Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 GEZGİN AİLESİ GÜNCEL GÖRSEL BULMACA MUTFAK KÜLTÜRÜ ‘Bey’lerin pazarında herşey var Beypazarı öyle bir yöre ki zenginlik üstüne zenginliği barındırıyor. İsmini de zenginliğinden almış olsa gerek. “Beypazarı”nda beylerin sofraları gibi ne arasanız var. Her şeyin tazesi, en lezzetlisi. Başlı başına kendi geçimini sağlayan, kültürünü tanıtan bir ilçe. Sanki ayrı bir il. Oraya gidenin “gözü doyar” desek yeridir. Çeşit çeşit yemekler, kültür, doğa ve dahası gelenekselliğe aç olan kentlilerin gözünü doyurur. Anadolu’nun lezzetlerini barındıran yemekleri; sunumunun inceliği ve zarafetinden olsa gerek “İnce Takım” olarak adlandırılıyor. El yapımı tarhana çorbası, taş fırınlarda pişirilen etli güveci, ince kara üzüm yaprağına sarılan etli dolması, 80 kat ince yufkadan hazırlanan baklavası ve yöresel tatlısı olan höşmerimiyle bu zengin mutfak, tarihi konaklarda ziyaretçilere sunulur. Taş fırınlarda yapılan Beypazarı kurusu, Türkiye’de sadece Beypazarı’nda üretiliyor. Beypazarı’nın zengin yemek kültürünün nedeni tarım ürünlerinin zenginliği. Topraklarının verimli olması nedeniyle nüfusun yüzde 70’i tarımla uğraşır ve İstanbul, Ankara gibi merkezlerin domates, ıspanak, salatalık, marul, biber, havuç ihtiyacı da yine Beypazarı’ndan karşılanır. Türkiye’deki havuç ihtiyacının yüzde 60’ını Beypazarı’nda yetiştirilen havuç karşılıyor. Havucun yan ürünleri; lokumu ve reçeli Beypazarı’nın meşhur ürünleri. Pekmezi ve cevizli sucukları da Beypazarı’nın yöresel ürünlerinden. Fotoğraftaki yer neresi? Fotoğraftaki yer Mezopotamya’ya kucak açmış, Yukarı Mezopatamya’nın en eski kenti. Bin yıllarca farklı inanışlarda insanın yaşadığı bir medeniyet merkezi. Bu tarihi kent, milattan 8000 yıl öncesine kadar giden bir yerleşik geçmişe sahip. Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Roma, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı dönemine ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesi. Fotoğrafta gördüğünüz gibi kentin mimarisi özgün bir yapıya sahip. Mezopatamya’nın incisi, son dönemlerde yazılı ve görsel basında oldukça fazla yer alıyor, turizmi hareketli. Film ve dizi senaryolarının aranan setleri durumunda.Yöreye güvercinler kenti de diyebilirsiniz. Lütfi Özgünaydın’nın objektifine aldığı kent, Güneydoğu Anadolu bölgemizde. Doğru yanıt veren okurlar arasında yapılacak çekilişle üç kişiye Cumhuriyet Kitap Kulübü’nden kitap armağan ediyoruz.Yanıtları, 8 Kasım 2006 Çarşamba saat 17.00’ye kadar adres ve telefon numaranızı yazarak faks ya da eposta ile bekliyoruz. Geçen sayı Yanıt: Şanlıurfa, Harran Evleri Kazananlar: Meliha Keser (Aydın), Levent Basrık (Bursa), Fatma Üreyen (İstanbul). BEYPAZARI KURUSU Malzemeler: İki kilogram un, bir litre süt, bir buçuk paket margarin tereyağı, iki tatlı kaşığı tarçın, bir tatlı kaşığı tuz, bir buçuk paket maya. Yapılışı: Un, süt, yağ, tarçın, tuz, maya hamur yapılarak bir süre yoğrulup, 2 saat kadar hamurun mayalanması beklenir. Boru şekline getirilen hamur çay bardağına girecek şekilde yan olarak küçük parçalar halinde kesilir. Kuru hamuru süte batırılarak dizilir. Ortalama 200 derece ısıtılmış fırında şekillendirilen kurular yarım saat bekletilir. Yarım saat sonra fırından alınarak havalandırılır. Fırının ısısı 100 dereceye düşürülerek kurular tekrar fırına sürülür. Ortalama beş saat daha fırında bekletilir. Kurunun bir sene saklanabilme özelliği vardır.