Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL 27 OCAK 2009 SALI n ı z ı m ı r a ş a B k ı l ş a d a k r a ı sırr N I D Y A A S U M SPOR POLİTİKASI Ekonomik Kriz ve Spor HİKMET ÇETİNKAYA Küresel ekonomik bunalım, yaşamın her dalında kendisini gösteriyor. Kocaeli yöresindeki sanayi kuruluşlarında işten çıkarmalar sürüyor... Anadolu’nun pek çok yerinde özellikle küçük işletmeler kapanıyor... Peki ekonomik bunalım sporun hangi dalında etkisini gösterdi? Başkent Ankara’nın futbol kulüplerinde! Sevil Arınan şöyle yazıyor: “Devre arası hazırlıkları için Antalya’ya giden futbol kulüpleri sayısında düşüş var. Turkcell Süper Ligi’nde dört kulübe sahip Ankara’da etkisini gösterdi. Ankara kulüpleri önlem almaya başladı.” Hacettepespor Başkanı Turgay Kalemci, sezon başında yaptıkları parasal programı doların artışına göre yaptıklarını belirtip şöyle diyor: “Borcumuz olmadığı için şu anda bir sıkıntımız yok. Onun için ekonomik krizden etkilenmedik. Sonrasında ne olur bilmiyoruz. Kriz nedeniyle ertelediğimiz bazı programlarımız var. Örneğin bir tesis yaptıracaktık, şimdilik vazgeçtik. Ayrıca transferlerde ince eleyip sık dokuyoruz. Transfer harcamalarında çok titiz davranıyoruz. Açıkçası kemerlerimizi sıkıyoruz.” ??? Sevil Arınan’ın yazdığı gibi dünyayı etkileyen küresel ekonomik bunalım Avrupa futbol kulüplerinde sponsorlarını kaybettirmişti. Bu konuya daha önceki yazılarımda değinmiştim. Ankaragücü Genel Menajeri Erk Toros bakın ne diyor: “Kriz zaten geçen yıl kendini göstermeye başlamıştı. Buna en güzel örnek ise 200 futbolcunun kulüplerinden paralarını alamadıkları için Futbol Federasyonu’na başvurması... Ve bu oyuncuların büyük kısmı Süper Lig futbolcusu. Tabii ki bunun yanında parasını alamadığı için TFF’ye başvurmayanlar da var. O futbolcuların başvurmama nedeni ise boşta kalma korkusudur. Biz Ankaragücü olarak krizin kulübümüze olan etkisini azaltmak için öncelikle dolar borçlarımızı TL’ye çevirdik. Bankalardan aldığımız kısa süreli kredi borçlarımızı uzun vadeye yaydık. Diğer borçlarımızı ise başka takımlara transfer ettiğmiz futbolculardan gelen paralarla karşıladık. ” Görüldüğü gibi, küresel kriz sporu da vuruyor... İyi haftalar... YUNUS TÜRKAY ehmet Yıldız, Balili, Petkovic... Saymaya kalktığınız zaman lider Sıvasspor’un başarısında tek tek herkesin büyük emeği var. İçlerinden biri ise ‘gizli’ kahraman sanki. Gol atıyor, attırıyor, daha önemlisi sakatlık, ceza demeden sürekli 11’de oynuyor... Musa Aydın’dan söz ediyoruz. G.Saray karşısında takımının ilk golünün asistini yapan Musa, “Bir kez daha gösterdik ki şampiyonluk yarışında biz de varız. Bu yarışı bırakmayacağız” dedi. Musa’nın futbolculuk yaşantısına dönersek; ilginç kilometre taşlarını aşmış.. İşte sorular, işte yanıtları... Sıvas’taki sürekliliğinizi neye bağlıyorsunuz? Musa Aydın: Süreklilik profesyonellik demek. Kendine iyi bakacaksın, iyi çalışacaksın ve şans yanında olacak. Benim sürekli forma giymemdeki en büyük etken profesyonelce yaşamam. Son dönemde golcü bir Musa var... M.A: Sıvasspor’un en önemli özelliklerinden birisi hücuma çok hızlı çıkması. Türkiye’de bizim kadar çabuk kontratağa çıkan takım yok. Bildiğiniz gibi Balili zaten çok hızlı. Mehmet Yıldız boğa gibi güçlü. Thum da öyle. Mohamed ağabey ve ben de ortadan bindirdiğimiz zaman rahat pozisyon buluyoruz. Çünkü rakip kimi marke edeceğini şaşırıyor. Bizde herkes gol atıyor. Şampiyonluk yarışı için ne düşünüyorsunuz? M.A: Kim istemez ki!.. Hele bu bir ilk olacaksa. Biz de gidebildiğimiz yere dek gitmek istiyoruz. Bunun için tabii ki Sıvas halkının da bize destek olması gerekiyor. Eğer şampiyon olursak Türkiye artık 3 büyükleri, 4 büyükleri değil, Sıvasspor’u konuşur. Şampiyonluk yarışındaki rakibiniz... M.A: Burada ‘rakip’ değil de ‘rakipler’ demek daha doğru olur sanırım. F.Bahçe, Trabzonspor, G.Saray ve Beşiktaş bizim rakiplerimiz. Sıvas’ta soğuk havada oynanan maçlar sizi etkiliyor mu? M.A: Aşırı soğuklarda maç oynanmamalı. Futbolculuğu bir yana bıraktım, insan olarak rahatsız oluyoruz. Soğuk hava girecek diye ağzımdan nefes almıyorum, bir darbe geldiğinde canım 10 misli fazla acıyor. M Geçmişe dönersek... Futbola nasıl başladınız? M.A: Elbette işim rast gitti. Sonuçta her çocuk futbolcu olmak istiyor, yetenek, azim ve şans gerek ama. Samsun’da ilkokulda amatör bir takım olan Ilıcaspor’un antrenörü geldi ve seçme yapmak istedi. Sınıf arkadaşlarımın zoruyla girdim ve kazandım. Ama babam izin vermedi, sonra ağabeylerim araya girdi. Bu benim şansımdı. Transfer döneminde isminiz İstanbul takımlarıyla da anılıyordu ama siz Sıvasspor’a gittiniz? Neden İstanbul takımlarını değil de Sıvasspor’u seçtiniz? M.A: İsmim 3 büyüklerle geçiyordu ama resmi bir teklif gelmemişti. Bunda belki de takımımızın küme düşmesinin etkisi oldu. Sıvasspor’u seçmemdeki en büyük etken ise Bülent Uygun’dur. Sakaryaspor’da oynarken de onunla sürekli görüşüyordum. Ama Sıvasspor’la ilgili aklımda soru işaretleri vardı. Bülent Uygun hocayı anlatır mısınız? M.A: Bülent hocanın en büyük artılarından birisi uyguladığı antrenman teknikleri. İdmanlarımız inanılmaz neşeli geçiyor. Vücut olarak belki yoruluyoruz ama psikolojik olarak hiçbir yorgunluk hissetmiyoruz. Daha önceki takımlarımda böyle olmuyordu. Kendimizi psikolojik olarak da yorgun hissediyorduk. Bülent hoca öyle bir sistem kurdu ki hangi oyuncu oynarsa oynasın sistem değişmiyor. Ayrıca maç içinde bana verdiği bir özgürlük var. Beni belli bir mevkide oynatmıyor. “Her şeyi bildiğin gibi yap” diyor. Aslında bizim serbest oyuncumuz Mohamed ağabey ama bana da özgürlük tanıyor. Bu da beni olumlu etkiliyor. Sıvassporlu her futbolcu takımdaşlığın başarıda rol oynadığı görüşünde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? M.A: Kadro seçiminde de arkadaşlık ön planda galiba. Hocamız futbolu çok iyi bilen bir insan. Bir futbolcuyu transfer ederken sadece teknik özelliklerine bakmıyor. Karakterini de çok iyi araştırıyor ve etüt ediyor. Onun etkisiyle böyle bir uyum ve arkadaşlık oluştu. Bu arkadaşlık skorlara bağlı da değil. 5