Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR BASKETBOL 24 MART 2009 SALI GALATASARAY BAYAN BASKETBOL TAKIMI AVRUPA’DA ENGEL TANIMIYOR Dişi Aslanlar’ın kupa yürüyüşü << yhan Şahenk’te gergin bir bekleyiş... Tribünler dolacak mı, Galatasaray zorlu finale kalma mücadelesinde taraftarını yanında görecek mi? Ya da daha doğrusu... Sarı Kırmızılılar turu geçip finale ulaşabilecek miydi? Sezon başıydı... FIBA, Galatasaray’a, “Gel Euroleague’de oyna” teklifini iletmişti. Ancak Sarı Kırmızılılar farklı bakmıştı Avrupa’ya... “Ben Eurocup’a gideceğim. Ve burada bir Türk takımının yapamadığını başarıp şampiyon olacağım” demişti... Gün onları haklı çıkarıyordu ama sezon içinde yaşanan depremler, kuşkusuz Galatasaray’ın bu hedefinden uzaklaşma ihtimalini de ortaya koyuyordu. Antrenör Cem Akdağ’ın istifası, McWilliams gibi önemli bir uzunun ülkesine dönmesi, Zafer Kalaycıoğlu’nun takıma gidip gelmesi zorlu koşullardı basketbolcular için... Ama hep diyoruz ya; Türk oyuncu öyle sıkı sıkıya tutunuyor ki takımına gösterilen o ‘karakter’ belirleyici oluyor sezon içinde... Işıl, Esra, Tuğba, Yasemin, Şaziye Sarı Kırmızılıların badireleri atlatmasında hep göğüslerini siper edenler olmuştu. Bunca mücadele sonunda, FIBA Eurocup’ta geçen sezonun başarısı (yarıfinal) tekrarlanınca yalnız kalmak istemiyorlardı kendi salonlarında... Soyunma odalarından göz ucuyla tribünlere baktıklarında biraz olsun gönülleri rahatlamıştı. 15 sayı fark gereken Dinamo Kursk maçında yeterli baskıyı yaratabilecek Galatasaraylı gelmişti. Sıra onlardaydı, sıra zafer kazanmaktaydı. İyi başlamadı maç, şutlar girmedi, sırtı dönük oyunda güçlü olan Ruslar soğukkanlı oynuyordu. Soyunma odasına 2822 geride giden Sarı Kırmızılılar, çiçeği burnunda koç Okan Çevik’in sandığından sihirli değneğini çıkarmasıyla kendine geldi. Tam saha baskı, yarı alanı geçen rakibe ikili sıkıştırma ve beraberinde hızlı hücum Dinamo Kursk’a potayı göstermedi. Başkan Adnan Polat bile heyecandan ayakta takımını alkışlıyordu. Her geçen dakika biraz daha farkı açan Galatasaray rakibini 6239 yenerken Augustus 38 sayıyla mücadelenin yıldızı oluyordu ama direnci yerliler ile Kress ortaya koyuyordu. Artık sıra şampiyonlukta, rakip İtalyanların bu yılki göz bebeği Cras Basket Taranto. İlk maç 2 Nisan’da deplasmanda, ikincisiyse 9 Nisan’da Ayhan Şahenk’te... Kupa İstanbul’da kalkacak; umarız iki kulbun ucundaki ellerin sahibi Galatasaraylılar olur. A Işıl Alben takımı ateşleyen isimdi. OĞUZ: SIRA KUPADA Galatasaray Bayan Basketbol Bölümü Direktörü Mihriban Oğuz, daha önce Avrupa kupalarında hiç final oynamadıklarını belirterek, “Bir ilki başardığımız için çok mutluyuz. Galatasaray, spor tarihinde hep ilkleri başarmıştır. Ama bunu yaparken yalnız değildik. Dinamo Kursk maçında bizi yalnız bırakmayan Başkan Adnan Polat, yönetim kurulumuz, Şube Sorumlusu Ahmet Dedehayır ve özellikle de taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Sıra kupada... ” dedi. 13