02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S EÇİM 2007 İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız, Yazıişleri Müdürü: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu), Haber Müdürü: Hakan Kara, Editör: Hakan Akarsu, Görsel Yönetmen: Özgür Özkü Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişli İstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ SEÇİM ANILARI HİKMET ÇETİNKAYA Sabahçı Kahvesinde Nutuk... Güneş, Midilli üzerinden bir nar topu gibi kayboluyor... Kıyıdaki balıkçı lokantaları boş... Yedisekiz lokantada sadece 20 masa var... Bir kahve içiyorum... Eski seçim anılarımı yazacağım... Nereden başlasam acaba?.. 1969 seçimleri öncesi... Manisa Milletvekili Mustafa Ok ve Muammer Ertem’le İzmir’den Akhisar’a geçiyoruz... Türkiye’nin gündeminde tütün var. CHP, çokuluslu tütün şirketlerine karşı savaş açmış... Öncü ise Mustafa Ok... Akhisar’dan Gördes’e geçiyoruz... O gece Gördes’te CHP’lilerle sohbet ediyor Ok ve Erten... Konu tütün ve halıcılık... 1969 yılında Manisa, Adalet Partisi’nin kalesi. 1960 öncesi Demokrat Parti’nin kalesi olan Manisa, 19501960 arası hükümete Şemi Ergin (Milli Savunma Bakanı) ve Na O dönemin milletvekilleri çardakta tütün sararken. fiz Körez’i (Sağlık Bakanı) vermiş... CHP, bu nedenle Manisa’ya çok önem veriyor... İsmet İnönü, Ok ve Erten’e buyruk vermiş: “Manisa’da AP kalesini kuşatacaksınız!..” Bir de milletvekili adayı CHP’nin Veli Bakırlı... Veli Bakırlı, Kırkağaç’ın bir köyünden (Bakır), ilkokul mezunu bir CHP’li... 15 yaşında politikaya atılmış. Bakırlı köyünde tütüncülük yapıyor. İlçe kongrelerinde ateşli konuşmalarıyla tanınıyor Bakırlı... CHP’nin adayları şimdiki gibi değil. Çoğunluğu 3040 yaş grubunda. Köy köy dolaşıyorlar, köylerde yatıyorlar, onlarla aynı sofrayı paylaşıyorlar... Gece yarısı Demirci’ye geldik ve ilçenin tek oteline girdik... Otelde yer yok!.. Terasta yer yatakları var... Yataklarda yaklaşık 20 kişi uyuyor... Ok ve Erten, hemen yatıp uyudular... Bense gökyüzündeki yıldızlara bakıyorum... Tam dalmıştım ki, bir sesle uyandım: Başımı çevirip baktım. Ay ışığında Veli Bakırlı’yı seçebildim... Elimle “sus” dedim... Ayağa kalktım... Veli Bakırlı şöyle dedi: “24 saatte 20 köy gezdim. Yolda cip bozuldu. 10 kilometre yürüdüm. Bak saat 4 olmuş. Az sonra sabahçı kahvesi açılır, çay içeriz. Haydi giyin...” Zaten giyiniktim... Dışarıya çıktık... Kahve açılmıştı ve içeride 10 kadar kişi vardı... Veli Bakırlı, kendisini tanıttı... Sonra ne mi yaptı? Masanın üzerine çıkıp nutuk attı... Sonra kahvedekilere çay ısmarladı ve aynen şöyle dedi: “Biliyorum oylarınızı Adalet Partisi’ne vereceksiniz. Ama ben sizden biriyim, köylüyüm. Tütün tarlasından çıktım. Sizin sorunlarınızı Meclis’e taşıyacağım. Tütün üreticilerinin halı üreticilerinin sesi, soluğu olacağım.” Köylüler Veli Bakırlı’nın yüzüne baktı. Birkaç kişi alkışladı. Seçimler yapıldı ve genç Veli Bakırlı, Mustafa Ok, Muammer Ertem ile birlikte milletvekili seçildi. Demokrasiler de seçimler çok önemlidir. Halkın eğilimlerinin Meclis’e yansımasını sağlar. Ancak, demokrasi sadece seçim değildir. İnsan aklının yarattığı siyaset sistemi olan demokrasi özellikle Fransız İhtilali’nden sonra oluşmuştur DEMOKRASİ VE SEÇİMLER ALEV COŞKUN Demokrasi insan aklının yarattığı bir siyasal sistemdir, gelişmesi de özellikle 1789 Fransız İhtilali’nden sonra olmuştur. Fransız İhtilali’nden sonra ortaya çıkan klasik demokrasinin temeli, egemenliğin halkta olması düşüncesine dayanır ki, bu da “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesidir. 1789’dan günümüze dek, demokrasi birçok evrimden geçti. 19 ve 20. yüzyılda demokrasinin temeli “çoğunluğun” yönetimi kuralıydı. Seçimler yapılır, çoğunluğu yakalayan siyasal parti, sayısal çoğunluğuna dayanarak yönetimde kesin etkin olurdu. Ancak özellikle I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arasında (19201940) demokratik hak ve özgürlükleri kullanarak iktidara gelen partiler, elde ettikleri çoğunluklara dayanarak meclisleri kontrol ettiler ve demokrasiden koparak, diktatörlük yönetimlerini kurdular. Bunun en çarpıcı örnekleri Almanya’da Hitler’in, İtalya’da Mussolini’nin seçimlerle iktidara gelerek Nazi ve Faşist yönetimlerini kurmalarıdır. Bu nedenle II. Dünya Savaşı’ndan sonra “çoğunluk esasına dayanan sayısal demokrasi” anlayışı terk edildi, onun yerine “çoğulcu demokrasi” anlayışı egemen oldu. Günümüzde bu da aşıldı, şimdi çoğulcu ve katılımcı demokrasi anlayışı ortaya çıktı. Bu demokrasi anlayışı çoğunluk ilkesi, siyasete katılma ilkesi ve siyasal iktidarın sınırlandırılması ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle güçlendirilmiştir. Bu ilkeleri kısaca özetleyelim. f b ransız İhtilali’nden günümüze dek, demokrasi birçok evrimden geçti. 19 ve 20. yüzyılda demokrasinin temeli “çoğunluğun” yönetimi kuralıydı. Seçimler yapılır, çoğunluğu yakalayan siyasal parti, sayısal çoğunluğuna dayanarak yönetimde kesin etkin olurdu. irinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya Savaşı arasında (19201940) demokratik hak ve özgürlükleri kullanarak iktidara gelen partiler, çoğunluklara dayanarak meclisleri kontrol ettiler ve demokrasiden koparak, diktatörlük yönetimlerini kurdular. Günümüzde çoğulculuk ilkesi düşünce özgürlüğü, düşünceyi açıklama, basma ve yayma, örgütlenme, toplantı ve gösteri düzenleme özgürlüklerini içerir. Siyasete katılma ve temsil ilkesi ise, genel, eşit oy temeline dayalı, yargı denetiminde yapılan özgür ve demokratik seçimlerdir. Ancak bu ilkeler ve dört yılda yapılan seçimler günümüz katılımcı demokrasinin tanımı için yeterli değildir. Günümüzde gerçek demokrasiden söz edebilmek için, tüm bu unsurların yanında, hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçekleşmiş olması gerekir. Hukukun üstünlüğü, anayasanın üstünlüğünü ve siya sal iktidarın hukuk ilkeleri içerisinde sınırlandırılması kavram ve mekanizmalarını içerir. Günümüzde demokrasi, bir bakıma, seçimle siyasal iktidarı ele geçiren siyasal iktidarların yetkilerinin anayasa ilkeleriyle denetime alındığı bir sistemdir. Bu da, Anayasa Mahkemesi’nin yasama organının kabul ettiği yasaların, anayasaya uygunluğunu denetlemesiyle gerçekleştirilmektedir. Çağdaş demokrasilerde, anayasalar bir yandan hak ve özgürlükleri düzenler, öte yadan da hak ve özgürlükleri güvence altına almak için siyasal iktidarların gücünü hukuk çerçevesinde sınırlandır maya çalışır. Bunun için kuvvetler ayrılığı (yasamayürütmeyargı) ilkesi titiz bir biçimde uygulanır. Ünlü siyaset bilimci Montesquie’nun kanunların Ruhu (De I’Esprit des Lois1748) adlı eserinde açıkça belirttiği gibi, siyasal gücü elinde tutanlar, onu kötüye kullanmaya meyillidirler, kendisine engel olabilecek güçleri aşarak, özgürlükleri çiğneyerek hukuk dışı eylemlere yönelirler. Bu nedenle üç erkin birbirinden ayrılması ve birbirini denetlemesi gerekir. Günümüz demokrasilerinde seçimler son derece önemlidir. Çoğunluğun