Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR OLIMPIYAT Jade Johnson .kum alerjisine karşın yarıştı. 26 AG^USTOS 2008 SALI SPOR POLİTİKASI 8 Madalya İle Yetindik HİKMET ÇETİNKAYA OLİMPİYAT Maarten van der Weijden kanseri yendi. yaşamın aynası oldu CAN İŞBAKAN ir olimpiyat daha geride kaldı. Acısıyla, tatlısıyla, madalyalarıyla 16 günlük serüven artık tarihin tozlu yapraklarındaki yerini aldı. Pekin’de akıllarda kuşkusuz Michael Phelps’in aldığı 8 altın madalya ve Usain Bolt’un rakipleriyle değil adeta rüzgârla yaptığı yarışlar kaldı. Ancak bu kez dikkatleri başka bir yöne çekelim... Herkes olimpiyat oyunlarının insan hayatıyla doğrudan ilişkili olduğundan bahseder. Bunun ne kadar doğru olduğunu gördük Çin’in başkentinde... En çok adını duyduğumuz isim Güney Afrikalı yüzücü Natalie Du Toit’ti... Trafik canavarı genç yüzücüyü 2001’in Şubat’ında bulmuş. Her zamanki gibi sabah ilk iş olarak yüzme antrenmanına giden Du Toit küçük motosikletine atlayıp okula, günün ilk dersine yetişmek için yola çıkmış. Ancak trafiğin çirkin yüzü genç Güney Afrikalıyı da bulmuş ve Natalie geçirdiği kaza sonucu sol bacağının dizden aşağısını kaybetmişti. Güney Afrika’yı müthiş bir matem kapladı o anda. Ama hayata küsmek Du Toit’in kişiliğinde yoktu. Ne oldu ki bacağı yoksa? Yüzmeye devam edebilirdi. Doktorları bile şaşırtarak 3 ayda ayağa kalkıp yürümeye başladı. Ve hemen havuza atladı. Natalie hayatın koyduğu engelleri bir bir atlıyordu. En büyük isteği olimpiyatlarda yarışmaktı, geçen hafta onu da başardı. Kazanmak çok önemli değildi. Önemli olan ispatlanması gerekenlerdi ve Natalie bunu başarmıştı. Pekin’de açılış seremonisinde Güney Afrika bayrağını taşıdı, ardından da 10 kilometre yüzme maratonunda suya girip 16. olarak olimpiyata katılan ilk ampute sporcu oldu. Sadece Du Toit değildi hayata yenilmeyen... Bir yüzücü daha var; Hollandalı Maarten van der Weijden... O B Phelps rekora doymadı. da ülkesinin en büyük yeteneklerinden biriyken lösemiye yakalandı. Ama pes etmeyecekti belli ki... O günleri şöyle anlatıyor Hollandalı... “Hastane yatağında yatarken duyduğunuz acılar sizi hayattan soğutuyor. Değil 1 ay sonrasını, 1 saat sonrasını bile düşünemiyorsunuz. Bu bana sabretmeyi öğretti. Eğer yüzmede başarılı olabilirsem hastalığımın bana armağan ettiği sabırla bunu gerçekleştireceğim.” Ve amacına da ulaştı van der Weijden... 21 Ağustos’ta 10 kilometre yüzme maratonunda rakiplerini geride bırakan Hollandalı altın madalyayı boynuna geçirerek dünyaya kanserin yenilebileceğini gösterdi. Bununla da bitmiyor olimpiyatın ilginç yüzü... Siz hiç kuma alerjisi olup da uzun atlama sporuna ilgi duyan birini duydunuz mu? İngiltere’nin güzel sporcusu Jade Johnson işte böyle bir isim. Sadece rakipleriyle değil, alerjisiyle de mücadele ediyor. Kum havuzuna düştüğü zaman kedi gibi ani bir hareketle yerinden fırlıyor ve çabucak kumları üzerinden silkeliyor. Onu izlemek hem komik hem de ibret verici... Peki Johnson hiç pişmanlık duyuyor mu? Asla... Çünkü olimpiyatta bulunmak vücudun kızarıp şişmesinden çok daha önemli... Bir de “Sporcu dediğin genç olur” tezini çürütenler var. Örneğin Japon binici Hiroshi Hoketsu...Tam 67 yaşında. İlk olimpiyatını 1964 Tokyo’da yaşayan Hoketsu. Pekin’de 4. kez sahneye çıktı. Yaşın “deneyim” olduğunu savunan Hoketsu, “Önemli olan yaş mı başardıklarınız mı? Bu eleştirilere inat Londra’ya da gideceğim” diyerek biraz sitemkâr bile davranıyor. Gerçekten de farklı bir olgu olimpiyat; diğer turnuvalara benzemiyor. Biliyor musunuz 8 altını alan Phelps ilk olarak ne demiş? “Bana başarılı olamayacağımı söyleyen ortaokul öğretmenim bakalım şimdi ne diyecek?” Olimpiyatın hayatla eşdeğer olduğunu bu cümleden daha iyi ne anlatabilir ki? Hiroshi Hoketsu yaşına bakmaksızın mücadele etti. Natalie Du Toit azmin zaferini sergiledi. Jamaika, Küba’nın güneyinde bulunuyor... Nüfusunun yüzde 90’ı Batı Afrikalı siyahlar oluşturuyor... Usain Bolt, bu yoksul ülkenin bir insanı. Pekin’de düzenlenen yaz olimpiyatlarında dünya rekorları kıran bir atletin yaşam öyküsünü anlatmayacağım elbet... Pekin’de hem olimpiyat hem de dünya rekorları kıran Usain Bolt’un başarısından söz edeceğim... Pekin 2008’de 100 metre dünya rekorunu 9.69’a indiren ve 200 metrede de aynı başarıyı elde eden Bolt, tüm dünyayı ayağa kaldırdı. Bolt dünyanın en hızlı adamı... İnanılması güç bir derece yaptı... Peki, Türkiye ne yaptı Pekin’de? Serbest güreşte tek altın madalyayı Ramazan Şahin kazandı. Türkiye, bir altın, dört gümüş ve üç de bronz madalya elde etti. Olimpiyatlarda başarısız olmamızın nedeni öteden beri biliniyor. Altyapı sorunu çözümlenemedi. Spor denince aklımıza futbol, biraz da basketbol geliyor. 2008 Pekin Yaz Olimpiyatları’nın yıldızı Çin oldu. Çin toplam 100 madalya kazandı. Bu sayının 51’i altın, 21’i gümüş, 28’i bronz. Çin’i Amerika Birleşik Devletleri izliyor... ABD’nin 36 altın, 38 gümüş, 36 bronz madalyası bulunuyor... Üçüncü sırada Rusya... Rusya 23 altın, 21 gümüş, 28 bronz madalya kazandı... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin başarısız olmasını eleştirdi... Türkiye’nin tarım politikası olmadığı gibi, bir spor politikası da yok. Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz... Atletizm, okçuluk, yüzme ve öteki spor dalları... Hiçbirine nedense önem verilmiyor... Atletizmde yüzümüzü güldüren Elvan oldu. Elvan 10 bin ve 5 bin metrede gümüş madalya kazandı. Oysa Elvan, Afrika kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı... Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, başarısızlığın nedenini Büyükşehir belediye başkanlarına atmış. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş buna çok alınmış... Elbet başarısızlığın sorumlusu belediyeler değil... Biraz önce değindiğim spor politikası... Madalyaya doymayan, olimpiyat ve dünya rekorları kıran Usain Bolt ve bizimkiler... Türkiye’de sporu yönetenler sporla ne denli ilgili? Bu soruya yanıt aramazsak, işimiz giderek zorlaşacak. Yıllar önce güreşte başarılıydık... Şimdi ne oldu?.. Spor da umudunu Büyükşehir belediyelerine bağlayan bir düşünce, olimpiyatlarda başarılı olamaz... Gerçek bu! 5