Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ANTALYA’DAN Turizmin bir ayağı eksik! Yusuf Hacısüleyman Turizm uzmanı B azen hepimiz kendi kendimize sorarız, nasıl bir ülkede yaşadığımızı... Sorunun yanıtı güzellikle ilgiliyse, hepimizin ortak yanıtı çok ama çok güzel bir ülkede yaşadığımız olacaktır kuşkusuz. Ancak zaman zaman aklın almayacağı uygulamaların yapıldığı bir ülkede yaşadığımız gelirse de o zaman ülkenin değil, ülkeyi yönetenlerin olduğu kadar onları işbaşına getirenlerin sorumlu olduğunu da belirtmeliyiz. Türkiye’de turizm için elverişli yatak sayımız 1 milyon dolayında. Yani her gece 1 milyon misafiri ağırlayabilecek yatağımız var, eğer o kadar gelenimiz olursa. Bu misafirleri getirenleri, yani seyahat acentelerini, devlet bir yasayla bir meslek birliği oluşturup, bu birliğin içinde bir araya getirmiş ve kısa adı TÜRSAB olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’ni 1618 sayılı yasa ile kurdurmuştur. Bu misafirlerin, yani turistlerin yatacakları yatakların sahiplerini veya işletmecilerini ise yıllardan beri bir araya getirmek ve bir meslek birliğini oluşturmalarını sağlamak şöyle bir yana dursun, bir araya gelmemeleri için yasal yolları sürekli tıkamış ve yasa taslağını Meclis gündemine bile almamış. Kültür ve Turizm Bakanlığı, “Türkiye Otelciler Birliği”nin yasal bir meslek birliği olarak kurulmasıyla ilgili taslağı hazırlamış, gerekli yerlere yollanılmış, ama yanıt yok! Oysa, bu meslek birliği Türk turizminin konaklama yönü bakımından daha kaliteli yapılması, işletilmesi, standartların yükseltilmesi, personelin eğitimi, ülkemizin turizm gelirlerinin arttırılması, ucuza satılmaması, iyi pazarlanması, pazarlama için yeterince kaynak aktarılması, otellerimizin denetlenmesi gibi daha sayamayacağımız nice olumlu Tam 25 yıldır “Türkiye Otelciler Birliği Yasası” bir gün çıkar diye bekliyoruz! Bir fısıltı dolaşıyor ortalıkta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), otelcilerin bir meslek birliği çatısı altında birleşmelerini istemiyor diye. Böyle bir şey olabilir mi? Kesinlikle olmaz diye düşünüyorum. Türkiye’nin demokratik kurumlarından birisi olan TOBB, insanların veya kuruluşların demokratik hakkı olan örgütlenme hakkına nasıl engel olabilir ki? Yasa tasarısını Bakanlık hazırlıyor ve Meclis’e gönderiyor ama gündeme alınmıyor. Bu ne güçtür ki, nasıl bir zihniyettir ki kendi çıkarlarını ülke çıkarlarının üstünde sayabiliyor ve diğer insanlar bunu seyrediyorlar. Dilerim TOBB yönetimi bu yasanın bir an önce çıkması için yoğun bir çaba sarf eder ve bu yöndeki şüpheleri ortadan kaldırır. işlerin yapılması için şart olan bir örgütlenmedir. Bu örgütlenme bugün için hiçbir resmi makamın muhatap olarak almadığı dernekler şeklindedir. Bu kadar olumlu işlerin yapılmasının önünü kim tıkayabilir; buna kim engel olmak ister ki diye soruyorsunuz değil mi kendi kendinize... Ben de yıllardır aynı soruyu soruyorum... Tam 25 yıldır “Türkiye Otelciler Birliği Yasası” bir gün çıkar diye bekliyoruz! Ama Türkiye’nin turizm yılları birer birer geçiyor, dünya durmuyor, her geçen yıl Türk turizmi için rekabetin arttığı, zorlaştığı bir yıl haline geliyor, otelciler örgütlü olmadıkları için kriz anlarında çil yavrusu gibi dağılıveriyorlar, kimisi fiyatını yerde süründürüyor, kimisi kaliteyi yok sayıyor, tutunacak dalı olmayan otelini kapatıyor. Ortak hareket etmek mümkün değil çünkü ortak hareket etme stratejisini çizecek örgüt yok. Bu yasaya her ne düşünceyle engelleyen güçler; biliyor musunuz ki bu yıl ekim ayında kaç otel kapılarını kapattı turist yok diye, kaç çalışan insanımız işsiz kaldı? Bir fısıltı dolaşıyor ortalıkta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bu yasayı, otelcilerin bir meslek birliği çatısı altında birleşmelerini istemiyor diye. Böyle bir şey olabilir mi? Kesinlikle olmaz diye düşünüyorum. Türkiye’nin demokratik kurumlarından birisi olan TOBB, insanların veya kuruluşların demokratik hakkı olan örgütlenme hakkına nasıl engel olabilir ki? Yasa tasarısını Bakanlık hazırlıyor ve Meclis’e gönderiyor ama gündeme alınmıyor. Bu ne güçtür ki, nasıl bir zihniyettir ki kendi çıkarlarını ülke çıkarlarının üstünde sayabiliyor ve diğer insanlar bunu seyrediyorlar. Bu yazımı yazdığım bugün; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Bağımsız, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyetinin 83. yılı. Bunca yıl ülkemizi ileri demokrasi seviyelerine taşımaya çalışırken bazı demokratik bildiğimiz kurumlar bu özelliklerini yitiriyorlar mı acaba? Dilerim ki TOBB yönetimi bu yasanın bir an önce çıkması için yoğun bir çaba sarf eder ve bu yöndeki şüpheleri ortadan kaldırır. Turizmde bu yılki kaybımız 3 milyar dolar, az değil, değil mi? [email protected]