01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

O KU RLA R A İlk pikaresk roman “Tormesli Lazarillo” Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın önemli yazarlarından Oktay Akbal’ı kısa bir süre önce yitirdik. Uzun yıllar süren verimli yaşamında yazdığı öyküleri, denemeleri, değerli çevirileriyle yaşayıp gidecek aramızda. Sevgili Selim İleri yakından tanıdığı Oktay Akbal’ı sizler için bir kez daha kaleme aldı. Hakan Bıçakcı’nın üçüncü öykü toplamı “Hikâyede Büyük Boşluklar Var”, içinde iyi öyküler barındıran bir kitap. Alican Saygı Ortanca değerlendirdi kitabı. Uykuya dalan bilinçle uykuya dalamayan bilincin, uykuya ihtiyaç duyan bir bedendeki zihinle uykuya ihtiyacı kalmayan bir bedendeki zihnin farklı çehrelerini anlatan bir kitap Haruki Murakami’nin ‘’Uyku’’su. Kitabı Gökçe Gündüç tanıtıyor. Horacio Castellanos Moya’nın “Yılanlarla Dans”ı, sistemin temelinde yatan çarpıklıkları ortaya dökmeyi ve başkaldırıyı barındırıyor. Adeta sistemin köküne kibrit suyu döküyor. Eray Ak’ın kaleminden tanıyoruz kitabı. Lucette Valensi “Avrupa’da Müslümanlar: 1618. Yüzyıllar”da, Müslümanların günümüzde Avrupa’da maruz kaldığı şiddeti anlatıyor. Yazar, incelemesinde kitlesel boyutlu ilk tehcir örneği sayılabilecek bir vakadan, Moriskoların 17. yüzyıl başında İspanya’dan sürülmesi örneğinden yola çıkarak bu şiddetin geçmişine ışık tutuyor. Valensi ile Gamze Akdemir konuştu. Bol kitaplı günler… Tıkınma şöleninin kıyısında Tormesli Lazarillo’nun 1554’teki ilk baskısının kapağı. Salamanca’daki Tormesli Lazarillo heykeli. Pikaresk romanın öncüsü “Tormesli Lazarillo”, on altıncı yüzyıl İspanyası’nda Kilise’yi, krallığı ve mevcut toplum yapısını Lazaro veya Lazarillo’nun gözünden eleştiriyor. Kitap, yayımlandığı dönemde hem engizisyonun hem de İspanya yönetiminin tepkisini çekip kısmen sansürleniyor. r üç beş kuruş kazanmaya uğraşırken türlü oyunlarla hakkını yedirmeme telaşında. LAZARİLLO VE EFENDİLERİ İspanya’nın çeşitli kentlerinde dolanarak kimi işlerin ucundan tutmaya çabalayan Lazarillo, aynı zamanda kendisine kol kanat geren ve sefil bir hayat süren efendilerinin yanında günlerini geçiriyor. Bunlardan biri olan kör efendisinin dediği gibi “Tanrı’nın ona babasından daha kötü bir kaderi layık görmeyeceğini umarak” geziniyor. Lazarillo, nasıl para kazanılacağından çok efendilerinin yanında ve onların “öğütleriyle” hayatı öğreniyor. Tabii cimri ve açgözlü “patronlarının” halini ve tavrını da. Lazarillo’nun anladığı bir başka şey, açlığın insanları hayatın içine nasıl attığı. Kör efendinin uyanıklığına karşı Lazaro’nun geliştirdiği yemek aşırma ya da ihtiyarı sendeletme gibi taktikler de o hayatın bir parçası. Lazarillo’nun denk geldiği efendiler, üç aşağı beş yukarı birbirinin aynı: Kendi boğazı söz konusu olduğunda cömert ama sıra Lazaro’ya geldiğinde eli sıkı. Bu, aslında dönemin İspanyası’yla benzeşiyor. Şatafatlı bir hayat süren ve her istediğine ulaşan kral ve saraydakilere karşın sefalet içinde kıvranan halk. Lazarillo’nun sonraki efendisi olan rahip de aynı yolun yolcusu. “Yeme içmede ölçülüyüz” derken “din kardeşliği” kisvesi altında midesini dolduruyor. Cenaze sonrası düzenlenen yemekler, rahipler için bir tıkınma şölenine dönüşüyor. Lazarillo’ya da kalanları toplamak veya kilisede farelerin kemirdiği kısımların dışındaki parçaları yemek düşüyor. Sonra da düşünüyor: “Açlığın zekâyı geliştirdiği, tokluğun ise tam tersine körelttiği söylenir, bu görüş gerçekten de benim durumuma uyuyor.” “HAYSİYET, GERİDE BIRAKILAN TEK SERVET” Lazarillo’nun hayatı, sırtındaki kayayı dağa çıkaran, ardından kayanın düşme [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap TURHAN GÜNAY irçok isme mal edilen ama onların elinden çıkmadığı anlaşılan Tormesli Lazarillo, edebiyatta bir dönüm noktası ve ilk pikaresk roman olarak biliniyor. 1554’te yayımlandığında, İspanya’da büyük gümbürtü koparan ve Kilise’nin gözünden kaçmayan roman, o yıllarda “ahlaksızlığın yazılı hali” diye damgalanıyor. İspanya, on altıncı yüzyılda dünyanın dört bir yanını keşfe ve işgale soyunmuşken seferler sıklaştıkça ülke de ekonomik anlamda çöküyordu. Saraydaki eğlenceler ve harcamalar tavan yaptıkça halk fakirleşiyor ve alt tabaka her tarafta “fink atıyordu.” Böylece bu kesimin sesi olan ve pikaresk roman denen anlatılar gelişmeye başladı. Onun ilki de Tormesli Lazarillo’ydu. Yayımlandığı yıl, deyim yerindeyse uçuştaki İspanya edebiyatının ayakları ülke topraklarına bastı. Halk, kitaba büyük ilgi gösterdi, Kral II. Felipe ve Kilise’nin ise tüyleri diken diken oldu. Kitabın yazarının belirsizliğinde bunun etkisi var çünkü din adamlarını eleştirmesi nedeniyle engizisyonun sıkı bir kovuşturma yürüteceği düşünülüyordu, nitekim öyle de oldu; mahkeme, kitabı takibe aldı. Kitapta çoğunlukla Lazaro olarak geçen kahraman Lazarillo, beş parasız bir gezgin ve ekmeğinin peşinde. Sağda solda çalışıp B Ali BULUNMAZ siyle aşağı koşturan ve bunu sürekli tekrarlayan Sisifos’a pek benziyor. Hizmet ettiği hemen herkesten tokat yedikten sonra Lazarillo, yeni bir efendi arayışına girişiyor. Çok nadir de olsa olumlu gelişmeler mevcut; bazen tam aradığı birini buluyor fakat o zaman da yaşadığı şanssızlıklar yüzünden yine dertleniyor: “Kaderim böyle çizilmişti, ne zaman başıma güzel bir şey gelse ardından bir aksilik de geliyordu.” Lazarillo dertlenmesin de ne yapsın? “Haysiyet, insanların geride bıraktığı tek servet” olunca düzgün bir efendi bulmak ve aslanın midesindeki ekmeğe ulaşmak aynı derecede güç. Aslında sorun, neredeyse kimsenin “budala” denen erdemli insanları kendi etrafında görmek istememesi. Lazarillo, bunun sıkıntısını sürekli yaşıyor. Var olan duruma, efendileri tarafından hep terk edilmesini de eklediğimizde her şey trajikomik bir hal alıyor. Lazarillo’nun, en büyük kazıkları din adamlarından yemesi ise kitabın manidar yanı. Metnin yazıldığı yıllarda, Kilise’nin gücü dikkate alındığında, rahiplerin veya günahlardan arındırma belgesi satanların yerilmesi, nereden baksanız büyük cesaret isteyen bir şey. Peki, Lazarillo huzura eriyor mu? Burası kitabı okuyanlara kalsın ama Tormesli Lazarillo’nun, yazıldığı günlerle zamanımız arasında bir köprü kurduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik yaşadığı tüm zorluklara rağmen Lazarillo’nun, kitabın çevirmenleri Arzu Aydonat ve Ertuğrul Özalp’in de dediği gibi “zekâsı ve becerisi sayesinde hayatta kalmayı başarması takdire şayan.” Dolayısıyla Lazarillo, edebiyat tarihinde, kendisinden sonra gelen benzerlerinin yaratılmasına ilham verdiği için önemli bir kahraman. n [email protected] Tormesli Lazarillo/ Anonim/ Çeviren: Arzu Aydonat, Ertuğrul Özalp/ Can Yayınları/ 82 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: Can Dündar t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 4 1 0 E Y L Ü L 2 0 1 5 n S A Y F A 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear