Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 Nisan 2017 Çarşamba Akademi 7 >> Yani bilginin aktarımına ve yeniden üretimine yönelik bir saldırı... lEn temel ihtiyaç: Entelektüel aklın inşası Seminerler, sunumlar, paneller önemli olmakla birlikte atölye formatında örgütlenmiş uzun erimli çalışmalarla uzmanlık alanlarının yahut çalışma alanlarının bilgisinin güncel ve tarihsel bağlamlarıyla aktarımı, özellikle yeni kuşakların yetiştirilmesinde kesinlikle belirleyici olacaktır. Siyasal İslam, Türkiye’nin yakın geleceğinde olmayacak ancak onun yıkıntılarından adil, demokratik, insancıl ve laik bir ülke inşa edilecekse burada ihtiyaç duyulan entelektüel aklın inşası da bugünün yakıcı ihtiyaçlarından birisidir diye düşünüyorum. Dayanışma akademilerinin, bana göre, en büyük yararı da yetişmiş insan gücü ihtiyacını karşılamak olabilmelidir. Türkiye’nin içinde bulunduğu “olağanüstü hal” koşullarında ve özellikle Dersim’de AKP hükümetinin dayatmış olduğu tek adam dikta rejiminin baskılarını elbette hissediyo Dersim Dayanışma Akademisi’nin çalışmaları Ahmet Kerim Gültekin ile Candan Badem’in yürüttüğü muhtelif atölyelerle sürüyor. ruz. Pek çoğumuz gerek atılmadan önce gerekse atıldıktan sonra idari ve adli kovuşturmalara da maruz bırakıldık. Hatta DEDA’nın dahi siyasi polis tarafından takip edilip soruşturulduğunu da biliyoruz. Ancak hayata müdahil olmaya, yerel ve ulusal gündemleri takip etmeye gayret ediyoruz. Örneğin evlatlarının cenazeleri için 40 gündür* açlık grevinde olan Kemal amcamızı da sahipleniyoruz ve mümkün olan dayanışmayı sergiliyoruz. Diğer dayanışma akademileriyle irtibat halindeyiz ve daha önce İstanbul’da Kampüssüzler Ders Ortakları’yla birlikte örgütlediğimiz atölye deneyimlerini aşacak, nitelikli çalışmalar için hazırlanıyoruz. Korkmuyoruz! Ve hiçbir yere gitmiyoruz! Türkiye halklarına, tarihsel birikimine, bilime ve akla güveniyoruz. Eninde sonunda siyasal İslamcı tahakkümün kırılacağını, gündelik ha yat üzerindeki ekonomik, sosyal, siyasal ve dinsel baskının kalkacağını, demokratik ve eşitlikçi, laik bir kamusal hayatın yeniden kurulabileceğini biliyoruz. Bunun için bilim insanları olarak, insanlığa ve gerçeklere karşı sahip olduğumuz sorumlulukla hareket ediyor ve üretmeye, çalışmaya, paylaşmaya devam ediyoruz! n *3 Nisan 2017 itibarıyla.