Katalog

C SPOR FUTBOL 27 OCAK 2009 SALI GÖRÜŞ Asrı Fener HALİT DERİNGÖR sır, Arapça bir sözcük... Nedir anlamı: Asrın Fener’i. Peki ama Beşiktaş ve Galatasaray da asrın kulüpleri değil mi? Aslında, ‘Asrın Fener’i’ söyleminde gizli bir anlam var. Yani asra damgasını vuran bir kulüp Fenerbahçe... Belki bu kavram rakipleri tarafından pek de hoş karşılanmayacak. 1907 Derneği, ‘Asrı Fener’ isminde 100 yıllık bir tarihi eser hazırladı. Önceki yıllarda Arsenal böyle bir eser hazırlamış. Her halde 1907 Derneği de bundan esinlenmiş. Bu tarihi eserin içeriğine 100 yıllık fotoğraflar, belgeler, söyleşiler, Cumhuriyet’in tarihi ile bir paralellik gösteriyor. 1907 Derneği Başkanı Ali Koç ve onun yönetimini ne kadar kutlasak azdır. Salı gecesi, Çırağan Sarayı’nda tanıtımı yapıldı. Organizasyon tek kelime ile şahaneydi. Eleştirilecek hiç bir yanı yoktu. Çoğumuzun görmediği ve düşünmediği bir şekide düzenlenmişti. Bu muhteşem kitap, iki yılda hazırlanmış. 536 sayfa... Büyük emek ve çaba harcanmış. Sanırım, bir Anadolu kulübünün bütçesinden fazla... Eseri 40 kişilik bir grup hazırlamış. Devlet arşivleri, hatta dış kaynaklar titiz bir şekilde incelenmiş. Elli bine yakın done, eserde yer almş. Eserin cildi hakiki deri kaplı. El yapımı logo ve yazıları altın kaplama. Sayfalar pamuk eldiven ile açılıyor. Eser, bir İtalyan firması tarafından hazırlanmış. Gerçekten bir şaheser. Asrı Fener hazırlanırken zaman zaman benim de karınca kararınca katkım oldu. Bu nedenledir ki çok mutluyum. Asrı Fener şaheserinde, benim de futbol oynadığım yıllardaki bir anım yer almış. Yıl 1942; bir Fenerbahçe Galatasaray maçı... Çırağan Sarayı önündeki, Beşiktaş’a ait Şeref Stadı’nda oynuyoruz. Maçın ikinci yarısı... Sağaçık Fikret, vole bana atılabilecek şekilde pas veriyor. Ben de bunu değerlendiriyorum. Attığım vole, çok kişinin göremediği şekilde, Galatasaray kalesinin iç üst kenarından çürük ağları deliyor ve dışarı çıkıyor. İşin ilginç tarafı, top Çırağan Sarayı’nın hemen önünde bulunan havuzun içine düşüyor. Havuz, sahadan kırk metre kadar ötede... Islak topu oradan alıp, getirip santraya dikiyorlar. Bu gole sadece hakem ve seyirciler değil ben bile şaşırıyorum. Gelecek yüzyıla taşınacak olan bu olay, spor hayatımda, benim için övünülecek anıların başında gelir. Hepimizin bildiği gibi İstanbul’un Üç Büyükler’i olan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, Osmanlı’nın son günlerinde kurulmuş. Daha sonra Ulusal Savaş’ta gerek fiili olarak gerekse kramponları ile emperyalizme karşı savaş vermişler. Bu bakımdan her üçünde de ‘devrim karakteri’ yaşar. Aralarındaki rekabet de kutsallaşmıştır. Bu üç kulüp içinde Fenerbahçe’nin durumu değişiktir. Çünkü Ulusal Savaş Kahramanı büyük Atatürk, Fenerbahçelidir. Fenerbahçe’ye sadece manevi değil, maddi katkıları da olmuştur. Bunu ben söylemiyorum. Bazı Fenerbahçeli tarihçilerin ifadeleri... Bu bakımdan Fenerbahçe daha toplumsal bir hüviyet kazanmıştır. Yıllar ilerliyor, Kurtuluş Savaşı bitiyor... Bu defa Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden Başbakan Şükrü Saracoğlu, Fenerbahçe Kulübü’ne başkan oluyor. Manevi katkılarının yanında maddi katkılar da yapıyor. Hatta bugünkü Saracoğlu Stadı’nın sahasını kendi parası ile satın alıp Fenerbahçe’ye hediye ediyor. Fenerbahçe için, Atatürk’ün Fenerbahçeli olması ve de onun partisinden başbakan olan Şükrü Saracoğlu’nun Fenerbahçe’ye başkan olması, ne kadar büyük bir avantaj... Pek görülmemiş bir durum... 1997’den sonra Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım kabinesini görüyoruz. Büyük hamlelerle başlıyorlar. Gerek tesisleşmede gerek teknik ve sanatsal alanda büyük başarılar sağlıyorlar. Önce; Dünya çapında altmışbeş bin kişilik bir stat yapılıyor. Yüzüncü yıl seromonisi esnasında İtalyan teknolojisi ile birlikte statta yapılan yenilikler, hafızalardan çıkmayacak güzellikte. Bunda, Ender Alkaya’nın büyük katkıları oldu. Daha sonra Fenerbahçe’nin yeni marşı notalara döküldü. Atatürk Kültür Merkezi’nde Fazıl Say’ın verdiği konser akıllardan çıkmayacak bir güzellikteydi. Kurulan yeni Fenerbahçe Dernekleri bütün dünyaya yayıldı. Fenerbahçe’nin evrensel propagandası yapıldı. Bunlar yapılırken de ekonomik açmazlara girmediler. Türkiye’de ve bütün dünyada satılan Fenerbahçe ürünleri, kulübe ekonomik yönden büyük güç kattı. Bütün bunlardan sonra Asrı Fener’in gerçek anlamı, asra damga vurmak değil de nedir? Benim bir sloganım vardır. Mikrofonlarda sık sık yinelerim: “Türkiye’de değişmeyen ve değişmeyecek olan, Fenerbahçe İktidarıdır.” Bu slogana, rakip arkadaşlar kızıyorlar. Ama haklı değil miyim? A ASRI FENER’İN TANIĞI F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Faruk Ilgaz’a bir plaket verdi. Faruk Ilgaz F enerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri geçen hafta Tümen, Yüksel Günay, Ali Dinçkök, Emin önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Cankurtaran, Erdal Kocaçimen, Engin Berker, Fenerbahçe Burnu’nda bulunan tesislerde Sarı Güven Sazak, Kemal Ataku ve Recai Aslan’a da Lacivertli kulübün eski başkanlarından Faruk hizmetlerinden dolayı hediyeler verildi. Ilgaz adına bir ‘Onur Toplantısı’ düzenlendi. Ilgaz NE D ED İLER ? Asrı Fener kitabında değinilen olayların en önemli tanığıydı. SarıLacivertli kulübün 100 yıllık tarihinin ? Faruk Ilgaz: 87. yaşıma girdim. Hayatımın en 87’sini görmüştü. Faruk Ilgaz’a onur ödülü verilen mutlu günlerinden birini yaşıyorum. Burada bu organizayson 1974’e dek Sarı Lacivertli bulunan tüm arkadaşlar F.Bahçe’yi bir adım formayı giymiş futbolcularla F.Bahçe Yönetim öteye taşımak için her zaman çabalayan Kurulu’nu bir araya getirdi. Nostaljinin hakim kişilerdir. Katılan herkese şükranlarımı olduğu toplantıda eski futbolcular birbirleriyle sunuyorum. hasret giderirken tarihte kısa bir yolculuğa çıkarak ? Şenes Erzik: Faruk Ilgaz’ın başkanlığı F.Bahçe forması giydikleri güzel günleri ve elde döneminde kendisinin genel sekreterliğini ettikleri başarıları andı. Mutluluk yapma şansına eriştim. Spora iyi ve keyifleri yüzlerinden okunan hizmet edebilmek için kulüplerde F.Bahçe’nin yaşayan tarihleri çalışmak gerekiyor. Hâlâ Faruk bey saatlerce sohbet edip şakalaştı. döneminde yaptığım ve Faruk Ilgaz’ın Our Toplantısı’na öğrendiğim şeyleri iş hayatıma F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, uyguluyorum. Çok yaşa Faruk Yüksek Divan Kurulu Başkanı ağabey. Yüksel Günay, başkanvekili ? Yüksel Günay: Kulübe ilk Faruk Nihat Özdemir, asbaşkanlar Ali ağabeyin başkanlığı döneminde Koç, Şekip Mosturoğlu ve girdim. Kendisiyle 5.5 yıl çalışma Tahir Perek, genel sekreter şansı buldum. Kendisinden iş, aile Vedat Olcay, yönetim kurulu ve kulüp yöneticiliğiyle ilgili çok üyeleri Ünal Uzun ve Turhan şey öğrendik. Gerçekten örnek bir Şahin’in dışında UEFA insan. Kendisine sağlıklı bir yaşam Asbaşkanı Şenes Erzik, F.Bahçe diliyorum. Halit Deringör İdari İşler Koordinatörü Serkan ? Ogün Altıparmak: Burada toplantıda bol Acar, müze ve tarih kurulu F.Bahçe’ye transfer olduğum 46 yıl bol imza dağıttı. başkanı Sertaç Kayserilioğlu, öncesine gittim. Faruk ağabey o müze müdürü Alp Bacıoğlu, zaman 2. başkandı, sonra başkan müze ve tarih kurulu başkanvekili oldu. Onun başkanlığı sırasında F.Bahçe Gönül Çaylı, F.Bahçe’nin 100. yılında görev tarihindeki en büyük başarıları elde ettik. Bir yapan komite başkanı Ender Alkaya, gazetemiz sezonda 5 kupa birden kazandık. İsimlerimizi yazarı Halit Deringör, Ogün Altıparmak, Şükrü tarihe altın harflerle yazdırdık. O günlerin Ersoy, Burhan Sargın, Erdal Kocaçimen, Can mutluluğunu yeniden yaşıyorum. F.Bahçe’nin Bartu, Mustafa Güven, Şeref Has, Osman büyüklüğünü ve Türkiye’nin en sosyal spor Göktan, Selçuk Yula, Cemil Turan ve İsmail kulübü olduğunu bir kez daha kanıtladık. Kurt gibi birçok eski futbolcu da yer aldı. Başkan Yeniden doğmuş gibiyim. Aziz Yıldırım, Onur Toplantısı’ndan bir gün sonra ? Can Bartu: Üç dönem başkanlığımızı yapan 87. doğum gününü kutlayan Faruk Ilgaz’a bir büyüğümüzün onur toplantısına geldik. Burada plaket verdi. Ilgaz’a aynı zamanda oyuncuların olduğumuz için büyük mutluluk duyuyoruz. imzaladığı bir forma ve 1907 Derneği tarafından Yıllarca aynı kulübe hizmet verdiğimiz hazırlanıp bastırılan ‘Asrı Fener’ kitabı da hediye arkadaşlarımızla aynı çatı altında buluşma edildi. Toplantıda ayrıca Semai Şatıroğlu, Selami fırsatı yakaladık. Umuyorum Faruk Ilgaz da Öztürk, Şenes Erzik, Turgut Soyganer, Ulvi bizleri yanında görmekten memnun kalmıştır. 10