02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SECIM0806 7/7/07 20:35 Page 6 ZONGULDAK 67 Zonguldak İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 2.289 Toplam Seçmen: 410.444 Toplam Kullanılan Oy: 365.089 Toplam Geçerli Oy: 344.947 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 771 Katılım Oranı: % 88,95 Milletvekili Sayısı: 6 Zonguldak İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 1.788 Toplam Seçmen: 439.345 Toplam Kullanılan Oy: 352.947 Toplam Geçerli Oy: 333.002 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 1.250 Katılım Oranı: % 80,33 Milletvekili Sayısı: 5 Pusula sola dönüşü gösteriyor Göç alırken göç verip madenci kenti iken emekliler kentine dönüştü ŞÜKRAN SONER Zonguldak bana yıllarca yaşadığım İstanbul semtlerinden çok daha sıcak. Gidişlerim uzun aralıklı olsa da yürüdüğüm sokaklarda selam verenlere rastlamamak olanaksız. Şaka değil, dünyanın en büyük emek, sosyal direnişinde, bir kentin halkının başkaldırısında 50 gün birlikteydik. 199091’den bu yana köprülerin altından çok sular aktı tabii ki... Özal’ın bir çırpıda Zonguldak madencileri ve halkını mahkum etmek istediği yaşama karşı büyük direniş, Özalizmi dize getirmişti. Ancak zaman içine yayılan benzer politikalarla bugün gelinen nokta çok da farklı değil.. TTK’de üretim, paralel çalıştırılan işçi sayısı eritiliyor. Özelleştirmeler üretim artışını değil artırmak, sürekli aşağı çekiyor. TTK’nin üretim yapılmak üzere hazırladığı ocaklarda bile üretime geçilmiyor. Türkiye büyüyen rakamlarla ithal kömüre bağımlı kılınırken TTK’den erken emekli edilen maden işçileri, Türkiye’nin başka merkezlerinde en ilkel koşullarda en ucuza üretimin yapıldığı özel madenlerde karın tokluğuna iş buluyor. Zonguldak, Türkiye’nin her yerinden göç alan kent; sadece merkezlere değil, Türkiye’nin her yerine göç veren kent konumuna düşmüş. Değişimi Zonguldak’a varamadan, otobüs mola yerlerinden hissediyorsunuz. Zonguldak göç vermiş ya; başlıca ulaşım aracı otobüs seferlerinde hem sayılar katlanmış hem de direkt kent bağlantıları çeşitlenmiş. Parçalanmış aileler gidip gelmeli yaşam sürdürüyorlar... Selamlaştıklarımdan, tanıştıklarımdan söz etmiyorum. Onlar zaten sendikal örgütlülük, Zonguldak halkının başkaldırı kültüründen gelenler, solda, muhalefette, taraf sayılırlar. Tanımadığım Zonguldaklıların görüşlerini kimi verilerle besleyerek özetlemeye çalışacağım... ZONGULDAK ö 1999 zal’ın bir çırpıda Zonguldak madencileri ve halkını mahkum etmek istediği yaşama karşı büyük direniş, Özalizmi dize getirmişti. Ancak zaman içine yayılan benzer politikalarla bugün gelinen nokta çok da farklı değil.. TTK’de üretim, paralel çalıştırılan işçi sayısı eritiliyor. Özelleştirmeler üretim artışını değil artırmak, sürekli aşağı çekiyor. TTK’nin üretim yapılmak üzere hazırladığı ocaklarda bile üretime geçilmiyor. 615.599 % 71,37 % 1,18 3.779 BİRLİKTE ÇÖKÜYORLAR raştırmalar TTK ve Zonguldak’ın birlikte çöküşünü ortaya koyuyor... TTK’nin özel sektöre devrettiği ocaklarda üretim, taşkömürü işletmeciliği Osmanlı’ya dönüşün belgeleri niteliğinde. En ilkel koşullarda, kömür damarları yağmalanarak, ucuz işçilikle gerçekleştirilen üretim, TTK’nin tek başına gerçekleştirdiği üretimin çok altında kalıyor. Türkiye giderek daha büyük bir hızla, daha büyük oranlarda kömür ithaline mahkum ediliyor. Ekonomisi maden üreticiliğine bağımlı, alternatif yaratılamamış Zonguldak’ta halen açık işsiz sayısı 46 bine ulaşmış bulunuyor. Yeşil kartlı yoksullar 50 bin civarında. Türkiye genelinde her çalışana karşılık 1 emekli düşerken Zonguldak’ta 1.3 emekli düşüyor. Üç sosyal güvenlik sistemine bağlı Zonguldaklı emekli sayısı geçen yıl 135 bindi. Çalışanlardan ise sosyal güvenliğe bağlı kayıtlı olanlar 115 bin civarında. Kent günde ortalama 30 kişilik göç veriyor. Yıllık göçün, 10 bini aştığı tahmin ediliyor. Zonguldak 2003 yılında 2. derecede gelişmiş kentlerin 16. sırasında iken, 2006 yılında 3. kümede 3. sıraya, 6 basamak birden gerileyerek oturuyor. Halen sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında 21. sırada gözükse de bunu toplam vergi gelirinin yüzde 7580’ini sağlayan Ereğli’ye borçlu. Seçimde ne yapmalı? Zonguldaklının yerel sorunlara bakarak seçimlerde ne yapmalı sorusuna yanıt aramasında, TTK’nin çok düşmüş işçi sayısına rağmen aslında yine TTK işçisi lokomotif, siyasi partilerin maden politikalarına bakmayı zorunlu kılıyor. Ticaret halen ağırlıklı madenci gelirine, madene bağlı emekli gelirine odaklı. Alternatif ekonomi kaynakları, üretim alanları yaratılabilmiş değil. Doğal olarak siyasi partilerin söylem ve programları da maden politikalarına bağlanmış. İşte tam da bu noktada AKP’nin inandırıcılığı kalmıyor. Tek başına iktidar icraatlarının tümü, her boyutu ile olumsuz, yöre insanının bilincine kazınmış. Seçim atağı olarak toplusözleşmenin imzalanması, sendika yönetimi ile açıktan olmasa da kapalı kapılar arkasında iyi ilişkiler, durumu kurtaracağa benzemiyor. Öncelikle AKP’nin tek partili, güçlü iktidarında üretim için hazırlanmış TTK ocaklarında bile üretime geçilmemiş. Sayısız kez TTK’de üretim artışı, ithalata bağımlılığın azaltılması, işçi alımı üzerine verilmiş sözler yerine getirilmemiş. Sistematik olarak kenti yoksulluğa, üretimde geriye götüren özelleştirmelere hız kazandırılmış... AKP’nin iktidar icraatları ortada iken, yeni döneme ilişkin vaatlerini Zonguldaklılar inandırıcı bulmuyorlar. CHP’nin Zonguldak kökenli adaylarının yeni TTK politikalarına ilişkin vaatleri, ithale bağımlı kömür politikalarından, TTK’yi canlandıracak, eski parlak günlerine götürecek üretim yatırımlarına geçiş sözleri daha bir inandırıcı geliyor... Bu arada Türkiye’nin en güzel mozaiklerinden birini oluşturan Zonguldaklı kimliği, bilinçli, uygar işçi ve aydın kimliği etkisi üzerinde de durmak gerekiyor. Ulaşımla birlikte kapalı bir kent kültürü içinde gelişen yapılanma da birlikten, barıştan, çağdaş yaşamdan yana eğilimler güçlü. Feodalizme, ağalığa, tarikatlara Türkiye’nin çoğunluğundan çok daha kapalı. Ülkenin geleceğine ilişkin tartışmalara çok duyarlı. Cumhuriyet değerleri, kazanımlarına bağlılık güçlü. ABD, Ortadoğu politikalarına tepkiler dolayısıyla AKP’nin dış politika icraatlarına eleştiriler güçlü. AB ülkelerinde göçmeni çok yörenin,AB dışlayıcı politikalarına da duyarlılığı yüksek. Tırmanan teröre duyarlılık artışı gözlemleniyor. Siyasal İslamcı akımlar, örgütlenmelerin barınamadığı kentler arasında ön sıralarda... Sözün kısası, alternatif sağda parti olmadığı için de AKP’nin şansının azalacağı, pusulanın sol adına CHP’ye ağırlıklı sapacağı bir geçiş gözlemleniyor... A Nüfus: ranı: Seçmen/Nüfus O : yı Pa GSYİM İM (USD): Kişi Başına GSY AKP zorlanacak Zonguldak AKP’nin en çok zorlanacağı seçim bölgelerinden sayılıyor. Dağıtılan, dağıtılacak erzak torbalarına rağmen AKP oylarının aşağı çekileceği görüşü ağır basıyor. Çünkü AKP 5 yılla yaklaşan iktidarı boyunca Türkiye’nin tek taşkömürü havzasına bir şey vermemiş varsayılıyor. Tek ekonomik getiri, esnaf ve yan ekonomiler için de lokomotif TTK’de işletmecilik inişte. Madene 1989’da sokulan özel sektör inişi hızlandırmış. 2000 yılında satılabilir kömür üretimi 2.5 milyon ton iken 1.5 milyon ton altına düşmüş. Özel sektör ile birlikte yine 2000 yılının altında kalıyor. TTK’de çalışan işçi sayısı 10 bin 500’e gerilerken, açık işsiz sayısı 50 bine ulaşmış. Emeklilerin sayısı çalışanların sayısını geride bırakmış. Zonguldak işçi kenti olmaktan çıkıp, emekliler kenti olmuş. Alternatif ekonomi yaratmada, turizmde umut Filyos Vadisi projesinde adım atılmamış. Her koşulda Zonguldaklının sevdiği Ecevit kimliği DSP’nin yerel ölçekte de CHP’ye ciddi destek vermesi ile sola kayacak oylar için moral olmuş. CHP yerel, tanınan ve sevilen adaylarla seçime asılmış. Kampanyası da canlı. AKP’de ise tersine anlamda moral bozukluğu gözlemleniyor. MHP’nin oy artışı bekleniyor, ancak 1 milletvekiline yetip yetmeyeceği bilinemiyor. DP her zaman bölge ağırlığında daha şanslı olsa da baraj sorunu gündemde. 221’den 32’ye, hatta uçulduğunda 45’e kadar CHP lehine, pusulanın sola dönmesinden söz ediliyor. Her ne kadar Zonguldak maden işçisi kenti kimliğini yitirip emekliler kentine dönüşmüş olsa da, uzun yıllar önce terk ettiği eski sol kimliğine döneceği yargısı ağır basıyor. TTK çöküyor Zonguldak’ta yaşananlar, değişenlere bir göz atmak, aslında ülkenin her yerinde yaşayanları çok fazla ilgilendiriyor. Özal’ın özenip, maden işçisinin büyük grev ve direnişi, Zonguldak halkının başkaldırısı yüzünden istediği gibi gerçekleştiremediği, Erdoğan’ın IMF reçetelerine en uygun programları izlediği kömür politikaları, çok yanlı sonuçları ile Türkiye ekonomisini çok fazla etkiliyor. İstesek de istemesek de bu seçim yazısı içine, TTK’yi çöktürme projelerinin rapor ve sonuçlarını katmak zorunda kalıyoruz... TTK 1966 yılında 34 bin işçi ile satılabilir 4 milyon 500 ton üzerinde kömür üretebilen bir işletme. Yatırımları ile 10 yıl daha yükselişte, 1976’da 41 bin 774 işçisi ile düşmeyen rakamlarla kömür üretebilmeyi sürdürüyor. Ancak işçi başına verimi düştüğünden modern teknolojili, güvenlikli yatırım gereksinimi artıyor. Türkiye ekonomisi için de çok önemli yanlış politikalar olan, ülkenin madenleri, kaynağı dururken; iş yaratma değil, sadece ekonomik katkısı çok büyük, dolarla ithal edilecek kömür yerine verimli yatırımla üretim için büyük direnişin gündeme geldiği 1991 yılında TTK’de çalışan işçi sayısı 31 bin 215, satılabilir kömür üretimi ise 2 milyon 761 bin ton olarak karşımıza çıkıyor. Özal’ın 1989’da başlattığı, büyük direniş nedeniyle sekteye uğrayan TTK’yi eritme, ocakları kapatma, özel sektör üretimine devretme politikaları 1994’ler sonrası adım adım yeniden devreye sokuluyor. Bu kez maden işçisi ve yöre halkına sindirebilmek üzere, yavaş adımlarla... TTK’den ağırlıklı bir kısmı erken emekliye sevk edilen işçi lerin çok altında kalan yeni işçi alımı politikaları, parça parça özelleştirme satışları ile... Aslında her şeye rağmen modern üretim teknolojisine geçiş, yatırımlar sayesinde işçi başına artırılan verimle TTK’de 2000 yılında 2 milyon 256 bin ton olarak gerçekleştirilen satılabilir kömür üretimi, 2005 yılında 1 milyon 665 bin tona kadar düşüyor. İki binli yıllar TTK’nin hızlı çöküş yılları. 2006 yılında genel müdürlüğün açıkladığı rakamlarla gerçekleşen yıllık üretim, TTK’de 1 milyon 540 bin tona düş müş bulunuyor. Özelleştirilmiş 22 sahadan ancak 12’sinde sürdürülen üretimin verimi çok daha düşük, 611 bin tonda kalıyor. 2006 yılının toplam kamu ve özel sektör satılabilir kömür üretimi 2 milyon 151 ton olarak, TTK’nin tek başına 2000 yılı üretiminin gerisinde kalıyor. Nedenleri tartışılamayacak kadar açık; yoğun emeğe, hazırlık çalışmalarına, kalifiye işçiliğe dayalı üretimde TTK’de çalışan işçi sayısı 10 bin 921’e düşmüş. TTK’ye AKP iktidarı döneminde toplam 1200 işçi alınırken 6 binin üstünde, tabii ki kalifiye işçi emekli olmuştur. Özel sektör alanlarında ise yaklaşık bir teki bile sendikalı olmıyan 2 bin civarında işçi çalıştırılmaktadır. Ücret ortalamaları 500600 YTL’de kalırken, çalışma ve üretim koşulları en ilkel düzeylerdedir. Tabii ki zorunlu erken emekli olan TTK işçileri Türkiye’nin her yerinde benzer ilkel koşullarda düşük ücretlerle üretim yapan özel sektör madenlerine de kaymışlardır. TTK’de yeni üretim için hazırlanmış ocaklarda bile üretime geçiş yaşanmadan ocaklar çökmeye terk edilmiştir. AKP inatla IMF politikalarının ithale dayalı kömür üretimi projelerine boyun eğmiştir.. a CHP KALEYİ GERİ İSTİYOR KP parlamentodaki 3 ALİ AYAROĞLU 12 Eylül öncesi Zonguldak “solun kalesi” olarak biliniyordu. Darbenin ardından yapılan tüm seçimlerde Zonguldak bölgesinden CHP parlamentoya ilk kez 2002 seçimlerinde temsilci gönderebildi. Zonguldak bu seçimlerde TBMM’ye toplam 5 milletvekili gönderecek. 2002 seçimlerinde AKP 3, CHP 2, milletvekili çıkarmıştı. 22 Temmuz seçimlerinde, AKP’nin aynı başarıyı tekrarlaması mümkün görülmüyor. 2002 seçimleri “öncesi emeğin başkenti” olan Zonguldak bugün Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun küçültülmesi nedeniyle “emeklinin başkenti”ne dönüştürüldü. AKP döneninde birçok kamu kurumunun tasfiye edilmesinin iktidar partisini sıkıntıya soktuğu gözlenirken bölgedeki seçmen tahmini ise AKP’nin barajı geçemeyeceği yönünde. AKP parlamentodaki 3 sandalyeden en az ikisini teslim edeceğe benziyor. CHP’nin tüm hedefi ise kaleyi geri almak. 2002 Popüler adaylar CHP’de CHP ise birinci sıra adayı öğretmen kökenli Ali Koçal, ikinci sıra adayı ise “vadinin adayı” olarak bilinen Ali İhsan Köktürk, kendisi sosyal demokrat hareketin sıfır noktasından geliyor. Köktürk bugüne kadar SHP ve CHP’nin tüm kademelerinde görev aldı. Aynı zamanda Çaycuma ilçesinin en sevilen insanlarından. Özellikle Çaycuma, Devrek, Gökçebey ilçeleriyle birlikte Filyos vadisindeki tüm seçmende görüş birliği edilmişçesine “Vadinin adayı Köktürk. Buradan başka partiye oy gitmez” görüşü hâkim. Bir diğer popüler isim ise Türk futbolunun tanınmış isimlerinden. Milli hakem Cem Papila. Papila,4. sırada bulunmasına karşın “Benim için sıranın sonu da bir, başı da bir. Bu partinin listesinde bulunmak benim için onurdur, şereftir” diyerek seçim sonuçlarına iyimser bakıyor. Zonguldak seçim bölgesinde Genç Parti hemen hemen yok gibi. DP Ali sandalyeden en az ikisini teslim edeceğe benziyor. CHP’nin tüm hedefi ise kaleyi geri almak. Uzun ve Posbıyık faktörü ile seçmeni etkilemeye çalışıyor. Zonguldak’ta DSP, CHP’ye büyük destek veriyor. DSP İl Başkanı Nurhan Başoğlu, kırsal alandaki örgütlü gücünü kullanarak CHP’ye oy istiyor. Ve bunu CHP tanıtım toplantısında “Bizim adayımız 4. sıradaki Cem Papila, bu seçim bizim için büyük önem taşıyor. Genel merkezimizin aldığı karar doğrultusunda hiçbir sapma yapmadan CHP’nin başarısı için çalışmak zorundayız” diyerek tavrını ortaya koymuştu. Birleşme sinerji yarattı CHPDSP birleşmesinin Zonguldak seçim bölgesinde CHP lehine çok büyük bir sinerji yaptığı gözleniyor. Sosyal Demokratların burada tek amacı, kaleyi geri almak.Ve seçimlerden zaferle ayrılmak. 22 Temmuz, 2002 seçimlerinden oldukça farklı gözüküyor. AKP’nin tüm kamu kurum ve kuruluşları tasfiye etmesi AKP’nin silinmesi olarak algılanıyor. 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle