Katalog

8 2 EKİM 2019 ÇARŞAMBA İstanbul koruma altında İBB İmar ve Şehircilik Dairesi’nin yeni başkanı Akgün, “İstanbul’un tahrip edilmesine izin vermeyeceğiz” diyor HABER İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün görevine başladı. İstanbul için kolları sıvayan Akgün, kentin en öncelikli sorununun plansızlık olduğunu belirterek “İstanbul’un geleceğini belirleyecek bir planlama çalışması yapacağız. hazal Yeşil alanların imara açılmasına, Kuzey ormanlarının tahrip edilmesine ocak izin vermeyeceğiz” diyor. Akgün’le A’dan Z’ye İstanbul’u konuştuk. n İstanbul’u göreve gelmeden önce nasıl görüyordunuz, şimdi nasıl? Kentin en önemli sorunu plan sorunu. İstanbul’un gelecek vizyonunu belirlememiz gerekiyor. Kentin hangi sektörlerde gelişeceği, hangi sosyal grupların güçlendirileceği, konut sorunu ve diğer tüm alanlarda gelecek vizyonunun belirlenip bunun mekânsal stratejik planlarının yapılması gerekiyor. Yaşadığımız yüzyılda çevre, ekoloji, iklim gibi konular çok öncelikli. Bunlar geri dönüşü olmayan konular. Tarım alanlarını, ormanları, su havzalarını nasıl koruyacağımıza, bizden sonraki kuşaklara nasıl bırakacağımıza bir plan, program ortaya konulması lazım. Şimdiye kadar yapılmış çalışmalar da var. Bunlarla birlikte kamuoyu nezdinde bir mutabakat, bir toplumsal uzlaşı sağlanmalı, kabul edilir ve artık değiştirilemez bir vizyon ortaya koymalıyız. 2009’da yapılan ve İstanbul’un anayasası olarak kabul edilen çevre düzeni planı gibi sürekli delinmemesi lazım. Çünkü bu işin artık geri dönüşü yok. 16 milyonluk bir şehir geleceğini göremezse, doğal kaynaklarını koruyamazsa, geleceği olmayan bir kent olur. ‘Farklı masalar kuracağız’ n İstanbul gitgide kalabalıklaşıyor. İstanbul’un anayasasında belirlenen rakamların da üzerine geçti. Ormanlar tahrip ediliyor, yeşil alanlar imara açılıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Çözüm öneriniz var mı? Gürkan Akgün 2009 planından sonra yapılan veya planlanan birçok yatırım var. Farklı kurumların yetki alanları söz konusu. Bu şekilde parçacıl yaklaşıldığı takdirde sürecin doğru bir noktaya gitmeyeceğini öngörüyoruz. Son derece katılımcı ve şeffaf bir şekilde yürüttüğümüz çalışmayı önümüzdeki aylarda kamuoyuyla paylaşacağız. Farklı masalar kuracağız. Örneğin tarım konusunda, turizm konusunda, sanayi konusunda ilgili kesimler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları bir araya gelecekler ve bir yol haritası izleyecekler. Mevcut durumun analizini ortaya koyup belirli ilkeler çerçevesinde İstanbul’u koruyacak ve gelişti recek bir planı ortaya koyabiliriz. İstanbul’da tartışmalı gelişmeler oldu ama hâlâ geri dönebileceğimiz bir nokta var. Yapılan birçok çalışma var. Bilimsel bir şekilde kurallarıyla, yöntemiyle durumu analiz edeceğiz. Bir senteze ulaşacağız ve bu sentez doğrultusunda planı ortaya koyacağız. n İstanbul geçen 20 yılda depreme hazırlıklı hale geldi mi sizce? Bu soruya net bir “Evet, hazır” yanıtı verme şansımız yok. İstanbul çok büyük bir kent. Deprem öncesi yapılaşmış alanları çok yoğun. Mühendislik hizmeti almadan yapılaşmış alanlar var. 1999’dan sonra birçok çalışma yapılmış. Planlamalar mevcut ama daha yapacağımız çok iş var. Hazır olana kadar bu çalışmaları yürüteceğiz. n Deprem toplanma alanlarından biraz bahsetmek ister misiniz? Buna dair yaklaşık 2 sendedir yürütülen bir çalışma var. Eylül sonu itibarıyla da kamuoyuyla paylaşılacak. Özellikle toplanma alanları, barınma alanları, tahliye yolları, yerleşmelerin kentsel dayanıklılık konusundaki durumuna ilişkin yönetim planı. Afetin nasıl yönetileceği, ekonomik, sosyal boyutu anlamında detaylı bir çalışma yapılmış. Biz de bu çalışmayı inceliyoruz. Çalışmanın eksiklikleri varsa ilgili daire başkanlığı, biz, ilgili diğer kurumlar olarak üzerinde çalışacağız. ‘Şehrin potansiyeli var’ n Yeşil alan sıkıntısına nasıl bir çözüm önerisi getireceksiniz? Yeşil alanlar açısından planlamanın mevzuattan gelen çeşitli standartları vardır. Bu standartlara göre mevcut durumun şu anda eksik olduğunu çok net söyleyebiliriz. İstanbul’da birçok alanda uygulama ve nazım imar planlarının olmadığını veya iptal edildiğini, ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Yeni yapacağımız planlarda donatı standartlarını sağlayacağız. Ama sorun şu ki siz bir plan yapıyorsunuz ama uygulama aşamasında bunun gerçekleşmesi çok mümkün olmuyor. n Neden? Mevzuattan ya da mülkiyetten kaynaklı sorunlarla karşılaşabiliyorsunuz. Yapılaşmış alanlarda bunu yapabilmek çok mümkün değil. Planlama sistemi mevzuatla çok alakalı bir durum. Belki mevzuatın dönüşümüne dair öneriler de gerçekleştireceğiz. İBB’nin bunu yapabilecek potansiyeli var. Tüm Türkiye’ye dair öneriler geliştirmesi gereken bir yer. Dolayısıyla biz planlamayı kâğıt üzerinde standartları tutturmuş bir belge olarak görmekten çok, uygulanabilen bir çalışma olarak görmek istiyoruz. Bunu yaparken ilçelerle, mahallelerle, kurulacak yeni meclislerle irtibat halinde olacağız. Plan sürecini katılımcı yönetebilirsek, belki uzun süre sonrasında daha uygulanabilir, insanların ikna olduğu imar planlarını hayata geçirebiliriz. n Peki, bundan sonra İBB İstanbul’da yeşil alanların imara açılmasına, ormanların talan edilmesine izin vermeyecek diyebiliyor muyuz? Kesinlikle... İklim kriziyle mücadelede yeni vizyon n İklim kriziyle ilgili planlarda bazı değişiklikler olacak mı? Kesinlikle olacak. İBB bünyesinde iklim değişikliği eylem planı çalışmaları yürütülmüş. Onları da inceliyoruz. İklim, ekoloji, enerji, yenilenebilir enerji şu an en başa koyacağımız öncelikler. Bunun geri dönüşü yok ve dünya şu anda bunu tartışıyor. Yok oluş senaryolarını tartışıyor. Biz buna dair bir planlama, bir vizyon öngörüsü koyamazsak gidişatımızın da iyi olmadığı ortada. Seçim sürecinde sayın Başkan’ın da söylediği gibi tarım alanlarının, özellikle de Silivri, Çatalca be Şile’deki tarım alanlarının korunması, tarım ürünlerinin değerlendirilmesi, insanların kalkındırılması için bir planlama çalışmasını hızla ortaya koyacağız. Herkesin sağlıklı gıdaya ulaşabileceği sistemi kurmak gerekiyor. Marmara Denizi’ni nasıl yaşatacağımızı konuşmamız lazım. Bu konu gerçekten yeni vizyon planlarımızın en temel noktalarından biri olacak. Taksim meydanı müjdesi n Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi betonlaşmayla karşı karşıya, gelecekte ne bekliyor? Taksim’le ilgili çok yakın zamanda bir açıklama yapılacak. Taksim’in tarihsel değerlerine uygun, vatandaşın talep ve beklentilerini karşılarken tarihten gelen kimlik öğelerini de koruyacak, geliştirecek katılımcı bir süreci tarif edeceğiz. Bir projeden çok, katılımcı bir tasarım sürecini nasıl işletebiliriz, bunun duyurusunu yapacağız. ‘Beyoğlu’nda sahaf festivali’ ‘Çocuklar harekete geçirildi’ Çocukların hareket ve spor yoluyla sağlıklı büyümelerine destek vermeyi hedefleyen Allianz Türkiye, İstanbul’daki ilk Allianz Motto Hareket Şenliği’ni Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle düzenledi. Kalamış’taki şenliğe 412 yaş arasında yaklaşık 500 çocuk katıldı. Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan, sivil toplum kuruluşları ve yatılı bölge okullarında yürütülecek programla 8 yılda 68 bin çocuğa ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Allianz Türkiye, çocukların hareket ve spor yoluyla sağlıklı büyümelerine katkı sağlamayı hedefleyen sosyal sorumluluk programı Allianz Motto Hareket kapsamında, geçen pazar günü Kadıköy Belediyesi desteğiyle Kalamış Spor Merkezi’nde bir şenlik düzenledi. Spor ve sağlıklı yaşam kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı amaçlayan şenliğe, yaşları 4 ile 12 arasında değişen yaklaşık 500 çocuk, ücretsiz olarak katılım gösterdi. 712 yaş arasındaki çocuklar atletizm etkinliğine katılırken, 46 yaş arasındaki çocuklar ise, gönüllüler tarafından hareket edecekleri farklı aktivitelere yönlendirildi. Allianz Türkiye İcra Kurulu Başkanı Tolga Gürkan ev sahipliğinde düzenlenen şenliğin eğitmenliğini Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı Doç. Dr. Ahmet Pekel üstlendi. ‘8 yılda 68 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz’ Tolga Gürkan yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre çocukların her gün en az 60 dakika fiziksel aktivite yapması gerektiğini, Türkiye’de 611 yaş grubu çocukların yüzde 58.4’ünün düzenli olarak egzersiz yapmadığını söyledi. Bu doğrultuda çocukların hareket etmesi için onları hedef kitle olarak belirlediklerini anlatan Gürkan,“ Sınıf içi çalışmalarımızda sağlıklı beslenme, vücudu doğru kullanma, sporda ilk yardım, empati, özgüven, spor kültürü ve ilham veren sporcu hikâyeleri gibi alanlarda kültürel birikime ve sosyal gelişime katkı sağlayacak eğitimler veriyoruz. Sınıf dışı çalışmalarımızda ise farklı spor dallarıyla zenginleştirilmiş fiziksel aktivitelere katılımlarını sağlıyoruz. ‘Motto Hareket Şenlikte’ gibi saha uygulamalarımızla da spor ve sağlıklı yaşam kültürünün yaygınlaşması için çaba gösteriyoruz. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Ege Çağdaş Eğitim Vakfı ve Koruncuk Vakfı işbirliğiyle başlattığımız programımızı 2020 senesi itibarıyla yatılı bölge okullarında da uygulayarak 8 yılda 68 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Ağustos 2018’de başlayan Allianz Motto Hareket programı kapsamında, bugüne kadar Ankara, İstanbul, İzmir, Şanlıurfa ve Van’daki çocuklara ulaşılırken önümüzdeki günlerde çeşitli kentlerde aktivitelerin süreceği belirtildi. l İç Politika Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Beyoğlu Sahaf Festivali başladı. Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği festivalin açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız yaptığı konuşmada, “Festivalimizin bu milletin aydınlık geleceğine vesile olmasını, gençlerimizin kitapla olan ilgisinin ve sevgisinin artmasına vesile olmasını yü ce Allah’tan niyaz ediyorum. Üniversite yıllarımda Beyazıt’ta tanıştığım sahaflardan bugün bu meydanda kitaplar almaktan, onlara ev sahipliği yapmaktan bir belediye başkanı olarak büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından 50’ye yakın sahafın katıldığı 13. Beyoğlu Sahaf Festivali’nde birbirinden nadide yazma eserler, tarihe tanıklık etmiş kitaplar, orijinal nüshalar, plaklar ve afişler meraklılarıyla buluşuyor. Söyleşi ve konserlerin de olduğu festival 13 Ekim’e kadar sürüyor. l İç Politika