Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BIR ZAMANLAR NÜVİT TOKDEMİR ? Şeyma Bayram: Aslında ben voleybol oynamak istiyordum. Ama annem “Yüzmeyi bir dene beğenirsen kalırsın.” diyerek beni yüzme kursuna yazdırdı. Hocalarım da beni bu yüzme konusunda ikna etti. Okul hayatı yüzmemi zorlaştırıyor. Ben de bu yüzden lisede spor yapmamı kolaylaştıracak bir okulu tercih edeceğim. İlk uluslararası yarışımda iki madalya birden kazanmak çok mutlu etti beni. 200 m. çift paletli branşta gümüş, 100 m. çift paletli branşta bronz madalya kazandım. Futbolda Başarıyı Özümsemiş İnsan: Hüseyin Hamamcı... utbolda başarıya giden yolda kişinin çalıştığı teknik adamlardan, yöneticilerden ve futbolculardan edindikleri olumlu izleri paylaşmasından daha güzel ne olabilir ki yaşamında? Üstelik futbola başlangıcından teknik adamlığı görevine gelinceye dek yaşamdan edindiklerini unutmaksızın bir vefa adamı gibi davranışını da buna eklerseniz, yüreğinizde bir başka sayfa açarsınız o insan için. Sevgiyle, dostlukla yoğrulmuş bir bir yürekle karşı karşıyasınızdır. Hiç bir karşılık beklemeksizin siz de yüreğinizi koyuyor olursunuz karşısında. Gülen gözlerini yaşam ve futbol sevgisi yüzüne tatlı bir tebessüm olarak oturmuştur. Konu futbol olunca, o eski günleri andıkça daha bir büyür o tebessüm, sevgiden ve dostluktan söz açıldığında, yaşadığı acı günleri bile bir başka anımsar. O insan, bir futbol adamı, o efendiliği futbolculuğunda olduğu gibi şimdi de boynunda asılı duran Hüseyin Hamamcı‘dır. Yaptıklarıyla İzmirli futbolseverlerin sevgisini kazanmış, her zaman her yerde güleç yüzüyle karşılaşabileceğiniz kişidir... F TURGUTLU’DAN İZMİR’E KAYAN YILDIZ 1951 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde doğan Hüseyin Hamamcı‘nın futbolla tanışlığı 1963 yılında Turgutlu İdmayurdu’nda başlar. 1964 yılında İzmir’in futbol altyapısı ustalarından Hüseyin Barışcan kendisini izler ve alıp Altay’a getirir. Bu arada İzmir Karması‘na da seçilir ve 196768 sezonunda Türkiye şampiyonu olurlar. O takımda Altınordu’dan kaleci Mustafa, Alaçatı‘lı Mehmet, Göztepe’den Ali Çağlar, Alaattin, Necati ve rahmetli Mustafa Türel de vardır. 1970 yılına dek Altay’da oynar Hüseyin Hamamcı. Daha sonra bir yıl Altınordu, iki yıl Ödemişspor’da oynar ve 197374 sezonunda çok sevdiği Karşıyaka’ya transfer olur. 198081 sezonunda Göztepe ile şampiyonluk için çekiştikleri ve Atatürk Stadı‘nda bir 2. Lig maçında 75 bin kişi ile izleyici rekorunun kırıldığı maçı yaşayanlardandır. Sezon sonunda futbolu bırakma kararı verir ve ayrılır. Antrenörlük düşüncesi olmamasına karşın o günlerde rahmetli Doğan Emültay‘ın desteğiyle kurslara katılır. 198182 sezonunda Karşıyaka’nın etkin yöneticilerinden Gazcı Erol‘un isteğiyle genç takıma antrenör olur. Bu başlangıç Hamamcı‘nın yaşamında yeni bir sayfa açtığı andır. 4 yıl çalıştırdığı Karşıyaka’da amatör takımı 3. Lig’e çıkarır. Kaldı ki, Galatasaray ve Bursaspor’dan sonra profesyonel ligde ikinci takımı olan 3. kulüp olur KafSinKaf. Ve o başarıda altyapının ne kadar büyük etkisi olduğunu söyler Hamamcı. Çünkü, o takımdan Ülgen, Yusuf, Şenol, Berkay, Metin ve Oktay aynı sezon A takımına alınır. Tümü de ulusal formayı giymiş futbolculardır. Dört yıl süreyle KSK’de yardımcı antrenörlük yapar Hamamcı. Bu sürede Tamer Kaptan, Yılmaz Gökdel, Kadri Aytaç ve Candan Tarhan gibi yetkin isimlerle çalışır. Hamamcı bu isimlerden övgüyle söz ederken, “Teknik direktörlük başarımda kaliteli hocalarla çalışmış olmanın katkısı çok büyüktür” diyor. Sonraki günlerde serbest çalışmaya başlayan Hamamcı, başarılarla dolu bir süreç yaşıyor. Ayvalıkgücü’nde 2.Lig’de 4. oluyor; Çanakkale’yi 2 yıl üst üste şampiyonluğa taşıyor; 199495’te Karşıyaka’yı, 1997’de İzmirspor’u şampiyon yaptı; Erzurumspor’u playoffa taşıdı. Konyaspor’da 2 yıl çalışıp bir şampiyonluk elde etti, 2004 yılında da Kayseri Erciyesspor’u Süper Lig’e çıkardı. Bu kadar başarı az görülür bir olaydır bir teknik adam için öyle değil mi? Şeyma Nihal Ertunç Madalyalı Yunuslar! VOLKAN AĞIR D TALİHSİZ KAZANIN YARATTIKLARI İnsan yaşamında dönüm noktaları vardır. Bunlardan kimi şanstır, kimi de büyük acılar veren şanssızlık. Şanssızlıklar kaderin acı cilvesidir. İşte o büyük acıyı Sakaryaspor’u çalıştırırken yaşar Hüseyin Hamamcı. Başarılı bir sezon yaşarken geçirdikleri trafik kazasında 6 arkadaşını yitirir Hamamcı ve kendisi de belinden sakatlanır. 2002 yılındaki Türk futbol tarihinin o acı günleri istemeden de olsa şöyle anlatıyor Hamamcı: “Öyle bir gündü ki, akıl almaz bir şey. Bende çok büyük izler bıraktı, unutamam. 12 yıldır takımda malzemecilik yapan bir arkadaşımız vardı, hiç deplasmana gitmemiş. Aykut geldi yanıma, ‘Hocam çok istiyor gelsin’ dedi. Anlayışla karşıladım. Malzemeci de bunu duyunca arkadaşlarına çayayran ve simit ısmarlamış. Kazada öldü. Aykut’un da evi depremde çok büyük zarar görmüştü. Ailesi de gelmesini istememişti. Biz de kalmasını istedik. O da zorla geldi ve ambulanstaa elimde öldü. Bir de Görkem‘in yerine o hafta oynatmak istediğim Fırat vardı. Bir hafta önce kadroya aldım. Aynı kazada öldü. Böyle bir yazgı olabilir mi? Kaza sonrası şoktaydık. Düşme potasına girdik. Ben de belimden sakat olmama rağmen kalanlarla çok çalıştık ve takımı lig ikincisi yaptık...” Hüseyin Hamamcı için önemli olan iyi takımlarla ve iyi yöneticilerle çalışmaktı. Para onun adına ikinci plandaydı. Başarıyı getiren etkenler inanmak, çok çalışmak ve takım ruhu oluşturmaktı. Deniz hanımla evli olan ve Derya ile Berkay adlarında iki çocuğu bulunan Hamamcı, Karşıyaka’ya hizmet etmenin kendisi için bir onur olduğunu da vurgulayarak, Karşıyaka Spor Adamları Derneği’nde görev almasını şöyle anlatıyor son söz olarak: “Yalnız futbolda değil, her alanda Türk sporuna hizmet etmek istiyoruz. KSK’nin kaybolmuş manevi değerlerini kazandırmak istiyoruz. Vefasızlığın önüne geçeceğiz. Tümü KSK’li olan arkadaşlarımızla birliktelik kurduk. Her branşta bu birlikteliği yükselteceğiz...” eposta: n.tokdemir@hotmail.com ıslatmam gerekirken ben paleti ıslatıyordum, paleti havuza ters ünya Kulüplerarası Paletli Yüzme sokuyordum... 2009 Ocak’ında Şampiyonası, su altı sporlarının Çanakkale’deki yarışlarda sakatlandığım Golden Lig’i olarak anlatılabilir. 6 için yarışamadan geri döndüm. 35 ayaklı şampiyonanın bu yıl 5.’inci turu 24Nisan’da İzmir’deki yarışlarda 2. ve 3.’lük 26 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da kazandım. Dünya Kulüplerarası Paletli yapıldı. 25 kulübün katıldığı yarışlarda Yüzme Şampiyonası’nda 50 m. 2007 yılında kurulan Olimpik Akademi suüstünde 18.10 sn.’lik dereceyle Türkiye Kulübü sporcuları Ertunç Ertekin (17), rekoru kırıp 3.’lük kazandım. 50 m. dip Nihal Balto (16) ve Şeyma Bayram (13) yarışında da 16.81 sn. yüzerek Türkiye toplamda 5 madalya kazandı.Yüzme rekoru kırdım. sporuna başlama hikayeleri oldukça Kısa sürede böyle önemli başarıları ilginç olan genç sporcular, kısa kazanırken okulu nasıl devam kariyerlerindeki başarılarını ve bu yolda ettiriyorsun? yaşadıkları zorlukları anlattı. Doğa Koleji’nde okuyorum. 9. ve ? Ertunç Ertekin: Babam asker 10. sınıfta fazla antreman olduğu için hep şehir yapmadığım için değiştiriyorduk. 4 yaşımdan derslerimde fazla itibaren 67 yıl İzmir problem çıkmadı. Bu Foça’da yaşadık. Bu süre yıl antremanlara içinde babama hep beni ağırlık verdim. 11. havuza göndermesi sınıfta Feniçin ısrar ettim. Matematik İstanbul’a tayin olunca öğrencisiyim. beni 11 yaşında konular ağırlaştığı Yüzme İhtisas’a için zorlanıyorum. gönderdi. Büyük İleride yüzmeyle olduğum için en beraber devam başlarda çok ettirebileceğim bir MONOPALET NEDİR? zorlandım. O zaman üniversiteyi tercih Nihal’lerle aynı Tam Türkçe karşılığı ile edeceğim. Şu anda gruptaydım ama onlarla ’tekpalet’tir. Özel bu konularda kafam yarışamıyordum. Sezar olarak fiberglastan çok karışık. Hocam beni iki sene boyunca imal edilmiş, geniş ? Nihal Balto:Yüzmeye çalıştırdı. Grupları atlaya atlaya yüzeyli, tek parça bir şu andaki okulum yüzmeye devam ettim. Yüzme palet ile yapılmaktadır. Ayazağa Işık’ta başladım. İhtisas kapandıktan sonra Sporcunun ayakları Dedemin arkadaşı yüzmeye ara verdim. O arada birbirinden ayrılmaz. okulumda hocalık kısa mesafe koşularına devam Bu sporun teknik yapıyordu. Onun teşviğiyle ettim ve 100 m.’de 3.’lükler hareketi, bir yunusun yüzmeye başladım. kazandım. 2007’de koşmayı suda süzülüşünü Normalde karışık branşta bırakıp ENKA’ya geçtim. 1 yıl andırmaktadır. yüzüyorum. Ama Dünya sonra oradan da ayrıldım. Kulüplerarası Paletli Ayrıldıktan 3 ay sonra şu anki Yüzme Şampiyonası’nda çift paletli antrenörüm Erkan Mutlu arayıp “Gel serbest branşta 50 m., 100 m. ve 200 Monopalete başlayalım. Haftada 12 gün m.’de yarıştım. 200 m. ve 50 m. çalışırız.” diyerek beni kandırdı! En başta yarışlarında üçüncülük kazandım. çok zorlandım. Paleti kaldıramıyordum. Madalya kazanmayı beklemiyordum, İlk madalyamı 2008 Haziran’ında Türkiye çünkü bu dünya çapında bir yarış ve çok çapındaki ilk yarışımda monopalet iyi yüzücülerin olacağını düşünmüştüm. branşında kazandım. Yarış öncesi Daha önce 2007’de Türkiye yarışlarında heyecandan ne yaptığımı bilmiyordum. 200 m. karışık ve 200 m. kelebekte 2.’lik Paleti giymek için önce ayaklarımı ve 400 m. karışıkta 3.’lük kazandım. 14