oyunu alıp iktidara gelmek çok önemlidir. Ancak, Meclis’te çoğunluğu elde eden parti her şeyi yapamayacağını bilmelidir. Ben iktidarım, sayısal çoğunluğum var her şeyi yaparım, anlayışı çağımız demokrasilerinde olamaz. Çoğunluğun, azınlığı ezdiği yerde özgürlük ve demokrasi yoktur. Siyasal iktidar, Meclis’te, sayısal olarak ne kadar sandalye elde ederse etsin anayasanın temel ilkelerine sahip çıkmaya ve anayasayı ihlal etmemeye özen göstermek zorundadır. Demokrasi bir bütündür. Çağımız demokrasinin en önemli unsuru hukukun üstünlüğü ilkesidir, bu da idarenin eylem ve işlemlerini denetleyen Danıştay ve Yasama organının anayasaya aykırı ve demokrasiye karşı yasa çıkarmasını önleyen Anayasa Mahkemesi’nin işleyişiyle sağlanır. Demokrasilerde seçimler çok önemlidir. Halkın eğilimlerinin Meclis’e yansımasını sağlar. Ancak, demokrasi sadece seçim değildir. Umuyoruz ki, geçtiğimiz 4.5 yıl ve bu seçimler AKP’ye ve Erdoğan’a demokrasinin bu önemli kurallarını öğretmiştir... Hudson senaryolarının ardından Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Meclis Başkanı’nın TSK’ye yönelik sözleri, terörle mücadelenin kaldıramayacağı uyumsuzluk (karşı karşıya gelme diye de okunabilir) halkın gözünden kaçmıyor. 22 Temmuz’a terör çerçevesi SERDAR KIZIK İZMİR Seçim sürecinde temel konu, terör. Terörle ve buna bağlı ülkenin güvenlik sorunuyla yatıp kalkıyoruz. Ne olacak, nasıl aşılacak? Hangi partinin nasıl sonuç alacağı, kaç milletvekilliği çıkaracağından çok bu sorun tartışılıyor. Neler oluyor? Yugoslavya gibi parçalanacak mıyız? Irak’a giriyor muyuz ya da sürükleniyor muyuz? Türkiye ile ABD karşı karşıya gelirse ne olacak? AKP, niçin ABD’nin ve AB’nin sözünden çıkmıyor, çıkamıyor? Uzaktan kumandalı, NATO kaynaklı mayınları PKK’ye kim veriyor? Başbakan, içerdeki ve dışardaki terörist sayısını bile bilmiyor, bu nasıl iş? Sorular ardı ardına sıralanıyor... Sonuç olarak en öncelikli konu, şehit cenazeleri. Ne yapılacak, nasıl çözülecek? Yoksa seçimler olmayabilir mi? Ya da 22 Temmuz’un ardından yeni bir seçim daha mı geliyor? Televizyonlardaki açıkoturumlar, esnaf ziyaretleri ve mahalle gezilerinde AKP’liler değişik dozlarda tepkilerle karşılaşıyor. Örneğin bir soru: “Terör bitmişti, sizin iktidarınızda tırmandı.” Yanıt: “Efendim.. mesele öyle değil...” Başka bir soru daha: “Önce içerdekiler halledilsin diyenler iktidar koltuğunda oturmuyorlar mı? Güven lik güçleri Başbakan’a bağlı değil mi?” Hudson senaryolarının ardından Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Meclis Başkanı’nın TSK’ye yönelik sözleri, terörle mücadelenin kaldıramayacağı uyumsuzluk (karşı karşıya gelme diye de okunabilir) halkın gözünden kaçmıyor. Yorumlar çeşit çeşit... Geçen çarşamba CHP’nin Narlıdere’deki seçim merkezinin açılışından sonra, bir İZELMAN çalışanı yanımıza gelip sordu: “Kaç seçim geçirdim, böyle bir manzara görmedim. Medya, bu eli kolu bağlı AKP’yi neden bu kadar çok koruyor, kolluyor, savunuyor?” Konuşuyoruz, tartışıyoruz. Anlaşılan o ki, sorunun yanıtını çok iyi biliyor. Paylaşmak istiyor, içini döküyor, belli. Medyanın hali! Önceden bazı kalemler, “Pentagon ve CIA’dan sızan bilgilere göre” diye başlardı haberlerine. Anlardık ki sızmamış, sızdırılmış. Şimdi daha açık bir konuşlanma: “Washington ve Pentagon’daki yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre...” diye hazırlanıyor haberler... Terör nasıl bitecek? 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle