Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR SATRANC¸ (Fotoğraflar: BAHAR AKCANLAR) 12 AG^USTOS 2008 SALI SPOR POLİTİKASI Çin’de Olimpiyat HİKMET ÇETİNKAYA 2008 Olimpiyatları görkemli açılış töreninden sonra başladı... 2005 yılının Temmuz ayında sekiz gün süreyle Çin’deydim bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte.... Çin o tarihte olimpiyatların hazırlıklarına çoktan başlamıştı... Çin’e iki kez gittim... Çin gelişiyordu... Bana sorarsanız, en geç yirmi yıl sonra Amerika’ya nefes aldırmayacak... Beş aydan beri beş kıtayı dolaşan meşale Pekin’de... 140 bin kilometre dolaşan olimpiyat meşalesini ünlü sporcular taşıdı. Pekin’in o kilometrelerce uzayan bulvarlarından geçti, binlerce Çinli sevinç gösterileri yaptı... Ve meşale Pekin’in ünlü Tiananmen Alanı‘na geldi... Tiananmen Alanı‘nın karşısında ünlü “yasak şehir” bulunur... Girişinde Mao‘nun büyük boy bir resmi asılıdır... Mao’yu başka bir yerde göremezsiniz... Şu anda miliyarlarca insan televizyonları başında, olimpiyatları izliyor... Dünya mutlu, Çinliler mutlu... Olimpiyat oyunları 21 gün sürecek... 205 ülkeden on binden fazla sporcu değişik dallarda yarışacak... Olimpiyatlar dünyada demokrasinin, özgürlüğün, barışın, eşitliğin simgesidir... Çin’de demokrasi, insan hakları ve özgürlükler var mı? Elbet yok... Bu yüzden başta ABD olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri Çin’i eleştiriyor... Biliyorsunuz, Çin’in iki önemli bölgesi bulunuyor... Sincan ve Tibet... Tibet halkıyla Uygurlar arasında oldukça güçlü bağımsızlık tutkusu var... İki ülkedeki ayrılıkçılar olimpiyatlarda seslerini duyurmak için eylemler yapacaklar... Bu onlar için çok büyük olanak. Seslerini duyurabilirlerse Pekin’deki yönetim böylece baskı altına alınmış olacak... Bir anımsatma yapmakta yarar var sanırım... Beş ay önce olimpiyat meşalesi Tibet’ten yola çıktığı günlerde ayaklanmalar ve çatışmalar çıkmıştı. Pekin yönetimi bunun üzerine hemen harekete geçti, çok sayıda askeri Tibet’in başkenti Lhasa’ya gönderdi. Bugünlerde Tibet çok gergin. Olay çıkmayan gün yok. Bir çatışma ortamı her an çıkabilir. Pekin’de polis ve asker sayısı şu anda 100 bin... Evet, 100 bin polis ve asker Pekin’in güvenliği için 24 saat görev başında... Beş bin yabancı gazeteci Pekin’de bulunuyor. En ufak bir olay, tüm dünyaya yansıyacak ve tepkiler yoğunlaşacak... Olimpiyatlarda hep siyaset öne çıkmıştır bugüne dek... Seslerini duyurmak isteyenler kanlı ve kansız eylemler yapmışlardır... Televizyonlarımızın başındayız... Bakalım sporcularımız kaç altın, gümüş ya da bronz madalya getirecekler ülkemize?.. Satrancın minik şampiyonları turnuvalara oldukça disiplinli ve yoğun bir çalışmayla hazırlanıyorlar. Miniklerin büyük hamleleri ? ADEM AHMET OLÇUM: 12 yaşındayım ve Özel Toros İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisiyim. Satranca babam sayesinde başladım. Daha sonra kuzenimle çok maç yaptık. Hayatımdaki en fazla maçı kuzenimle yaptım diyebilirim. Profesyonel anlamda bu işi yapmaya karar verince kulübe başvurdum. Antrenörüm ve kulüp başkanımın bugünlere gelmemde büyük katkısı oldu. Bu yıl Türkiye şampiyonluğunu kazandım. Sponsorum Güneş Ecza deposu sahibi Mustafa Baysan’ın da büyük desteğini gördüm. Yardımları için kendisine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca satranç bana sabırlı olmayı öğretti. Eskiden yerinde duramayan bir çocuktum ama şimdi daha kontrollü ve akılcı kararlar veriyorum. ? CANKUT EMİROĞLU: Satranç bana hayal gücü, yaratıcılık ve doğru karar vermeyi öğretti. 13 yaşındayım, bugüne dek birçok şampiyonluk yaşadım. Her şampiyonluk bana daha çok çalışmam gerektiğini gösterdi. Hedefim büyük usta unvanını elde etmek ve geleceğimi santrançtan kazanmak... ? ATİLLA KÖKSEL YÜKSEL: 12 yaşındayım ve 7. sınıf öğrencisiyim. Ankara’da yaşıyorum. Santranca öğretmenim sayesinde başladım. Sevdiğim için de devam ettim. Okulum da bana çok yardımcı oldu. Milli sporcu olmanın getirileri de var. Örneğin bu yaşta dünyanın yarısını gezdim. Ayrıca derslerimde başarı elde ettim. Disiplinli olmayı öğrendim, zihinsel kazanımlarım oldu. Satranç masasına bakarken bile 20 hamle zihnimden oynayabiliyorum. Türkiye’de 3 kez üst üste birinci oldum. Hedefim büyük usta olmak. Aslında en büyük hedefim Kasparov’u yenmekti. O santrancı bıraktı. Yeni hedefim şimdiki dünya şampiyonunu yenmek. ? CEMİL CAN ALİ MARANDİ: Rastlantı sonucu satrançla tanıştım. Ana okulundayken öğretmenim bana santranç oynamayı öğretti. Ama ben pek iddialı değildim. Ancak kuzenimin yöresel başarıları vardı. Bir gün bize misafirliğe gelince can sıkıntısından satranç oynayalım dedik. İki maç yaptık; ilk maçı ben, ikincisini kuzenim kazandı. Şaşkınlık içindeydi, ‘Sen beni nasıl yenersin?’ dedi. Daha sonra olayı babama anlattı. Babam da belki branş özgü bir yeteneğimin olduğunu düşündü ve Satranç Federasyonu’na başvurdu. Bu şekilde satranç hayatım başladı. 12 yaşındayım ve geçen yıl dünya şampiyonluğuna ulaştım. 14 yaşında büyük usta olmak istiyorum. BABALAR VE OĞULLARI ? MEHMET ŞANAL (VAHAP ŞANAL’IN BABASI) Oğlumun milli takımda olması ve şampiyonluklar kazanması benim için en büyük armağan. Maddi olarak bir beklentim yok. Sadece Vahap’a başarıyı kazanması için gerekli ortamı hazırlıyorum. Beni bugüne dek hiç üzmedi. Bana bu kadar mutluluk yaşattığı için oğluma teşekkür ediyorum. Çünkü 6 yaşından beri sürekli satranç oynadı. Yaşıtları sokakta top oynarken ya da kumdan kuleler yaparken o Dünya Satranç Şampiyonası’na hazırlanıyordu. Çocukluğunu yaşayamadı diyebilirim. İlerleyen zamanda hesap sorarsa ne diyeceğimi bilmiyorum. Benim gözümde tüm çocuklar eşit, sadece ailenin verdiği destek farkı oluşturuyor. Yani herkesin çocuğu şampiyon olabilir. Önemli olan doğru branşa yönlendirmek, iyi günde kötü günde sonuna kadar yanında olmak... 5