Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KARAKÖY PERŞEMBE PAZARI Azapkapı’dan başlayın. Ve 1577 yılında inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Camii’ne uğrayın. Mimar Sinan tarafından inşa edilen, Unkapanı Köprüsü yapılırken harabe halinde duran bu caminin yıkılmak istendiğini ve son anda direkten döndüğünü de unutmayın. Caminin hemen yanında Saliha Sultan Sebili yer alıyor. Bu eseri I. Mahmut’un annesi Saliha Sultan adına 1733 yılında yaptırdı. Sebilin tam karşısında tarihi Yeşildirek Şifa Hamamı var. Ne yazık ki kimlerin elinde kaldığına kötü bir örnek, geçtiğimiz mart ayında iki Fransız kadın turist burada cinsel tacize uğramış! Hamamla yıkılan Akın Balık’ın arasındaki dar yoldan girince önce bir otopark alanıyla karşılaşacaksınız, başınızı sağa çevirince de o muazzam Galata Surları’ndan arta kalan ören yerini göreceksiniz. Surların ortasındaki Yanık Kapı’nın üstündeki Ceneviz Arması’na dikkat edin. Çalınmasın diye demir bir kafes ardında tutulan bu arma 700 yıldır orada duruyor. Yanık Kapı’dan girip yolu takip ederseniz Suma Han’a ulaşırsınız. Denize doğru yöneldiğinizde ara sokaklarda sora sora Tiyatro İkincikat’a varırsınız. Sokak aralarından Karaköy’e doğru yönelince karşınıza Arap Camii çıkar. Benim çocukluğumda denizden bakılınca bu cami ayan beyan görünürdü. Ama 1970’te alınan bir kararla Tersane Caddesi üzerinde (hangi akla ve hakka binaen olduğu hâlâ bilinmiyor) çok katlı yapılara izin verildi ve bunun sonucunda Arap Camii bu ucubelerin arkasında kayboldu. İstanbul’un kültür mirasının en önemli parçalarından biri olan bu eser, 8’inci yüzyıl öncesinde Dominiken rahipleri tarafından inşa edilen bir Katolik manastırı. Mesleme Bin Abdülmelik komutasında İstanbul’a fetih seferi düzenleyen akıncılar bu ibadethaneyi camiye çevirmiş. Onlar gittikten sonra tekrar kilise olmuş. Fetihten sonra da yine camiye çevrilmiş. Geçen sene restorasyonu bittikten sonra yeni yüzüyle tekrar karşımızda. Onarım ekibi katedral evresinden kalan yapı parçalarını da korumuş. Camiyi ziyaret ettiğinizde 1400 yıllık tarihin içinden geçmiş olacaksınız. Sokak aralarında, caminin arkasında biraz daha dolaşın. Onlarca eski hanın ve birkaç güzel çeşmenin kıyısından geçeceksiniz ve bunların harap hali kalbinizi 8 Git, gez, gör, değerini bil TİYATRO İKİNCİ KAT Tiyatrocu bir grup arkadaş faaliyetlerini sürdürdükleri Beyoğlu Olivia Han butik otele dönüşünce, Perşembe Pazarı’na yerleşmeye karar verir. Bula bula geceleri hayaletlerin cirit attığı Zeybek Sokak, Demirci Fettah Çıkmazı’nda bir binanın ikinci katını bulurlar. Hurdacılar ve hırdavatçılarla çevrili bu izbe binayı onarıp yerleşirler ve adlarını Tiyatro İkincikat olarak değiştirip 2013’te sanat hayatlarını bu tarihi pazar yerinde sürdürürler. kıracak. Siz yolunuza devam edin ve Tersane Caddesi’nin karşısına geçip denize doğru yürüyün. Sağ tarafta görünen minareye doğru ilerleyin. Burası Makbul İbrahim Paşa Camii. Hani bir zamanlar makbul olup da sonra maktul olan Pargalı İbrahim’in yaptırdığı... Caminin arkasındaki Yelkenci Han’ı da görmeden geçmeyin. Kemankeş Mustafa Paşa tarafından 17’nci yüzyılda inşa edildiği biliniyor. Farklı bir han. Avlusu yok. Bir Bizans tonozundan geçilerek giriliyor. Bu beşik tonoz bize yapının geçmişinin Osmanlı öncesine kadar uzandığını söylüyor. Eskiden gemilere yelken diken esnafın işlikleri varmış burada, sonradan buharlı gemiler çıkınca bu vapurlar için yedek parça imal edilmeye başlanmış. Halen kalıpçılar ve hanın bölmelerinden gökyüzüne doğru uzanıyormuş hissi veren taş merdivenler var. Eğer eski zamanlarda dökümcüler, kalıpçılar nasıl çalışıyordu diye merak ediyor ve Puslu Kıtalar Atlası’na doğru bir yolculuk yapmak istiyorsanız buraya mutlaka uğrayın. Sonra Karaköy’e doğru devam edin. Yıkılan Akın Balık’ın karşısındaki sokağa girip ilk sola sapınca Kurşunlu Han’la karşılaşacaksınız. Bu kervansarayı Mimar Sinan’ın 1540 ile 1550 yılları arasında inşa ettiği biliniyor. Buranın eski bir Katolik manastırı olduğu da söyleniyor. Altındaki dehlizlerden de bu bilginin doğru olduğu anlaşılıyor. Ortasında muhteşem bir çardak var ki bu asmanın üzümü çok lezzetlidir. Eskiden hanın bir giriş ve bir çıkış olmak üzere iki kapısı varmış. Tıpkı hayat gibi. Ama Batı kapısına sonradan bir dükkan eklenmiş ve bu çıkış iptal edilmiş. Eski zaman hanlarının en güzellerinden biridir Kurşunlu. Girişin sağında bir kuyu, kuyunun üstünde de bir tulumba var. Tulumbanın oturduğu taş ise erken Bizans çağından kalma bir sütun başı. İki katlı. Üst kata çıkın ve o güzel labirentte bir müddet kaybolun derim. Artık gitme zamanı. Karaköy’e doğru ilerleyin ve Tersane Caddesi’ndeki Nordstern Binası'na şöyle bir bakın. Bu han Kamondo ailesinin İstanbul’a bir hediyesi. 1889’da Rafeel Salamon Kamondo tarafından yaptırılmış. Ünlü İtalyan mimar Guilio Mongeri’nin eseri. Harap haldeydi. Restore edildi ve geçen yıl üstü otel olarak hizmete açıldı. Altındaki dükkanlar ise olduğu gibi korundu. 12 TEMMUZ 2015 Kurşunlu Han'da bir kalıpçı atölyesi Nordstern Binası 13 asırlık tarihi miras Arap Camii Uzun süredir restore edilen Sokullu Mehmed Paşa Camii'nin tahta perdeler arkasındaki son hali.