26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KÜLTÜR 11 özel mülkiyetten kamulaştırılmış, onarım ve restorasyonu yapılarak, 1997 yılında hizmete açılmış. Haremlikli, selamlıklı iki girişi olan, yerel mimari özellikleri taşıyan konak, bodrum üzerinde üç kat olarak inşa edilmiş. Müzenin girişinde eski Kastamonu fotoğrafları sergileniyor. Kışlık kat olarak kullanılan orta katta Kastamonu el zanaatları olan kunduracılık, urgancılık, bakırcılık, ahşap el oymacılığı, dokumacılık, semer ve koşum takımcılığı ile baskıcılık mankenlerle canlandırılıyor. Yazlık olarak kullanılan üst kat ise müze ev olarak; bir konağın içinde bulunan gelin odası, haremlik, selamlık günlük odalar, misafir odası ve baş oda olarak düzenlenmiş. Müze, Hepkebirler Mahallesi, Sakarya Caddesi’nde bulunuyor. (0.366. 214 01 49), Ziyaret saatleri, 08.00 12.00, 13.00 17.00. Müze, Pazartesi günleri ziyarete kapalı. ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay?yahoo.fr bir dokuma da yine bu müzede sergileniyor. Birinci bölümü dokümantasyon kitaplığı, diğeri kent araştırmaları arşiv bölümü olarak hizmet veren kütüphanesi, fotofilm merkezi, ücretsiz olarak Kastamonu hakkında bilgi içeren “cd” kopyalama yapılan bilgi işlem merkezi bulunuyor. Ayrıca Kastamonu Valiliği tarafından yine ücretsiz şehirde ve ilçelerinde bulunan tüm öğrencilere ve her ziyaretçiye servis ve rehber tahsis edilerek bir kent tarihi turu gerçekleştirilmekte ve tur sonunda müzedeki sine vizyon gösterimi ile bu bilgiler desteklenmekte. REJANS Beyoğlu’ndayız... Galatasaray’dan Tünele doğru yol alıyoruz. Aznavur, Hacopulos Pasajı derken Sen Antuan Katedrali’ne bitişik, Mısır Apartmanı’nın önünde gelip duruyor ve tarihi apartmanın tam karşısındaki küçük sokağa giriyoruz. Aslında küçük bir sokaktan ziyade “u” çizen bir geçit burası. Her ne kadar adı Emir Nevruz olarak Türkçeleştirilmiş olsa da, küçük kişinin hala otantik adıyla andığı bu tarihi geçit yüzyılın başlarında burada büyük bir apartman inşa ettiren, İtalyan kökenli Levanten Olivio ailesinden almış gerçek adını. Bilmem hangi İtalyan ya da Rum mimarın elinden çıkmış sağlı sollu, yüzyıllık sapasağlam bir iki Beyoğlu apartmanının önünden geçip semtin en eski Rum kiliselerinden Aya Panaia’nın önünden sola kıvrıldığımızda “u”nun alt bağlantısını oluşturan küçük, dar sokağın tam ortasında, sağ tarafta birkaç basamakla çıkılan, İstanbul’un en tanınmış tarihi restoranlarından Rejans’a geliyoruz. Burası yüzyılın başlarında Bolşeviklerden kaçan Beyaz Rusların İstanbul’da bıraktıkları en popüler izlerden biri. 1924 yılında aslen aristokrat Rus bir aileden gelen, Mihail Mihailoviç tarafından açılmış. Sonradan başka bir iki Rus ve Türk müteşebbisin de ortak olduğu bu lokantanın en büyük özelliği o günlerden bu günlere Rus mutfağının İstanbul’daki en seçkin temsilcisi olarak Rus yemekleri sunması. Rejans, Rus mutfağının yanı sıra geçmişin Beyoğlu’nda Rus havası estirmiş bir yer. Çünkü, Bolşeviklerden kaçan Beyaz Rusların içinde balerin, opera sanatçısı, dansçı, şarkıcı, birbirinden marifetli ve ünlü kimi sanatçılar İstanbul’a kapağı atıklarında, ekmek parası için bar, restoran gibi yerlerde sanatlarını icra etmişler. İşte 1920’li 1930’lu yılların İstiklal Caddesi’nde (o zamanki adıyla Caddei Kebir) Rejans’tan gelen votka kokusuna karışmış balalayka sesleri, ya da baron eşi olan ünlü piyanist madam Valentine Taskin’in piyanosundan yükselen Rus ezgileri Beyoğlu gecelerini bir başka hoş ve güzel kılarmış. Yıllardan beri, Rejans’ın sunduğu lezzet, İstanbul’un ünlü gurmelerini bir mıknatıs gibi çekmiştir buraya. Bir zamanlar sakız gibi kolalı gömlekli, papyon kravatlı afili beylerin, şapkalı şık hanımların dolaştığı Beyoğlu’nda Rejans’a gidip yemek yemenin ayrıcalıklı bir yeri varmış ve yıllardan beri Rejas’ı “Rejans” yapan, sarı votka eşliğinde midelere indirilen o damaklara lezzet, dillere destan Rus salatasıyla, Ukrayna usulü lahanalı pirojki ödün vermeden lokantanın mönüsünde devam ede gelmiş. Tabii ki burada alının gerçek bir tavuk kievsky, elmalı ördek ya da strogonof usulü sığır eti yahnisi insanın damağında unutulmaz bir tat ve tatlı bir anı bırakıyor. Eğer gitmediyseniz yolunuzun Beyoğlu’na düştüğü bir zamanda, Olivo geçidine kadar gidip Rejans’a uğramanızı tavsiye ediyorum. Etnografya Müzesi Kastamonu sivil mimarlık örneklerinin en önemlilerinden olan Liva Paşa Konağı; 19. yüzyılda zamanın askerlik dairesi başkanı mirliva Sadık Paşa tarafından özel malikane olarak yaptırılmış. 1978 yılında Kültür Bakanlığı’nca
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle