22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 2 EKİM 2019 ÇARŞAMBA HABER Tekirdağ’da hayvancılığa büyük destek Kırsal kalkınma alanında önemli projelere imza atan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi hayvan yetiştiricilerine yönelik desteğini sürdürüyor. Malkara ilçesinde Yem Bitkisi Dağıtım törenine Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Malkara Belediye Başkanı Ulaş Yurdakul, TESKİ Genel Müdürü Dr. İbrahim İçöz, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Sertaç Balyemez, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Hacı Aslan, Tekirdağ Tarım Kooperatifleri Birliği Başkanı Ramazan Demirkıran ve vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Kadir Albayrak, tarım alanında 30 yıldır diğer büyükşehirlerin yapamadıklarını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Yem bitkisi dağıtım projemiz kapsamında bu yıl 62 bin 2 kg, Macar fiği ve yem bezelyesi tohumu dağıtacağız. Yakın zamanda Malkara ilçemizdeki süt üretimi ile ilgili yeni bir proje başlatıyoruz. Tekirdağ ve İzmir bu projenin üretim, Ankara ve İstanbul da tüketim ayağında olacak. Yine önümüzdeki günlerde Malkara Et Kombina Tesisimizin açılışı olacak. Artık hizmet zamanı. Biz tarım ve hayvancılığa nasıl daha fazla destek oluruz diye düşünüyoruz. Bu projenin Malkaralı üreticilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum”dedi. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin 2014 yılından bu yana yaptığı çalışmalar sonucunda, 103 bin dekar mera ıslahı yapıldı, 168 baş manda dağıtıp tükenmeye yüz tutmuş olan mandacılık canlandırıldı. Ayrıca, 419 yetiştiriciye 600 baş damızlık koç dağıtıp küçükbaş hayvancılığı da desteklendi. Manda Yetiştiricileri Birliğine ve Çorlu Süt Üreticileri Birliğine vatandaşların hizmetine sunulmak üzere süt soğutma tankları verildi. 55 adet Hayvan İçme Suyu Göleti ve 146 mahallede 195 adet suvat yapıldı. Bunların yanında önemli bir diğer destek de baklagiller yem bitkisi tohum dağıtımı oldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 9 ilçede 62 bin 002 kg. macar fiği ve yem bezelyesi tohumu dağıtılacak. Böylece 5 yılda toplam 245 bin 963 kg yem bitkisi tohumu dağıtılmış olacak. l İç Politika ‘Edirne yerli tohuma sahip çıkıyor’ Recep Gürkan Yerli üretimi desteklemek ve yerli tohumu geleceğe taşıyarak sağlıklı ve zengin yarınlar bırakmak için Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın talimatlarıyla kurulan Yerli Tohum Bankası’nda yer alan yerel tohumların bir kısmı Türkiye Tohum Gen Bankası ile paylaşıldı. Yerel tohumlar eksi 18 derecede saklanarak geleceğe taşınacak. Edirne’de başlattığı tarım atağı ile çiftçinin yüzünü güldürmeyi hedefleyen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Yerli Tohum Bankası’nı kurarak geçen mart ayında 1. Takas Şenliği’ni gerçekleştirmişti. 1. Takas Şenliği’nde toplanan yerli tohumların bir kısmı Türkiye Tohum Gen Bankası’nda eksi 18 derecede saklanması yönünde karar alındı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Tarımsal Kalkınma Ajansı’nın ortaklaşa yürüttükleri bir proje kapmasında Bakanlık yetkililerinin Edirne’ye geldiklerini belirten Recep Gürkan, “Bakanlık yetkilileri, Tekirdağ’dan sonra Edirne’deki köyleri dolaşıp yerli tohum topluyorlar. Toplanan tohumlar Türkiye Gen Bankası’nda eksi 18 derecede muhafaza ediliyor. Bakanlık yetkilileri, Edirne Belediyesi bünyesinde Yerli Tohum Bankası’nın kurulmuş olduğunu öğrenince bizimle iletişime geçtiler. 1. Takas Şenliği ile topladığımız yerli tohumları yine üreteci ile paylaşmış; onların ellerindeki tohumlar ile takas etmiştik. Şimdi de elimizdeki tohumların bir kısmını Türkiye Gen Bankası ile paylaşıyoruz. Sel, doğal affet gibi olumsuz olayların yaşanması halinde burada saklanan tohumlar gün yüzüne çıkacak. Yani bir anlamda yerel tohumlarımız geleceğe taşınacak” dedi. Amaçlarının sağlık nesiller yetiştirmek olduğunu söyleyen Gürkan, “Edirne Belediyesi olarak bizim de en bü yük hedefimiz; yerel tohumlarımıza sahip çıkmak, tarımı tekrar canlandırmak, yerel tohumlarımızı tekrar hayata kazandırarak, sağlıklı nesiller yetiştirebilmek. Bu kapsamda bölgemizde yetiştirilen ayşekadın fasulyesi, karaağaç biberi, karpuz, süpürge, susam, mısır, bamya, yerfıstığı tohumlarını Türkiye Gen Bankası’yla paylaştık. Tohumlarımız burada geleceğe taşınacak. Ayrıca Edirne Belediyesi olarak kapı kapı; köy köy gezerek yerli tohum toplamaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. l İç Politika Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın talimatlarıyla kurulan Yerli Tohum Bankası’nda yer alan yerel tohumların bir kısmı Türkiye Tohum Gen Bankası ile paylaşıldı. Yerel tohumlar eksi 18 derecede saklanarak geleceğe taşınacak. TÜRKİYE’NİN EN İYİ İLÇESİ SİZİ SAHNEYE ALALIM LÜTFEN Halk Akademisi Sahne Sanatları Kursları Başlıyor... Türk Halk Oyunları Bale Modern Dans Çocuk Latin Dansları Salsa Bachata SirtakiRoman Tiyatro Drama Piyano Gitar Keman Ritim ( Bateri ) Yan Flüt Bağlama Ney Ud Şan Eğitimi Solfej Başlangıç Tarihi : 30 Eylül 2019 Detaylı Bilgi : 0212 883 19 14 Dr. HASAN AKGÜN Büyükçekmece Belediyesi ‘NILÜFER’DE BALKAN PANAYIRI’ Nilüfer Belediyesi’nin Nilüfer Belediyespor ve BALGÖÇ iş birliğiyle düzenlediği “Balkan Panayırı”na katılan binlerce kişi doyasıya eğlenirken, etkinlik Balkanlar’ın sevilen sanatçısı Azis’in konseri ile sona erdi. Nilüfer Belediyesi’nin, Nilüfer Belediyespor ve Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BALGÖÇ) işbirliğiyle bu yıl 9. kez düzenlediği “Balkan Panayırı”na Bursa’nın dört bir yanından gelen yurttaşlar katıldı. Festivalin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, BALGÖÇ Genel Başkanı Veli Öztürk ve Bulgaristan’ın Bursa Konsolosu Veselin Bojilov da katıldı. Etkinlikte konuşan Turgay Erdem, “Neşeli müzikleri dünyaya ün salmış, zengin mutfak kültürü herkesçe bilinen Balkanlar, Anadolu’nun kültürel zenginliğine her zaman yeni renkler katmıştır. Nilüfer Belediyesi olarak bizler bu kültürel zenginliğe saygıyla sahip çıkıyoruz. Balkan göçmeni vatandaşlarımızın yoğun olduğu Görükle Göçmen Konutları bölgemizde yıllardır yapılan bu organizasyonla panayır kültürünü de günümüze taşımış oluyoruz” dedi. Balkan Panayırı’nın dostluk, sevgi ve farklı kültürlerin ortak buluşma noktası anlamına geldiğini ifade eden Erdem, “Balkan göçmeni vatandaşlarımız burada kültürlerini paylaşıyor. Biz burada barışın, kardeşliğin en güzel tablosunu hep beraber oluşturuyoruz. Nilüfer’in güzelliği, Nilüferli olmanın ayrıcalığı da bu zaten. Panayırımıza katılan herkesin bu güzelliklerin tadını çıkarması en büyük dileğim” diye konuştu. BALGÖÇ Genel Başkanı Veli Öztürk de, bu geleneğin Bursa’da yaşatılmasına destek veren Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür ettiklerini söyledi. Konuşmaların ardından Başkan Turgay Erdem, BALGÖÇ Genel Başkanı Veli Öztürk ve Bulgaristan’ın Bursa Konsolosu Veselin Bojilov, panayır kapsamında Nuri Turgut Adalı ve dava arkadaşları adına düzenlenen basketbol, tenis, santranç ve atletizm yarışlarında dereceye giren takımlara kupa ve madalyalarını verdi. 2 gün boyunca çok sayıda sanatçının konser verdiği etkinlikte “Balkanlar’ın Tarkan’ı” olarak bilinen Azis konseri ile sone erdi. l İç Politika KONUK YAZAR Prof. Dr. HALUK EYIDOĞAN İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi İstanbul’da ne zaman deprem olacak? Bu makale yazılırken Silivri açıklarındaki 5.7 büyüklüğündeki depremle Adalar ilçesi Heybeliada’da sallandık. Halk ne yapacağını bilemeden sokaklara döküldü. Basın ve sosyal medya envaiçeşit haberlerle çalkalandı. Marmara’da her hissedilen kuvvetli bir depremden sonra olduğu gibi yine sorular ve çeşitli tartışmalar haritalar üzerinde saatlerce sürdü. Bu yazımın amacı “İstanbul’da büyük deprem olacak mı olmayacak mı” veya “ne zaman olacak” sorularına dair özet bir açıklama yapmaktır. Öncelikle şunu belirteyim ki beklenen büyük deprem İstanbul’da olmayacak! O İstanbul dahil Marmara Denizi çevresindeki tüm illeri ve yerleşimleri etkileyecek ve afete dönüşecek bir deprem olacaktır. 7.4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi nasıl ki 100 km. ötedeki Avcılar’da büyük kayıplara neden olduysa, işte o İstanbul için beklenen deprem de benzer uzaklıklarda önemli kayıp ve hasarlara neden olacaktır. 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden bugüne kadar 20 yıl geçti. 25 Eylül’de Silivri’den 25 km. uzakta denizde olan 5.7 gibi orta büyüklükteki bir depremin İstanbul’da neler yaptığına bakarsak daha büyük depremlerde nelerle karşılaşacağımızı tahmin edebiliriz. 5.7’lik depremde 610 binada az hasar, 68 binada ağır hasar oldu. Doğru bilgilenmede sorun oldu, çok sayıda yaralananlar oldu, iletişim aksadı, insanlar ne yapacaklarını bilemeden sokaklarda sabahladı. Bu deprem, 20 yıl önce aldığımız derslerin ödevlerinden yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın bir muhasebesi olmalı. Marmara’da beklenen büyük deprem için bugüne kadar yapılan ve halen sürdürülen çok sayıda bilimsel araştırmalar bize tehlikenin büyük olduğunu gösteriyor. Yerli ve yabancı jeologlar, jeofizikçiler ve sismologlar yıllarca Marmara Bölgesi’nde ve Marmara Denizi’nde çok sayıda araştırmalar yaptılar. Yüzlerce makale ve rapor yayımlandı. Deniz tabanına deprem kayıtçıları ve fay hareketini ölçerler ve hatta metan gazı çıkışlarını izleyen kayıtçılar yerleştirildi. Kuzey Marmara Fayı’nın neresi hareket ediyor, neresi kilitlenmiş biliyoruz. Büyüklüğü 1’den daha küçük mikro depremler bile 7/24 izleniyor. Marmara Denizi çevresinde deprem sırasında elektriği ve gazı kesmek için erken uyarı düzeneği kuruldu. Kaydedilen depremlerin faylanma mekanizmaları ve hangi faylarla ilişkili olduğu saptanıyor. Fayların gerinim (strain) dağılımları modelleniyor. Velhasıl, Marmara Denizi’ni boydan boya geçen Kuzey Marmara Fayı birçok kurum ve bilim insanı tarafından gözlem altında. Bütün bu inceleme, araştırma ve elde edilen verilerden çıkan sonuç ne? Son 2000 yıldır büyüklüğü 7.0 ve daha büyük 40 civarında depremin yatağı olmuş Marmara Bölgesi ve çevresindeki şehirler büyük bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya. Yapılan deprem kayıp ve hasar senaryolarıyla da ne tür kayıplarla karşılaşacağımız tahmin edilmiş ve yayımlanmıştır. Ama riskler arzu edilen düzeyde azaltılamamıştır. Tehlike ne kadar büyük? Önümüzdeki 30 yılda büyüklüğü 7.0 ve daha fazla olabilecek bir depremin olma olasılığı yüzde 65. Bu olasılık her yıl yüzde 2.5 artıyor. Ancak bu bilgi son 5 yıldır ilgili kurumlarca belirtilmesine rağmen, hâlâ her hissedilen depremden sonra medya dahil “bunun arkasından daha büyüğü gelir mi” veya “bu öncü mü” gibi sorular yağmuruna tutuluyoruz. Dünyada kesin tarih, yer ve büyüklük vererek bu soruyu açıklayan bir bilimsel ölçü ve yöntem yok. Ancak buna teşebbüs edenler olduğu da gözleniyor. Her hissedilen depremden sonra TV’lerde “büyük deprem olacak mı hocam” sorusu yerine “büyük depremlere ne kadar hazırız”, “şehirlerimizin afet risklerini azalttık mı”, “şehirlerimizin imar planlarını risk azaltma öncelikli yapıyor muyuz”, “uluslararası afet politikalarının neresindeyiz”, “yapı müteahhitliği yasası neden çıkmıyor” ve “yapı denetim nasıl işliyor ve ne tür sorunları var” vb. soruların saatlerce tartışıldığını göremiyoruz. Deprem afeti sorununu depremin kendisine indirgeyen ama asıl risk azaltma konularını ıskalatan alışkanlıkları bırakmamız gerekir. İstanbul’da deprem korkusu yayılırken bunun üzerinden yalnızca rant amaçlı yıkyap gibi plansız ve yoğunluk artırıcı ve çevre, imar ve şehir plancılığı bilimine aykırı parçacı ve risk azaltmayan dönüşüm uygulamalarını onaylamadığımı da bu yazı vesilesi ile özellikle belirtmek isterim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle