01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 18 ARALIK 1990 Belediyeler arasıuyum • tZMtR (AA) — Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, büyükşehir ve Uçe belediye başkanlannın dayanışma ve uyum içerisinde çalışmaları gerektiğini bildirdi. Önceki gece Izmir'e gelen Karayalçın, Konak Belediye Başkanı Ahmet Sanşın'ı ziyaret etti. Karayalçın ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, "Ağabey- kardeş ilişkisi içerisinde sürdürulen dayanışma, her zaman kentin sorunlannın çözülmesinde yardımcı olur. Bu nedenle, büyükşehir ve ilçe belediyeleri dayanışma ve uyum içinde çalışmalıdır" dedi. Konak Belediye Başkanı Ahmet Sanşın da Izmir'in en büyük sorununun "çarpık yapılaşma" olduğunu belirterek kentin SlT alanı ilan edilmesini istedi. Akbulut Güreş görüşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yıldırım Akbulut, Genelkurbay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'i göreve başlaması nedeniyle ziyaret etti. Ziyaret sırasında gazetecilerin Körfez krizine ilişkin bir sorusunu yanıtlayan Akbulut, Körfez'de banşçı bütün yollarm denenmiş olduğuna dikkat çekerek, "Irak müspet tepkiyi göstermezse arzu etmediğimiz bir şekilde krizin sonuçlanması düşünülebilir" dedi. Akbulut, dun saat 14.00'de geldiği Genelkurmay Başkanlığı'nda askeri törenle karşılandı. YeniÜlke toplatıldı • tç Politika Servisi — -Haftahk Yeni Ülke gazetesinin 9. sayısı milli duygulan zayıflatmak ve yok etmek amacıyla propaganda yaptığı gerekçesiyle Istanbul 2 No'lu DGM tarafından toplatıldı. Yeni Ülke Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Günay Aslan, toplatma karannda gazetede Dursun Ali Küçük imzasıyla yayımlanan 'AGtK zirvesine TC'nin yansıyan yüzü' başlıklı yazıda söz konusu suçun işlendiğinin savlandığını belirtti. Aslan, AGtK'e imza atılmasının üzerinden az bir zaman geçmeden devletin özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik gayretlere başvurduğunu öne sürdü. 2000'e Doğru yayımlanacak • Istmnbul Haber Servisi— Yûzyıl Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek 424 sayılı kararnamenin ilk kez uygulanmasıyla süresiz kapatılan 2000'e Doğru Dergisi'nin 23 aralık pazar günü tekrar çıkacağını söyledi. Perinçek 424 sayılı KHK'nın hükümet karanyla kaldınlması sonucu çıkartılan yeni kararnamenin de bir geçerliliği olmadığını belirtti. Kararnamelerde yumuşatma gibi uygulamalan da cambazlık olarak yorumlayan Perinçek Türkiye'de sel gibi bir demokrasi hareketinin geldiğini kaydetti. Açlık grevinde 29. gün • tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosn) — Cezaevlerindeki koşullann iyileştirilmesi istemiyle Buca Bölge Kapah Ceza ve Tütukevi'nde geçen ayın 19'unda başlayan açlık grevi sürüyor. 20'si siyasi tutuklu 22 kişiden sağlık durumları bozulan, Ahmet Zincirci, Nevzat Kalaycı ile Fethi Kaçkın detlet hastanesine kaldırılırken Coşkun Keskin, Şerafettin Can ve Mustafa Aday cezaevi revirinde bulunuyor. Sağlık durumları bozulanların arkadaşlanna şekerli ve tuzlu su verilmediği için tedavi kabul etmedikleri bildirildi. Cezaevi'ne giden İHD Başkanı Ahmet Aksüt ile Izmir Barosu'ndan bir grup avukat eylemcilerle görüştü. 424 ve 425 bugün Anayasa Mahkemesi'nde görüşülüyor Kararname kıırııazlığıYürürlükten kaldırılan 424'ün yerine çıkartılan 430 sayıh KHK'ya halen yürürlükte olan 425 de taşındı. 425 hakkında mahkemenin vereceği iptal kararının peşinen etkisiz hale getirildiği öne sürüldü. TURAN YILMAZ ANKARA — Hukümetin çı- kardığı son kararnamenin ardın- dan tartışmalı hale gelen 424 ve 425 sayılı KHK'ler bugün Ana- yasa Mahkemesi'nde görüşulü- yor. Hükumetin, yürürlükten kaldırmadığı 425 sayılı Güney- doğu Kararnamesi'ni tümüyle hazırladığı yeni karamameye ta- şıyarak, bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin vereceği iptal kararını peşinen etkisiz hale ge- tirmeyi amaçladığı öne surüldü. SHP tarafından anayasaya aykı- rılıkları savıyla iptal edilmeleri istemiyle Anayasa Mahkemesi'- ne götürülen kararnamelerden 424 sayıh KHK ise yürürlükten kaldırılarak tamamen yargı de- netimi dışına çıkanldı. Prof. Dr. Metin Günday, bu tutumu hu- kuku hiçe sayan bir "Şark kurnazlığı" yaklaşımı olarak ni- telediler. SHP'nin başvurusunu, hükü- metin "olağanüstü hal kararna- melerinin yargı denetimi dışın- da olduğn" şeklindeki açıkla- malarına karşın esastan incele- me karan alan Anayasa Mahke- mesi'nin, bugunkü oturumun- da, şu iki seçenek üzerinde du- racağı bildirildi: 1- Anayasa Mahkemesi, Res- mi Gazete'de'pazar günü yayım- lanarak yürürlüğe giren 430 sa- yılı KHK ile göriilen davanın konusunun ortadan kalktığına karar vererek, SHPnin başvuru-v suna ilişkin davayı tümüyle or- tadan kaldırabilecek. 2- Konuyu raportöre gönde- rerek, gerekli incelemeyi yaptı- rıp, ortaya çıkan hukuki duru- mun saptamasının yapılmasının ardından bir karara varacak. Anayasa Mahkemesi çevrele- ri, ikinci seçeneğin çok daha DOCULU MİLLETVEKİLLERİ ÖZAL'LA GÖRÜŞECEK ANAP'lılar da kararnameden rahatsız Gelişmeleri değerlendiren ANAP'ınDoğuve Güneydoğulu milletvekilleri, Kürtçe'nin serbest bırakılması da dahil olmak üzere çeşitli girişimlerde bulunacaklar. FARUK BİLDİRJCİ ANKARA — 424 sayılı kararnamedeki değişiklik, ANAP'ın, olaganüstü hal böl- gesindeki uygulamasından rahatsız olan Doğulu milletvekillerini yeniden harekete geçirdi. Doğulu ANAP milletvekilleri böl- gedeki sorunlan ve görüşlerini anlatmak üzere Cumhurbaşkanı Turgnt özal'dan randevu isteyecekler ve Kürtçenin serbest bırakılması için yasa önerisi de dahil olmak üzere çeşitli girişimlerde bulunacaklar. Hükumetin 424 sayılı kararnameyi değiş- tirerek, benzer içerikteki 430 sayılı karar- nameyi yürürlüğe sokması ANAP'lı bölge milletvekillerinin tepkisine neden oldu. Hafta sonunda kendı aralannda gelişmeleri değerlendiren milletvekillerinin, Cumhur- başkanı Turgnt Özal'dan randevu isteme- yi kararlaştırdıklan öğrenildi. Edinilen bil- giye göre, bölge milletveküleri Cumhurbaş- kanı'nın vereceği randevuya göre tek tek ya da toplu olarak Çankaya Köşku'ne çıka- caklar. Sürgün ve sansür öngören 424 sayılı ka- rarnamenin geçen yasama döneminde yü- rürlüğe girmesine de tepki gösteren ANAP'ın Doğulu milletvekilleri, kararna- menin hemen Meclis gündemine getirilme- sini istemişler ve Cumhurbaşkanı özal ile görüşmüşlerdi. özal'm "sansür ve sürgün nygulanmayacagına kendisinin kefil oldugu" yolundaki sözleri, milletvekilleri- nin tepkilerinin yatışmasma neden olmuş- tu. Kararnamenin değiştirilmesinden ve Gü- neydoğu'daki uygulamalardan rahatsız olan ANAP'lı milletvekillerinden Kemal Birlik, "Bn kararnamenin degştirilmesmin amacı zaman kazanmaktır. Neden bn ka- rarname sadece Giineydofu'da uygufamıyor da Ban'da uygulanmıyor?" dedi. Siirt Mil- letvekili Kemal Birlik, Cumhuriyet muha- birine, "Anadili Kürtçe olan insanlann ol- duğu bötgede böyle bir kararname uygulan- ması, asimilasyon politikasına yönelik bir girişimdir" şeklinde konuştu. Yöre insan- Iarının surgünü hak etmediklerini savunan Birlik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürgünu hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün degildir. Zira ben de bir sürgün ailenin çocuguyum, benûn dedem. Konya'- da sürgün ölmüş ve mezannın nerede oldu- ğunu hilâ bilmiyonız. Sürgün ve sansür çö- züm degildir. Bizim buna karşı görüşleri- mizin değişmesi de mümkün değil. Niçin Batı'da bugüne kadar bir sürgün olayı dü- şiınülmedi de sadece Dogu'da düşünülü- yor? Sürgün ve sansür uygulaması insan hak ve özgürlüklerine aykındır. Geç gelen özgürlük dil kl l g g ^ J ?nayet nedeniyle yakalanmış, yargılanmış ve 24 yıl hüküm giymiş bir mahkûm. Yaş suuriandırmasuıdan yararlamp özgüriügüne da- ha evvel kavuşraak için açtığı dava kabul edilmemiş. Sonunda infaz yasası yetişmiş imdadına: Ve 24 yıllık ceza, 9 yıl 7 a> olarak degişmiş. Ancak Şımrak'ı tahliye etmemişler. Cezaevine gelen ga- zeteciiere "iskence" var demiş.. Cstüne bir de geçmişte katıldığı bir isyan gerekçe gösterilince önceden kendisine verilen "infaz indirimi" hakkı bu kez eiinden alınmıs. Yılmamış Şımrak. Yeni- den yaş haddinden dava açmış. Aym zamanda isyan nedeniyle kendisine verilen cezaya da suçun işlendigi tarihte hükümlü de- ğil tutuklu oldugu gerekçesiyle itiraz etmiş. Yaş kuçüklügü dava- sını kazanınca tahliye karan da gelmiş Ekrem Şımrak'ın. Ancak karmaşık ve uzun uzadıya davalardan sonra ve 6 yıl gecikmeyle özgürtüğüne kavuşmuş. (Fotograf: Mehmet Faraç) güçlü bir olasılık olduğunu söy- lediler. 430 sayıh KHK ile 424 sayıh KHK'nm tümüyle ortadan kaldınlmasma karşın, 425 sayı- lı KHK'ya ilişkin herhangi bir atıfta bulunulmachğını da anım- satan Anayasa Mahkemesi çev- releri, bunun söz konusu KHK'mn halen yürürlükte oldu- ğu anlamını taşıdığını, bu ne- denle de Anayasa Mahkemesi- nin bu kararnameyi SHP'nin başvurusu çerçevesinde anayasa- ya uygunluğu açısından denet- leyebileceğini belirttiler. Cumartesi günü Cumhurbaş- kanı özal başkanlığmda Köşk'te toplanan Bakanlar Kurulu'nun Anayasa Mahkemesi'nin konu- yu esastan inceleyeceği tarihten iki gün önce, yani pazar günü Resmi Gazete'de yayımlatarak, yürürlüğe soktuğu 430 sayıh ye- ni kararname ile, 424 sayılı KHK'yı tümüyle ortadan kaldır- dı. "Şiddet Olaylannın Yaygın- laşması ve Kamu Düzeninin Ciddi Şekilde Bozulması Sebe- bine Dayalı Olaganüstü Halin Devamı Süresince Ahnacak tla- ve Tedbirlere tlişkin Kanun Hükmünde Karamame" başlığı- nı taşıyan 424 sayılı KHK'nm ortadan kaldınlmasma karşın, 425 sayılı KHK'ya ise herhangi bir atıfta bulunulmadı. Olağa- nustü Hal Kanunu ile Olağanüs- tu Hal Bölge Valiliği Ihdası Hakkında KHK'da değişiklik yapan yeni kararname, 425 sa- yıh KHK'ya doğrudan atıfta bu- lunmamasına karşın, bu karar- namedeki hükümlere ilişkin da- ha aynntılı düzenlemeler getire- rek bunlara kalıalık kazandırdı. Şark kurnazlığı AÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Günday, 425 sayılı KHK'nın ise yürürlük- te bırakılmasına karşın yeni ka- rarnameye taşınarak, fiilen yar- gı denetimi dışında tutulduğuna dikkat çekti ve bu tutumu hu- kuku hiçe sayan bir "Sark kurnazlıgı" yaklaşımı olarak ni- teledi. AÜ Hukuk Fakültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Oya Araslı da, hükumetin bu yeni kararname ile anayasaya aykmlıklan iddia edilen konulara bir süre daha kalıcılık sağladığım da söyledi. AÜ Hukuk Fakültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Yıldınm Üler de hukümetin önceki kararnameyi yurürlükten kaldınp, yerine ye- ni bir kararname çıkarmasımn, Anayasa Mahkemesi'nin halen incelediği kararnameler için ip- tal karan vermesini engelleme- yeceğini söyledi. İHD Genel Sekreteri Akın Birdal da yeni kararname ile baskı ve sindirme politikaları güden Güneydoğu gerçeğinin değişmediğini belirterek, "Son günlerde Lice'deki baskı ve öl- dürümler, dun Şanlıurfa'dald yoğun gözaltına almalar ve is- kence savlan, son 10 yıldır Türkiye'de ve Guneydogu'daki baskı, terör ve işkence politika- lannın bir devamını sergiliyor. Kahramanmaraş'ın Pazarcık il- çesinde 12 EyHil öncesinin hazır- lıklannın yapıldıgı da gözlen- mektedir. Bu nedenle önceki ve sonraki kararnameler, demokra- tik rejime aylan nitelikleri ile bir yanütma ve yargı denetiminden kaçma amacı güdüyor " diye konuştu. ÖzaPı tutanaklar etkîledî ERBİL TUŞALP Özal'ın başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısından önce, Anayasa Mahkemesi'nde 18 kasımda yapılan duruşmanın tutanaklarım okuduğu ve "KHK'lann iptali sonucunu doğuracak bir havanın oluştuğu" kanısına vardığı bildirildi. olaylann Köşk'ürahatsızettiğini söyleyen kaynaklar, gelişmelerı şöyle aktardılar: "Cumhurbaşkanı Özal, en çok tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'non, 'Türkiye'nin genelin- de olaganüstü hal ilanından' ya- na olan sözlerinden tedirginlik duydu. Aksu'nun, '424 ve 425 sayılı KHK'larla ilgili sıraladı- ğun duşüncelerim tasvip gormü- yorsa, bunun alternatifi bütün ülkede olağanüstü halin ilan edilmesi olacaktır ki asıl bu ana- yasaya aykındır' demişti. Aksu, ANKARA — Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın, olağanüstü hal uygulamasına ilişkin 424 sa- yılı kanun hükmündeki karar- namenin yürürlükten kaldınla- rak yenisinin uygulamaya ko- nulması karanAı, Anayasa Mah- kemesi'nin görüşme tutanakla- nnı inceledikten sonra verdiği öğrenildi. 424 ve 425 sayılı KHK'lann Anayasa Mahkemesi'nde görü- şülmesi sırasında yaşanan ilginç 'Bu yaygın şiddet hareketinin ol- madığı bölgelerdeki vatandaşla- rımızın temel hak ve hürriyetle- rinin kısıtlanması durumunu ya- ratacaktır. Bunun tercihe şayan bir çare olduğunu kabul etmek mümkün degildir' diye konnş- ması da Anayasa Mahkemesi1 nden çıkacak karann yönünü et- kiledi. Bakan Aksu, 424 sayılı KHK'yı savunurken 'Türkiye1 nin her noktası derece derece olaganüstü koşullann altındadır' derken Müsteşar Gö- nül, 'Ulaşım ve iletişim araçla- nnın bir hayli geüştiği ülkemiz- de olağanüstü hali gerekli kılan olaylann sadece belirli bir coğ- rafyaya bağlı tutulması müm- kün değil' görüşünü dile getir- mişti. Bu da mahkeme üyeleri- nin karannı hükümet aleyhine etkileyen unsurlar olarak görül- dü." Cumhuriyet muhabırının Köşk ve Anayasa Mahkemesi çevrelerinden edîndiği bilgiye göre özellikle Müsteşar Vecdi Gönül'ün kararnamelerin ana- yasaya uygunluğunu anlatırken izlediği yöntem ve takındığı ta- vır >1ice mahkemenin üyelerinin tepkisine neden oldu. Başkan Dancıoğlu, Gönul'ü birkaç kez uyarmak zorunda kaldı. Gö- nül'ün "Anayasa Mahkemesi- nin konuyu incelemeye alması- nın, davanın açılmış olduğu an- lamına geldiğini ve bu tutumun da anayasanın lafzına açıkça ters düşen bir uygulama olduğunu" söylemesi, Dancıoğlu'nun ilk uyansına neden olduğu ve "Sı- nın aşıyorsunuz Sayın Gönül, konuşmanızı sınır içinde yapın" diye uyanda bulunduğu belirti- Iiyor. Gönül'ün bu uyarı üzeri- ne telaşla "Müsaade ederseniz burayı geçeyim" dediği saptan- dı. Bu son uyan üzerine Gönül'- ün, kendini savunmak zorunda kaldığı, "AnJafrjğnn konoter yü- ce mahkeme başkanlıgına Baş- bakan Sayın Akbulut'un imza- sıyla ANAP Grup Başkanı ola- rak, dilekçeyle arz edümişti. Ben bunu özetliyorum" dediği öğre- nildi. Bunun üzerine Başkan Dancıoğlu teşekkür etti ve Gö- nul'den teknik sınırlar içinde kalmasını istedi. Anayasa Mahkemesi'nde Ba- kan Aksu başta olmak üzere, Gönül ve Kozakçıoğlu, SHP'nin 424 ve 425 sayılı KHK'lann "ba- sm özgürlüğünü ortadan kaldır- dığı savına" karşı çıktılar. POLİTİKA GÛNLÜĞÛ HİKMET tnlMKAYA Halkın Nabzı DYP lideri Demirel, doğup büyüdüğü Isparta yöresinde halkın nabzını tutmaya çalışıyor. Yurdun dört bir yanından yankılanan hava belki Çankaya tepelerine de yansıyor. De- mirel, yaptığı konuşmalarda üstüne basa basa erken seçi- min birinci koşul olduğunu vurguluyor: — ANAP erken seçimden kaçamaz. Ne yaparlarsa yap- sınlar, erken seçimi engelleyemezler... SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Afyon, Uşak, Mani- sa'nın ilçelerini dolaştı. Emirdağ'da, Soma'da ve pek çok il- çe ve kasabada halkın sorunlarını dinledi. Genel hava ya- vaş yavaş belirginleşiyordu: — Halk, ANAP iktidarından bıkmış, usanmış, erken se- çim şart... Zortguldak'ta binlerce insan her gûn yürüyor. Kömür ocak- lannda 400-500 bin lira aylık ücretle çalışan işçilere salt Zon- guldak halkı değil, tüm kamuoyu sahip çıkıyor. Soma'da linyit pcaklarında çalışan işçiler zaman zaman direnişe geçiyor. İşçilerin eşleri, kaymakamlığa dilekçe verip Fak-Fuk-Fon'dan yardım istiyor. Tarım satış kooperatiflerinin yani devletin üreticiye borcu 576 milyar lira. Bu sayının 234 milyarı çay üreticisinin. Ge- lin gorün ki siyasal iktidar hiç oralı olmuyor. ANAP iktidan üreticiyi ezmek için Ürdün'den domates, biber, patltcan, ta- ze fasülye ithalatına izin verip 'serbest pazar ekonomisi'ni uyguluyor. — Böyle yapıp, enflasyonu aşağıya çekeceğiz... Oysa aracıyı ortadan kaldınp hal mafyasını yola getirdiği- nizdesera ürünleriçokucuzasatılacak. Amayapmıyor, bu- gün Ürdün'den yaş sebze ithalıne izin verip, birilerinin kö- şeyi dönmesine destek çıkıyor. Zonguldak grevi için de çö- züm yolu bulacağı yerde aynı tür oyunu sergiliyor: — Kömür ocaklarını kapatır taşkömürü ithal ederiz... SHP lideri Erdal _ _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ ^ _ _ gulamalan karşısında, ">«> dabu bir SeÇllTluB 12 cSSmn^bilmi $£ y ! . SOn S / V a S dîofînönü, Cumhur- PfrtİSİ ANAP yikllip b a ş k a n ı Ö z a l ' ı n T V ' y i , i d k t h h İ gazeteleri, kendı çı- karları için kullandığı- gÖITlÜleCek. ANAP U Z a i Oa DUnUn ayrımında. ç ğ nı, ayakta kalmak için her gün yeni masallar anlattığınısöylüyorve kiiy ; — İnanmayın buy kandırmacalara, okuyun sadece, iyi eğlenirsiniz... Demirel de Isparta'dan ses veriyor: — Esas söz sahibi Akbulut konuşmuyor. Başkaları konu- şuyor, hanımefendi konuşuyor. Vay Türkiye'nin haline vay... Halkımız dikkatle izliyor. gözlüyor her şeyi. Eöyie kandır- macalara kulak asmıyor. Şu ya da bu, bir erken seçimle 12 Eylûl'ün son siyasal partisi ANAP yıkılıp gidecek, tarihin derinliklerine gömüle- cek. ANAP da bunun ayrımında, Cumhurbaşkanı Özal da. Anayasa değışikliği, cumhurbaşkanını halk seçsin propagan- dası da bu amaçla yapıhyor. SHP Partı Meclisi toplantısında bu konu uzun uzadıya tar- tışıldı. Cumhurbaşkanı Özal'ın kendisini kurtarmak için gir- diği bu oyuna SHP'nin gelmeyeceği görüşünde bırieşildi. Kamuoyunda tüm engellemelere karşın SHP'nin giderek güçlendiği görüşü egemendi. Zaten Inönü önceki gün bizimle görüşürken şöyle diyor- du: — Sayın Cumhurbaşkanı bir telaş içindedir. Bu nedenle çeşitli manevralar yapıyor... ŞHP PM'de İnönü'nün Irak, Ürdün ve Suudi Arabistan ge- zisi, DYP-SHP diyaloğu da gündemdeydi. Ama 6n ilginci par- ti içi muhalefetin yeni yöntemıydi: - ;-'-' — Cumhurbaşkanını halk seçsin... v>r » Eh, İnönü de cumhurbaşkanlığına adaytığını koysun, SHP lideriiğine de Baykal gelsın. Kavgasız gürültüsüz biçimde işler tıkır tıkır yürüsün... Bu formül kurultay öncesi ortaya atılmıştı. Baykal ve ar- kadaşları öteden beri şu yöntemi savunmuşlardı: — Inönü'yü cumhurbaşkanı adayı yaparız, parti içinde bö- lünmeyi önleriz... SHP lideri İnönü, Baykal ve arkadaşlarının bu önerisine gülüp geçiyor Bu gibi davranışlarla bir yere vanlmayacağı- nı söylüyor. Ne mi diyor? Söyleyelim: — Sayın Özal, cumhurbaşkanını halk seçsin derken bü- yük kandırmaca yapıyor. Halka sorsunlar bakalım: 'Padişah, diktatör seçer misin?' diye... İnönü'nün bu sözlerinden parti içi muhalefet ders aiacak mı yoksa almayacak mı? Halk erken seçim isterken SHP'de parti içi muhalefet ne- lerle uğraşıyor görüyorsunuz... KISA KİSA Anayasa askıya alındı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP TBMM sözcüsü Mahmut Alınak, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Israirin Filistinlilere, Güney Afrika u-kçı beyaz azınhğın da zencilere yaptıklanndan daha vahşice haksızhklar yapıldığım söyledi. Terör sırasında uygulama • ANKARA (ANKA) — SBP Kurucular Kurulu dün yazılı bir açıklama yaparak Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bir kadın ve bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan olaylardan devletin sorumlu olduğunu bildirdi. Açıklamada Lice'de devlet tarafmdan yoğun baskı ve terör uygulandığı ve bunun sıradan günlük bir uygulamaya dönüştüğü kaydedildi. Haksız savaşa sürükleniyoruz • BATMAN (Cumhuriyet) — HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yoğun bir askeri yığınak yapıldığım ve halkın haksız bir savaşa sürüklendiğini belirtti. Güneydoğu gezisini sürdüren Işıklar, partisinin Muş ve Batman'da düzenlediği toplantılarda yöre halkını Zonguldak'ta yapılan grevi desteklemeye çağırdı. Düzce il oluyor • ANKARA (AA) — ANAP'lı milletvekilleri Bolu'nun Düzce ilçesinin il yapıhnası, DYP'li milletvekilleri de Adana'nm Pozantı ilçesinin Niğde'ye bağlanması konusunda birer yasa önerisi verdiler. 