22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 04 11/7/07 15:47 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 14 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ Konser Gitarın babası İstanbul’da Binboamania, bu akşam, gitarın babası Joe Satriani’yi Türkiye’ye getiriyor. İstanbul Arena’da saat 21.30’da gerçekleşecek konserde Satriani, müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Enstrümantal rock tarihine yön veren Satriani, müziğe davul çalarak başladı. Jimi Hendrix’in ölüm haberi, Satriani’nin davuldan gitara geçmesine neden oldu. 1986 yılından bu yana 10 milyonun üzerinde albüm satışı ve 14 Grammy adaylığı olan Satriani, şimdiye kadar pek çok önemli isimle birlikte çaldı. (0216 556 98 00, biletler 155, 78.50 ve 56.50 YTL) Scorpions 35 yaşında B ir vakitler “Hard’n Heavy Slow”lar diye karışık kasetler vardı. Hard Rock ve Heavy Metal’i yüksek volümlü hatta “gürültülü” bulanlara bu türün “slow” denilen yavaş ve duygusal şarkılarını seçerek kasete kaydederdik. Amacımız onları bu tarza ısındırmaktı. Kimi zaman da bu talep; “Ben Hard’n Heavy Rock sevmiyorum ama ‘slow’ları çok hoşuma gidiyor. Bana öyle parçaların olduğu bir kaset kaydeder misin” diye bizzat onlardan gelirdi. Bizde hemen eve APTÜLKADİR gidip plaklar arasından bu parçaları ELÇİOĞLU seçme eylemine koyulurduk. Tabi bunu yaparken de hiç düşünmeksizin Scorpions plaklarını çıkartırdık. Bu topluluğun “Still Loving You” parçası da bu işin olmazsa olmazıydı hani. Scorpions’un her albümünde böylesi damar bir parça yeralırdı ve bu konu da da oldukça mahirlerdi. Böyle olduğu için de kendini “sıkı” diye tanımlayan rockçılar ise Scorpions’u alttan alta hafife bile almaya başlamışlardı. Oysa ki bu yavaş parçalarının dışında oldukça sert şarkıları da vardı. Bir de grubun müzik hayatına 70’lerde başladığı düşünülürse heavy metal tarzının ilk yaratıcılarından oldukları da su götürmezdi. Ama her şeye karşın onları 80’ler içinde bu yanlarıyla bilir olacaktık. muhteşem bir dünya turnesine taşıyacaktı. Bu turnenin kayıtları 1985 yılında “World Wide Live” adıyla çıktığında onlar gerçek anlamda bir dünya devi olmuşlardı. 90’LARIN DEĞİŞİM RÜZGÂRI VE ‘EYE TO EYE’ ÇÖKÜSÜ Bu başarının ardından iki, üç sene albüm yapmayan grup, 1988’de “Savage Amusement” ve ardından da 90’lara merhaba diyen “Crazy World”i çakartacaktı. 1993’de ise “Face The Heat” ile eski şöhretlerini yitirmeye başlayacaklardı. 1999 yılına gelindiğinde Scorpions hayranlarını şaşırtan ve üzen “Eye To Eye” albümü gelecekti. Yeni çıkan tekno tarzlara meylettikleri bu albüm iyice çöküşü getirecekti. 2000’lerde bu çöküşten kurtulabilmek için ilk önce Berlin filarmoni orkestrasıyla eski parçalarını yorumladıkları “Moment of Glory” ve ardından da akustik bir konser albumu olan “Acoustica” ile hafızaları canlandırma yoluna gittiler. Böylece “Eye To Eye” tarvamasını tedavi eden Scorpions, şimdilerde “Humanity – Hour 1” ile yeni umutları yeşertmeye doğru adım atıyor. Kuzey cazı tınıları Bu akşam 14. İstanbul Caz Festivali kapsamında, Nardis Jazz Club’de Selim Benba Group sahneye çıkacak. Tahsin Ünüvar, Selim Benba, Sıtkı Sırtanadolu, Nezih Yeşilnil ve İzzet Hiçkalmaz’dan oluşan topluluğun repertuvarında; 20.yy klasik müzik eserleri, tangolar ve grup elemanlarının besteleri yer alıyor. Kuzey cazı tınıları ve grup elemanları arasındaki müzikal iletişim ile dikkati çeken ‘Selim Benba Group’, caz dolu bir gece yaşatacak. (0212 244 63 27, biletler 20 YTL) Açıkhava keyfi 19. Enka Kültür Sanat Yaz Etkinlikleri kapsamında, 20 Temmuz Cuma akşamı Enka Açıkhava Tiyatrosu’nda dünyaca ünlü piyano virtüözümüz Fazıl Say müzikseverlerle buluşacak. Say, iki bölümden oluşan konserin ilk bölümünde, Mussorgsky’nin ‘Bir Sergiden Tablolar’ adlı eserini sunacak. İkinci bölümde ise, Beethoven’dan ve Gershwin’den eserler seslendirecek. Ayrıca, Karatoprak, Nazım, Sevenlere Dair ve Kumru isimli kendi bestelerini de sanatseverlerle paylaşacak. (0216 556 98 00, biletler 34 YTL) SCORPİONS GİBİ SCORPİONS ALBÜMÜ ayrılacaktı. Bu arada grubun kuruluşunda yer alan Michael Schenker Ufo’da zor günler yaşıyordu. Hem Almanya’dan kopup İngiltere’ye gitmesi hem de erken gelen şöhret onu ezecekti. Bu yüzden kurtuluşu alkolde deneyen Michael, Ufo’dan gönderilecekti. Böylece Roth’dan boşalan yeri o dolduracaktı. Michael Schenker’li kadroyla Scorpions, “Lovedrive” albümünü çıkarttı. Grubun ünü hayli artmıştı ve ilk defa Amerika turnesine çıkacaklardı. Fakat Michael’in uyuşturucu ve alkol sorunları sekte vuruyordu. Öyle ki turneleri bile kaçırır olmuştu. Turnelerde zor durumda kalan grup, onun yerine geçici olarak Mathias Jabs’ı bulacaklardı. Ve turne sonunda Michael Schenker ikinci defa gruptan ayrılacaktı. Bugünlerde çıkan “Humanity – Hour 1” albümü klasik Scorpions yapısıyla günümüzün müzikal ögelerini buluşturmayı amaçlıyor. O görkemli günlerin habercisi olarak “Love Will Keep Us Alive”, “We Will Rise Again”, Love Is War” gibi yavaş ve duygusal parçalar da albümdeki yerini almış ama eskisi kadar etkileyici olamamış. Bu çıkış denemeleri sonun başlangıcı diyebileceğimiz “Wind Of Change”in etkisinin ötesine geçemiyor. “Humanity” albümünde yüksek volümlü parçalarda umudumuzu yeşertse de o 80’lerin ortasına tekabül eden “World Wide” turnesinin konserlerin coşkusunun yanına bile yaklaşamıyor. Aslına bakılırsa o muhteşem yılların üzerinden çok zaman geçti ve karşımızda 35 yılını tamamlayan bir Scorpions var. Bir zamanlar onlar ortalığı kasıp kavuran Alman markasıydı ama şimdilerde Rammstein onların tahtına oturmuş durumda. Ancak “Humanity” albümüyle Scorpions, eski dinleyici için hafızalara çimdik atarken umudumuzu da arttırmıyor değil hani. Şimdilerde karşımızda “Değişim Rüzgarları”nın çöken tuğlalarından kendini kurtarabilmiş bir topluluk var ve 40. yılına doğru yol alıyor. Yeni kuşak dinleyiciye tavsiyem, Scorpions’un onlar daha dünyada yokken yapmış oldukları tarihsel öneme haiz albümlerini bulup, dinlemeleri. 35 YIL OLMUŞ İngiliz ve ABD’nin hakimiyetinde olan Rock müziğine en şöhretli şekilde giren Alman grubu Scorpions, 1969’da gitarist Rudolf Schenker tarafindan kuruldu. 1971’de Rudolf Schenker’in kardesi Michael Schenker (gitarist), Klaus Meine (Vokal) katılımıyla kadrosunu oturttu. Bir yıl sonra da ilk albümleri olan “Lonesome Crow”u çıkardılar. Rudolf Schenker’in kardeşi Michael çok küçük yaşta olmasına rağmen gitar konusunda çok yetenekliydi ve müzik tarihinin en önemli gruplarından Ufo’dan teklif almıştı. Onun yerine de ikinci albümde Uli Jon Roth geçecekti. 1974 “Fly To The Rainbow”, 1975 “In Trance”, 1976 “Virgin Killer” ve 1977 “Taken By Force” albümlerinde Roth’un katılımıyla muhteşem albümler çıkartacaklardı. Roth’un gitar tekniğinin Hendrix’in izinden gitmesi ve yaşam tarzı olarak ta hippi nitelikleri barındırması bu başarıda en büyük etkendi. Daha sonra kendi müzikal çizgisine ağırlık verme isteğiyle Roth, “Electric Sun” isimli grubunu kurarak Scorpions’dan Romantik ses Türkiye’de Romantik müziğin önemli isimlerinden Lionel Richie, 18 Temmuz Çarşamba akşamı saat 21.30’da İstanbul Arena’da konser verecek. Grammy ödüllü ‘R&B’ şarkıcısı olmanın yanısıra, Oscar ödüllü şarkı sözü yazarı ve besteci olan Lionel Richie, zaman zaman beyazperdede oyuncu olarak da karşımıza çıktı. Son albümü ‘I Call It Love’ı geçtiğimiz yıl çıkaran şarkıcı, Afrika için ‘We Are The World’ şarkısını seslendirdi. Ayrıca ‘Endless Love’ isimli filmde Dianna Ross ile yaptığı düet ile de adından çok söz ettirdi. (0216 556 98 00, biletler 165, 111, 83.50 ve 56 YTL) ROCK’TA ALMAN MARKASI Klaus Meine (vokal), Rudolf Schenker (gitar), Matthias Jabs (gitar), Francis Bucholz (bas), Herman Rarebell’le kadrosunu sağlamlaştıran grup, yeni bir döneme adım atacaktı. 80’de “Animal Magnetism” ile hard’n heavy tarzını güçlü olarak hissettirdiler. Bu dönemi 1982’de “Blackout”le sürdürdüler. Sonrasında gelen “Love At First Sting” onları Üç derleme üç ayrı dünya ZÜLAL KALKANDELEN kzulal?yahoo.com Bugün yeni yayımlanan üç derleme albümden söz etmek istiyorum. Her biri müzikseverlere ayrı bir fantastik dünya sunuyor… ? JEFF BUCKLEYSO REAL: SONGS FROM JEFF BUCKLEY 10 yıl önce Mississippi Nehri’nde bir adam boğuldu. Gece vaktiydi, kıyafetleri üzerinde olduğu halde denize girmişti, radyoda Led Zeppelin’in “Whole Lotta Love” adlı şarkısı çalıyordu. Bir süre sonra denizde kayboldu, günlerce aradılar ama izine rastlayamadılar. Bir hafta sonra cesedi bulundu. Ölen kişi, ünlü şarkıcı, besteci ve gitarist Jeff Buckley’di. Henüz 30 yaşındaydı. Görgü tanığının ifadesinden ve otopsiden sonra genç sanatçının tamamen kaza sonucu boğulduğu anlaşıldı. Alkol ya da uyuşturucu almamış, intihar etmemişti… 6 yaşında gitar çalmaya başlamış, 12 yaşında müzisyen olmaya karar vermiş, yıllarca barlarda çalıp söyledikten sonra 1994 yılında yayımladığı “Grace” albümüyle büyük ün kazanmıştı. Hem çok yetenekli bir şarkı yazarı ve gitaristti, hem de ilk dinleyişte insanı çarpan etkileyici bir sesi vardı. Kimi zaman bir blues şarkıcısını, kimi zaman Led Zeppelin’in solisti Robert Plant’i andıran dokunaklı yorumuyla bir döneme damgasını vurdu. 10. ölüm yıldönümünde Jeff Buckley’i anmak için yayımlanan “So Real: Songs From Jeff Buckley” adlı albüm, sanatçının şarkılarından bir derleme sunuyor. Toplam 14 şarkının yer aldığı albümde, Buckley’in “Grace”, “Eternal Life”, “Lover, You Should Come Over”, “Last Goodbye”, “Mojo Pin” gibi kendi şarkılarının yanı sıra, diğer grup ve müzisyenlerin şarkılarını yorumladığı farklı versiyonlar da yer alıyor. Leonard Cohen’in “Hallelulaj”, Edith Piaf’ın “Je N’en Connais Pas La Fin” (I Don’t Know The End Of It) ve The Smiths’in “I Know It’s Over” adlı unutulmaz klasiklerini böylesine muhteşem bir sesten dinlemek gerçek bir zevk. Albümün bir özelliği de, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış iki şarkıya (“So Real” ve “I Know It’s Over”) yer vermesi. David Bowie, ıssız bir adaya yanında götüreceği 10 albüm arasında “Grace” i de saymıştı. Jeff Buckley, yaşadığı kısa dönem içinde yalnızca bir albüm yapabildi ama bar günlerinden kalan canlı kayıtları hala albümler dolduruyor. Şarkılarıyla konuşan genç bir adamı dinlemek isterseniz, bu albümü kaçırmayın. yaklaşımına karşın, toplumsal ve politik mesajlar veren şarkı sözleri ile oluşturdukları protest tavırla punk akımına yeni bir boyut getirdiler. The Clash’ın grupla aynı adı taşıyan ilk albümü yayımlandığından bu yana tam 30 yıl geçti ama şarkıları hiç eskimedi. “London Calling”, “Rock The Casbah”, “I Fought The Law”, “Know Your Rights”, “White Riot”, “Should I Stay Or Should I Go” gibi şarkılar hala her yaştan insan tarafından dinleniyor; yeni kurulan gruplar hala onların şarkılarını yorumluyor. Müzik dünyasında böylesine iz bırakan The Clash’ın en sevilen şarkılarını bir araya getiren bu CD, müzik arşivi yapanlar ve grupla henüz yeni tanışanlar için gerçekten çok iyi bir derleme. Bodrum’da yaz esintisi Bodrum Antik Tiyatro’da düzenlenecek Yıldızlı Turkcell Geceleri Sezen Aksu konseriyle başlıyor. Bu akşam Antik Tiyatro’nun sıcak atmosferinde saat 21.00’de dinleyicisiyle biraraya gelecek Aksu, 4 Ağustos gecesi de konser verecek. Yıldızlı Turkcell Geceleri kapsamında yarın akşam da, Ferhat Göçer müzikseverlerle buluşacak. (0216 556 98 00, biletler 106, 86, 76 ve 66 YTL) ? THE CLASHTHE SINGLES Punk rock’ın efsanevi grubu The Clash’ın single’larını toplayan yeni bir albüm var elimde. Albüm kitapçığını açıyorum ve okuyorum. “Albümlerini almak için yemekten kısıp para piriktirdiğim ilk grup The Clash’tı” diyor The Beastie Boys’dan Mike D. Müzikle ilgilenen her insanı bu kadar derinden etkileyen bir grup vardır mutlaka. Ama 1970’lerin sonuna doğru çıkış yapan The Clash, o dönemde ilk gençliğini yaşayanların çoğunun hayatını değiştirdi. Öyle ki, kendilerinden sonra gelen müzisyenlerin birçoğu, onları ilk kez sahnede gördükleri an müzisyen olmaya karar verdiklerini açıkladılar. Grup, solist Joe Strummer öncülüğünde, pasif gençliği politik olarak aktif olmaya yönlendiren şarkıları ve aristokrasiye karşı görüşleri ile müzikte devrim yarattı. The Sex Pistols’ın nihilist ? 14. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ ALBÜMÜ 14. Uluslararası İstanbul Caz Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Dünyaca ünlü müzisyenler ardı ardına sahneye çıkarak İstanbul’u dev bir konser mekanına dönüştürüyor. Caz ruhu şehrin her tarafına yayıldı ve bu arada festivalin yeni albümü de piyasaya çıktı. Festival için ülkemize gelen sanatçılardan seçme şarkıların yer aldığı toplama albüm, EMI ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın ortak projesi. Norah Jones’dan “Thinking About You”, Bryan Ferry’den “The Times They Are AChangin’ ”, Wynton Marsalis’den “These Are Those Soulful Days”, Robert Plant and the Strange Sensation’dan “Freedom Fries”, Antony and the Johnsons’dan “Man Is The Baby” adlı şarkıların dikkat çektiği derlemede toplam 14 şarkı bulunuyor. Şarkı seçkisi bakımından alıp dinlemeye değecek güzellikte bir festival anısı… Nev Antalya’da Nev, 20 Temmuz Cuma akşamı saat 21.00’de Antalya Jolly Joker Pub’da konser verecek. Müziğe mandolin çalarak başlayan Nev, 2001 yılında ilk albümü ‘Herşeye Rağmen’i yayınladı. 2004’te de ikinci albümü ‘Sen Gibi’yi çıkardı. (0216 556 98 00, biletler 22.50 YTL) Yeni Türkü yeniden Akdeniz müziğinin eskimeyen grubu Yeni Türkü, yarın akşam Altınoluk Antandros Amfi Tiyatro’sunda sevenleriyle buluşacak. Topluluk, saat 21.00’de başlayacak konserde eski ve yeni şarkılarını harmanladıkları bir repertuvar sunacak. (0216 556 98 00, biletler 20 YTL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle