Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 1990
KİTÂP
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
'Saraydan Sürgüne' çıktı
• Kıiltür Servisi — Kenize Murat'ın Fransa'da 1 milyonun
ttstunde satan ve 16 dile çevrilen "Saraydan Sürgüne" adlı
romanı Türkçe'ye de çe\ rildi. Halen Paris'te yaşayan Kenize
Murat, 5. Murat'ın torunu Selma Hanımsultan'ın kızı.
"Saraydan Surgüne" adlı romanında annesi Selma
Hanımsultan'ın yaşamını konu aldı. Uzun süre yaptığı
gazeteciliğe ara verdikten sonrayeniden başlayan Kenize
Murat, yakında "kendi hikâyesi"ni kalemealacak. Selma
Hanımsultan, savaş ve işgal yıllarını İstanbul'da geçirdikten
sonra Lubnan'a yerleşmiş, daha sonra bir racayla evlenip
Hindistan'da yaşamıştı. Daha sonra Paris'e yerleşen Selma
Hanımsultan, İkinci DünyaSavaşı başlarında 29 yaşında
ölmuştü. Kenize Murat, annesini tanımış olanlarla konuştu,
tarih kitaplan okudu, zamanın gazetelerini inceledi, ailenin
dağınık arşivlerini araştırdı.
EDEBİYAT
İ. Berk, jüriden aynldı
• Kıiltür Servisi — Şair llhan Berk, Behçet Necatigil
Şiir ödülü'nün seçici kurulundan aynldığını açıkladı.
Berk, jüriden aynlışuıın nedenleri konusunda bir
açıklama yapmadı. Bu yılın Necatigil Şiir ödulü Seçici
Kurulu'nda llhan Berk'le birlikte Adalet Ağaoğlu, Rauf
Mutluay, Fethi Naci, Tahsin Yücel, Hilmi Yavuz ve
Doğan Hızlan yer almışlardı. 1990 Necatigil Şiir ödülü,
geçen hafta Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda
düzenlenen bir törenle Sefa Kaplan'a verilmişti. Kaplan,
bu yılın ödülüne "Insan Bir Yalnızlıktır" adh şiir
kitabıyla değer görulmüştu. Jüriden aynldığını açıklayan
llhan Berk ise ilk kez 1980 yılında düzenlenen Necatigil
Şiir Odulu'nu "tstanbul Kitabı" adlı kitabıyla almıştı.
SERGİ
Başpınardan 'Göç' resimleri
• Kültür Servisi — Ressam Erol Başpınar, yapıtlannı ay
sonuna dek Sheraton Oteli'nde sergiliyor. Resimlerinde
barış, ozgürluk, sevgi, göç gibi konuları işleyen Erol
Başpınar, 1978 yılından bu yana yaşamını Almanya'da
sürdürüyor. 1979 yılından bu yana resim çalışmalannı
sürdüren ve ilk sergisini 1985 yılında Almanya'da açan
sanatçının herhangi bir akademik kariyeri bulunmuyor.
ABD'de yaşadığı yıllarda sokak ressamlığı yapan bir
yandan da şiir ve grafik çalışmalarını sürduren Erol
Başpınar toplam 30 sergi açtı.
FESTİVAL
Kahire festivali sona erdi
• KAHİRE (AA) — Mısır'daki en önemli sanat
olaylarından biri olan uluslararası Kahire Film Festivali
sona erdi. Bir yarışma niteliğinde olmayan festivalde 45
ülkeden 200 film çeşitli kategoriler altında gösterildi.
Festivale Türkiye"den katılan 'Kanlar Koğuşu', 'Benim
Sinemalarım' ve 'Bütün Kapılar Kapalıydı' adlı filmler de
Mısırh sinemaseverler tarafından ilgiyle izlendi.
MÛZİK
Chopin resitali
• Kültür Servisi — Israil Filarmoni Orkestrası piyanisti
Izi Kastoriano, bugün saat 18.30'da Şehir Tiyatrolan
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde bir resital verecek.
Kastoriano, 500. Yıl Vakfı kultur etkinlikleri
kapsamındaki resitalinde Chopin'in yapıtlannı
seslendirecek.
ARANAN TERCUMAN
BULUNDU: FANFARE
TRANSLATOR
5 dil biliyor, cepte taşınabiliyor.
• Rahatiıkla cebınızde taşıyabıleceğiniz
Fanfare Translator ışadamlan, öğrenciiec
ve seyahat edenler ıçın mûkemmel bir
tercûmandır
• Türkçe. ingılizce. Fransızca. Almanca v©
Italyancadan ozenle seçılmış 13000
kelımelık haznesi ile İngmz teknolojısının bir
harikasıdır.
• Hedıyelık kutusu. onjınal pıl'en ve Tûrkçe
kıilanım kıtavuzu Jİe beraber teslım edilir.
, f TÜRKÇE
f ENGLISH
f FRANÇAIS
f DEUTSCH
f ITALIANO
İİFUDAŞ
' * DIS TİCADFT k
• Fanfare Translatof bir yıl ımalatçı ve
dağıtımcı garantısı ile satılmaktadır.
FANFARE TRANSLATOR
"CEBİNİZDEKİ TERCÜMANINIZ"
Tüfkiye Mümesılli
MçrVez Borbaros Bu'van 49 4
8C«PCı Beşrtfloş STANBUl
tei (60 59 20-1ı» 62 31 '60 62 53
r-ux 159Î5 09
Genel Diftrib<H6r |
Suvukaere CodOesı 63 A
80310 Meaâıyekoy ISTANBU.
fel (1) 17547 20-1754721 F<n(1)'74M13
f m r A)ı Poso Ccw No 93 1 Bostoncı*1AN8Ul W 372 1» 65
_ 1 fuaaş öş Tıcarel A Ş.nıp
ZVaMbcnk Oîtakoy Şubesı 10083 numcnolı ya ao
- Yapı Kıedı Sankası Beşıktos Şubesı 2577-2 numotc*
hetacra 3»2 000 TL havole etiırr Mafcouz fofokopts ektedn
C2392000TUıkgurfülıjcıhsçelafnıFudajDçBcaıelA^ odmoaaestr*x
postatadm
Q 3 C Kıeöt Kartı hesaosmdan pe$m otarak 392 000 Tl lohsd edimz
~ Kıeöı Katf neîobmnöan 4 eşıt taksıtle odemek azere 436 000IV
(4x109 000IL) toh», edra
VSA * H P MASTERCARO
->•§SİPARİŞFORMU
KAÜTNO _
Adim Soyadım
SON KUUANMA
Şeh.
Lûtten başvurumun eitmze ufoşfığı andan ittbofen
3 gurftçnide Cep Tercur-ıar>ımt adresıme postatoynu
Aşkabad'da 'BabaKamber'masalmdanMoskova'daÇehov'un 'ÜçKızKardeşi'ne
Çöl ortasında tiyatro pîkniğiTürkmenistan Gençlik
Deneysel Devlet
Tiyatrosu oyunculan,
Karakum Çölü'nün
ortasında bir'happening'
gerçekleştiriyorlar. Saz
eşliğinde ısınmalardan
sonra koregrafiyle
bezeli "sözsüz" bir aşk
düetine geçiliyor.
AYŞEGÜL YÜKSEL
Türkmenistan'ın Aşkabad
kentinde yapılan "ABD-SSCB-
Türkiye Tiyatro Sempozyııma"
sırasında izlediğımiz Turkmen
oyunları arasında bir de şiir-
tiyatro örneği sunuldu. Yolda,
pazar yerinde, kaîdığımız otelde
hep bizim kulturümüzü çağrış-
tıran görüntülerle karşılaşmış-
tık. Bu kez de sahnede "Kerem
ile Aslı"dan, "Tahir ile Zühre't
den çağrışımlar yaptıran "Baba
Kamber"i izledik.
A.Kulmamedova'dan uyarla-
nan bu "masal-metin", baştan
sona şiirle oluşturulmuş, sazın
diliyle dramatik doruk noktala-
ra ulaşan, dizelerin devinimiyle
"hareket düzeni"nin iç içe geliş-
tiğı bir gösteriyle bütunlenmiş-
ti. Genç bir saz ozanına gönul
verdiği için kıskanç Han'ın acı-
masız yaptııımlarına hedef olan
genç kızla, aşkının ve ozanlığı-
nın gücüyle sonuna dek savaşım
veren delikanlı özelinde dile ge-
len, toplumsal baskının, zul-
mun; egemen güçler karşısında-
ki ezilmişliğin, bu ezilmişliğe
başkaldırınm öyküsü. En guze-
li de son aşamada ozanhğın, şi-
irin ve sazın büyulü ezgilerinin
Han'ı bile dize getiren bireysel-
toplumsal etkileyici gucü.
Tacmamed Valiev'in sahnele-
diği oyun, sahne olayı olarak bi-
zim "Yunııs Emre" "Karaca-
"KEREM İLE ASLTDAN ÇAĞRIŞIMLAR—Tnrkmenistan'ın Aşkabad kentinde sahnelenen oyunlardan
biri de u
Baba Kamber". O>nn, "Kerem ile Aslı'dan, "Tahir ile Zühre"den ça|nşımlar getiriyor.
oglan" oyuncularının dü-
zeyini çağnştırıyor. Tüm evren-
selliğine karşın, oldukça klişeleş-
miş çatışmalar üstune kurulu,
yerel renklere aşın biçimde yas-
landınlmış, "tiyalro"dan "şiir"
adına <3dün Verildiği bir çalışma.
"Can"ve "Baba Kamber"
oyunlarından anlaşıldığına gö-
re evrensel duyarlığa seslenen,
ama ulusal-yerel yaklaşımlarla
beslenmiş "mesel-oyun"lar çağ-
daş Turkmen tiyatrosunun te-
mel özelliklerinden biri. Vine bu
iki oyunda yansıdığı kadanyla,
"çöl" Turkmen yaşatnının vaz-
geçilmez bir parçası. Kısmette
"çöl" ortamını yalnız tiyatroda
çevre tasanmı bağlamında değil,
tüm gerçekliğiyle yaşamak da
varmış. Aşkabad'daki üçüncu
gunumüzde otobuse doluşup
Karakum Çolu'ne gidiyoruz. Ol-
dukça serin ve esintili, denizı ol-
mayan bir plajı andıran uçsuz
bucaksız bir çölde, yabancı ko-
nuklar olarak yaşamımızın ilk -
büyük bir olasılıkla da son- "çöl
pikniği"ne katıhyoruz. Pide,
turşu, bol ve çok çeşitli yeşillik,
salça, turşu, koyun haşlama, ko-
yun şiş, hoşaf. Kilimlere bağdaş
kurup saatlerce tadmı çıkardığı-
mız bir goçmen şoleni. (Sakın
"kımız" içtiğimiz sanılmasın;
Turkmenler votka ve kanj^k içi-
yorlar.) Bizı tiyatro dekorlarınm
yapay gerçeğinden "çöl" gerçe-
ğine ulaştıran Türkmenistan
Gençlik Deneysel Devlet Tiyat-
rosu sanatçıları bu doğal ortam-
da da bir "happening" gerçek-
leştiriyorlar. Once saz eşliğinde
turku ve danslarla, taklitlerle,
farsla bezeli bir "ısınma" aşa-
ması; sonra da çol bitkilerinin ve
tepeciklerinin ardından fırlayan
iki genç sanatçının kotardığı,
bol koregrafiyle bezeli "söz-
süz" aşk düeti. Topluluğun
çalışmakta olduğu "Çöl
Kertenkelesi" adlı oyundan bir
sahne. Bir uluslararası tiyatro
toplantısında bir ulkenin kültü-
ru ile bir toplumun konuksever-
liğini sunmanın, gördüğüm en
incelikli biçimi.
Aşkabad'da son gecemiz.
Çarkovskaya Bölgesi'nden gelen
genç bir topluluk, Seyid Nazar
Seydi Türkmen Devlet Tiyatro-
su, Aziz Nesin'in "Bir Şey Yap
Met" oyununu Türkmence, ye-
rel giysiler içinde sergiliyor. Bo-
ğucu bir atmosferde, özellikle
daraltılmış yan karanhk bir
uzamda sunulan yapımın genç
yönetmeni K.Atabavev, oyunu
"Karanhktaki Yaratiklar" baş-
lığıyla çevirdiklerini ve doğru-
dan doğnıya psikolojik boyut-
lanyla değerlendirdiklerini soy-
lüyor. Türkmen duyarlığı, Aziz
Nesin'in, topluma olan görevle-
riyle ailesinin bireyleri karşısın-
daki sonımluluğu arasında bu-
nalan Met'inde baskı altındaki
bireyin psikolojik açmazının de-
rinliklerini yakalamaya çalışmış.
İzlediğimiz Turkmen toplu-
luklarının tumu de Türkiye'de
oyun sergilemek istiyorlar ve
Türk yazarlarından yapıtlar
bekliyorlar. Nâzım Hikmet'in
yıllar önce Aşkabad'a gelişi, o
gunleri yaşamış tiyatrocuların
dilinde...
Aşkabad'dan bir sabaha kar-
şı dostça uğurlanıyoruz. Son du-
rağımız Moskova. Doğrusu, bu
ünlü tiyatro kentinde daha çok
kalacağımızı, daha çok oyun iz-
leyeceğimizi düşlemiştik Istan-
bul'dan yola çıkarken. Oysa
Moskova'da yalnızca yarım gu-
nümuz rar ve biz yalnızca bir
oyun izleyebileceğiz. Duş kırık-
lığımız o gece Moskova Çağdaş
Tiyatro'da izlediğimiz "Üç
Kızkardeş" oyununda üç kız-
kardeşin yasadığı doyurulmaz
ozlemle buluşuyor. Biz yine
şanshyız; hiç olmazsa Mosko-
va'da başanlı bir Çehov yapımı
izledik. Uç kızkardeş ise Mosko-
va'ya hiç gidemeyecekler...
Semih Fırıncıoğlu, Devlet Tiyatrosu'nda 'Danton'un Ölümü'nü sahneli]
Duşgucunun
başkaldırısıTiyatro çahşmalannı New York'ta sürdüren
Fırıncıoğlu, Georg Büchner'in "Danton'un
Ölümü" adlı oyununun yönetmeni, çevirmeni
ve bestecisi. Oyunun ocak ayı içinde n *••••'•
sergilenmeye başlaması bekleniyor.
Kültur Servisi — Georg
Büchner (1813-1837), dilimize de
çevrilen "Danton'un Ölümü",
"Leonce Ue Lena", "VVoyzeck"
ve "Lenz" gibi yapıtlanyla Türk
okur ve tiyatroseverlerinin hiç de
yabancısı değil. Tifodan kurtu-
lamayarak çok genç yaşta ölen
Alman yazann Fransız Devrimi
üstüne kurulu "Danton'nn Ölii-
mü" adb oyunu önümüzdeki
ocak ayı içinde îstanbul Devlet
Tiyatrosu'nda sahnelenecek.
özeUikle Danton'un giyotin-
de sona eren son 5 gününde yo-
ğunlaşan oyunun yönetmeni,
çahşmalannı 9 yüuu New York'-
ta sürdüren Semih Fınncıoğlu.
New York'ta alışılmışın ötesin-
de oyunlar, gösteriler sahneleyen
"Time and Space Ltd." toplulu-
ğunun dramaturgluğunu ve sa-
nat yönetmenliğini üstlenen Fı-
rıncıoğlu, "Danton'un Ölü-
mü"nün aynı zamanda çevirme-
ni ve bestecisi.
tstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Ingiliz Dili ve Edebi-
yatı Bölumu'nu bitirdikten son-
ra "Çağdaş tngiliz Tiyatrosu"
konulu bir doktora çalışması da
yapan Fırınaoğlu, yaklaşık 20
yıldır profesyonel bestecilik de
yapıyor, özeUikle film ve tiyat-
ro müzikleri bestelıyor. Nevv
York'ta yönetmeni olduğu top-
lulukla müzik, tiyatro ve edebi-
yatın iç içe geçtiği "özgün" ça-
İışmalar sunan Fırıncıoğlu,
"Danton'un Ö»ümü"nü Ingiliz-
ce ve Almanca metinlerden çe-
virirken, Almanca aslındaki
müzikalitenın korunmasına ça-
lışmış. Çok genç yaşta yazdığı 3
oyunuyîa tiyatronun çağdaşlaş-
masına öncülük eden Büchner'-
in "Danton'un Ötütnü" adlı ya-
pıtının yönetmenliğini üstlenen
Fınncıoğlu, Türkiye'de 11 yıldır
ilk kez bir oyun sahneliyor.
"Danton'un Ölümü", Büch-
ner'in yaşarken yayımlanmış tek
yapıtı. Almanya'da çok hareketli
bir siyasal ortamda yaşayan
Büchner'in bu oyunu, yayımla-
nırken yayınası tarafından san-
11 YILDIR İLK KEZ TÜRKİYE'DE— New York'ta "Time and Space Ltd." adlı gösteri toplulu-
ğunun dramaturgu ve sanat yönetmeni olan Semih Fınncıoğhı, Türkiye'de 11 yıldır ilk kez oyun
sahneliyor. (Fotograf: İbrahim Günel)
sürlenmiş ve yazılışmdan nere-
deyse 70 yıl sonra, 1902'de sah-
nelenebilmişti. Thier'nin "Fran-
sız Devrimi Tarihi" ve Mignet^
nin aynı adlı kitabından da ya-
rarlanan Büchner, "Danton"da,
insanın özgür iradesiyle hareket
edemeyeceği temasını işleyen bir
oyun amaçlamıştı.
tlk bakışta, Fransız Devrimi-
nin iki önemli kahramanı,
"duygusal" Danton ile "erdem-
li" Robespierre arasındaki çatış-
mayı, Danton'un yenilip giyoti-
ne gönderilişini sergileyen bir
oyun gibi görillebilecek "Dan-
ton'un Ölümu" gerçekte tarihin
acımasız gerekirciliğine karşı ya-
rancı düşgücünün bir başkaldı-
rısı, umutsuzluğa karşı bir inanç
bildirisiydi.
Fırıncıoğlu'na göre Buchner-
in yapıtı, tiyatronun klasik ka-
lıplarını dayatmaktan çok uzak
bir oyun. "Danton'un Ölümü"-
nün müzikalitesi ve sesi de en
azından anlarru kadar önemli.
Devrimin sürdürülmesi mi yok-
sa sona erdirümesi mi gerektiği
tartışmasında odaklanan oyun-
da olayın kurgusu, düşüncelere
oranla geri planda kalıyor. Ki-
şiler birer araç. Onlar, aktarılan
düşünceler içindeki rolleriyle
önem taşıyorlar.
Şu sıralar okuma provalarına
başlanan "Danton'un Ölümü"-
nün dramaturgu Esen Çamur-
dan. Dekor ve kostümleri Serpil
Tezcan hazırhyor. Yönetmen
yardımcılığını Rüçhan Çalış-
kur'un üstlendiği oyunda Nibat
beri, Taner Birsel, kürşat Alnı-
açık, Selçuk Kıpçak, Halil Do-
ğan, Civan Canova, Işık Taylor,
Rüçhan Çalışkur, Gülen Çehreli
Algöz rol ahyorlar.
Yapıtı, BP OiVin Avrupa Genç Sanatçılar Yarışması'na seçilen Lalehan Tezkarv
Fakültede koşuüar elverişsizBP Oil'in, 35 yaşından küçük sanatçılar
arasında düzenlediği yarışmaya Avrupa çapında
bin, Türkiye'den 100 İcadar sanatçı katıldı.
Lalehan Tezkan, Ayda Uludağ Alpat, Hikmet
Gümrah, Alp Tamer Ulukılıç ve Gülümser
İşçelebi'nin çalışmaları Brüksel'de sergileniyor.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ'NDEN —1%3 doğumlu Lalehan
Tezkan, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bo-
Ittmü'nu 1988'de bitirmiş. Tezkan şimdi Prof. Erol Kti'yle yuksek
lisans eğitimini sürdürüyor.
Kültür Servisi — Avrupa'run
birçok ulkesinde hizmet veren
BP Oil, Brüksel'de açüan yeni
merkez binası için 35 yaşından
küçük genç sanatçılara yönelik
bir yarışma düzenledi. Avrupa
çapında bin, Türkiye'den yüz ka-
dar sanatçının katıldığı yanşma-
da Ayda Uludağ Alpat, Hikmet
Gümrah, Gülümser İşçelebi,
Alp Tamer Uluküıç ve Lalehan
Tezkan'ın yapıtlan sergilenmek
üzere seçildi. Bu genç sanatçüar-
dan Lalehan Tezkan'la çalışma-
ları üzerine görüştük. Tezkan
1963 doğumlu genç bir sanatçı.
1984'te girdiği Marmara Üniver-
sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim Bölümü'nü 1988'de bitir-
miş. Halen aynı fakülteden
Prof. Dr. Erol Eti yönetiminde
yüksek lisans eğitimini sürdürü-
yor. öğrencilik yıllan süresince
çeşitli karma sergilere katılan
Tezkan ilk kişisel sergisini geçen
ekim ayında açmış.
Resim ve fotoğraf gibi çeşitli
sanat dallarında özgün çalışma-
lara açık olan yarışmada seçilen
yapıtlar BP'nin Brüksel'deki ye-
ni merkez ofis binasında bu ayın
sonuna kadar sergjlenecek. La-
lehan Tezkan'ın yapıtı da sergi-
lenecek çalışmalardan biri.
Genç sanatçıyı renkler, çizgi-
ler, formlar ve lekelerin birbir-
lerine uygunluğu ilgilendiriyor.
Tezkan, "Yanşmada sergilene-
cek yapıüm tuval üzerine yağlı-
boya, soyut bir çalışma" diyor.
Tezkan, ilk çalışmalarında me-
kân içindeki insan figürlerine
önem vermiş. Ama zamanla fi-
gürlerin belli perspektifler içine
oturtulması rahatsız etmiş genç
sanatçıyı. Böylece tuvaldeki fı-
gürlerin önüne geometrik motif-
ler, canlı ve yaldızlı renkler ka-
tarak ikinci bir boyut eklemiş.
Bu da Tezkan'm soyut resim ça-
hşmalannın başlangıcı olmuş.
Zaman içinde büyüyen lekeler
binalara dönüşmüş. Sanatçı,
"İnsan figürleri artık bu bina-
lann içine yönelen birer bakış-
tı. Bu Figürleri bütünüyle orta-
dan kaldırdım. Böylece soyut ve
kendini anlatan resimler ortaya
çıktı. İzleyiciyi belli kalıplann
içine sokmak istemiyorum. Ben
resim yaparken nasıl ozgürsem
izleyki de öyle özgür olmah" di-
yor.
Tezkan, genellikle kâğıt üze-
rine suluboya, kum boya, pas-
tel, guvaş ya da bunlann bir ara-
da kullanıldığı teknikler uygulu-
yor. Son yıllarda ağuhkh olarak
suluboya çahşmalar yapmış.
Genç sanatçının Prof. Eti ile
yürüttüğü tez çalışması, kent
içindeki insaruna ve o insanın
kente ne denli sahip çıktığı ya da
çıkabileceği konusuna yönelik.
Tezkan'ın eğitimini sürdürdüğü
fakülte de diğer pek çok fakül-
tenin ortak sorunlaruıı paylaşı-
yor. Tezkan, "Fakültede verilen
lisans ve yüksek lisans egitimin-
de koşullar yetersz. 5-6 yıl ön-
ce Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin
gereksindikleri malzemeye kat-
kıda bulnnulnrmuş. Artık agır-
laşan ekonomik koşullar ve hü-
kümetin universitelere ayırdığı
sınırlı bülçeye koşul gereken
malzeme saglanamıyor" diyor.
Sanatçının aktardığına göre fa-
kültede model sıkıntısı da söz
konusu. Resim bölümü içinde
model çalışması yapmak için ay-
rılmış özel bir mekân yok. Teo-
rik derslerin görüldüğü smıflar
aynı zamanda model odası işle-
vi görüyor.
Resim dışında tiyatro ve sine-
maya da ilgi duyan Tezkan'ın
Kafka, Samuel Beckett, Çetin
Altan ve Sevim Burak Ugisini çe-
ken yazarlar. Tezkan, kitaplann
yaşarken görebildiği ya da göre-
mediği kavramlan sunduğunu,
bunun da resimlerini belh' bir öl-
çüde etkilediğini aktanyor.
4
WeilT konseri
ertelendi
• Kültür Servisi —
Atatürk Kültür Merkezi'nde
bugün gerçekleşmesi
gereken "Kurt Weü"
konseri soprano Yekta
Kara'nın ani rahatsızlığı
nedeniyle ertelendi.
Kara'nın, piyanist Serdar
Yalçın eşliğinde vereceği
konser 24 ocakta saat
19.00'da Atatürk Kültür
Merkezi'nde yer alacak.
Pesen,
Dadyado&Tlde
• Kültür Servisi —
Kadıköy Kuşdili
Caddesi'ndeki Altıneller
Galerisi, etkinliklerine
Dadyados-T Sanatevi adıyla
devam ediyor. Muğla,
Datça'da iki yıldır Türgay
Sönmez yönetiminde sanat
çalışmalanm sürdüren
Dadyados-T Sanatevi,
İstanbul'da ilk olarak
Mehmet Pesen'in sergisine
yer verdi.
Baykal'ın
• Kültür Servisi — Ressam
Fahrettin Baykal'ın sergisi
Galeri Lebriz'de açıldı.
1948'de Kemalpaşa'da
doğan sanatçı, ilk ve
ortaöğrenimini Edremit'te
tamamlayıp, 1970 yılında
Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi
Dekoratif Sanatlar
Bölümü'ne girerek 1974'te
mezun oldu. Bugüne kadar
yurtiçinde ve yurtdışında 19
sergi açan sanatçı, tstanbul
sergisinden sonra Almanya
ve Ankara'da da birer sergi
açacak.
Müzik Dergisi
• Kültür Servisi — Müzik
Dergisi'nin son sayısında
serginin kapak konusu
Fatih Kısaparmak, ilk kez
MHP'li olduğundan tutun
da "olmayan evliliğinden",
"olmayan çocuklarından",
"Kilim"in çalmtı olduğu (!)
söylcntileri, milyonluk
satışlar sonrası değişmek,
devlet tarafından
kayırılmak suçlamalanm
yanıtlıyor. Ahmet Kaya da
Müzik Dergisı aralık
konuklan arasında. Sanatçı,
"geleceğin sinemaası
Ahmet Kaya'dan
bahsediyor", MESAM ve
MÜYAP'a alternatif olarak
kuracağı devrimci —t> Vl
orgutlenmeyı anlatıyoı..,—>
Müzik Dergisi ayrıca Aü -
Aysun Kocatepe ikilisi ile
Fame Star'90 finalistleri ve
1989 tarihli albümü Oh
Mercy'yle uzun süredir
kırgın olduğu hayranlanyla
arayı duzelttikten sonra
çıkışını sürdürdüğü bir
albüme daha imzasını atan
Bob Dylan yer ahyor.
UGUN
• Otcuma Günü Ayşe
Kihmci, Atatürk
Kitaphğı'nda saat 16.00'da
yapıtlarından bölümler
okuyacak.
• Yuvarlak masa
toplantısı Avusturya
Kultur Ofisı'nde saat
17.30'da 'Yabancı Dillere
çevrilen Türk Edebiyatında
Seçim Ölçütleri' başhklı bir
toplantı yapılacak.
Oturuma Müge Gürsoy,
Prof. Dr. Şara Sayın ve
Tomris Uyar katılacak.
• Alok'un gösterisi Ersin
Alok saat 13.30'da Îstanbul
Ünhersitesi Basın Yayın
Yüksek Okulu'nda bir dia
gösterisi sunacak.
• Tekdöner'den 'Deniz'
Armağan Tekdöner'in
"Deniz" başhklı dia
gösterisi saat 18.00 ve
19.00'da Fransız Kültür
Merkezı'nde.
• Güler Koleksiyonu
"Ara Güler Koleksiyonu"
sergisi Beyoğlu Devlet
Güzel Sanatlar Galerisi'nde
açılıyor.
BÎLSAK1
TA
BUGÜN
18 Araük Salı:
19.00 1980 Sonrası Türk
Şüri:
EbubckirEROĞLU,
Lale MÜLDÜR,
AdnanöZER,
Seyhan ERÖZÇELİK
Ta'i Chi Chu'an
Hareketli Meditasyon
llhan GÜNGÖREN
(Her Sa. 14.00-20.00)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HeâvyMetal
18.00-24.00 Rock
Murat Pazar
BİLSAK, Sırasclvilcr
Cad., Soğancı Sok.7
CIHANGÎR
143 28 79-99