02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

direnişin bir gün azalacağı düşünülse bile Amerikan askerleri ülkede bulundukça bu mümkün olmayacaktır. Kuşkusuz ABD de oradaki çatışmaları azaltmaktan çok kendi acil bölgesel kontrolünü sağlamak amacıyla Irak’ta bulunarak riske girmektedir ve bu riski daha uzun bir süre göze almak zorundadır. Dahası, bu risk nükleer silahlanma programına sahip olan İran Sorunu ile birlikte fazlasıyla büyüyeceğe benzemektedir. C S TRATEJİ 15 güçlerini de eğitmeye başladılar. Ancak ARVN kalitesi düşük olarak kabul edilse de, ABD bölgeye gelmeden hazırdı ve çatışmalarda deneyim kazanmaya başlamıştı. Irak’ta ise güvenlik kuvvetleri sıfırdan oluşturuluyordu ve eğitim için ciddi bir süreye ihtiyaçları vardı. Bu yetmiyormuş gibi Irak’taki direniş önceden ayarlanmış bir şekilde genel harekât bittikten kısa bir süre sonra şehir gerillaları tarafından başlatıldı. Hazırlıksız yakalanan ve kayıpları artmaya başlayan Amerikan askerleri yalnız kalmışlardı ve eğitimleri yetersiz olan Irak askerlerini ateşe attılar. Böylece çatışmalarda kendi kayıplarını sınırlı tutmayı hedeflediler. Irak Savaşı’nda yaşanan olaylar Vietnam’dan farklı olarak gelişse de, bugünkü şartlar Irak’ta ABD’nin kaderinin Vietnam’dakine benzeyeceğini göstermektedir. ABD’nin Vietnam’daki sözde güvenlik ortamını sağlayabileceği düşünülen ARVN’ye güvenmesi bir fiyaskoyla sonuçlandığından, Irak’tan çıkması o kadar kolay görünmemektedir. Hatta Irak’ta güvenlik açısından bir arpa boyu yol katedilemediği dahi söylenebilir. EKONOMİK NEDENLER ABD’nin bölgeden çekilmesi Ortadoğu’da bir süre daha istikrar sağlamayacak olsa da, kısa Irak’taki ABD Askerleri... vadede Amerikan ekonomik çıkarları için ciddi bir sorun oluşturabilir. ABD’nin Yeni Amerikan Yüzyılı projesi bugünkü tek süper güç olmanın devamını garanti altına almak olup, enerji kaynaklarının tamamına sahip olmaktan çok başka güçlere oranla baskın şekilde sahip olmaktan daha rahat sağlanabildiği doğudaki kıyıya yakın geçmektedir. Bu kaynaklara göz diken Amerikan bölgelere kaydırılmaya başlanmıştı. ABD, ancak şirketlerinin çoğu aynı zamanda Cumhuriyetçilerin çekilme için Güney Vietnam’a gerekli şartları finansörleri olup, uzun vadeli yatırımlarından sağladıktan sonra bölgeyi terk edebilirdi. Bununla bekledikleri kârlar Amerikan Ordusu’nun Irak ve birlikte Güney Vietnam’a yüklü miktarda askeri Afganistan’daki fedakârlıklarıyla birlikte bölgede ekipman ve ekonomik yardım verildi. Hatta özel oluşabilecek yeni riskleri göze almasına bağlıdır. kuvvetler aracılığıyla yürütülen "Phoenix" programı Bununla birlikte ABD’de 2008 için 555 milyar dolar sayesinde Saygon’un hâkim olduğu ülkenin en güney olarak belirlenen savunma bütçesi savunma kesimindeki bölgenin köyleri, çok azı haricinde Viet sektöründeki üreticiler de ciddi bir iç baskı grubu olup, Kong baskısından arındırılmıştı. ordudaki şahinlerle sürekli iletişim halindedirler ve Buna rağmen iyi bir komuta kademesinden de bunların istedikleri de zaten elde edecekleri kârlar yoksun olan Güney Vietnam’ın askerleri Amerikalılar doğrultusunda çeşitli bölgelerdeki krizler, çatışmalar, kadar etkin savaşamıyorlardı. Kuzey Vietnam hatta savaşlardır. Bu yüzden ABD’yi yöneten şahinlerin askerleriyse Güney’in işgali hedeflerini Irak’taki duruma barışçıl bir çözüme bulmalarını gerçekleştirmeye kararlıydılar. Bu yüzden birçok düşünmek saflık olur. Bu ekonomik nedeni ortadan Amerikan subayı Güney Vietnam’da danışman ve kaldırmayı düşünen önceki Demokrat başkan Bill komutan olarak görev aldılar. Hatta bu şartlar Amerikan Clinton olup, onun dahi askeri harcamalarda ciddi çekilmesi 1973’te tamamlandıktan sonra da devam etti. kesinti yapma girişimi özellikle ordudan gelen ciddi Başlarda ARVN Kuzey’e ciddi kayıplar verdirmeye tepkiler üzerine, aksine artışa dönüşmüştü. devam etti. Ancak sürekli yinelenen harekâtlar 11 Eylül ile başlayıp, Irak Savaşı ile devam eden sonucunda Saygon düştü ve savaş 1975’te Kuzey sözde "Teröre Karşı Savaş" Amerikan halkına da çok Vietnam’ın kesin galibiyetiyle sona erdi. Güney ciddi bir ekonomik fatura yüklemiş olup, bu fatura her Vietnam tarihe karışmıştı. ABD’nin erken çekilişi bir geçen gün büyümektedir. Savunma bütçesinin gelecek yenilgiyi de beraberinde getirmişti. sene 70 milyar dolarının Irak ve Afganistan’daki savaşlar Irak’taki olaylar ise tarihi açıdan biraz daha farklı için ayrılması kabul edilmiştir. 2003’ten beri artarak başlamıştır. ABD’nin Irak’taki üniter devlete karşı süren bu yükün altından kalkabilmek için ABD’nin her giriştiği harekât doğrudan buradaki rejimi devirmek ne pahasına olursa olsun Yeni Amerikan Yüzyılı amacıyla yapılmıştı ve bu ülkede önceden batı müttefiki hedefine ulaşmak zorunda olduğu söylenebilir. olarak yerleşebileceği herhangi bir yer yoktu. Bu Amerikan Ordusu yenilir de buradaki şirketler Irak’tan yüzden çevredeki bazı ülkeleri üs olarak kullandı. çekilirlerse, Ortadoğu gibi çok büyük bir pazar bundan Harekât sürerken önIraklaştırma olarak sonra uzun bir süre Amerikan şirketlerinin çoğuna görebileceğimiz bir programın, yani Güney Vietnam’ın kapanabilecektir. Bu durum, şüphesiz ABD’nin yerine ABD yanlısı Irak olarak sonradan koyabilecekleri bölgedeki huzur ve istikrar ortamını bozan olmasının geniş bir desteğin mümkün olmadığı görüldü. Bu yanı sıra, aynı zamanda kaybedeceği prestij sayesinde de desteğin eksikliği genel harekâtta olmasa da, buradaki ülkelerin daha çok AB, Rusya ve Çin’e devamındaki çatışma ortamında kendini çok fazla yönelme eğiliminden kaynaklanacaktır. hissettirdi. Güneydeki Şiiler ABD’ye istediklerini vermezlerken, kuzeydeki Kürtler ise bunu vermelerine ARİHİ DERSLER rağmen coğrafi açıdan uzun vadede güvenilir bir konumda değillerdi. Amerika’nın Vietnamlılaştırma programıyla birlikte Savaştan sonra gerekli çekilmenin Güney Vietnam’dan çekilmesi 1969’da Nixon tarafından Vietnam’daki duruma benzememesi için Irak’ta yerel başlatılmış ve Amerikan birlikleri yavaş yavaş ülkenin halkın kabul ettiği bir devlet otoritesi oluşturulmalıydı. çatışma yoğunluklu batı kesiminden, yakın desteğin Tıpkı ARVN’yi eğittikleri gibi Irak’taki güvenlik Vietnam örneğinde olduğu gibi çekilmenin ön koşulları dahi hazır değil. Çekilme, İran’ın elinin daha da güçlenmesini, İsrail ve diğer bölge ülkelerine yaklaşması sonucunu doğurabilir. Türkiye’nin çekilmeyi kendisi açısından planlaması gerekiyor. PRESTİJ T Amerikan düzeninin ekonomik, askeri ve siyasi açıdan baskın olduğu bugünkü dünya düzeninde ABD’nin Irak’taki durumu, Vietnam’dan beri Amerikan gücünün ikinci büyük yenilgisini hazırlamaktadır. Bu durum ABD için ciddi bir prestij kaybı olup diğer ülkelere de birer mesaj niteliğindedir. Bir üçüncü dünya ülkesinin üç parçaya bölünmüşlüğüne rağmen ABD’ye kafa tutabilmesi bütün üçüncü dünya ülkelerini uyandırabilecek gelişmeleri doğurabilir. Özellikle Küba ve Venezüella gibi antiAmerikan yönetime sahip ülkelerin siyasi iğnelemeleri de buna eklendiğinde dünyada birçok yerde antiAmerikan güçler Amerikan yanlısı yönetimlere karşı ciddi bir direnişe geçebilirler. Amerika’nın prestij kaybı bu ülkelerdeki yönetimlerin Amerikan desteğine olan inançlarını da sarsacağından yöneticileri daha da zor duruma düşürebilir ve en azından onların halkı ikna olanaklarını kısıtlar. Öte yandan Yeni Amerikan Yüzyılı projesinin mimarı ve savunucusu olan neoconların hâkim olduğu Cumhuriyetçiler de ilk kez mimarı oldukları ciddi bir savaşı kaybedeceklerdir. Dolayısıyla böyle bir itibar kaybının yaratacağı muhtemel kargaşa, ABD’de toplumsal alanda yükselişte olan muhafazakârlığın duraksamasına yol açabilir. Diğer bir deyişle Amerika’daki muhafazakârlığın geleceği bu savaşın kazanılmasına, en azından sürdürülmesine bağlıdır. Aksi takdirde 2020’li yıllardan itibaren ülke geneline yerleşmesi beklenen yeni ahlâkçılık ciddi bir yara alır ve bu da Cumhuriyetçilerin ileride Demokratlara baskın bir konuma gelmesini engeller. Demokratlar ise geleceklerini kazanabilmeleri açısından Irak Savaşı’nı devralıp çözmek zorundadırlar. Ancak onların geçmişlerinde Vietnam gibi bir kara leke olduğu için bu şüphesiz hiç de kolay olmayacaktır. Eninde sonunda Amerikan Ordusu Irak’tan çekilecektir. Bu çekilmenin yenilgi olması şimdilik daha ağırlıklı görünmektedir. Ancak yukarıda saydığımız nedenlere dayanarak çekilmenin çok kısa bir sürede gerçekleşeceğini düşünmenin ciddi bir yanılgı olacağını söyleyebiliriz. Bu yüzden Türkiye’nin Ortadoğu’ya ve Irak’ın kuzeyine yönelik orta vadeli hesaplarını yaparken bölgedeki Amerikan askeri varlığının bir süre daha süreceğini varsayması yerinde olur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle