Katalog

C S Neighbourhood: A New Framework for Relations with our Eastern and Southern Neighbours) programını engellemeye başlamıştır. Bu nedenle, Azerbaycan’ı hariç tutarak programı yürütmek istemeyen AB’nin Güney Kafkasya Temsilciliği söz konusu programı kriz çözülene kadar durdurmuştur. Genel seçimler ve Türkiye Türkiye aktif olmalı Kasım seçimleri sonrasında 7 ve 9 Kasım’da Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan iki resmi açıklama yapılmıştır. Her iki resmi açıklamada Türkiye, 6 Kasım seçimleri ile birlikte Azerbaycan’ın demokrasiye doğru bir adım atmasından memnuniyet duymakla birlikte, yerel seçim usulsüzlüklerinde giderilmesini arzulamıştır. Böylece, söz konusu açıklamalarla birlikte Türkiye, Azerbaycan’da 15 Ekim 2003 tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimleri sonrasında ortaya koyduğu bu ülkedeki demokrasi sürecini önemsemeyen ve sadece devletten devlete ilişkilerin bozulmamasını ön plana koyan tavrını değiştirdiğini, Azerbaycan’ın demokrasiye doğru attığı adımları açık bir şekilde desteklediğini ortaya koymuştur. Ayrıca Türkiye, AGİT bünyesinde 52 seçim gözlemcisi görevlendirerek Türkiye tarihinde bir seçim için en çok gözlemciyi görevlendirmiştir. Buna karşın, Rusya Federasyonu’nun 90 gözlemci görevlendirerek Azerbaycan’da AGİT bünyesinde en kalabalık gözlemci grubunu temsil ettiğini de unutmamak gerekiyor. Azerbaycan genel seçimleri sırasında Türkiye’nin bu komşu ve kardeş ülkede demokrasiyi destekleyen olumlu adımlarına karşın bu adımların yeterli düzeyde kaldığını da söylemek mümkün değildir. Örneğin, Azerbaycan’da plastik seçim sandıkları Alman hükümetinin hediyesidir. 5000 seçim bölgesinde bulunan bu sandıkların üzerinde Almanya bayrağı ve Alman hükümetinin hediyesi olduğunu belirten bir yazı yer almıştır. Aynı şekilde seçim afişleri, seçim kitapçıkları ABD’nin teknik yardım kuruluşu olan USAID’in, Avrupa Komisyonu’nun ve Venedik Komisyonu’nun hediyesi olmuştur. Böylece Batılı devletler ve uluslararası kuruluşlar birkaç onbin doları geçmeyen yardımlarla seçim sürecinde var olduklarını göstermişlerdir. Buna karşın Türkiye, seçim sürecinde yer almasını bilmemiştir. Ayrıca, Türkiye’den giden bazı sivil toplum kuruluşlarının İlham Aliyev’e açık destek vermek niyetiyle seçim gözlemcisi olarak Bakü’ye gitmeleri Türkiye’nin imajını olumsuz yönde etkilemiştir. Nitekim, Azerbaycan muhalafet liderlerinden Müsavat Partisi Genel Başkanı İsa Gamber, 9 Kasım’da gereçekleşen muhalefetin ilk mitinginde “parlamento seçimleri sırasında Türkiye'den gelen bazı gözlemcilerin Rusya ve İranlı gözlemcilerle ağız birliği ederek kardeşliğe yakışmayan bir tavır sergilediğini ve Türkiye'yi temsil etmeyen TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA 17 bu kişilere neden izin verildiğini" sorarak Türkiye'deki bazı çevrelerden memnuniyetsizliğini yüksek sesle dile getirmeye başlamıştır. Görüldüğü gibi İsa Gamber, seçim yenilgisinin faturasını İlham Aliyev yönetiminin antidemokratik uygulamaları ve seçim hileleri ile birlikte Türkiye’ye de çıkarmak istiyor gibi bir tavıra yönelmektedir. 6 eçim sürecine batılı ülkeler etkin bir şekilde katıldı. S Almanya, bayrağının yer aldığı plastik seçim sandıkları armağan etti. Diğer bazı ülkeler seçim kitapçığı ve afişler konusunda küçük yardımlarla etkinliklerini gösterdi. Rusya en çok gözlemci gönderen ülke oldu. Türkiye ise çekingenliğini istenilen düzeyde aşabilmiş değil. The Economist 12 Kasım onuç olarak, demokrasi mücadelesi vermiş dost ve kardeş bir ülke olarak görünen Türkiye’nin, en azından Yunanistan ve Ukrayna kadar Azerbaycan’daki demokratik süreçleri desteklemesi ve daha cesaretli davranması beklenilmektedir. Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski’nin temasları sayesinde Ukrayna’da demokratik değişim sancısız gerçekleşmiş, ülke iç savaştan kurtulabilmiştir. Bu nedenle, günümüzde Ukrayna halkının ve devletinin gönlünde Polonya’nın bir başka önemi ve ağırlığı bulunmaktadır. PolonyaUkrayna örneğinde olduğu gibi, Türkiye’nin de Azerbaycan genel seçimlerinde daha aktif rol alması ve demokrasi sürecini desteklemesi, hem Azerbaycan’ın hem de Türkiye’nin çıkarına olabilecekti. Bu bağlamda, demokrasi mücadelesi vermiş bir ülke olan Türkiye’nin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanlığı seviyesinde, Azerbaycan’da genel seçimler öncesinde iktidar ve muhalefeti bir araya getirmesi iki ülke açısından da uygun olacaktı. Böylelikle, Azerbaycan’da genel seçimler öncesinde ve sonrasında istikrarı bozacak olaylar yaşanmasına engel olunabilecek ve demokrasinin desteklendiği mesajı iletilebilecekti. Ayrıca, Türkiye’nin Azerbaycan’ın istikrarını ve demokratik sürecini desteklediği bütün dünyaya en üst düzeyde duyurulmuş olacaktı. Azerbaycan’da seçim sürecinin siyasi çevreler ve kamuoyunda kutuplaşma ve bölünmelere yol açmadan gerçekleştirilmesi, Güney Kafkasya’da demokratik açılımdan uzak, işgalci bir güç olarak varlığını sürdürmeye çalışan Ermenistan’ı da değişime ve açılıma zorlayabilecekti. Böyle bir gelişmenin, Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu topraklardan çekilmesi ve daha demokratik iç ve dış politika yürütmesi sürecinin başlaması için ilk adım teşkil edebileceği de düşünülmeliydi. Türkiye’nin de Azerbaycan genel seçimleri öncesi ve sonrasında daha aktif rol alması, hem Azerbaycan’ın hem de Türkiye’nin çıkarına olabilecekti. Dileriz, benzer yanlışlar 4 Aralık 2005 tarihinde yapılacak olan Kazakistan Devlet Başkanlığı seçimlerinde yapılmasın. Kazakistan’da seçim sandıkları Türkiye’nin armağını olsun, üzerinde ay yıldızlı bayrağımız yer alsın, seçimler öncesi Cumhurbaşkanımız Kazakistan’da muhalefeti ile iktidarı bir araya getirip seçim tansiyonunun düşmesine yardımcı olsun. S AB’nin, Türkiye kriterleri Financial Times 20 Ekim Le Monde 6 Ekim ABD’de Buckley başarısını kutluyor!