430 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin tam metni—2— ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Olağa- nüstü Hal Bölgesi'ndeki uygulamalara ek ön- lemler getiren ve 424 sayılı kanun hükmün- deki kararnameyi yürürlükten kaldıran 430 sa- yılı KHK'yı tam metin halinde yayımlamaya devam ediyoruz. Dünkü sayımızda bölgede- ki personel kadrolannın kullammı ile ilgili 1. madde (C) paragrafmın devamı ve diğer mad- deler şöyle: Bu kişiler, görevlendirildikleri kamu kurum ve kuruluşlanna kadrolan ve/veya pozisyon- lan ile birlikte devredüirler. Bunlann ücret ve her türlü özlük haklan bu kuruluşlarca kar- şılanır. Bu gibi kişilerden işçi statüsunde olanlar için ise en çok kırk bin adet işçi pozisyonu ih- das edilmesi hususunda tşçişleri Bakanı yet- kili kıhnmıştır. Bu kadrolann ve pozisyonlann kullanma şartlan, personelin niteliği, sınav yapıhp ya- pümayacağı, kadrolann ve pozisyonlann her- hangi bir nedenle boşalması halinde Içişleri Bakanlığı'na iadesi ve diğer husiıslar, adı ge- çen bakanlıkça tespit edilir. îkâme konusunda ve ilgililerin talepleri ha- linde 14/6/1934 tarihli ve 2510 sayıh tskân Kanunu hükümleri uygulanabilir. MADDE 2—Olağanüstü Hal Bölge Vali- si; 285 sayılı kanun hükmünde kararnamede sayılan ve olağanüstü hal ilan edilen illerde ve olağanüstü halin devam süresince grev, lo- kavt yetkisinin kullamlması, irade beyam, re- ferandum gibi sendikal faaliyetleri durdura- büir veya izne bağlar; tahrip, yağma, işgal, fıili durum, boykot, iş yavaşlatılması, çahş- ma özgürlüğünün kısıtlanması ve işyerlerinin kapatdması gibi hareketleri yasaklar, önler ve- ya gerekli göreceği başkaca önleyici tedbirle- ri de alabilir. MADDE 3— Olağanüstü hal ilan edilen il- lerde ve olağanüstü halin devamı süresince Olağanüstü Hal Bölge Valisi; a) Görev alanı içindeki illerde güvenlik, asa- yiş ve kamu düzeni bakımından çaiışmaların- da sakınca görülen ve hizmetlerinden yarar- lanılmayan kamu personeünin yer değiştinne- sini veya görev alanı dışında geçici veya sü- rekli olarak görevlendirilmesini ilgili kurum veya kuruluşlardan isteyebilir. Bu istekleri derhal yerine getirilir. Bu personel hakkında kendi özel kanunlanndaki hükümler uy- gulanır. b) Olağanüstü hal ilanına neden olan olay- lara ilişkin suç dosyalannın dava açılmak üze- re mahalli Cumhuriyet Bassavcılığı'ndan, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin görevine gi- ren suçlarda dava açılmasını da Devlet Gü- venlik Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet Başsavcısı'ndan isteyebilir ve bu istekler ye- rine getirilir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevine giren suçlan ihbar edenlerin hüviyetleri, nza- lan olmadıkça veya ihbarın mahiyeti kendi haklannda suç teşkil etmedikçe açıklanmaz, c) Hükümlü veya tutuklulardan olağanüs- tü hal ilanına neden olan suçlann soruştur- masında ifadelerine başvurulması gerekenler, Olağanüstü Hal Bölge Valisi'nin teklifı üze- rine yetkili Cumhuriyet Başsavcısı'nın talebi ve hâkimin karan ile her defasında on günü geçmemek üzere ceza infaz kurumu veya tu- tukevinden ahnabilir. Bu süre hükümlülük ve- ya tutuklulukta geçmiş sayıhr. Hükümlü ve- ya tutuklu, ceza infaz kurumu veya tutuke- vinden aynlış ve dönüşlerinde sağlık durumu- nun doktor raporu ile tespitini talep edebilir. Bu süre içinde tutuklama karannın kaldı- nlması ya da hükümlülük sürelerinin sona er- mesi durumunda, keyfiyet derhal bulundurul- duğu yer Cumhuriyet BaşsavcılığVna bil- dirilir. d) Gecikmesinde sakınca görülen hallerde zabıtanın talebi üzerine veya gerek gördüğün- de, yollarda, meskun mahallerde genel ara- malar, özel ve tüzel kişilere ait ev, işyeri ve eklentileri ile umuma açık olmayan mahaller- de aramalar yaptırabilir. §VRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle