Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL 20 OCAK 2009 SALI Ş! Ü D R İ B K I L ART O B T U F N İ R İÇ E L K Ü Y Ü B N 9 YAŞINDA A D ’ A Y N A ALM RK TÜ U C L O FUTB K A M L O Kendimi örnek vermem gerekirse Almanya’nın Hessen eyaletinde ikamet ediyordum. Bu eyaletin Bundesliga’daki temsilcisi Eintracht Almanya’nın Frankfurt’tu. Ailemin ve benim oturduğu yerleşim birimi ‘1’ numaralı spor dalı hep futbol Frankurt Main’e yakın Offenbach’tı. Tıpkı ben de Yıldıray gibi küçük olmuştur. Özellikle 1950’yle 1990 yılları yaşta Offenbach’taki ‘FC Bürgel’a lisanslı sporcu olarak kaydoldum. arasında futbol, Almanya’da popülaritesinin doruk Ardından birkaç yıl sonra o dönem Alman 2. Ligi’nde mücadele eden noktasına ulaşmıştır. Dikkat edilirse bu yıllar arasında kent kulübü ‘Offenbacher Kickers’ tarafından keşfedildim. A genç Alman Ulusal Takımı; 1954, 1974 ve 1990’da Dünya takıma dek ‘Offenbacher Kickers’ta futbol oynadım ama A takıma Kupası’nı kazandı. 1990’dan sonraki yıllarda Alman gençliğinin yükselemedim. O zamanlar hepimiz gibi benim de hedefim ilgi alanı farklı yönlere kaydı. Her ne kadar futbol ülkenin bir komşu kentin Bundesliga temsilcisi ‘Eintracht Frankfurt’ numaralı spor dalı olsa da Boris Becker’la başlayan tenis Kulübü’nce seçilmek veya ‘Offenbacher Kickers’ A serüveni ve Michael Schumacher’li Formula 1 şampiyonlukları takımına yani profesyonelliğe Almanların ilgisini çekti. 1990’dan sonra Almanya’da yükselmekti. gençlerin futbola olan ilgisi gözle görülür bir şekilde azaldı. Zaten Alman futbolunun son 15 yıldaki düşüşe geçen seviyesi de ortada... HAMİT MUTLUHAN SUNER S evgili Arif Kızılyalın birkaç gün önce beni arayıp; “Almanya’da yaşayan ve futbol oynayan Türk gençleriyle ilgili bize bir araştırma yazısı kaleme alabilir misin” diye sorduğunda açıkçası çok heyecanlandım. Çünkü Almanya’da doğup ve çocukluğuyla gençliğini bu ülkede geçiren biri için yeniden eski günlere geri dönmek ve o günleri yeniden anımsamak anlamına geliyordu. Zira bugün Almanya’da gurbetçi kardeşlerimizin amatör veya profesyonel lisansıyla futbol oynayabilmeleri için yapmaları gereken ve yaşadıkları tüm evrimleri üç aşağı beş yukarı ben de geçirdim. Hem de futbolun Almanya’da en popüler olduğu vakitlerde. Avrupa’da futbola başlama yaşı en geç 89’dur. Büyük kent ve şehirlerin dışında Almanya’da her kasaba ve köyde en az iki kulüp bulunur. Tüm futbol kulüplerinin altyapıda normal şartlarda 5 genç takımı vardır. Miniklerle (Fgenç) başlar ve ‘genç’ takıma (Agenç) dek gider. Arada ise ED ve B genç takımları bulunur. Yani ‘yıldızlar’ ve üstü... Sonuçta ‘adam’ olacak çocuk kendisini D veya B genç takımda zaten belli eder. Genelde iyi futbolcular büyük kulüplerin altyapılarına mahalle, kasaba ve köy kulüplerinden keşfedilerek gelir. İşte size canlı bir örnek: Yıldıray Baştürk. Almanya’da Ruhr bölgesinde bulunan Bochum kenti yakınlarındaki Herne ‘kasabası’, başarılı gurbetçi futbolcumuz Yıldıray Baştürk’ün futbol yaşamındaki ilk adresi olmuştur. Herne’nin ‘Sportfreunde WanneEickel’ Kulübü’ne 7 yaşında lisanslı sporcu olarak kayıt olan Yıldıray’ın futbol serüveni 1 yıl sonra SG Wattenscheid 09 Kulübü’yle devam eder. Yıldıray küçük yaşta keşfedilerek ‘Sportfreunde WanneEickel’ Kulübü’nden daha büyük bir kent kulübü olan SG Wattenscheid 09’un altyapısına yerleştirilir. Yıldıray burada FEDB ve A genç takımlarda başarılı gelişim ve sezonlar geçirerek profesyonelliğe adım atar. Almanya’da Yıldıray’ın izlediği bu yol, futbola meraklı çocuğun ve gencin ulaşmak istediği çizgidir. Yıldıray’la birlikte o dönem mutlaka ‘Sportfreunde WanneEickel’ Kulübü’ne çok sayıda YILDIRAY MESUT HALİL başka çocuk da kayıt olmuştur. Ancak onlar hiç kuşkusuz aynı başarıyı yakalayamamıştır. Ya özellikleri ya da şansları yetmemiştir. Eğer iyi ve yetenekliyseniz Almanya’nın en küçük köy takımında bile oynasanız bir gün mutlaka keşfedilirsiniz. Çünkü sizi oynarken mutlaka izleyenler olur. Almanya’da her küçük köy ve kasaba kulübü şehir ve kent mahalle kulüplerinin pilot takımı gibidir. Onlar da eyaletlerinde bulunan büyük kulüp takımlarının ağını oluşturur. Böylece Almanya’daki bu sistem kabiliyetli çocuk ve gençlerin gözden kaçmasını imkânsızlaştırır. İşte size canlı başka bir örnek: Hamit ve Halil Altıntop kardeşler... Almanya’nın Ruhr bölgesinde Gelsenkirchen’de 9 yaşındayken anneleri tarafından mahalle kulübü ‘Schwarz Weiss Gelsenkirchen Süd’e lisanslı sporcu olarak kaydedilen Hamit Halil kardeşler önce ‘TUS Rotthaus’, daha sonra ise birkaç yılın ardından Yıldıray’ın kulübü SG Wattenscheid 09 tarafından keşfedilir ve transfer edilir. İki kardeşin buradaki gelişimi ve ortaya koydukları futbol Bundesliga’dan Kaiserslautern ve Schalke 04’ün ilgisini uyandırır. Sonrasını ise biliyorsunuz... Ve son olarak Mesut Özil... Daha 7 yaşındayken ‘DJK Westfalia 04 Gelsenkirchen’e mahalle kulübünün lisanslı futbolcusu olarak kaydolan Mesut; sırasıyla ‘DJK Teutonia SchalkeNord’ ve ‘DJK Falke Gelsenkirchen’den sonra yarı profesyonel olarak ‘RotWeiss Essen’ Kulübü’ne geçti. En son Schalke 04’ün (A) Genç takımına yine yarı profesyonel transfer olan Mesut, sonrasında Schalke 04 (A) takıma alındı. Ardından da Werder Bremen’e transfer oldu. Almanya’da binlerce gurbetçi çocuk ve genç bu yollardan geçmekte... Tıpkı Yıldıray, Mesut, Hamit Halil Altıntop kardeşler gibi. Bazıları başarıyor bazıları ise ya baştan ya da sonradan yarışı terk etmek zorunda kalıyor. Bazıları futbolu amatör olarak sürdürüyor bazıları ise Bundesliga, 2. veya 3. Lig’de profesyonel olarak oynuyor. Sonuçta herkes yeteneği, şansı ve azmi doğrultusunda kendisine bir yer buluyor. Tıpkı hayat ve yaşam gibi... HAFTAYA : ADI BİLİNMEYEN GENÇLER... 6