29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

si, Arnavutluk ve Makedonya ile birlikte AB üyeliği imkanının tanınması önemli bir seçenek olarak görülmektedir. Böylece Arnavutlar çatışma ve önemli kayıplarla ulaşabilecekleri siyasi bütünleşme hedefi olarak gördükleri Büyük Arnavutluk hayali yerine barışçı bir yol izleyerek bu bütünlüğü kültürel anlamda AB çatısı altında oluşturma fırsatı bulacaklardır.[6] Yine AB üyeliği ile ilgili bir başka seçenek de Kosova’nın üçüncü bir cumhuriyet olarak Sırbistan ve Karadağ ile birlikte oluşturacağı federasyon veya konfederasyonun AB üyesi yapılmasıydı. Fakat bu fikir taraflarca reddedildiği için kısa sürede gündemden düşmüştür.[7] Son dönemde ortaya konan yeni bir çözüm önerisi de yine AB ile bağlantılıdır. Yukarıda belirtilen Amato Komisyonunun AB’nin genişleme stratejisi ile ilgili hazırladığı rapor Kosova’yı da içine alacak şekilde Balkanlara yeni bir vizyon kazandırmayı amaçlamaktadır. Raporda, Balkanlar'daki mevcut siyasi belirsizliğin daha fazla devam edemeyeceği belirtiliyor. Amato komisyonuna göre AB'nin yapacağı tercih gayet basit: Genişleme ya da imparatorluk. “AB olarak bizler ya arka bahçemiz olan Balkanlar'da daha onlarca yıl fiilen sömürgelere sahip olmayı sürdüreceğiz ya da Balkanlar'ın AB’ye katılabileceği koşulları oluşturmaya başlayacağız”. Amato komisyonu, kararlı bir şekilde genişlemeden yana. Rapora göre, AB gelecek sene yapacağı zirvede Balkanlar'ın 2014 yılına kadar Birliğe dahil edilmesi planını ciddi bir şekilde ele almalı. “Böyle bir şey Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcının 100. yıldönümünde Saraybosna'da yapılacak bir törenle kutlanabilir örneğin. Bu, Bosna'daki en son savaş sırasında popüler olan "Saraybosna'dan Saraybosna'ya" deyişine yeni ve daha olumlu bir anlam kazandıracaktır.” Komisyonun Kosova için önerisi en C S BD ve AB, Yugoslavya’nın parçalanmasıyla Balkanlarda Rus etkisinin gerilemesinden memnun. Kosova’nın bağımsızlığını kazanmasının Makedonya’daki Arnavutlar, Bosna’daki Sırplar için domino etkisi yapama olasılığı bulunuyor. Tüm Balkan ülkelerine AB perspektifi ile sunulan öneriler de bulunuyor. Türkiye ise kendi iç sorunları ve AB perspektifi nedeniyle soruna temkinli yaklaşıyor. TRATEJİ 19 ği tartışmalı. Üstelik Kosova 60 milyar tonluk kömür rezervi ile Avrupa'nın bir numarası ve Sırbistan’ın ayakta kalmasını sağlayan bir enerji merkezi. Sırbistan'ın Kosova’yı kaybetmemek için yeniden silaha sarılması kuvvetli bir olasılık.[10] Türkiye temkinli A Kosova Çek başbakanları görüşmede. (4 Kasım) ğımsızlık" mefhumuna asla sahip olamayacak. Bunun yerine Kosova'nın yaşayacağı şey dikkatlice rehberlik edilen bir yolda genç bir yetişkinin aile evinden ayrılıp rahat bir evliliğe adım atışı olacak.[8] Bu komisyon raporunun uygulanabilir olup olmadığını zaman gösterecektir. Ancak AB ve ABD’nin yukarıda belirtilen yaklaşımları dikkate alındığında Kosova konusunda Arnavutların tezinin daha ağır bastığı söylenebilir. dahice çözüm olarak değerlendirilAmerikan yönetimi ve Almanya Komektedir. Buna göre çözüm dört aşasova’nın Sırbistan’dan bağımsız bir yamadan oluşmaktadır: İlk önce 1999 pı olması fikrine sıcak bakıyor. Doğu Kosova Savaşını bitiren 1244 Sayılı Avrupa’daki Slav blokunun delinmesi BM Kararı ile yaratılan mevcut belirve Adriyatik’teki Rus etkisinin kırılsizlik durumundan "tam egemenlik olması, Ortadoğu’ya uzanan ABD için maksızın bağımsızlık" statüsüne geçiönemli bir stratejik kazanım olacak. lecek, ki bu, insan hakları ve azınlıkAmerikan Ordusu Kosova’da çok büların korunması hususlarında yetkiyi yük bir üs kurarak bu niyetlerini su yüuluslararası topluma bırakıyor, ardınzüne çıkarıyor. Benzer endişelerle pek dan AB'nin katılım müzakerelerine çok Avrupa ülkesi de Kosova’nın babaşlamasına paralel olarak "güdümlü ğımsızlığı ile yakından ilgili. egemenlik" durumuna ve en nihayetinBuna rağmen Kosova’nın bağımsızde mevcut AB üyelerinden Slovenya, lığı meselesi göründüğü kadar kolay Polonya ve İngiltere'nin sahip olduğu değil. Bölgenin bağımsız olmasının "ortak egemenlik" statüsüne varılacak. önünde farklı ve temel engeller var. Amato komisyonunun önerisi, ulusBunlardan birincisi, uluslararası hulararası örgütler ya da sivil toplum kukukta yer alan sınırların değişmezliği ruluşlarınca gerçekleştirilen bir "ulusprensibinin ihlali. Böyle bir bağımsızinşası" ya da daha münasip adıyla bir lığı, Çeçenistan ve Doğu Türkistan so"devletinşası" değil, tamamen AB'ye runları bulunan Rusya ve Çin’in kabul özgü bir "üyedevletinşası" durumu. etmesi oldukça zor bir ihtimal. İki ülBu plana uyulması halinde ise Kosova kenin Güvenlik Konseyi’nde veto yeto klasik 19. yüzyıl mutlak "ulusal bakisi bulunuyor. İkincisi, Kosova’nın bağımsızlığının bölgede domino etkisi oluşturarak, Bosna Hersek’teki Sırp bölgesinin yanı sıra Güney Sırbistan ve Makedonya’daki Arnavut bölgelerini harekete geçirmesinden endişe ediliyor.[9] Rusya, Yugoslavya’nın dağılmasıyla Balkanlar’da ciddi bir nüfuz erozyonu yaşadı. Kosova’nın bağımsız olması durumunda Rusya büyük bir yenilgi daha yaşamış olacak. Son 10 yılda büyük bir dağılma süreci yaşayan Sırpların da Kosova’yı kaybetmeye Fransız askerlerinin denetimindeki Sırbistan Kosova sınırında, Mitroviça’da güvenlik sağlanamıyor. tahammül edebilece(10 Kasım) osova’nın bağımsızlığı konusunda Türkiye’nin temkinli bir yaklaşım sergilediğini söylemek mümkün. Kendi iç sorunları, AB sürecine odaklanmış olması, Balkanlarda SlavOrtodoks birliğini karşısına almak istememesi bu yaklaşımın temel nedenleri olarak yorumlanabilir. Buna rağmen gelişmelere tamamen kayıtsız kalması da mümkün değil. Kosova’da özellikle Prizren ve civarında yaşayan Türklerin durumu başta olmak üzere Türkiye’de yaşayan Kosova göçmeni vatandaşların bölgedeki gelişmelere duyduğu ilgi Türkiye’yi de Kosova’nın geleceği ile ilgilenmeye yöneltmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında başlayacak olacak nihai statü görüşmelerinin oldukça zorlu geçeceği ve sonuca ulaşmanın uzun zaman alacağını öngörmek mümkün. Tarafları memnun edecek bir sonuca ulaşma ihtimalinin zayıflığına rağmen bunun başarılması halinde Balkanlarda barış ve istikrarın sağlanmasına büyük katkı sağlayacağı açıktır. Taraflara verilecek AB üyelik perspektifinin bu çözümü kolaylaştıracağı yönündeki iyimser fikirlere saygı duymakla birlikte iki tarafın da güçlü milliyetçi reflekslerin etkisi altına kalma ihtimalinin her zaman hesaba katılması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu milliyetçi reflekslerin bir anda nasıl parlayıp etrafı kan gölüne dönüştürdüğünü Mart 2004 tarihinde tüm dünyanın açıkça gördüğünü anımsatarak oldukça ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmak gerektiğini düşünüyorum. Çözümün barışçı yollarla sağlanmasını ummak insanlık adına en uygun temenni olsa gerek. [1] www.setimes.com/2005/09/2326 [2] www.setimes.com/2005/09/23 [3] www.m5strateji.com [4] www.balkantimes.com/ 2005/09/19 [5] “ Kosova’nın Bağımsızlığı: Balkanlarda İstikrar Unsuru”, www.turkishweekly.net [6] “Kosova”, www.haberanaliz.com [7]Şule Kut, “Kosova: Milliyetçiliğin Kördüğümü”, Foreing Policy, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayını, Güz 1998, ss.5364 [8] Amato komisyonun raporu ile ilgili yorum için bkz. Radikal, 18 Nisan 2005 (14 Nisan 2005 tarihli, The Guardian gazetesinde TIMOTHY GARTON ASH’un yazısından) [9] www.aksiyon.com.tr [10] www.m5strateji.com K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle