saat 22.00’de Cinemaximum Budak Sineması’nda. ‘Jîn’ İran’dan Berlin’e müdahale Penahi’nin Berlin’de En İyi Senaryo ödülünü alması İran yönetimini kızdırdı u İran Kültür Bakanlığı Sinema Dairesi Başkanı Javad Shamaqdari, Berlin Film Festivali organizatörlerine gönderdiği açıklamada, “Festival organizatörlerini kınıyoruz, yaptıkları bu yanlışı bir an önce düzeltmelidir” ifadelerini kullandı. Kültür Servisi İran İslam Cumhuriyeti yönetimi, Uluslararası Berlin Film Festivali organizatörlerini, hâlâ ev hapsinde tutulan Cafer Penahi’ye verdikleri ödül nedeniyle “fırçaladı”. Bu yıl 63.’sü düzenlenen Berlin Film Festivali’nde, senaryosunu yazdığı “Kapalı Perde” filmiyle “En İyi Senaryo” ödülüne değer görülen Cafer Penahi, İran yönetimi ile festival yetkililerini karşı karşıya getirdi. İran yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Penahi’nin 6 yılllık ev hapsinin yanı sıra, 20 yıl film çekmeme cezasına çarptırılmasına karşın, ikinci kez sinema filmine imza attığı belirtildi. İran Kültür Bakanlığı Sinema Dairesi Başkanı Javad Shamaqdari’nin, “Berlin festival organizatörlerini kınıyoruz” ifadelerine yer verdiği açıklama şöyle devam etti: “Festival organizatörleri, yaptıkları bu yanlışı bir an önce düzeltmelidir. Herkes biliyor ki, İran’da bir film çekmek ve onu yurtdışına yollamak izne tabidir. Bu yapılanlar her ne kadar yasadışı olsa da, İran İslam Cumhuriyeti olanlara sabır göstermektedir.”