01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir rüyadır Karadeniz Ereğli Bir kuşun kanat çırpışını duyma isteği yüreğinizden geçti mi bilmem. Ama ben ne zaman büyük şehirlerde o insan mozaiğinin arasında yorulduğumu, sıkıldığımı hissetsem, ya da yüreğim daralsa bu koskoca şehir keşmekeşinde bir kuşun kanat çırpışlarını hayal etmişimdir hep. İşte tam böyle bir zamanda, özellikle yaz ayları geldiğinde fırsat buldukça her tarafı yeşilliklerle harmanlanmış Karadeniz’e düşürürüm yolumu. Dağlara, yaylalara, vadilere, yeşilliklere, doğaya vururum kendimi. O Karadeniz ki yeşili bir tokat gibi vurur insanın suratına. Ruhlardaki yorgunluk dağılıverir birdenbire. O Karadeniz ki bir rüya gibidir. Bu rüyanın sonsuza kadar sürmesini istersiniz ama.. o, çok kısa yaşatır bu güzelliklerini. Hep rüya tadında kalır yaşadıklarımız. Karadeniz bir cennettir, yemyeşil yamaçları her mevsim ayrı güzel, her mevsim ayrı bir renk. Hele bir de dalmışsan rüyalara ne güzeldir sahillerinde yürümek sessiz adımlarla eşinle dostunla kol kola. HAYRİ ARSLAN EREĞLİ’Yİ BİRE BİR YAŞAMAK Karadeniz; tarih, doğa, yeşillik, ova, köprü, dinginlik, sonra sis ve yağmur demek. Karadeniz’i nasıl tanımlarsanız tanımlayın gidip görmek, bire bir yaşamak gerek. Birçoğumuz yaz geldi diye seviniriz.. ama bu kısa zaman diliminde nereye gideceğimize bir türlü karar veremeyiz, birçoğumuz da yer seçmekte zorlanırız. Bir hafta ya da birkaç gün kendimiz olmak, özgürlüğe doğru yol almak, yeşilliklerde, maviliklerde kulaç atıp doğaya çıkıp yürümek, güneşlenmek, eskilere yani tarihe dokunmak, onu bire bir solumak isterseniz, ki bence isteyin, işte size naçizane bir öneri: Mavisiyle, yeşilliğiyle, deniziyle, güneşiyle, tarihiyle, doğasıyla iç içe bir kent. Karadeniz Ereğlisi. Bu kente yaklaşırken ‘‘Evet doğru bir seçim, doğru yere gelmişim’’ diyerek keyifleneceksiniz. Karadeniz’in o dillerde yer etmiş, beyinlere kazınmış mavisi, yeşili, tarihi, doğası, denizi Ereğli’ye pek yakışmış doğrusu diyeceksiniz. Karadeniz Ereğlisi, ya da halk arasında bilinen eski adıyla Zonguldak Ereğlisi... Kente girdiğimizde ilk dikkatimizi çeken, yörede yaşayan insanların haklı olarak gurur duydukları devasa Demir Çelik Fabrikaları dikkat çekiyor. Daha sonra bir rekreasyon alanı şeklinde dizayn edilmiş 2, 3 km’lik sahil yürüyüş bandı gözümüze çarpıyor. Karadeniz Ereğli’deki denizin mavisini, güneşin sarısını, ormanın yeşilini görmek gerek diyor bu güzelim ilçede yaşayan ve orada tanıştığım gazeteci arkadaşlar Esra Hangün, Şenol Azman, Mehmet Öztürk, Doğan Gönüllü, Hüseyin Orhan. Belediye Başkanı Halil Posbıyık, bu şirin ilçeyi hiç görmeyen bir insanın bir tarafının hep eksik kalacağını iddia ederek gelen konuklarına bıkmadan usanmadan anlatıyor... Bu şirin ilçe, bir hafta sonu da olsa kaçamak yapmak isteyenler için, doğa, ve deniz tutkunları için ideal bir. Tarihimizi araştırmaya kalkıştığımızda genellikle arkeolojik ve tarihsel değerlendirmelerle karşılaşırız çoğu kez. Ama bu toprakların sosyolojik değişimini, yaşanan olayları pek gereken ciddiyetle ele almayız nedense. Biz insanlık tarihi içerisinde var olan sınıf mücadelelerinin bizim topraklarımızdaki serüvenini, çok iyi araştıramadığımız için bilmeyiz. Nedeni ise bu konularda yeterince derinlemesine araştırma yapmayışımızdan kaynaklanmaktadır. Karadeniz Ereğlisi eğitimli, çalışkan güleryüzlü insanlarla dolu. Bu nedenle de ilçe giderek göç alan, Karadeniz bölgesinin en kalabalık ilçelerinden biri konumuna gelmiş ve il olmayı çoktan hak etmiş. Zonguldak iline 50 kilometre uzaklıkta bulunan ilçenin hem doğal hem de sağlıklı kentleşme sonucu oluşan güzellikleri bir hayli fazla. Denizi ve sahilleri çok temiz, her türlü spora uygun bir durumda. Ormanlık alanları ve dik yamaçları ile turizme elverişli oluşu ve ilçenin etrafında bulunan mağaralardan bölge tarihinin MÖ 2500’lere kadar uzandığını görebilirsiniz. Hattiler sonrası, bölgede Palaca konuşan, Palaların oturduğu biliniyor. Bölgeye neredeyse bin yıl sonra gelen Helen kavimleri ise Ereğli’nin yerlilerince Mariondinler olarak tanımlanıyor. Yine, antik dönemlerde Koçkaların da burada yaşadığı söyleniyor. İLKLERİ SEVEN BİR KENT Bu ilçe ilkleri yaşamayı ve rekorlar kırmayı çok seviyor. Bu yörede yaşayan insanlar, kilometrelerce bir alanı kaplayacak şekilde mangal yakarak hamsi kızartarak dünyanın en uzun mangal yakma rekorunu kırmış. Geçen yılki festivalde 103 bin kişi ile tescil edilen dünyanın en büyük koro ekibini kurmuş. Her iki rekor da tescil edilerek Guiness rekorlar kitabına girmiş. CEHENNEM AĞZI MAĞARASI İl olmayı çoktan hak etmiş olan Karadeniz Ereğli’nin tarihi MÖ 2500’lere kadar uzanıyor. 1200’lü yıllarda Hellenlerin Aganot seferleri sırasında Herakles’in Cehennem Ağzı Mağaraları’na girip Theseus’u kurtararak Cehennem Köpeği’ni yakaladığı yer mitolojiye göre burasıymış. Halkın Kocayusuf Mağarası diye adlandırdığı Cehennem Ağzı mağarası çok ilginç. Dağın içlerine doğru sürünerek giriliyor. İLK AYİN... Mağaranın büyük bölümü göl. Burası Hades Mağarası olarak da biliniyor. Hades, yeraltı dünyasının tanrısı mitolojiye göre. Zeminde mozaik kalıntılar görülebiliyor ve tapınak olarak kullanıldığı aşikâr. Bir de Kutsal Badet Mağaraları var, İsa’nın havarilerinden Andreas’ın ilk ayinleri düzenlediği yer olarak biliniyor. Kurtuluş Savaşı’nda Fransız işgalcilerine başkaldıran İstanbul’dan kaçan aydınların omuz vermesiyle 18 Haziran 1920’de ilk kurtulan tek ilçe Ereğli. Burada Alemdar Destanı’nı anımsamamak mümkün değil. Kısaca mitolojik ve arkeolojik zenginliğe sahip bir yemyeşil kent Ereğli. MÖ 4. yy. kentin en parlak dönemiyken Anadolu Birliği’nin bozulmasıyla Hıristiyanlığın ilk yayıldığı yerlerden biri oluyor. Bu çağlardan kalan eserlerin bir kısmı korunamamış ve yok olup gitmiş. Cehennemağzı Mağaraları ve Kutsal İbadet Mağaraları günümüze ulaşabilmiş. Halkın Kocayusuf Mağarası dediği ? Gezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle