Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR EURO 2008 1 TEMMUZ 2008 SALI M İ R E T << FEDERASYONA DERS VERDİ!.. vrupa Futbol Şampiyonası geride kaldı, bizim açımızdan çok iyi geçti diyebiliriz. Şampiyona öncesi Fatih Terim yaptığı basın toplantısında “Kendimizi hatırlatmaya gidiyoruz” demişti. Daha o gün ‘imparator’ ünvanlı teknik adam için ‘yüksekten atmaya başladı’ diyenler oldu. Ağzı olan herkes konuşma hakkına sahiptir. Herkes kendi işinde başarılıdır. Ancak insanların bilmedikleri bir işle ilgili ahkâm kesmeleri yanlış olur. Bizim toplumumuzda bu tür insanların sayısı hayli fazla. Şampiyonada bize şans verenler belki de bir elin parmakları kadar azdı. Ama Türk futbolcusunun gücünü herkese gösterdik. Tüm dünyaya kendimizi hatırlattık. Bize karşı olanlar bile yanımıza geldiler. Maçlarımızı bizimle birlikte izlediler, destek verdiler. Görüntüler gazete sayfalarına kadar taşındı. Avrupa günlerce bizi konuştu ve övdü. Günlerce yere göğe sığdıramadılar. Bu övgüler alın terinin karşılığıydı. Hak ettiğimiz şeylerdi... Buna kim karşı çıkabilir? Fatih Terim ve futbolcular alkışlanmayı hak etmediler mi? Bizi her maç günü öncesi, sonrası sokaklara döken onlar değil miydi? Dev ekranlarda binlerce futbol sever dostluğa yeniden “Merhaba” demedi mi?.. Türkiye’nin gündemini değiştirmediler mi? Bundan güzel daha ne olabilir ki... İşlerin iyi gitmediği ülkemizde bu turnuvayla herkes stres attı, galibiyetler moral depoladı. Sonra ne oldu? Almanya’ya şanssız yenilgimizin ardından Fatih hoca soyunma odasında futbolcularına bir konuşma yaparak ulusal takımı bıraktığını açıkladı. Hoca yorulmuştu, stresliydi, üzerindeki takım elbisesinden tutunda aldığı maaşa kadar her defasında yerli yersiz eleştirilmişti. Başarısıyla bazı şeyleri cevaplamıştı ama yine de kafasındaki soru işaretleri çoğunluktaydı. En başta Haluk Ulusoy federasyonunun ardından yönetime gelen Hasan Doğan ayağının tozuyla operasyon yapmış ve Fatih Terim’in mesai arkadaşlarından bazılarının işine son vermişti. Büyük rahatsızlık duymuştu bundan Terim. Ama susmuştu, konuşmak istememişti. Biliyordu ki sıra bir gün kendisine de gelecekti. Fatih hocanın Hasan Doğan’la olan ilişkileri çok kopuktu, zorunlu olmadıkça bir araya gelmiyorlardı. Nerede Ulusoy Terim ilişkisi? Avrupa Şampiyonası sonrası Terim’in görevden alınacağını futbol camiasında neredeyse bilmeyen yoktu. Çünkü Terim turnuvada başarısız olacaktı! Yeni federasyonun düşüncesi böyleydi. Tam tersine işler o kadar iyi gitti ki... Başarısızlık beklentisinde olanlar yanıldı. Sonra; Terim’i istemeyen bu kişiler birer birer başarılı çalıştırıcının yanına yaklaşmaya başladı. Elini sıktılar, kucakladılar, öptüler, sırtını sıvazladılar. Terim olup biten her şeyden haberdardı. Fatih hoca, karşısındaki insanların dürüst olup olmadığının ayrımını çok iyi yapabiliyordu. Bildiğim kadarıyla Terim, yanar döner birisi değildir, merttir, kararlarında cesurdur. İstifası zamanında ve yerinde olmuştur. Onu görevden alma hesabı içinde olanlara iyi bir ders vermiştir. Şimdi görüyorum ki federasyon yetkilileri devam etmesi için dil döküyor. Bugün ulusal takımı çalıştıracak, başarıya götürecek bir çok Türk çalıştırıcı var. Şenol Güneş Ay Yıldızlıları dünya üçüncüsü yapmıştı. Ama Terim’in ulusallara kattığı hava bir başka. Yeri gelir taktik verir, bazen iki çift söz söyler, bu da futbolcular üzerinde yeterli etkiyi yaratır. Bizde Terim’ler az yetişir. Nedense değerlerimizin kıymetini hiç mi hiç bilmiyoruz. Bugün Fatih Terim karar aşamasında. Avrupa’dan çok sayıda transfer teklifi almış, halen dünyanın dört yanından kutlama telefonları, faksları gelmekte. Nasıl bir karar verecek bilemiyorum. Devam etmesi bugün için zor gözüküyor. Ancak isterim ki Terim, ulusal takımın başında görevine devam etsin daha büyük başarılara yine onunla imza atalım. Biz insanları nedense çok çabuk harcıyoruz. Ulusoy federasyonu işinde çok başarılıydı, ne suç işlemişlerdi? Bazı entrikalarla bu federasyonu devirdiler. Haluk Ulusoy ve arkadaşları bugün görevlerinin başında kalmış olsalardı daha farklı görüntüler ortaya çıkmaya devam edecekti. Buna izin vermediler. Siyaset ağır bastı. Oysa futbolda siyaset olmaz. Olmamalı da. Doğrusu siyaset, büyük bir güç. Bunun en iyi uygulayıcısı da şimdiki AKP hükümetidir. Her yeri talan etmiş durumdalar, ülkenin gidişatı ortada. Sporun da içine girdiler. Bir burası kalmıştı zaten... Hiç de hoş değil... A H İ L M İ 6 T Ü R K A Y