02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR EURO 2008 1 TEMMUZ 2008 SALI DÜŞENLER 1. FRANSA: Fransa için 98 Dünya Kupası’nı kazanan isimlere veda etme zamanı... Bunu bir başarı hikâyesiyle yapmak isterlerdi. Ancak Domenech’in çok güvendiği Thuram ve Henry gibi isimler artık eski formlarının çok uzağında... 2. FELIPE SCOLARI: Şampiyona öncesi Chelsea’yle anlaştığını açıklayarak takımın konsantrasyonunu bozduğu yönünde eleştirildi. Ricardo Quaresma ve Nani gibi yetenekleri niye yanında oturttuğunu ise kimse anlayamadı. 3. YUNANİSTAN: Bu takımın 4 yıl öncesinin Avrupa şampiyonu olduğuna kim inanır? 2004’te en azından savunma yapıyorlardı. Bu kez oyunu yavaşlatarak kendilerini komik duruma düşürmekten başka bir şey gerçekleştiremediler. 4. EV SAHİPLERİ: Ne İsviçre ne de Avusturya beklentileri karşılayabildi. Avusturya’nın kadrosu zaten belliydi. Üstelik kısıtlı yeteneklerine karşın oynadıkları cesur futbolla en azından kendi seyircileri tarafından alkışlandı. Otoriteler yarı finale dek gidebileceklerini düşünüyordu. Ne kadar yanılmışlar? 5. PETR CECH: Kalitesi tartışılmayacak Cech, Euro 2008’de bunu pek sahaya yansıtamadı. Portekiz maçında eski güven veren kişiliğinden uzaktı. Ancak asıl büyük hatayı Hamit’in ortasında topu Nihat’ın önüne yuvarlayarak yaptı. 6. C.RONALDO: Grup maçlarındaki etkisiz futbolu “Kendini zor maçlara saklıyor” yaklaşımıyla değerlendirildi. Ancak sezon boyunca Avrupa ve İngiltere’yi kasıp kavuran yıldızın aklı maçlardan çok Real Madrid’le yaptığı transfer görüşmelerindeydi. 7. ROBERTO DONADONI: Lippi’den sonra şampiyonluk dışında hiçbir sonuç İtalyan medyasını memnun etmezdi. Ancak Donadoni de başarılı bir turnuva geçirdi diyemeyiz. Şampiyona boyunca İtalya’nın tek hücum organizasyonu Toni’nin kafasına indirilen toplardı. 8. RÜŞTÜ REÇBER: Tecrübeli kaleci, Hırvatistan karşısında yaptığı hatayı telafi etme şansı buldu. Ancak Almanlar karşısında o kadar şanslı değildi. 9. HOLLANDA: Grup maçlarında 20 yıl öncesini hatırlatan bir futboldan sonra bu kadar kolay pes edeceklerini kimse beklemiyordu. Boularuhz’un bebeğini kaybetmesi sonrası Hollanda kampında yaşananlar Rusya maçı öncesi oyuncuların yüzlerinden okunuyordu. 10. HAKEMLER: Massimo Busacca, Frank De Bleeckere ya da Peter Froijfeldt... Fiyakalı bir isminizin olması, sahadaki 22 oyuncuya da hakim olabileceğiniz anlamına gelmiyor ne yazık ki. Uzun süre sonra ilk kez futbolcular büyük bir şampiyonada mücadele etmeye niyetliyken bu kez hakemler erken havlu attı. Í HENRY. Í ÜTEKİN DENİZ ÜLK lar sırasında artık Büyük şampiyona tavır ortaya çıktı: bir gelenekselleşen tadı yok’. Euro 2008 ın lar na yo pi m şa i sk azdı. ‘E mek pek adil olm için bunları söyle nizasyonları, sert İlginç atak orga maçlar Avusturya atik savunmalar, dram an ayı boyunca hepsi ve İsviçre’de hazir herkesin arzuladığı vardı. Güzel oyun a kötü karakterler şeydi belki de am anlaşılmıyor. Euro ri olmadan da değe ratanlar kadar hayal i ya 2008’de güzelliğ bir hikâyeydi. kırıklıkları da ayrı RONALDO ÇIKANLAR 1. TÜRKİYE: Uzun uzadıya ne yaptığımızı anlatmaya gerek var mı? Geri dönüş kralları, sırf futbol için değil hayat için bile önemli ayrıntılar içeren bir hikâyeye imza attı. Almanya’nın son dakikada gelen golü sırasında Kâzım’ın bacaklarının artık iflas etmiş görüntüsü her şeyi anlatıyor aslında. Bundan yıllar sonra bile Euro 2008’den konu açıldığında ilk akla gelen ülke Türkiye olacak. 2. İSPANYA: 44 yıl aradan sonra Avrupa Şampiyonu olan İspanya turnuvaya damgasını vurdu. Finalde Almanya karşısındaki ezici futbolu görülmeye değerdi. 3. IKER CASILLAS: Hücum futbolunun öne çıktığı şampiyonada öne çıkan bir kaleci... Buffon’un performansının bile tartışıldığı bir şampiyonaya yaptığı mucizevi kurtarışlarla damgasını vuran Iker Casillas, artık tartışmasız dünyanın en iyi kalecisi. 4. ARDA TURAN: Gerçek yıldızlar kendilerini büyük turnuvalarda geliştirenlerdir. Arda Turan, maçlar zorlaştıkça büyüdü. Futbol yeteneklerine zaten kimsenin diyecek bir şeyi yok. Ancak İsviçre ve Çek Cumhuriyeti karşısında umudu kırılmak üzere olan takımını ayağa kaldırışı görülmeye değerdi. 5. TARAFTARLAR: Euro 2008’de küçük çaplı olaylar dışında taraftar yönünden neredeyse hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Bütün ülkeler coşkulu ve renkli taraftarlarıyla güzel görüntüler sergilerken, UEFA da bayraklara ve davullara engel olmayarak alkışı hak etti. 6. SEMİH ŞENTÜRK: Takımında bile ilk 11’de düzenli oynayamayan bir adamın ulusal takımda ne işi var? Semih Şentürk, attığı usta işi 3 golle ne kadar önemli bir santrfor olduğunu gösterdi. Gollerinin hepsinin geride olduğumuz anlarda gelmesi de fazlasıyla ilginçti. 7. PHILLIPPE LAHM: Türkiye’nin sağ kanat akınları karşısında bütün maç ezildikten ve Sabri’den o bacak arasını yedikten sonra toparlanıp takımını finale taşıyan golle sonuçlanan atağa kalkmak hiç de kolay bir iş olmasa gerek. Lahm, azmiyle hayal kırıklığını başarı hikâyesine dönüştürmenin en güzel örneği. 8. HAVA ŞARTLARI: 2006’da Almanya çok nemliydi. 2004’te ise Portekiz çok sıcak. 2002’de bir Japonya bir Kore derken oyuncuların başı dönmüştü. Hollanda ve Belçika’da düzenlenen Euro 2000’den sonra Avusturya ve İsviçre’deki maçlar gözlerimizin pasını silerken bir gerçeğin altı da çiziliyordu. Yazın top oynamak istiyorsanız orta Avrupa’dan pek uzaklaşmayın. 9. YURI ZHIRKOV: Rusya yenilirken de kazanırken de ayakta kalan tek isim sol kanattaki Zhirkov’du... Hollanda karşısında performansı zirve yaptı. Tek hayal kırıklığını ise yarı finalde yaşattı. 10. FERNANDO TORRES VE DAVID VILLA: Raul’u kadroya almadığı için yerden yere vurulması an meselesi olan Aragones’in kaderi bu ikilinin elindeydi. Neyse ki ne Fernando Torres ne de David Villa hocasının yüzünü kara çıkarmadı. 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle