Katalog

UZZK Başkanı Tan, maden lobilerinin baskısıyla Zeytincilik Yasası’nın değiştirilmek istendiğini anımsattı Zeytinci kâbus görmek istemiyor HİCRAN ÖZDAMAR Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, zeytinlik alanlara yönelik maden tehditlerinin tamamen ortadan kaldırılmasını istedi. Kamuoyunda, “Zeytincilik Yasası” olarak bilinen 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Yasa'nın, madencilik sektörünün istemleri doğrultusunda 4 kez değiştirilmek istendiğini, seçimler öncesinde de yönetmelik değişikliği yapılmaya çalışıldığını, her seferinde sektör olarak karşı duruş sergilediklerini vurgulayan Tan, bu “kötü rüyanın” karşılarına bir daha çıkmamasını istediklerini vurguladı. Tan, zeytinin altından daha değerli olduğunu, seçim arifesinde değişikliğin geri çekildiğini belirterek, “Kendisine sektörde dünya ikinciliğini hedeflemiş bir ülke olarak, zeytin alanlarının, maden aranmasına açılmak istenmesi büyük bir çelişkidir. Yönetmelik geri çekilmesine karşın baskılar devam ediyor. Zeytin ve zeytinyağı sektöründen geçinen 10 milyon kişiyiz. Sektörün istediği, yasada herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır” dedi. Tarım Bakanlığı'nın madenci lobisinin etkisiyle değişik yapacağını düşünmek istemediklerini, ancak tehlikenin geçmediğini bildiklerini de kaydeden Tan, “Sözün bittiği yerdeyiz. Gerekirse 10 milyon kişi sokaklarda oluruz” diye konuştu. Ülkemizde zeytinyağı üretiminin 110 bin tonlardan 150 bin tonlara ulaştığını, 2015 yılı itibariyle üretim olarak İspanya'nın ardından dünya ikinciliğine ulaşılacağına dikkat çeken Tan, “Sadece üretim artışıyla değil kaliteli ürünle imajımızı bozmadan dünya piyasalarında hak ettiğimiz yeri alacağız. İç piyasada kişi başına yıllık 800 gram tüketimden 1.5 kilogramlara ulaştık. İlgi de giderek artıyor. İç ve dış piyasada kaliteli ürünlerimizle yer almalıyız” dedi. UZZK olarak kalite kontrol programının ilk mezunlarını verdiklerini, beş firmanın bu denetimlerden geçerek beyaz listede yer aldığını söyledi. Tariş, Marmarabirlik, Kristal, Komili, Kırlangıç, Fora Zeytinyağları'na kalite onay belgelerinin teslim edileceğini, bunun dışında en az 10 firmanın kalite kontrol programına katılmak için beklediğini kaydeden Tan, programın küçük firmalar için de revize edildiğini söyledi. Ş İ K AY E T L E R A L O 15 4 ’ E alitesiz ürünlere yönelik Tarım Bakanlığı'nın “Alo 174” hattına ve UZZK'ye şikayetler ulaştığını ve bunların değerlendirildiğini bildiren Tan, şunları söyledi: “Kalitesiz ürünler toplatılıyor. Türkiye'nin, zeytin ve zeytinyağında kalitesiyle güçlü bir ülke olduğu imajını vermesini istiyoruz. Birçok uluslararası yarışmalarda bu alanda derecelerle dönüyoruz. Bu kapsamda Tarım Bakanlığı'mızdan üretim ve kalitenin artırılması için teşvik sağlanmasını istiyoruz. Üretim maliyetlerini düşürücü, girdi maliyetlerini azaltan çalışmalara ağırlık verilmelidir. 50 kuruş olarak belirlenin prim, 1, 1.5 lira arasında olmalıdır. Üretim maliyetleri çok yüksek. Ağaçların gençleştirilmesi için çalışmalar yapılmalı. Damla sulama için yardımlar oluşturulmalı. İthalat, dahili işleme rejimi söylemleriyle baskılara izin verilmemelidir. Türkiye için gümrük vergisini yüksek tutan AB'nin Tunus'a verdiği 56 bin 400 tonluk kotaya benzer bir uygulama bizim için de sağlanmalı. Kota sağlanacaksa ambalajlı ürünler için sağlanmalıdır.” K YABANCILAR GÖZÜNÜ ANADOLU’NUN YEŞİL ALTININA DİKTİ Dünya zenginliği keşfetti! Kristal Yağları Yönetim Kurulu Başkanvekili Ayhan Baran, dünyada zeytinyağına yönelik ilginin hızla arttığını, iklim koşulları uygun olmayan ülkelerde bile üretim yapılmaya çalışıldığını söyledi. Uluslararası Zeytin Konseyi'ne göre dünya zeytinyağı üretiminin 2010/2011 döneminde 3 milyon 85 bin 500 ton olacağının tahmin edildiğini belirten Baran, “Bu üretimin yüzde 73'ü AB üyesi ülkeler tarafından gerçekleştirilirken, İspanya tek başına bu üretimin bir milyon 375 bin tonla yüzde 45'ini sağlamaktadır. Bu iş yılında yine AB üyesi İtalya'da 480 bin ton, Yunanistan'da 300 bin ton, Portekiz'deyse 71 bin 800 ton ürün olacağı öngörülmektedir. Düne kadar zeytin üretici ülkeler arasında adı sanı anılmayan Suriye'de bu iş yılındaki üretim miktarı 180 bin ton olarak tahmin edilmekte ve ülkemizi geride bırakmaktadır” dedi. Suudi Arabistan vahalarından Arjantin'e, Japonya'dan Yeni Zelanda'ya dek çok geniş bir coğrafyada, zeytin ağacının alışık olmadığı iklim koşullarında bile üretim yapılmaya çalışıldığını kaydeden Baran, 1990'larda dünya toplam üretiminin bir milyon 400 bin ton olduğunu, zeytin ağacı dikme seferberliğiyle bugünkü rakamlara ulaşıldığını vurguladı. Akdeniz mutfağından uzak olan Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde zeytinyağı kullanımının arttığını belirten Baran, şunları vurguladı: “Ülkemiz zeytinyağı sektörü de dünyadaki bu gelişmeye uygun bir atılım yaşıyor. Ancak olumlu göstergelere rağmen zeytinyağı sektörümüz ciddi sorunlar uğraşmaktadır. Bu sorunlardan en önemlileri kayıt dışı ve tağşiştir. Diğer bir problemse haksız rekabet ve taklit edilmiş ürün olarak karşımıza çıkıyor. CİDDİ SORUNLAR Ayhan Baran Ayrıca, üretici maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle zeytin üretici mağdur olmaktadır. Mutlaka primle desteklenmelidir. sorunların çözümünde Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nin liderliğinde birleşmemizin gerekli olduğunu düşünüyoruz.” D oğanın usta yontucusu... C MY B C M Y B “Heykel benim işimdir. Yaşlanmış dokularımdan yontular yaparım...” Böyle sesleniyor zeytin ağacı, kendisini ziyaret edenlere... Yıllardır bu kutsal ağacı karelerine sığdıran, ayrıntılarındaki güzelliği aktaran Prof. Dr. Suat Çağlayan da, zeytin ağacının oldum olası kendisini heyecanlandırdığını, şu sözlerle aktarıyor: Yıllar önce başlayan zeytin ağacı hayranlığım, ağacın gövdesindeki ayrıntıları 'görmeye' başladığımdan sonra çok daha büyük boyutlara ulaştı. Hele de, bu ağacın ölümsüzlüğünden yola çıkarak gövdesindeki ayrıntılara binlerce anlam yüklemeye başlayınca, yeni bir ufuk açılda önümde. Gördüklerimin fotoğrafıın çekerek, onları kalıcı duruma getirmek istedim. Hepsine, bana gönlünü ve gizemini açan tüm zeytin ağaçlarına, binlerce teşekkür...”