Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Zehra İpşiroğlu’ndan bir inceleme ‘Tabular, Korkular ve Kadınlar’ Kitap; adından da anlaşılacağı gibi tabulardan, korkulardan ve kadınlardan bahsediyor. Bu üç kelimenin yan yana gelişi bizi ürkütse de kitapta verilen olumlu örnekler bu konuda bir aydınlanmanın yaşanmaya başladığını fark etmemizi sağlıyor. r Berna ATAOĞLU adınlar, eril düşünme biçiminin ötekileştirerek hükmettiği ve baskı altına aldığı bir kurban konumundan öteye gitmek için ne yapmalı? Düşünceleri, bedeni, hayatı kontrol altına alınan kadın nasıl özgürleşmeli? Dünya kurulalı beri neredeyse değişmeyen, kuşaktan kuşağa aktarılıp öğretildiği için birçoklarının doğanın bir gerçeği olduğuna kendini inandırdığı, kadınların her zaman var olma mücadelesi vermesini zorunlu kılan bu eril görme biçimi neden ortaya çıkıyor ve nasıl değiştirilmeli? Bu sorunlarla ilgili farkındalığımızı arttırmamıza yardımcı olabilecek birçok kaynak mevcut. Bunlardan biri de Zehra İpşiroğlu’nun yeni kitabı Tabular, Korkular ve Kadınlar. Kitap bütün bu soruların cevaplarını aramaya çalışırken toplumsal cinsiyet temasının izini sürüyor. İpşiroğlu’nun kadınlarla yaptığı söyleşileri, gözlemleri, röportaj seminerleri yardımıyla hazırladığı bu kitap iki ana bölümden oluşuyor. “Yaşamın İçinden Toplumdaki Kadın” adını taşıyan birinci bölümde; toplumumuzdaki tabuların neler olduğu, bunların nasıl oluştuğu ya da yıkıldığı, insanların bu tabuları farkına varmadan nasıl içselleştirdiği irdelenirken aydın olduğunu düşündüğümüz kesimin bile bu tabuları ya yeniden üretiyor ya da görmezden geliyor oluşu tartışılıyor. “Kadın bedeninin erkeğin namusu olduğu”nu düşünen eril zihniyetin aynı zamanda “kocamdır, döver de sever de” düşüncesiyle nasıl pekiştirildiğini, düşünülenin aksine yalnızca erkeklerin değil kadınların da bu zihniyetin ilerlemesine C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I K nasıl izin verdiği inceleniyor. Bu düşünce biçiminin yeniden üretilmesi noktasında yönetim biçiminin, dinin, geleneklerin rolünü su yüzüne çıkarıyor. Aile içinde, iş yerinde, sokakta şiddete maruz kalan kadınların bunu çözebilmek için nasıl yöntemlere başvurduğunu ya da başvurabileceğini yaşanmış örneklerle açıklamaya çalışan İpşiroğlu, eğitimin ve tiyatronun yardımıyla neler yapılabileceğinden bahsediyor. Bütün bu sorunları sadece Türkiye özelinde anlatmakla yetinmiyor uzun yıllar yaşadığı Almanyadaki örneklerle de karşılaştırıyor. Bu da göç olgusuna değinmesini zorunlu kılıyor. Birinci bölümü Pınar Selek’le yaptığı bir söyleşiyle tamamlıyor yazar. TİYATRONUN ÖNEMİ... “Yaşam ve Sanatın Kesiştiği Noktada Kadın” adını taşıyan ikinci bölümde, sanatın ve sanat organlarının muhafazakârlaştırılmasının yarattığı etkiden, televizyon dizileri veya sinema filmleri yoluyla tabuların ve toplumsal cinsiyetin nasıl yeniden üretildiğinden bahsediyor. Ancak bununla beraber; farkında olan ve toplumsal cinsiyetle hesaplaşmaya çalışan projelerden de örnekler veriyor İpşiroğlu. Televizyon ve ders kitapları gibi çok sayıda insana ulaşan mecralarda kutsal aile kavramının idealleştirilmesiyle ortaya çıkan hastalıklı düşüncelere değinen yazar, çocukların bilinçli yetiştirilmesinin gerekliliğine ve bunun için de eğitimde tiyatronun önemine dikkat çekiyor. Kitap, adından da anlaşılacağı gibi tabulardan, korkulardan ve kadınlardan bahsediyor. Bu üç kelimenin yan yana gelişi bizi ürkütse de kitapta verilen olumlu örnekler bu konuda bir aydınlanmanın yaşanmaya başladığını fark etmemizi sağlıyor ve aynı zamanda kadınlık durumunu işleyen onlarca yapıttan da haberdar ediyor bizi. Tabulara ve korkulara neden olan şeyleri çok yönlü incelip irdelemesi nedeniyle kitap; farkına varmadığı bir çok şey hakkında da düşünmeye itiyor. Her yaştan, her statüden kişinin rahatlıkla okuyabileceği sade bir dille kaleme almış Zehra İpşiroğlu çalışmasını. n Tabular, Korkular ve Kadınlar/ Zehra İpşiroğlu/ E Yayınları/ 164 s. 1334 1 0 E Y L Ü L 2 0 1 5 n S A Y F A 1 9