Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR MOTORSPOR 31 MART 2009 SALI F1 yine kazalara sahne oldu. A L U M FOR I D A L Ş A B E L Z İ R P R Ü S ŞEVKİ GÖKERMAN D akika 1, gol 1… ‘Çok puanı olup az kazanandan, az puanı olup çok kazanana’ geçiş sırasında ‘bazı kararsızlık ve uzlaşmazlık varmış’, öğrendik bazı ekip şeflerinin sesinin biraz fazla çıkmasıyla… Verdi ilk ödünü FIA; geri adım attılar ve puanlamada eski sisteme döndüler… Daha mürekkebi kurumadan 2010 sezonuna ertelediler kuralı. Değiştireceklerdi ‘niye öyle bir karar aldılar?’ Anlamak olası değil… Melboune’ün 5.303 km.’lik Albert Park Pisti’nin ortasında göl var, yanı da deniz. Yol kenarlarındaki ağaçlar, Avrupa’dan izlenme kolaylığı sağlama amacıyla ‘ileri alınan start zamanının yarattığı gölgelerle sürüş zorluğuna neden olduğu’ söylense de çevreye ayrı bir güzellik katıyor... Bir an aklıma geldi; “Çevre yolları geliştirilmiş Abant Gölü doğal bir F1 pisti olamaz mıydı?..” Bir anda kendimizi fırtına içinde bulduk; değişikliğe uğramış, eskisine göre kaba görünümlü otomobiller sıralama turları için piste çıktıklarında… Turlar bittiğinde ortaya çıkan sonucu kimse kestiremezdi önceden… Formula 1’e yıllarını vermiş Ross Brawn’ın yeni ekibinden Jenson Button ve Rubens Barichello ilk iki sırada, Red Bull’dan genç Sebastien Vettel hemen arkalarındaydı; McLarenMercedes Kovalainen ve Hamilton’un 14 ve 15.’likleriyle hayal kırıklığı yaşarken … Sürpriz dolu bir start sıralamasıyla Button’un liderliğinde başladı yılın ilk yarışı, ikincilik için savaşan Vettel ve Kubica’nın neden olduğu sürpriz bir kazayla güvenlik aracı eşliğinde sona erdi… Brawn sürücüleri başladıkları gibi bitirdiler ilk 2’de, Barichello’nun start sonrası ilk virajda aldığı darbeyle uzun süre geri kalmasına karşın... ‘Kanat uygunsuzluğu’ nedeniyle en geride piste giren Toyota’dan Trulli ve Glock, 3. ve 5. sıralama turlarında ilk 10 dışında kalan Hamilton 4. sırada bitirirken ‘Vettel ve Kubica’ya ne kadar teşekkür etseler azdır...’ Kendilerini duvarda bulan bu iki sürücünün ikincilik kavgası olmasaydı zor alırlardı bu dereceleri… Bir daha zor tanık olacağımız olaylarla dolu bir hafta sonu yaşadık… Umutla girdik yeni sezona… Jenson Button Avustralya’da zafene ulaştı. F1’İ KRİZ CANLANDIRDI! CAN İŞBAKAN ıllardır Formula 1’de en çok tartışılan konu; çekişmenin azalması ve belirli takımların sonuca ulaşmasıyla heyecanın bittiği yönündeydi. Bu F1 Patronu Bernie Ecclestone’un masasında duran dosyadaki en can alıcı maddeydi. Bir şey yapılmalıydı ve takımlar eşit hale getirilmeliydi. Kim bilir, belki de kriz iyi bir fırsattı Formula 1’e... Dev şirketlerin takımları kemerleri sıkınca makas daraldı ve artık herkes birbirine daha yakın. Lastiklerin oluksuz olması, frenlerden yaratılan enerjinin hıza dönüşmesi, difüzörler derken takımlar teknik detayların içindeki savaşımı yaşadılar ve ilk yarışa gelirken görüldü ki ne Ferrari ne de McLaren eski gücünde... Bir de baktık ki Red Bull, Toyota, Torro Rosso, Renault, BMW ve en önemlisi de Brawn GP şampiyonluğu için konuşur olmuş... Formula 1’de pilotlar kadar mekanikerler ve takımın patronu arasındaki ilişki çok önemli... Yıllarda Ferrari’nin bugünlere gelmesi adına büyük bir özveride bulunan Ross Brawn, Honda’nın takımını satışa çıkarmasıyla artık ‘kendi patronu’ olmaya karar verdi ve kolları sıvadı. Jenson Button ile Rubens Barichello gibi iki deneyimli pilotu takımda tutan Brawn, ekonomik krizin el verdiği ölçüde çok iyi bir araç yarattı ve şimdi pistlerde fırtına gibi esiyorlar... İlk Grand Prix Avustralya’da podyumda ilk iki sırayı kapan Brawn GP, F1 severlere çok önemli bir müjde veriyordu: “Artık yarış başladı, kim iyi çalışırsa, kim yarışa güçlü girerse o şampiyon olur.” En azından Ferrari McLaren çekişmesi bir kenara itilmiş durumda. Her kötünün yanında bir iyilik vardır derler. Sanırız krizle birlikte, Senna’lı, Prost’lu, Lauda’lı, Mansell’li dönemlere dönüldü ve sürücü artık daha bir önem kazandı Formula 1... Y Yarış çekişmeli geçti. 14