22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 C Sosyal Demokrat BelediyecilİK 11 AĞUSTOS 2014 PAZARTESİ AVM şahane! lHükümetin bahsettiğiniz engellemelerine örnek verebilir misiniz? lO kadar çok sayabilirim ki... Mesela, 2008 yılında, Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Bey, o zamanki federasyon başkanı Mahmut bey ile ben Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın odasına oturduk. Örnekköy’e spor kompleksi yapılması konusunda mutabık kaldık. Seçim geldi, bir önceki valimiz Cahit Kıraç, o arazinin Spor Bakanlığı’na tahsisini yaptı. Genel müdür, bakan, federasyon başkanı değişti. “Beraber yapalım” diyorum, “olmaz”. “Bana imkan verin, ben yapayım size teslim edeyim” diyorum “Yok efendim olmaz”. “Biz Yalı’ya yapacağız”. Niye Yalı’ya yapacaksın? Yalı’ya stat bahane, önünde dükkan yapmak şahane. 7 bin metrekare iş. Yakında Göztepe’de Gürsel Aksel’de de yapacaklar. Bu proje, stat projesi değil. Stat yapılıyor, ama dükkanlar alışveriş merkezleri yapılıyor. Trafiğinden dolayı karşı çıkıyoruz. Gürsel Aksel’e de, Karşıyaka Yalı’ya da bundan dolayı karşı çıkıyoruz. TOKİ para harcıyormuş. TOKİ para harcamıyor. TOKİ’nin orayı kime vereceği bizce belli değil. Onlarca belki bellidir. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla AKP’nin belediyecilik anlayışını burada görüyorsun. Ben diyorum ki 80 dönüm yere spor kompleksi yapalım. Onlar diyor ki 25 bin kişiyi buraya sıkıştıracağım. Hem alışveriş merkezi sıkıştırıyorsun, hem statı. Gelir getirecek iş var getirmeyecek iş var. Bir örnek daha. Çevre yolunun üzerinde Laka Köyü’nün orada otoyola cepheli 100 dönüm arazimiz var, mera olarak işaretli. Biz orada hafriyat düzenlemeleri için şantiye yapmak istedik. Ama mera diye davayı kaybettik. Tapuyu verdik, Hazine’ye devredildi. Karayolları, arazilerini satıyorlar ya, bizim tapulu malımıza, bizim yapmak istediğimiz gibi karayolları şantiyesini taşımaya kalktı. Plan değiştirildiği an mahkemeye gideceğim. “Mera” diye al sonra plan değiştir Karayolları’na ver. Biz neyiz? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne, ne iş yapar? Bir de gelmişler “buraya müsaade et” diyorlar. Bu zihniyetle makro siyaset konuşmak istemiyorum. Belediye başkanıyım işime bakarım. Buna benzer hataları, genel siyasette ve ekonomik gidişte de yapıyorlar. Bu şekilde ülke gitmiyor. Günü kurtarıyorlar. Siyasetçi günü kurtarmaya çalışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 10 senedir Adnan Saygun’dan başka gözle görülen bir iş yapmadı. Hep yerin altında çalıştı. Hep toprağın altında çalıştık. Birinci ihtiyaç oydu. Popülist davransaydım, öyle bir niyetim olsaydı, kentlinin geleceğini düşünmeseydim çeşitli şeyler yapardım. Öncelik sıralamasını değiştirirdim. Yol haritasını doğru belirledik. Öncelik sıralamasını doğru koyduk. Ondan taviz vermeden 10 sene çalıştık. Şimdi sıra 6 tane büyük projemize geldi. Kıyı düzenlenmesi, yüzülebilir körfez, kent dönüşümü, İnciraltının planlanması, yarımadanın kalkınması, tarihi kentin ortaya çıkartılması... Bunları tamamladığımız zaman kenti o zaman göreceksiniz. Belediye bahane Yerelde kalkınma modeli: kooperatif lKooperatifleşmenin sosyal demokraside, hem örgütlenme hem de üreticinin ürünlerinin değerini bulması açısından büyük rolü var. Bu belediyeler açısından da bir çıkış yolu. Üretici kooperatifleriyle olan işbirliğinizi tüketicilere yönelik de geliştirmeyi düşünüyor musunuz? lHer nesil değişikliğinde çocuk sayısı kadar arazilerimiz bölünüyor. Bu arazileri biz birleştiremiyoruz. Arazilerimiz küçük ama üretim yapmak zorundayız. Büyük çiftçiyi oluşturamıyoruz. O zaman küçük üreticeleri; buna besiciler, et ve süt üreticileri dahil, bir kooperatif, birlik şemsiyesi altında birleştirmeye başladık. Güçlendiğiniz zaman, yani büyüttüğünüz zaman, hem tedarikte, hem de pazarlamada bir inisiyatif yakalıyorsunuz. Bayındır ve Ödemiş’te çiçekçi, fidancıları bir noktaya getirdik. Bademler’de, Tire Süt Kooperatifi’yle hamle yaptık. Kiraz da İğdeli Kooperatifi’yle, süt ürünleriyle bir noktaya getirdik. Tahtalı ve Urla’da organik tarım denemeleri gerçekleştiriyoruz.Şimdi bunun bir üst noktasına geldik. Bu kooperatifleri destekleyerek belli konuları çözüyoruz ama İzmir’i tarım ürünleri, hayvancılık ürünleri ihraç eden bir noktaya taşıyamıyoruz. Üretimin kalitesi, laboratuvarlar, üreticinin birleşmesi hem gelirlerin tedariğinde hem de pazarlamada söz sahibi olmak konularında kooperatifçilerle, İzmir’deki sanayicilerle bir araya gelip toplantılar yapıyoruz. Onların görüşlerini alacağız. Bilim insanlarıyla zaten çalışıyoruz. Önce yakın pazara Manisa’ya. Sonra bölgeye dağılmak ve ihracata gitmek. Hedef bu. İhracat için ürünün kalitesi ve standart gerekiyor. Böyle gidiyoruz. İzmir’de her türlü ürün yetişiyor. Olanaklar var. Katma değerin yüksek olması lazım. Önce esnek çatıyı oluşturuyoruz. Ürünlerin satılması, kooperatifleri belirli bir noktaya getirir. Şu an adım adım, sindire sindire kader birliği yapa yapa güveni güçlendire güçlendire yapıyoruz. Çok hızlı gidebilirisiniz ama tökezlersiniz. Önemli olan kalıcı bir model yapmak. Biraz geç olsun, ama kalıcı kolay kolay tahrip edilmesin. Kooperatif kuruluyor, başkanın başarısına göre gidiyor. Onun için modelde hata payını minimuma indirecek şekilde gidiyoruz. Yerelde kalkınma bunun adı. Kırsalda kalkınma.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle