Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SECIM116 14/7/07 23:24 Page 6 Oylar üç partiye gidecek 23 Temmuz sabahı 1 CHP , 1 MHP , 1 AKP milletvekili çıkar gözüyle bakılıyor AHMET ORUÇOĞLU GÜRSU KUNT BURDUR Teke zortlatması, İnsuyu Mağarası, gölleri, Sagalassos Antik Kenti, ceviz ezmesiyle ünlü Burdur, Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasında da hem kültürel, hem de iklimsel olarak bir geçiş kenti. İç Anadolu Bölgesi’nin sert iklimini ve geleneklerini de Akdeniz’in sıcaklığını da hissetmek mümkün. Ekonomisini “tarım, taş ve taşıma” yani 3T üzerine kuran Burdur’da, üç sektör de ciddi sorunlarla yüz yüze. Yıllarca sol partiler tarafından yönetilen, son yerel seçimlerde 350 oy farkıyla yerel yönetimi AKP’ye bırakan kentte, sosyal demokrat yapı hâkimiyetini koruyor. 3 milletvekiline sahip olan ve 2002 seçimlerinde 2 AKP’li, 1 CHP’li milletvekili çıkaran Burdur’da, 23 Temmuz sabahı 1 CHP, 1 MHP, 1 AKP’li milletvekili çıkar gözüyle bakılıyor. Burdurlular, tablonun 2 CHP, 1 MHP şeklinde çıkmasının da sürpriz olmayacağını söylüyor. b G ir zamanlar iyi paralar kazandıran, pancar da anason da 2002 B U R D U R 15 Burdur İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 962 Toplam Seçmen: 167.583 Toplam Kullanılan Oy: 158.296 Toplam Geçerli Oy: 151.256 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 31 Katılım Oranı: % 94,46 Milletvekili Sayısı: 3 Burdur İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 785 Toplam Seçmen: 173.849 Toplam Kullanılan Oy: 154.934 Toplam Geçerli Oy: 149.596 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 532 Katılım Oranı: % 89,12 Milletvekili Sayısı: 3 1999 İZLENİMLER DENİZ SOM Uzun sözün kısası: Burdur’da halkın nabzı CHP, MHP ve AKP’nin birer milletvekilliği çıkaracağı yolunda atıyor. Ancak seçimin kaderini Bucak ilçesinin belirlemesi bekleniyor. DP Bucak örgütünün liste konusunda genel merkezle çatışıp “DP’yi Bucak’ta sıfırlama” kararı sonunda oylar MHP’ye giderse MHP, AKP’ye giderse AKP iki milletvekili çıkarabilir. CHP’nin tek milletvekilliği garanti ve fakat sağdaki dağılma olasılığıyla ikinci milletvekilliği şansı da bulunuyor. Burdur’da yaprak kımıldamıyor. Bırakın seçim havasını, gündelik hayatın belirtileri bile zor hissediliyor. Üniversite tatilde olduğu için gurbetçi askerler çarşı iznine çıkmasa, kent merkezinin küçük bir kasabadan farkı kalmayacak. Burdur’da tarım çökmüş, hayvancılık ölmüş, taşımacılık trafik cezalarıyla batmış, mermer üretimi desteğe muhtaç duruma düşmüş. 2002’de yemin çuvalı 12 lirayken sütünü 520 liradan satan üretici, şimdi yemin çuvalına 26 lira veriyor, ama sütün litresinde 520 lirayı göremiyor. Hayvan pazarında kilosu 8 liradan satış yaparken şimdi etin kilosunu 6 liraya 50 gün vade ile satmaya çabalıyor. Burdur’un ekonomisinde ne bir hareket var ne de bereket. Kamyoncu mermeri yükleyip yola çıkıyor. Burdur’un uluslararası üne sahip “bej mermer”i, yurtdışında işlenip dünyanın parasına satılıyor. Bizde ise “taş” fiyatına gidiyor. Kamyoncu yolda giderken trafik polisi tonaj fazlasından cezayı kesiyor. Kamyoncunun yediği ceza 10 bin lira; kamyonunu satsa bu kadar etmiyor. Etse bile kamyoncunun mazot alacak parası yok, mazot yerine 10 numara yağ kullanıyor. AKP’nin “büyüdü” dediği ekonomide yaşanan dramlar çok daha büyük. Köyler fena halde ve hızla boşalıyor. Gençler, Burdur’un merkezinde ekmek bulamadığı için çevre illere dağılıyor. Burdur büyük bir göç veriyor. Yerel seçimde 350 oy farkla merkez belediye başkanlığını kazanan AKP, köylerde kömür, gıda paketi dağıtıyor; iş makinelerini köylere gönderip herhangi bir çalışma yaptırmadan bekletiyor, resmen olmasa da alenen oy vermeyen köyün işinin yapılmayacağını hissettiriyor. İster tehdit deyin, ister şantaj; ne ararsanız var. Muhalefet partileri, Burdur’un köylerinde halkın sıraya dizilip yardım paketlerini almasına karşın yaşadıkları çaresizlik nedeniyle AKP’ye büyük tepki duyduğu kanısında. Köylü, yerel ağızla “Çöğdürmek istiyola ama tövbe olsun çöğmeyecez” derken AKP iktidarına boyun eğmeyeceği mesajını veriyor. Yalan çabuk ortaya çıkıyor. İktidarın kişi başına 5 bin dolar gelir hesabı Burdur’da hiç ama hiç tutmuyor. Köy kahvesindeki herkes cebindeki parayı ortaya koysa da 5 bin dolar olmuyor. Cumhurbaşkanı’nın cezaevi müdürüne telefon edip teröristleri serbest bıraktırdığı yalanı ise muhalefet partilerinin işin aslını anlatmalarıyla yatsı namazına kalmadan sönüyor. Burdur’da ilginçtir; halkın arasında CHP’li CHP’li olduğunu, DP’li DP’li olduğunu, MHP’li MHP’li olduğunu söylüyor, ama “AKP’liyim” diyene pek rastlanmıyor. Yerel siyasiler dışında AKP’liler çıkıp da göğsünü gere gere “Ben AKP’ye oy vereceğim” demiyor! ender bir tür olan Virginia tipi tütün de haşhaş, susam da neredeyse bitme noktasına gelmiş durumda. Tarım ve hayvancılık bitme noktasında Endüstriyel bitkilerin hemen hepsinin üretiminin yapıldığı kentte, bir zamanlar iyi paralar kazandıran, pancar da anason da ender bir tür olan Virginia tipi tütün de haşhaş, susam da neredeyse bitme noktasına gelmiş durumda. Tohumu artık devlet tarafından verilen haşhaşta, ürün kaybı neredeyse yüzde 50 düzeyinde. Kota uygulaması nedeniyle pancar üretiminde de yüzde 50’ye varan kayıptan söz ediliyor. Oysa üretici, hiçbir atığı olmayan, şekerin yanı sıra, ispirto üretiminde kullanılan, küspe olarak da değerlendirilen pancarın daha geniş alanlarda üretilmesinden yana. 1955 yılında kurulan, şimdilerde özelleştirme kapsamına alınan Şeker Fabrikası’nda ise teknoloji yenilense de artık fabrikaya doğru düzgün işlenecek ürün girmiyor. Bankalara borcu hiç olmadığı kadar artan üretici, bugün geldiği durumdan AKP hükümetini sorumlu tutuyor. Kentte hayvancılığın da durumu pek iç açıcı değil. Günlük 850 ton gibi önemli miktarda süt veriminin alındığı kent, kooperatifler aracılığıyla 11 firmaya satış yapıyor. Ancak 2002 yılında 520 liradan satılan sütün bugünkü fiyatı 530 lira. Oysa üretici 2002’de yemini 12 liradan alırken, şimdi sadece bunun için 2426 YTL arasında değişen fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. Darboğazda olan bir başka sektör ise taşıma. Bucak ve Gölhisar taşıma filosuna sahip olsa da kendi sorunları içinde çırpınıp duruyor. Kalkınmada öncelikli kentler arasına alınmayan Burdur, hiç olmazsa mermerciliğe sektörel destek verilmesini istiyor. Ancak kent, AKP hükümeti döneminde bu talebinin de karşılığını almış değil. “Burdur beji” olarak adlandırılan ve sadece burada çıkartılıp, ABD’ye, İtalya’ya ihraç edilen mermer, kent için hayati önem taşıyor. Pek çok kişinin ortak fikri, “Mermer olmasaydı, Burdur’da işsizlik had safhaya ulaşırdı” yönünde. Önemli mermer rezervine sahip olan Burdurlular, kentte mermeri işleyebilecek entegre bir tesis kurulmasını talep ediyor, bunun için de sektörel yardım bekliyor. Sanayinin zaten gelişmediği kentte, Et Balık Kurumu’nun satılması, şeker fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmasının ardından, tarım ve hayvancılık da bitme noktasına gelmiş durumda. Geçim kaynakları oldukça sınırlı olan kentten, komşu illere, özellikle Akdeniz ve Ege bölgesindeki illere yönelim var. Pek çok köyde neredeyse hiç genç yok. Hatta yıllar önce hemen her köye yapılan okullar şimdi boşalmış durumda. Okul olup da öğrencisi olmadığı için taşımalı eğitim de pek çok köyde zorunlu hale gelmiş. 2000 yılındaki nüfus sayımından bu yana 7 yıl geçse de nüfusu sadece 2 bin kadar artan kentin, merkez ve Bucak ilçesi dışındaki ilçelerin nüfusu sadece 4 bin10 bin arasında değişiyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kent şimdi bir de TBMM Tarım Komisyonu’ndan mera, yayla ve kışlaklara ilişkin düzenlemesiyle uğraşıyor. Bu düzenlemeye göre, mera, yayla ve kışlaklara yapılan konutlar az bir ücretle tapulanacak. Tasarı, hayvancılıkla uğraşan üreticilerin mera ya da yaylalarına yaptırdığı ahır ve köylerini kurtarma amacı taşıyor gibi görünse de işin bir tarafı hazine alanlarını da kapsıyor. Buraları işgal edip villalar yapanlar, ahır ve köy evi kapsamına giriyor. Burdurlular AKP’nin bu tasarısına oldukça tepkili. Hatta CHP milletvekili ve birinci sıra adayı Ramazan Kerim Özkan, konuyu bir soru önergesiyle Meclis’e taşıdı. Bucak kilit ilçe eçen seçimde AKP’nin 40 bin oyla iki milletvekili çıkardığı ilde, DYP 30 bin oy almasına karşın ülke barajına takıldı. 29 bin oy alan CHP ise bir milletvekili çıkardı. 2002’de 18 bin oyu bulunan MHP ise şimdi 1999 seçimlerindeki 40 binlik oy potansiyeline ulaşma hedefiyle çalışıyor. Burdurlular’a göre 22 Temmuz seçimlerinden CHP birinci, MHP ikinci, AKP de üçüncü parti olarak çıkacak gibi görülüyor. Yaklaşık 37 bin oya sahip olan Bucak, Burdur için kilit ilçe durumunda. Her seçimin belirleyicisi gibi görülen Bucak, 22 Temmuz’a şimdilik belirsizlik içinde gidiyor. Bugüne kadar partiden çok, kendi ilçesinden çıkacak adaya neredeyse 10 bin blok oy veren Bucak’ta, kararsızlık hâkimiyetini koruyor. Çünkü hiçbir parti, Bucaklı bir adaya birinci sırayı vermedi. Ayrıca bölgede sevilen bir isim olan DP’li Avukat Adem Şengül de birinci sıranın işadamı Mehmet Başaran’a verilmesinin tepkisini adaylıktan istifa ederek gösterdi. Şengül’ün bu tavrına üçüncü sıra adayı Baki Varol da katılınca, DP’de kırılmalar arttı. 1999’da 3. sıra, 2002’de 2. sıra verilen Adem Şengül’e haksızlık yapıldığına inanan Bucaklılar’ın önceliği ilçeden DP’ye sıfır oy çıkartmak. İntikam oylarının kime verileceği ise şimdilik ikinci konu. AKP’nin de 2002’de birinci sıradan seçilen Bucaklı Mehmet Alp’e ikinci sırayı vermesi, ilçede AKP’ye de tepki oluşmasının nedeni olarak görülüyor. Şimdi CHP ve MHP Bucak’ta ortaya çıkan boşluğu doldurmanın yarışı içinde. Çünkü Bucak, seçimde ortak hareket eden tavrıyla biliniyor ve 3 milletvekilinin çıktığı bir kentte ilçe oylarının sahibi olmak büyük önem taşıyor. CHP de MHP de Bucak’ı bugüne kadar hiç ihmal etmediklerini söylüyor. CHP’liler, Burdurlu seçmene “Seçerken değil, çekerken bir kez daha düşünün” diyor. CHP özellikle kent merkezinde ve Yeşilova ilçesinde oldukça güçlü. AKP’nin belediyeler üzerinden yürüttüğü, seçim öncesi yardım paketleri Burdur’da da varlığını sürdürüyor. BURDUR Nüfus: ranı: Seçmen/Nüfus O : yı Pa GSYİM İM (USD): Kişi Başına GSY 256.803 % 67,70 % 0,35 2.728 Serkan Akyüzlü: Keşke Baykal olmasaydı Muharrem Aslantürk, Ata’dan CHP’li. Emin Karakaya: Oyum DP’ye diyor Burdur’da hararetli seçim tartışmaları yapılıyor. Mehmet Acar oyunu AKP’ye vereceğini söylüyor. Tüm partiler bizi ‘yedi yüdü’ G CHP milletvekili ve 1. sıra adayı Ramazan Kerim Özkan ün boyu karpuz tezgâhının başında bekleyen 26 yaşındaki Serkan Akyüzlü, henüz kararını vermeyenler arasında. Serkan solcu olduğunu söylüyor ama solda oy verecek parti bulamamaktan yakınıyor ve ekliyor, “CHP’nin başında Baykal olmasaydı da oyumu gönül rahatlığıyla verebilseydim keşke” diyor. Serkan’ın tezgâhının az ilerisindeki kahvehanede ise seçime günler kala siyaset konuşuluyor. 56 kişilik masadan, biri kalkıyor, diğeri oturuyor. İçinde MHP’lisi de var, CHP’lisi de AKP’lisi de hatta “DP değil, DYP’liyim” diyeni de. Tam bir sır küpü olan amca ise ne adını söylüyor ne de partisini. “Ben bir sağ partiye oyumu verecem. Ama adını değvermem” diyor ve masadan uzaklaşıyor. Muzaffer Sezginer, MHP’den aday adayı olmuş ama listelere girememiş. Partisine küskün değil ve oyunun adresi belli. Süleyman Umsu, hangi partiye oy vereceği konusunda kararını vermiş değil. Onun kararlı olduğu bir tek konu var o da “AKP dışında hangi parti olursa olsun” şeklinde. Şükrü Eser ise aslında tüm partilere öfkeli. Diyor ki “Tüm partilere mührümü basacağım. Hepsi bizi yedi, yüdü (yedi bitirdi).” Emin Ergin ise gönlünün CHP’den yana olduğunu söylüyor. Bu arada kahvehanenin sahibi Muharrem Aslantürk geliyor masaya o da katılıyor sohbete. Atadan CHP’li olduklarını anlatan Aslantürk, “Benim oyum CHP’ye diyor” 15 yıl kadar Şeker Fabrikası’nda işçi olarak çalıştığını, 11 yıldır da kahvehane işlettiğini, ailelerinde oyun hiçbir zaman değişmediğini ifade ediyor. Burdur’da yem satışı yapan Mehmet Acar’ın dükkânının önünde duruyoruz. Acar oyunu AKP’ye vereceğini söylüyor. Hemen yanıbaşındaki 71 yaşındaki Emin Karakaya ise önce yıllardır besicilik yaptığını söylüyor. Ardından da kendi partisi olduğunu söylediği DYP’ye oyunu vereceğini ifade ediyor. Yemci Acar, kızıyor “Sen de değiştiremedin partini. Oyun boşa gidecek” diyor. Karakaya, “Ben partimi değiştirmem” kararlılığını sürdürüyor. Aralarındaki konuşma, tartışmaya dönüştüğünde biz de ayrılıyoruz yanlarından…. 6