Katalog

SİYASET 8» Parlamento da açıldı ERBİL TUŞALP ANKARA Uzunca süren bir aradan sonra çok partili parlamenter yaşam fiilen başladı. Demokrasiye geçiş sürecinin parlamentosu beş giln önce açıldı. Yenı hükümclı kuracak olan Anavatan PArtisi Cienel Başkanı Turgut Ö/al, yeni denıokrasinin iç dış siyasal sorunlarını kendine o/gıı yontemlerle çö/me uğrasında en buyıık desteğini "geçiş donemi süreci"nin o/cllıkleı iııde aıayacak. 60 yıllık Türkiye Cumhuriyeti politik üst yapısı değiştirilerek olıışturulan sistem, Anayasa'nın güvencesi ile işlemeye başlarkcn, Başbakan Biılend Ulusu'nun istifasından sonra söylediklerini yeni dönemin en tcmcl özelliğini oluşturacak gibi görünüyor. Ulusu'nun "bir yol tutulmuştur, bütiin cumhuriyet hükümetleri o istikammettc devam cdecektir" sözlcri Türk demokrasisınin bundan soııraki kcndinc özgü niteliklcrıni açıklamak için yclcrli görülüyor. Anayasal sınırlar içinde siyasal yelpazenin dağılımını lanı olarak yansıtnıayan parlamento ıçin ilk ve en önemli sorun, seçime katılamayan SODEP ve DYP ve diğer partilerle şekilleniyor. TBMM'nin açıldığı gun SODEP'ten yapılan açıklama parlamentoda tcmsil edılmeyen partilerce yerel seçimlere verilen önemi bir kez daha vurguladı. Yeıel secimlere ha/ırlıklı olduklarını her fırsatta açıklamaktan geri durmayan SODEP ve DYP'nin büyük kongre sorunlarını 1984 yılının ilk aylarında çözmeleri yeni yılın en önemli iç siyasal olayları arasında ycr alacak. Kapsayacağı yıllar ister şımdiden belli olsun, ister belli olmasın, demokrasiye geçiş sureci, parlamenloda temsil edilen Anavatan Partisi, HP ve MDP ile noktalanmayacak. Yeni parlamentonun da yeni demokratik dönemin de aşılması gereken en önemli sorunu böyle biçimleniyor. Tfol belli, yön belli beklenirken birdenbire en küçük olma zorunda kalan MDP açısından parlamenter dönemin en büyük sorunu parti bütünlüğünün korunması. MDP bir yandan kcndi iç yangınını söndürmeye uğraşırken bir yandan Anavatan Partisi'ni kemirmek istiyor. MDP Genel Başkanı'nın bir gazetede koşullar gereği yayınlanamayan röportajının metinleri Ankara'da elden ele dolaşıyor. tktidar olsaydık Metinde yer yer Anavatan Partisi'ne yer yer seçim öncesinin yüksek politikalarına değiniliyor. Metne göre Sunalp feshedilen bir siyasi parti yöneticilerinin parti kurma önerisini "Ragıp Gümttşpala olamam" diye reddettiğini söylüyor. Sunalp anlatmaya devam ediyor: Ben bu idarcnin, bu hükumetin devamı degillm diye çok söylemişimdir. Halta bu beyanlanm çok sık (ekeniir ettigi için üikıntı yaratmış, benden bunu söylemekten vazgeçmem istenmiştir. özal'ın iktidara haztrlanışını da dile getiren Sunalp, Anavatan Partisi'nin para kaynakları için "korkunç" diyor ve ekliyor. "İçel'de ihracatlardan topladıklan paralar konusunu, iktidar olsaydık meclise getireceklik " Bir başka mektup Parti içi sorunlann dağ gibi yığıldığı partilerin başında Anavatan Partisi geliyor. Meclis Başkanı seçimi bclkı sorunlann en kuçüğü. Yine gazete bürolarına ımzasız olarak gönderilen bir başka Mektup Anavatan'ın içini anlatıyor. mektup parti yöneticilerinden Halil Şıvgın, Veysel Atasoy, Mustafa Taşar ve Gürbüz Yılmaz ile ilgili siyasal "suçlamalar'Ma dolu. HP'de ise herşey gözler önünde açık seçik gelişiyor. Bir tanışma havasında yürüyen parti işleri SODEP'in büyük kongresinden ve yeni kurulacak sosyal demokrat partinin gerçekleştirilmesinden sonra kızışacağa benziyor. HP'nın geleceği muhalefetteki stratejilerine bağlı. Bunu HP Genel Başkanı da, partili milletvekilleri de biliyor. SODEP ve yeni sosyal demokrat partinin geleceklcrı de buna bağlı. Yeni dönem, yeni parlamento, veni paıtilerle siyasal yaşam yenıden filızlenıyor. Yeni politikacı tipine koşut olarak yenı polılikaların ne getireceği şimdiden bilinmiyor. Bu nedenle yakın geleceğe ilişkin sorunlar, geçmişte söylenenlerin basit bir tekrarı ile çözümlenemeyecek. Partilerin iç sorunları 4 Aralık 1981 tarihine kadar tatile gıren TBMM'de başkanlık seçimleri, özellikle iktidar partisi Anavatan'm iç dengeleri için giderek önem kazanıyor. Meclis kulislerinde ilk kez biraraya gelen MDP'liler bu konudakı politikalarını ustaca gündeme getirmeyi başardılar. MDP'lilere göre ö/al, daha Ba^bakan Yardımcısı iken siyasete atılmayı planlamış, meclis başkanlığı için Basbakan Bulend Ulusu'yu iknaya çalışmış, hatta bu konuda söz vermişti. MDP kaynaklı "miş'li" haberlerin dışında eski Başlnıkaıı Bulend Ulusu'nun meclis başkanlığı konusunda Anavatan Partisi'nde çok değişken bir politika olduğu gözleniyor. Parti yönetimi Ulusu'nun dışındaki bir meclis başkanını "sivilleşmenin bir simgesi" olarak görüyor. Bu konuda "aşırı bir dikkat üretilmedigi" takdirde, demokratik geleneklere uygun olarak meclis başkanlığının Anavatan Partili bir milletvekilince doldurulması uygun bulunuyor. İlk seçenek bu. lkincisi Ulusu'nun Başkan yapılmasına ilişkin dileklerin aşılamaması durumunda meclis başkanlığı karşılığında alınacak ödünlerle ilgili. özaTın ekonomik yaşama dönük birkaç düzenlemenin zaman yitirmeden TBMM'nin tatilde olduğu sure içinde yapılmasinı istemeyi düşundüğü belirtiliyor. Yeni siyasal dönemin en büyüğü olması KULİSTEN ÖZAL BAKDAKLAKI ŞA^IRDI lurgııl ()/al ınilletvckilligi i^ltnıkrini taıııuınlulınuk iciıı 1 BMM'ye gittiğinde gazetecilerin ısrarlı sorulurını yanıtlamaya çalışırken bardakları sasırdı. Önce kendi >ckcrsi/ çayını içerken daha sonra bir yu^i'lecinin şekerli çayını içmeğe başladı. ANAP tideri olayı farkettiginde, islifini bo/madan "Beniınki şekersi/di, dengelemege valışıyuruın" dedi. (f'oloğraf: RIZA EZER) Sunalphn konut sorunu MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, parti kurma çalışntalarını yürütmek ıçın Istanbul'dan Ankara'ya geldiğınde Orduevinde kaldı. Sunalp, MDP'nın lUzel kısılık kazanmusmdan sonra da Orduevi'nde kalmaya devam eltı. Oazetecıler Sunalp'tn ne zaman Ankara'da bir daire kiralayacağını merak edip sordular. Soruyu Dojjan Kasaroğlu yanılladı. "Başbakanhk konutu var ya" Sunalp ve beraberindekiler seçimi kazanacaklarmdan o kadar emındiler kı bir ev kiralamaya lüzum görmedıler. 6 kasımda MDP'nın seçimi kaybeltiği, Sunalp'ın Başbakan olamayacağı kesmlestı. Sunalp'e daıre aranmayu baslandı. Sonunda Genel Merkez 'e yakın 119 numaralı daıre 100 bın lıraya kıralandı. Ozal 6i bilemiyor"du.,. ÖZAL: Kolaylık diye nitelemek doğru mu bilemiyorum. SORU: ABD Temsilciler Meclisi'nin karanna ılışkın herhanaı bir btlgı size ulaşiı mı? ÖZAL: Bizde çok net bılgıler yok. Safahutını bilemiyorum. Verilen önergenın mahıyetını de bilemiyorum. SORU; Rağımsızlık kurarından sonra olası gelışmeler sızce neler olacaklır? OZAL. O kadar sual sormuym. Durumlan kcsin olarak bilemiyorum. O zal mıllelvekılliğı işlemlerini tatnamlalmak için gittiği TBMM 'de ışlerrtler surerken nazetecilenn sorularını yanıtladı. Soruların yoğunluğunu Kıbrıs olayları, pelrol zaınmı ve Meclis Başkanlığı oluşluruvordu. Gazelecilerm bu konulardaki sorularını özal söyle yanıtladı: SORU: Sayın Calp, zatnları sızın olusturacuğınız hukumelc buyuk kolaylık olarak nıleledı.