Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Nijerya'da 42
ölüm cezası
• LAGOS (AA) —
Nijerya'da 22 nisanda
Devlet Başkaju Ibrahim
Babamgida'ya karşı kanlı
bir başansız darbe girişimi
gerçekleştiren ve askeri
mahkeme tarafından ölüm
cezasına çarpünlan 42
subayın, bugttn bir idam
mangası tarafından kurşuna
îizildiği bildirildi.
,vJijerya'nın iki numaralı
'' adamı olan Tümamiral
Augusrus Aikhomu,
düzenlediği basın
toplantısında, 9 subayın
çeşitli hapis cezalanna
çarptınldığını ve darbe
girişimine kanştığı sanılan
31 kişinin de erken emckli
edildiklerini söyledi.
Mafya, ateşkes
ilan etti
• BOGOTA (AA) —
Kolombiya'da faaliyet
gösteren uyuşturucu
kaçakçılığı şebekelerinden
Medellin kartelinin silahlı
kolu, yeni Devlet Başkanı
Cesar Gaviria'nın 7
ağustosta göreve başlayacak
olması nedeniyle tek taraflı
ateşkes ilan ettiğini bildirdi.
Kotombiya'nın ûzel radyosu
Caracol, silahlı gruptan
aldıklan mesajda, grubun
yeni E>evlet Başkanı'nın
uyuşturucu kaçakçılığı ile
ilgili alacağı kararları
beklemek amacıyla,
eylemlerini durduracağını
büdirdi.
Lübnan'da
çatışma; 24 ölü
• SAYDA (AA) — Güney
lübnan'da Filistinli
^erülalar ve Suriye yanlısı
EMEL milisleri Ûe
Hizbullah taraftarlan
arasındaki çatışmalarda en
az 24 kişinin öldüğü, 80
kişinin de yaralandığı
bildirildi. Güvenlik
kaynaklan, çatışmalann
EMEL milisleri ile FKÖ
lideri Yaser Arafat'a bağlı
gerillalann lran yanlısı
Hizbullah'ın elinde tuttuğu
Kfar Milki Köyü'ne roket
ve makinaJı silahlarla
saldırması üzerine
başladığını söylediler.
Kaynaklar, FKÖ
gerillalarırun lsrail'in ilan
ettiği güvenlik bölgcsinin
hemen kuzeyindeki Iklim
El-Tufa bölgesini kontrol
için ilk defa büyük bir
saldınya eşlik ettiğini
açıkladılaı.
İsrail ve
kimyasal silalı
• WASHINGTON (AA)
— ABD Dışişleri Bakanlığı,
İsrail Bilim Bakanı Yuval
Neeman'ın Irak'tan
gelebilecek bir saldınya
kimyasal silahlarla karşılık
verileceği yolundaki
' -nklaması hakkmda İsrail
-Jkümetiyle görüşmeler
yapılacağmı bildirdi.
Bakanlık tarafından aynnü
verilmeden yapılan kısa
açıklamada, "Bu konudaki
haberleri gördük ve konuyu
İsrail hükümeti nezdinde
gündeme getireceğiz"
denildi. Dışişleri Bakanlığı
Basın Bürosu da bu
konuda ayrıntı vermeye
yetkili olmadığını bildirdi.
İsrail Bilim Bakanı Yuval
Neeman, önceki gün tsrail
Radyosu'na verdiği
demeçte, "Saddam
Hüseyin'e verilecek yanıt,
onu aynı silahlarla, yani
kimyasal silahlarla tehdit
etmektir. Hiç şüphe yoktur
ki artık kimyasal silah
yapmak bir sorun değil"
demişti.
Küba'ya
yardım yok
• BONN-WASHINGTON
(AA) — Geçen yıla kadar
Demokratik Almanya'dan
en fazla kalkınma yardımı
alan ülke Küba, siyasi
reformlara gitmediği sürece
birleşik Almanya'dan
yardım alamayacak.
F.Almanya Ekonomik
lşbirliği Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada, "Küba,
siyasi koşullarda temel
değişikliklere gitmezse,
gelecekte birleşik Almanya
ile Küba arasında kalkınma
işbirliği yapmak mümkün
olmayacaktır" denildi.
İtalyan bakan
döndü
'm ANKARA (AA) —
Türkiye'ye resmi bir
ziyarette bulunan İtalyan
Dışişleri Bakanı ve Avrupa
Topluluğu Dönem Başkanı
Gianni de Michelis dün
ltalya Hava Kuvvetleri'ne
ait özel bir uçakla
Ankara'dan ayrıldı.
Michelis'i, Esenboğa
Havaalanı'ndan Dışişleri
Bakanı Ali Bozer uğurladı.
Uğurlamada, ttalya'nın
Ankara bUyükelçisi de
bulundu.
Islam Konferansı Dışişleri Bakanlan Toplantısı salı günüKahire'de başlıyor
Kıbns IKO gîindeıııînde
SEMİH tDİZ
KAHtRE — Türkiye'nin KKTC
ile hafta içinde başbakanlar düze-
yinde imzaladığı ve iki ülke ara-
sındaki ekonomik ve sosyal ilişki-
lerin "derinkştirilmesini" öngören
"mutabakat metni"nden sonra
Kıbns konusu Ankara'nın diplo-
matik girişimleriyle îslam Konfe-
ransı örgütü'nün (tKÖ) gündemi-
ne alındı. Mısır'ın evsahipliğinde
salı günü Kahire'de başlayacak
olan İKÖ Dışişleri Bakanlan Top-
lantısı'nda TUrkiye aynca Kıbns
konusunda bir karar tasansı su-
nacak. Tasarıda Birleşmiş Millet-
ler Güvenlik Konseyi'nin Kıbns
konusunda 649 sayüı karanna işa-
ret edilerek bu karann 5. madde-
sine göre taraflann toplumlararası
müzakereleri güçleştiren girişim-
lerden kaçınmalannın istendiği
bdirtiliyor. Bu şekilde İKÖ kana-
hyla Kıbns Rum tarafımn AT'ye
yaptığı tarn üyelik başvurusunun
yol açtığı olumsuz duruma dolaylı
olarak değinmiş olacağı bildirili-
yor. İKÖ Toplantısı'nda Türkiye^
nin, aynca Bulgaristan'daki Türk
azmlığın durumunu gfindeme ge-
tirmesi bekleniyor.
Kahire'de dün yapılan ve dışiş-
leri bakanlan toplantısının ana
gündeminin saptandığı "yüksek
dözcyli yetkilBer" görüşraesınde
Türkiye yoğun diplomatik girişim-
leri sonunda Kıbns sorununun
toplantı gündemine alınmasını
sağladı. Türkiye'nin Dışişleri Ba-
kanlığı Musteşar Yardımcısı Büyü-
kelçi Hüseyin Çelem başkanlığın-
Dışişleri Bakanı Ali Bozer,
toplantıda Bulgaristan'daki Türk
azınlığın durumunun ayrı bir
gündem maddesi olarak
görüşüleceğini söyledi. Bozer,
'Bu vesile ile Bulgaristan'daki
soydaşlanmızın haklarına tslam
ülkelerinin göstermiş olduğu
yakın ilgiyi şükranla
kaydediyorum' dedi.
daki üst düzeyli bir heyetle temsil
edildiği görüşmelerden sonra Türk
heyetine yakın ka>-naklar, Kıbrıs1
ın daha önce İKÖ'de çeşitli şekil-
lerde görüşüldüğünü, ancak bir
gündem maddesi olarak ele alın-
madığını söylediler. Bu nedenle
dünkü gelişmeyi bir başanyı ola-
rak nitelendirdiler.
Türkiye'nin Kıbns konusunda-
ki karar tasansının kabul edilme-
si olasılığına ilişkin soruyu yanıt-
layan Türk heyetinden bir yetkili,
bu konuda herhangi bir ülkeden
olumsuz bir yanıt alınmadığını
söyledi. Yetkili, aynı zamanda
Kıbrıs konusunun Kahire'de görü-
şülmesinin ve bu konuda bir ka-
rar tasansının kabul edilmesinin,
Yunanistan'ın son dönemde Kıb-
ns Rum kesimi lehine Batı nezdin-
de giriştiği kampanyanın denge-
lenmesi açısından önemh bir adım
olacağını belirtti.
Türkiye, karar tasansının kabul
edilmesi olasıhğına ilişkin görüş-
lerini büdiren Türkiye heyetine ya-
kın kaynaklar ise BM Güvenlik
Konseyi'nde oybirliği ile kabul
edilmiş bir karann teyidı anJamı-
na gelecek olan karar tasansının
Kahire'dereddedilmesinipek olası
görmediklerini bildirdiler. Bu ko-
nuda şu görüşlere yer verdiler:
"Buradaki temei maksat top-
lumlararası müzakerelerdeki oka-
nıklığın giderilmesi ve bu göniş-
meleri zora sokacak girişimierden
kaçınılmasıdır. Tum ada adına
ATye yapügı tam üyelik başvunı-
sn ile soz konusu gonişmeleri çık-
maza sokan Rum tarafı olduğu-
na göre İKÖ'de kabul edilmesi is-
tenen karann muhaUbı da belli-
dir."
İKÖ Toplantısı'na katılmak
üzere bugün Kahire'ye gelecek
olan Dışişleri Bakanı Ali Boıer-
in çarşamba günü toplantıda ya-
pacagı konuşmada Kıbns konusu-
na geniş bir şekilde değineceği bil-
diriliyor.
Dışişleri Bakanı Ali Bozer dün
yaptığı açıklamada toplantıda
Avrupa ve Sovyetler Birüği'nde-
ki son gelişmeler, soğuk savaşın
sona ermesi ve silahlann kontro-
lü alanındaki ilerlemeler Uzerinde
önemle durulacağını bildirdi. Bo-
zer ele alınacak konular arasında
tran-Irak uyuşmazlığı, Afganis-
tan'daki durum, terorizm ve üye
olmayan ülkelerdeki Müslüman
toplulukların durumunun da bu-
lunduğunu kaydetti. Ali Bozer
şöyle konuştu:
"Bulgaristan'daki Müslöman
Türk azınlığın durumunun ayn
bir gnndem maddesi olarak göni-
şülecegini ifade etroek isterim. Bu
vesile ile Bulgaristan'daki soydaş-
lanmızın Itaklanna İslara ülkele-
rinin göstermiş olduğu yakın Ugryi
şükranla kaydediyorum. Bulga-
ristan'daki yönettm degişikligi so-
nncunda bu konuda nispi bir iyi-
leşme saglanmışür. Bunun devam
etmesini dUiyormm."
öte yandan "gözlemci" statü-
sü ile katılacak olan ve dün Ka-
hire'ye gelen KKTC Dışişleri ve
Savunma Bakanı Kenan Atakol'-
un da toplantı sırasında bir ko-
nuşma yapacağı beirtiliyor.
Öte yandan, Türkiye'yi yakm-
dan ilgilendiren bölgesel suların
paylaşımı ve hacdaki son kaza ko-
nulannın İKÖ Dışişleri Bakanla-
n Toplantısı'nda gündeme gelip
gelmeyeceği kesin olarak bilinemi-
yor. Diplomatik kaynaklar bu ko-
nulann resmi gündemde yer alma-
masına rağmen ilgili taraflardan
birinin "gündem dışı" olarak bu
konulan getirebileceğini söylüyor-
lar. özellikle bölgede giderek nas-
sas bir konu olarak ön plana çı-
kan su konusunun, son dönemde
"atak", hatta "saidırgan" bir dış
politika izleyen Irak tarafından
gündeme getirilebileceğini belirti-
yorlar.
Gündemde yer alan ve Türk ta-
rafının desteklemesi beklenen iki
konu ise, İsrail ışgali altındaki
topraklara Sovyet Yahudilerinin
yerleştirilmelerinin kınanması ve
Keşmir sorunu konusunda Hin-
distan'ı Pakistan ile "banscı mü-
zakerelere oturmaya davet
etmek" olarak belirtüiyor. Ancak
Türkiye'nin gerek İsrail gerekse
Hindistan ile hassas diplomatik
ilişJcileri buiunduğu da gözetilerek
Türk tarafımn bu iki ülkeye kar-
şı çok sert çıkışlara karşı olacağı
belirtiliyor.
Darbe sırasında çıkan olaylarda 22 kişi öldü
THnidacTda Mamcı darbeDarbe lideri tmam Yasin
Ebu Bekir televizyonda
yaptığı konuşmada "Her
şeye kadir olan Allah bize
bu akşam zafer verdi" dedi.
WASHINGTON (AA-AP) — Karayip-
ler'in güneyindeki Trinidad-Tobagy'da
Müslüman bir grup darbe yaparak Ra>
RobinsoD b'derliğindeki hükümeti devir-
diklerini ve hükümet üyelerinin tutuklan-
dığını bildirdi. Darbe sırasında en az 22 ki-
şinin öldüğü kaydedildi. AP, darbecilerin
Libya tarafından desteklendiğinin sanıldı-
ğmı bildirdi.
Trinidad-Tobago'yla telefonla kurulan
bağlantılarda, darbenin önceki akşam üze-
ri gerçekleştirildiği, durumun şu anda sa-
kin olduğu öğrenildi. Mı^lüman grubun
darbesine karşı başkentte herhangi bir di-
renme görülmediği bildiriliyor. Darbe ol-
duğu yerel gazeteciler tarafından da doğ-
rulanûı. Triaidad Gnardian gazetesi mu-
habirleri, başbakan ve kabine üyelerinin
tutuklandığını açıkladılar.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden
Dave Denny de AFP'ye yaptığı açıklama-
da, ülkede kanşıklık olduğunu doğnıladı.
Denny, ülkenin demokratik yönetiminin
devrilmesine yönelik bazı hareketler oldu-
KİMLİK KART1
Nttfns: 1.261.000
Başkeat: Port of Spain
Yönetim Mçimi: Parlamenter demokrasi
Devlet Başkam: Noor Hassanali
Başbakan: A.N.R. Robınson
Din: Katolik ^32, Protestan %29, Hin-
du ^«25, Müslüman %6
Sanayi: Petrol ürünieri, çimento, turizm.
Başhca Hrünler: Şeker, kakao, kahve,
UfiBasıaa Ulnsal Gelir 3.731 dolar (1987)
ttkalat: 1.1 milyar dolar (1987)
fkracat: 1.4 milyar dolar (1987)
Taritt: Trinidad 1797 yılına kadar Ispan-
ya'nın sömürgesi olarak kaldt, bu tarih-
ten şonra da İngilizlerin egemenliği altma
girdi. Tobago ise 178J yılmda Fransızîa-
tın sömürgesi oldu, 1814'te lngilizlere geç-
ü. Trinidad-Tobago 1962'de bağımsızlığı-
na kavuştu.
kir h'derliğindeki grubun saldırısında çok
sayıda kişinin de yaralandığını kaydetti.
Ancak kesin bir rakam vermedi.
Başkentin 20 km. güneydoğusundaki
Chaguanas kentinden telefonla AFP'ye
bilgi veren ve adının gizli kahnasını iste-
yen bir şahıs, Libya ile bağlantısı olduğu
ileri sürulen "Müslüman Camiası" adlı
grubun lideri İmam Yasin Ebu Bekir'in
önceki gece televizyondan hükumetic dev-
rildiîini açıkladığım belirtti. Ebu Bekir'-
in televizyonda yaptığı konuşmada, "Her-
şeye kadir olan Allah... Hepimizin ustun-
de gnce sahip olan Allah, bize bu akşam
zafer verdi" dediğı kaydedıiıyor. Ebu Be-
kir, "Başbakan nerede? Allah onu yerin-
den aldı. Allah bize zafer verdi. Başbakan
halka seslenecekti, ancak ben sesJeniyo-
ı" şeklinde konuştu.
ğunu ve durumu izlediklerini belirtti.
Denny, başkent Port Of Spain'deki Ame-
rikan BüyükelçUiği'nden, teievizyon binası
çevresinden silah sesleri geldiği yolunda
bilgiler aldıklarıru, başkentin rnerkezinde
de patlamalar oiduğunu kaydetti. Trini-
dad'daki devlete ait ulusal yayın kurulu-
şu da Port Of Spain'deki polis merkezi-
nin asiler tarafından havaya uçurulduğu-
nu bildirdi. Başbakan Robinson'a bağlı as-
kerlerin de parlamento binasını kusattık-
ları haber alındı.
Barbados'dan yayın yapan resmi Kara-
yip haber ajansı da hastane kaynaklanna
dayanarak darbe girişiminin 22 kişinin ölü-
müne yol açtığını duyurdu. Ajans, Ebu Be-
Katolik kilisesi başpiskoposu Anthony
Pantim, darbecilerin elinde Başbakan da-
hil 12 yetkilinin bulunduğunu kaydetti.
Pantim'in darbecilerle yaptığı görüşmeden
sonra 7 kişinin serbest bırakıldığı, ancak
ellerinde hâlâ "çok sayıda" rehine buiun-
duğu öğrenildi.
öte yandan Beyaz Saray'dan yapılan bir
açıklamada, "Başbakan Robinson'un de-
mokratik hukümetine verdigimiz güçlü
desteği sürdürüyoruz" denildi.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
MESLEK
YÜKSEKOKULLARI İLE
GÜZEL SANATLAR
FAKÜLTESİ'NE
ÖĞRENCİ
ALINACAKTIR.
1990-1991 ders yılmda
Meslek Yüksekokullannın
- Turizm ve Oteıalık
- Bılgısayar Teknoloiısı ve Programlama
- Buro Yonetımı ve Sekreteriık Eğıtımı bolumlerıne onkayıt ıle
Güzel Sanatlar Fakültesi'nin
- Grafık Sanatlar
- Iç Mımarlık ve Çevre Tasanmı bölumlerine ise önkayıt ve ye-
tenek sınavı ıle oğfencı almacakiır. Adaylarda aranan nıtelık-
ler aşağıda belırtılmıştır
1 - 1988.1989 veya 1990 OSS (1. Basamak) sınavında başarılı
olmak.
2- Herhangi bir ümversıteden dısıplın nedeniyle uzaklaştınl-
mış olmamak,
3- llgılı kanun ve yonetmelıklerle unıversiteye gırme hakkı kı-
sıtlı olmamak
Onkayıtlar
3-6 Eylul 1990 tarıMerınde Bılken! Üniversılesı Öğrencı işleri
Müdurluğu tarafından yapılacaktir.
Onkayıtlar ıç'n gereklı belgeler.
1 - OSS puan beıgesı ve bir folokopısı
2- Yaoı ve Kredı Bankası Bılkent Şubesı'ndeki ilgili tiesaba ya-
tırılacak evrak harci (başvurulan her bölüm ıçın 20.000. TL)
dekontu.
3- Bir adet (son 6 ay tçınde çekılmış) vesikalık fotograf.
4- Kımlıkbelgesı,
5- üse veya dengı okul dıploması veren bir okukJan mezun ol-
duğunu gostenr belge ve folokopısı (mezun olmamış ise en
çok bir dersten butunlemeye kalmış olduğunu belırten bel-
ge).
Yukanda belırtılen belgeler ıle Oğrencı Işlerı Mudurtuğu'nden
alınacakformdoldurulacakveımzalanacaktır. Önkayıt postaıle
yapılamaz Onkayıt yaptıranlarertesıgjnögrena Işlerı Mudur-
lüğu'nder ımza karşılığı tercıh bıldırım betgesı ve (Guzel Sanat-
lar Fakultesı'ne başvuranlar ıçın> sınav gınş beiges<nı alacaklar-
dır
• Meslek Yuksekokülu programlanna başvuran adaylar ÖSS
puanları esas alınarak, yaptıkları tercıh sırası ve bolümun
kontenıanına gore en yuHsek puandan başlanarak yerleştırı-
lecektır
• Güzel Sanatlar Fakultesı'ne başvuran adayiar, 8 Eylul 1990
Cumartesı saat 10 00 da (Guzel Sanattar Fakultesı'ne baş-
vuran her oğrercı) ve 14 00 de (Grafık Sanatlar Bolumune
başvuranlar ıçın ek) yap'lacak olan yetenek smavlan temel
alınarak. yaptıklan tercıh sırası ve Fakulte kontenıanına
gore yerleştırılecektır.
• Kesin kayıt yaptırmaya hak kazananların lıstesi 12 Eylul 1990
gunj ilan edılecektır
• Kesin kayıtlar 12-15 Eylul 1990 tarıhlerınde Oğrencı İşleri
Muduriuğu tarafından yapılacak ve öğrencıler 18 Eylul 1990
gunu Ingılız Dıiı Meslek Yuksekokuiu tarafından venlecek In-
gılızce Yeîerlık Sınavı na alınacaktır. Bu sınava gırmeyenler
ya da sınavda başarılı olmayanlar Ingılız Dılı Meslek Yuksek-
okulu'nda hazırlık eğıtımı goreceklerdır
Taylor, iktidarı elegeçirdiğini açıkladı, ABDyalanladı
Liberyada karmaşa
Kendi denetimlerindeki
radyodan konuşan
Charles Taylor,
Samuel Doe
hükümetini dağıtarak
yönetimi ele
geçirdiklerini açıkladı.
Dts Haberler Servisi — Baü Af-
rika ülkesi Liberya'dan çeh'şkih'
haberler geliyor. Devlet Başkam
Samuel Doe'ya karşı mücadele
eden asi lider Charles Taylor'ın
önceki akşam yönetime el koydu-
ğu bildirildi. Reuter'in haberine
göre bu olay başka bir kaynak ta-
rafından doğrulanmazken, BBC,
ABD'nin darbe ohnadığı şeklinde-
ki açıklamasına yer verdi. Doe1
nun Taylor yönetimi tarafından iş-
kenceye uğrayacağı korkusu taşı-
yan askerleri tarafından esir alın-
mış olabileceği de beliniliyor.
Londra'da BBC tarafından din-
lenen Elwa radyosunda konuşan
Taylor, "Iiberya Ulnsal VaUnsc-
ver Cephe lideri" olarak tanıtıldı.
Charles Taylor, "Başkan Doe li-
derligin<leki hukumetin dağıldıtı-
nı, yerine başında bulundnğam
Ulnsal Vatansever Yeniden Yapı-
lannta Medisi hükiimetinin geç-
tigini açıklarım" şeklinde
konuştu.
Asilerin lideri, Liberyalılan ve
ülkedeki yabancılan sakin olma-
ya çağırırken hükümet güçlerine
de silahlannı bırakmalan çağnsın-
da bulundu. Asiradyosundanya-
pılan açıklamada, havaalanı ile li-
manlarda girişimlerin durdurul-
duğunu, hükümet birimleri ile
bankalann da bir dahaki bir em-
re kadar çalışmayacağı bildirildi.
Geçen aralık ayından beri de-
vam eden iç savaşın son zaman-
larda asilerin lehine döndüğü yo-
lunda haberler geliyordu. Cuma
günü Taylor'un askerlerinin hükü-
met birlikleri ile sokak çatışması-
na girdiği, daha sonra başkent
Monravia'yı tamamen kontrol al-
tına aldığı belirtildi. Başkan Doe9
ya bağlı askerlerin üniformalan-
nı çıkararak kaçtıklan da kayde-
dildi.
Yabancı gazetecilerin ve görgü
şahitlerinin bildirdiğine göre hü-
kümet askerlerinin perşembe gü-
nü halkı evlerinden zorla çıkara-
rak öldürdükleri 8000 kadar Li-
beryahnm ABD elçiliğine sığındığı
haber verildi.
AA'nın haberine göre ABD, Li-
berya'da dün meydana gelen şid-
detli çarpışmalardan sonra Liber-
ya halkına, kanh olaylardan ka-
çınmaları çağnsında bulundu.
Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş.
Sistem Otomasyon Müdûrlüğü'nde
Görevlendirilmek üzere
Bilgisayar Programcısı
olarak yetiştirilecek Adaylar Aramyor ŞİŞECAM
• En az 4 yıllık Yüksekokul mezunu.
• iyi derecede ingilizce bilen.
• Askerlikle ilişkisi olmayan.
• Azami 28 yaşında.
olan adayların 16 Ağustos 1990 perşembe gününe kadar 14:00-17:00
saatleri arasında fotoğraflı özgeçmişleri (*) ile biriikte Camhan;
Barbâros Bulvarı No. 125 Beşiktaş - İstanbul adresindeki Personel
Müdürlüğü'ne Şahsen başvurmaları gerekmektedir.
Adaylar. 18 Ağustos 1990 cumartesi gunü saat 10:00'da istanbul
Üniversitesi'nde (Beyazıt) yapılacak ingilizce ve Yetenek Sınavına
gireceklerdır.
Adayların arasından seçilenler
Tam gün olarak dört aylık yoğun Bilgisayar Programcılığı kursuna tabi
tutulacaklar ve bu kurs sonunda başarılı olanlar istanbul. Mersin, Sinop.
Bursa ve Lüleburgaz'daki İşyerlerimizde "Yardımcı Programcı" olarak
görevlendirileceklerdir.
<") : Adayların özgeçmişlerinde görev almak istedikleri ılı belirtmeleri rıca olunur
BUGUN
ALISIRMEN
Bir YaşamKayseri'nin Germir Köyü doğumlu Yorgo Kazancıoğlu, kar-
deşinin de yüreklendirmesiyle Yeni Dünya'nın yolunu tutmamış
olsaydı, oğlu Elia şimdi kimbilir hangi işten el etek çekip nere-
de çubuğunu tüttürecekti?
Ama Yorgo'nun Yeni Dünya yolculuğu, oğlu Elta'nın ünün ba-
samaklarınt birer birer tırmanmasına, bugünlerde 81. yılını sür-
düğü, başarısızlıkla göz kamaştırıcı başannın, ihanet ile ünün,
ikiyüzlülük ile açıksâzlülügün kucak kucağa olduğu, dolu dolu
partak bir yaşam sürmesine ve bütün bu yaşamı, ihanetleri, sev-
gileri, nefretleri, kıskançlıkları ikiyüzlülükleri ile biriikte son de-
recede açıksözlülükle kaleme alıp yayımlamasına zem'ın hazır-
layacaktı.
John Ford'un, Marlyn Monroe'ya, Marton Brando'dan Arthur
Miller'a, Charlie Chaplin'den Mac Carthy'e, ünün doruğundaki
insanların birer fıgüran gibi boy gösterdiği 'Bir Yaşam' adlı ki-
tabında, çocukluğunda Türkçe olarak dinlediğı anılardan, bir tut-
ku haline gelmış olan Anadolu sevgisinden ve babasının köyü-
ne yapttğı gezilerden söz eden Elia Kazan, kendisini de bir Ana-
dolulu olarak tanıtryor.
Kazan'ın Anadolusu, Türklerin baskıcı, Rumların mazlum ol-
dukları bir diyardır. Nitekim kitabında kendisini ve babasını ta-
nımlarken şöyle diyor:
"... Yok, yüzümdeki bambaşka ifade asıl beni kaygılandıran.
Bu ifade arada bir aynaya vuruyor ve gördüğüm zaman hiç ho-
şuma gitmiyor. Babamın sinsi yüzü bu. Anadolu gûlümsemesi
diye adlandırıyorum bunu, garezin ûstünü örten gülümseme ve
de korkunun. Bu gülümsemedeki hinoğlu hinliği görebilryorum."
(Elia Kazan, Bir Yaşam, Güneş Yayınları, istanbui, 1989 s. 6)
Kazan'ın anıları ve Türklerle ilgili düşüncelerini okumayı sür-
dürelim:
"... Babam Amerikayailkgeldiğinde,hâlâürkûtûcüdûşman
bir çevrede olduğunu hıssetmiş olsa gerekti -Ne de olsa bu ül-
kenin dilini konuşamıyordu- bu yüzden New York'ta da Türkler
arasındaykenki gibi davranmayı sürdürmüştü: Sokakta, çarşı-
da her zaman kusur bulunamayacak biçimde sakıngan olmaya
özen gösteriyor, o uysal boyun eğen gülümsemesini her zaman
hazırtutuyordu. Zekâsıylagemisıni yürütmeyi... Kurnazlıkla hi-
le ile gerçek tepkilerini frenlemekle ayakta kalmayı öğrenmiş-
ti... Babam korktuğu hatta hor gördüğü şeylere saygı gösterir
gibi yaparak hayatını esirgemişti. Türkıye'de bütün Anadolu
Rumlarının öğrendığinı, ayakta kalabılmek için nasıl olmak ge-
rektiğini babam dâ öğrenmıştı." (Aynı eser s. 17-18)
Kazan'ın yazdıklarına göre 1955 yılmda geldiği Türkiye'de ta-
nıştığı yeğeni Stellio da hakkında basında çıkan yazıları çevirip
anlatırken ona şunları söylemişti:
"Gûvenme onlara. Bak görürsün yann seni kötüleyecekler-
dir..." (s. 655)
Elia üç karısının hepsini de Türkiye'ye getirmiştir ve ilk eşi
Molly Kazan'ın yeğeni Stellio'ya şu soruyu sormuştur Türkiye'-
ye ilk gelişinde: "Neden bu ülkede yaşıyorsunuz?" Kazan'ın
anlattığına göre "Türkiye'deki Rumlara karşı davranış, Molly'-
yi kızdırmış, isyana itmiştir."
Elia Kazan, 1955te tanıdığı, zamanın Kayseri Belediye Baş-
kam olan (daha sonra da DP milletvekili) Osman Kavuncu için-
de hoş olmayan köşe dönücü nıteliklerini de saydıktan sonra
şöyle diyor: "...Tepeden tırnağa dost ve hatta muhabbetli bir
adamdı, gene de geçmişi düşündûğümde onu sevd'ığim için suç-
luluk duyuyordum."
Elia Kazan'ın, Kongre'de, Amerıka Aleyhınde Faaliyetleri So-
ruşturma Komitesi önünde Group Theatre'daki komünist hüc-
re arkadaşlarının adım vermesinden ve ABD'de yıllar yılı kınan-
masından bıle duymadığı suçluluğu Kayserili bir Türkü sevdiği
için duyması çok ılgınçtir.
Bizim sevimfi Elia büyük bir açıkyüreklilikle kaleme aldığı ki-
tabında, Amerika Amerika'nın bazı sahnelerini Türkiye'de na-
sıl çektiğini, sansürcüleri nasıl atlattığını, Sansür Kuruiu'na sun-
duğu eksik skriptle nasıl izin aldığını da anlatıyor, istersiniz yi-
ne bir bölümü biriikte okuyalım: "Besbelli kurulun başkam olan
ve o zamana kadar hiç konuşmayan subay sonunda ayağa kalk-
tı. Çevirmen yoluyla ve buyurgan bir sesle Çekim sırasında ya-
nınızda sürekli olarak bizden biri bulunacak, neyi gösterip neyi
göstermeyeceğinizi size o bildirecek' dedi.
Yaşasın izni koparmıştım...
Ben Türkçe olarak Tabii Albayım' dedim.
Çevirmen, 'General' diye yanlışımı düzeltti. Paşamız sizin iç-
tenlikli davranmanızı diliyor. Ülkemizi kötülemeyip iyi yönleriy-
le göstereceğinizi umuyoruz.
'Benim niyetim de aynen bu' diye yalan söyledim." (s. 734)
Elia Kazan daha sonra sansür heyetinin, yanına verdiği ada-
mı nasıl kafaya alıp aldattığını, başka sansürcülerin ise karıs-
masıyla nasıl korktuğunu anlatır ve Amerika Amerika'nın Türki-
ye'deki çekimlerinin sonunu şöyle bağlar:
"Türklerden hâlâ korkuyordum; bu korkumu hiçbir zaman da
yenemeyecektim. Gazetelerin birinde, benim gelişıme karşı çı-
kan bir başyazı yayımlanmıştı. Türkleri rezil etmeye geldiğlmi
ileri sürüyordu. Bu yazı benim korkulu kuruntulanmı depreştir-
mişti. Çünkü gerçeğe çok yakındı...
... Charlie ile biriikte benim oteldeki odama çıktık. Ben çok
keyifsizdim... Charlie 'Çıkalım buradan' dedi. Ben Bızi dinliyorlar
mı, ne dersin' diye sordum. O, 'Dintedıklerinı biliyorum' dedi.
Balkona çıktık. Charlie, 'Ben odayı kastetmedim. Türkiye'den
çıkıp gidelim demek istiyorum. Buradan sen deli çıkarsın, bu-
gün işimize karışan adam daha önce de gözüme çarpmıştı...
Bu kadarını yapabilmemiz için bile dört bir yana rüşvet dağıttım'
dedi. Ben, 'Çektiğimiz filmleri ne yapanz' diye sordum. Charlie,
Sen onu bana bırak' dedi.... Ben 'Güvendiğin biri mi var' diye
sordum. Charlie Ben burada kimseye güvenmem... Ama Ame-
rikan Dolan'nın değerini bilenler var... Burada yeterince dolar
harcarsan her şeyi yapabilirsin, başbakanı vurdurtmak da da-
hil.'
.... Charlie geri geldiğinde, bana İstanbul'dan ayrılıp Atina'-
ya gitmemiz için bir plan sundu. Çekilmiş filmleri de götürebi-
lecektrk. Bunu duyunca fikrimi değiştirdim. Bir kaç gün sonra
Atina'ya vardığımızda, Charlie çektiğimiz sahneleri nasıl kurtar-
dığını anlattı. Bunları ham film yazan kutuların içine gizleyerek
gümrükten geçırmişti. Türk hükümetinin el koyduğu kutlanılmış
etiketli kutulardan çıkan filmler ise boştu..." (s. 739-740)
İşte sevimli Elia, böyle anlatıyor Türkiye'deki kimi günlerini.
Elia Kazan'ın, "Bir Yaşam" adlı son derece özgün, hoş ve
açıkyürekli anılannı okumanızı salık veririm. Kitabı okuyunca,
siz de bu sinsi, sahtekâr ve aynı zamanda son derecede açık-
yürekli sevecen insanı seveceksiniz. Bizim hakkımızda önyar-
gılarla dolu olsa bile... (Türkiye ve Türkler hakkında yazdığı hoş
olmayan kimi noktaların da doğru olduğunu göreceksiniz). Bu
arada Türkiye'de Sansür Kurulu'nun gülünç duruma düşmesi-
ne gülecek, Amerika Amerika filminın ülkemizde yasaklanma-
sına haklı olarak öfkeleneceksiniz. Anıları okurken aynı Elia Ka-
zan'ın, 1988 yılmda New York'ta yaptığımız söyleşlde, "Bana,
her şeyi verdi. Onu çok seviyorum" dediği ABD'yi eteştiren film-
ler de yaptığını göreceksiniz.
Fılmlerine bayıldığım sevimli Elia Kazan'ın anılanndan söz et-
memin nedeni, bizim sempatik Elia'nın şu sırada son kansı Fran-
ces ile yine Kayseri'nin Germir Köyü'nde olması, ülkemiz hak-
kında güzel, dostça şeyler söyiemesi ve Türkiye'nin gûzeflikle-
rini tanıtan bir filmi, finanse edildiği takdirde çevirmeye hazır
olduğunu dokundurması.
Bütün bunları okuyunca, sevimli Elia'ya insanın "Sevgili Elia
amma da üçkâğıtçısın! Filmlerinin sansür edilmesine karşıyız.
Sana düşüncelerinden dolayı da hiç mi hiç kızmıyoruz. Hatta
yapıtlarından ve açıksözlü anılanndan dolayı seni seviyoruz da.
Ama bunca olaydan sonra bazen bize öyle laflar ediyorsun ki
artık bizi bu denli mi aptal sanıyorsun diye düşünmeden ede-
miyoruz. Yoksa sen hâlâ, babanın dediği gibi "Sizin kafanızı,
Türklerin sırtlarını kullandıklarını mı sanıyorsun" diyeceği geli-
yor insanın.
İlahi Elia çok yaşa emi!
BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
989/261
Davacı Barbâros Denizcilik tarafından davalı Durmuş Kabadayı
aleyhine açılan tazminat davasında:
Davalı Durmuş Kabadayı'ya Pınar Mah. Cevizli Sok. No. 25 Ak-
saray /Ist. adresine tebligat yapılamadığından ilan yolu ile tebligat
yapılmasına karar verildiğinden,
Davalı Durmuş Kabadayı'nın duruşma günü olan 4.10.1990 günü
saat 11.30'da duruşmada hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekil-
le temsil ettirmeniz, esasa 10 gun içinde cevap vermeniz,
H.U.M.K.'nın 213/2. maddesi uyannca duruşma günü ve saatinde
mahkememize hazır bulunmadığınız takdirde duruşmalara yokluğu-
nuzda devam edileceği hususu davetiye yerine kaira olmak üzere ila-
nen teblig olunur. 20.6.1990