Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SİYASET 84 SERRE Eşkiyeni cizgiler Karanlıktan aydınlığa ( < | f apitalizm ve Özgürlükler" kita^ bının yazarı Friedman'a 'Şikagolu Amerikan Yurttaşı' diye ad koymuşlar. Bu adlandırmadan çok hoşlanmış olacak kı, kendınden her soz edışınde kendine 'Şikagolu Amerikan Yurttaşt' demekten gerı kalmıyor. Her şeyin özgür bır gelişme içinde olgunlaşacağını savunan 'Şikagolu'r\ur\ dünya görüşü şu birkaç tümcesi ile özetlenebılır. "Özgürlükçü bir ekonomik gelişme ancak sınırsız girişim özgürlüğüne kavuşan insanların bu potansiyel girişim eğilimi hükümetçe onların hareket alanları hiçbır biçimde sınırlandırılmayıp önlerine sınırsız olanakların konulması ile gerçekleşebilir. Eğer özgür insanlar yerine bu ışi hükümet yapmaya kalkarsa ne özgurlukler korunabılır, ne de özgürlükçü gelişme sağlanabilir." Bu görüşü ve modeli benımseyen ulkeler olarak Şili, israıl, Brezılya, Ingıltere gosteriliyor. Bu kervana birkaç yıldan berı biz de katılmış oluyoruz. Gerçı modeli uygulayanlar, bizimkının Frıedman'la ılgisinın bulunmadığım söylüyorlarsa da dünyada, erbabı, neyın ne olduğunu bilıyor. Freidman da, ekonomik sorunları çözümlemede (enflasyonu durdurmada) en etkın araç olarak para ayarlamasım kullanmaktadır, piyasadakı parayı ayarlar, denetım altına alırsa enflasyonu durduracağını sanıyor. Bütün uygulamalarda bunun olmadığı görülüyor. Ama. biz bütün örneklemelere karşın uygulamada dirençlıyız Şimdi çoğu kişi soruyor: "Bu işın sonu ne olacak?" "Bu işln başı neydı, başında niye karşı çıkılmadı? Ortaklık ettikleri, başta karşı çıkmadıklan için sonra da karşı çıkamazlar." Freidman ekonomı polıtıkasını ızleyenlerın ve ortak edındıklerinın güçleri, buna karşı çıkanların gücünden üstün olduğu surece bu polıtika gider. Bu polıtıkadan yakınanların gücü, bu polıtikayı uygulayanların ve ortaklarının gücünden daha ağır bastığında da bu iş durur. Ama bır şey var, bu ne zamana kadar böyle uzar, gıder. Bır dolar 400 Türk Lırasını aşmıştır. Yıl sonuna kadar 450'yi geçer. Bu tepetaklak gidışle bir yıl sonra, bilemedin bir buçuk yıl sonra bir dolar bin Türk Lırasının sınırlarına dayanır. Doları böylesine yükseltmek, Türk parasını da böylesine düşürmek ne zamana kadar başarı olarak gösterilecektir? Radyo, televizyon, holding profesörlerinin iyımser yazıları bu başarı gibi gösterilenin savunmasına yetmez. İlkin ortakları ile arası açılır. Ardından kendi çelişkisi, kendi içinde çözümlenır, yanı parçalanma olur. "Ne zaman?" "Fal bakmıyoruz ama, görünen köy de kılavuz istemez, demiş atalarımız. Köy görünüyor işte, seherin ılık vaktınde ılerden ışıkları sökmeye başladı." Denge, yani ortaklıklar bozulduktan sonra ortaya bir gerçek çıkacak, izlenen politikadan çıkan olanlarla, çıkarı bozulanlar karşı karşıya geleceklerdir. "Bu gidiş ne olacak?" Sanırım bu sorunun yanıtı da kendi içindedir. Kendi çelişkisi ile kendini yiyip bıtırene değın gıdecek, yok başkaca çaresi, başkaca yol göstericisi .. Feneri tutanın elinde sönecektir fener. Karanlıktan aydınlığa öyle çıkılacaktır. arşiv koniKiıvor Tarihi toplantı 15 Ekim 1961 seçimlerinde hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadı. 26 Ekim 1961 'de Cemal Gürsel Cumhurbaşkam seçildikten sonra hızlandınlan "Milll koalisyon" çabşmaları sonuç vermeyince Gürsel, liderleri Çankaya Köşkü'ne çağırdı. 10 Kastm 1961 cuma gunü saal 15.00'de başlayan toplantıya Senato Baskam Suat llayri Ürguplu, Meclis Başkanı Fuat Sirmen ve parti Genel Başkanlan olarak Ragıp Gümuşpala (AP), Ismet Inonu (CHP), Ekrem Alican (YTP), Osman Bolukbaşı (CKMP) ve ayrıca Fahri Özdilek 'le Sıtkı Yırcalı katıldılar. 40 dakika süren toplantıyı Cemal Gürsel şu sozlerle biliriyordu: "12 gunluk konuşma ve görüşmelerden sonra Basbakanlık gorevinin bir partiye değil, ancak içinde bulunduğumuz, ağır şartlan ve durumlan halledecek birisine verilmesi gerektiğı kanaatine vardım. " 15.42 'de dağılan toplanlıdan neşesiz bir halde çıkan Osman liolukhaşı gazetecilerin "Peki, neşeli kim?" sorusunu "Kimin neşeli olduğunu görmek istiyorsanız Inonu'yu bekleyiniz"seklinde cevaplayarak, Başbakanltğın kime verildiğinidegayriresmiolarak açıküyordu. Fotoğrafta Cemal Gürsel başkanlığmda yapılan bu tarihi toplantıyı göruyorsunuz.