22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 BANGKOK BANGKOK 9 GEZEKALIN Mustafa Balbay ankcum@cumhuriyet.com.tr Budist tapınakları arasında Yazı ve fotoğraflar: EREĞLİ’NİN ÇINARLARI… Karadeniz’in kıyısında olup da doğadan payını almamış yer var mı? Yok elbet... Ama Ereğli ve Ereğli’ye ulaşan yollar ayrıca güzeldir. İnsan Ereğli’de hiç oyalanmasa bile salt o yolculuğun tadına varmak için kendisini yollara atabilir. Ereğli’yi doğasındaki iki “Ç” ile ayrıca seviyorum: Çilek ve çınar! Ben Ereğli çileğinin rengindeki kırmızı pembesini başka bir yerde görmedim. Bugünkü durağımız Ereğli’nin çınarları... Fatih çınarları... Anlatım o ki, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığında Ereğli’ye çok sayıda çınar dikilmiş. Bunlardan sekizi hala yaşıyor. Arkadaşların yaşı 550 kadar! Ereğli’ye geldiğimde ilk isteğim şu olur: O çınarlardan birinin altında çay içmek! Seyrek gidiyorum ama, bu geleneğimi de bozmuyorum. Çınarların dev gövdelerini gökyüzüne taşıyan ana dallar yılların yükünü çekmekten yorgun düşmüş. Kimi eğildikçe eğilmiş, Ereğlililer çareyi alttan destekler koymakta bulmuş. Yere teğet metrelerce uzanan dallar ve bu dallar üstündeki iri yapraklı ince dallar insanda ilk, zaman derinliğini çağrıştırıyor. Dev gövdeye bir arkadaş omzuna dokunur gibi yanaşınca güzel bir sıcaklık hissediyorsunuz. Dost sıcaklığı, Anadolu sıcaklığı... Rüzgarla birlikte yaprakların söylediği şarkı... Belki de dünyanın en kalabalık orkestrasını dinliyorsunuz... Ereğli’nin Fatih çınarlarının gölgesi, gövdesi, seyri güzel de; önemli bir dertleri var: Betonlaşma... Çınar ağaçlarının yaşam kalitesinin iyi olması için özellikle gövdelerinin iyi rüzgar alması gerekiyor. Rüzgar gövdelerin açılmış kabuklarını uçuracak, alttan yeni gövde yapısı çıkacak. Yaşam asırlar boyu devam edecek... Kent betonlaşınca rüzgarlardan payını alamayan çınar ağaçlarının kabukları dökülmüyor. Kabukların altında da gövdeleri eriten kimyasal oluşumlar başlıyor... Ereğli Belediyesi son yıllarda gerekli önlemleri almış ama, olan da olmuş. Yolunuz Ereğli’ye düştüğünde çınarların altında mola vermeyi ihmal etmeyin. Bulmanız zor olmaz, o iri gövdeler sizi çoook uzaklardan karşılayacaktır. Gezekalın... Kerem Saltuk ehir boyunca gidip gelen upuzun dolN muş tekneleri, caddelerde arı gibi dolaşan motosikletli taksileri, her köşede beliren egzotik yemek büfeleri ve saymakla bitmeyen huzur dolu Budist tapınakları ile yılda 10 milyon turistin geldiği Bangkok şehrini bir gören, bir daha görmek istiyor. Uzakdoğu başkentleri arasında en kültürel, en doğal, en sade ve en ucuz olma özellikleri ile yabancı konuklarını fazlası ile mutlu eden Bangkok’u üç defa ziyaret ettim ve üç defa daha ziyaret etmek isterim. Avrupa’daki krallıkların geçen yüzyıllarda yaşadığı kolonicilik yarışı Uzakdoğu’yu tüm değerlerin üzerinde, bir dünya hazinesi olarak ayrı bir öneme taşımıştı. Budizmin sanat ve yaşam felsefesi zenginliği, Uzakdoğu geleneklerinin tarımdan mutfağa uzanan renkli yolculuğu, bu toprakları ilk keşfeden batılı gezginlerin dünya görüşünü değiştirmişti. Uzakdoğu’dan Avrupa’ya taşınan el sanatları, ipekli kumaşlar, baharatlar, kıymetli taşlar Avrupa sosyetesine yeni bir masal dünyasının kapılarını açmıştı. Modern çağın getirilerinden faydalanırken kendi gelenekleri ve kültür hazinelerini arka plana itmeyen, onları korumayı bilen Taylandlılar, bu başarının verimini turizm sektöründen alıyorlar. Emirates Hava Yolları ile uçtuğum Bangkok’a her gidişimde yeni yerler keşfettim. Nüfusunun yüzde 95’i Budist, yüzde 4’ü Müslüman, geri kalan bölümü Hıristiyan ve Hindu olan Tayland’da günün 24 saati sokaklarda yaşam var. Pek çok batılı genç kız da bu ülkede kendi başına, sırt çantası ile güvenle seyahat ediyor ve komşu ülke olan Kamboçya’ya otobüsle geçilebiliyor. Dünya gençliği Bangkok’un ünlü caddesi Khao San Road üzerindeki misafir evleri ve restoranlarda kaynaşma şansı buluyor. Asya ve Uzakdoğu’da aylarca seyahat edenler burada birikimlerini başkaları ile paylaşıyor. Guest House oda fi yatları gecelik 10 dolar civarında. Khao San Road üzerindeki acentelerden Tayland’ın her bölgesine otobüs ve tren biletleri satılıyor. Otobüsler de günlük turlar da ucuz. Bangkok çevresine yapılan günlük turlarda “Floating Market” (Yüzen Pazar) ve “Rose Garden” (Gül Bahçesi) oldukça popüler olanlar. Su kanallarında kayıklar üzerinde sebze, meyve satanlar, çorba pişirenler, yılan oynatanlar fotoğraf tutkunlarına enfes görsellikler sunuyor. Bangkok dinamizmini tanımanın en kolay yön temleri şehrin ortasından yılan gibi kıvrılan dev nehir Chao Phraya üzerinde yolcu taşıyan “Express Boat” adlı tekne dolmuşlara binmek ve şehir trafiğinde ustalıkla yol alan motosikletli taksilerden (tuktuk) birini kiralamak. Bu şekilde bir gün içinde Bangkok’un en büyük Budist tapınaklarını görmek mümkün. Bangkok’ta kralın sarayı “Grand Palace” ve 46 metre uzunluğundaki altın Buda heykeli bulunan “Wat Pho” tapınağının mutlaka görülmesi gerekiyor. Tapınağın bahçesindeki masaj okulunda çalışan genç kızlar saati beş dolara geleneksel Tayland masajı yapıyorlar. Bedeni yerden kesen, tamamen gevşeten bu masaj tecrübesi Tayland’ı ziyaret etmek için başlı başına bir neden sayılıyor. Pek çok turist Bankok’ta haftalarca kalıp bu masaj okulundaki kurslara da katılıyor. Modern çağın gittikçe sıradanlaşan yaşamına uzak, Uzakdoğu’nun gizemli dünyasında yaşamlarına yeniden heyecan katmak isteyenler Bangkok’ta aradığını buluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle