25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR FUTBOL 27 MAYIS 2008 SALI BIR ZAMANLAR NÜVİT TOKDEMİR İzmir’in Yeşeren Çınarı: Altınordu zmir’in spor tarihi elbette ki çok eskilere dayanıyor. Altay’ın, Karşıyaka’nın, Altınordu’nun ardından varolan kulüplerimizle birlikte zengin bir spor kültürünün oluştuğu kesin. Üstelik bu salt futbola dayalı değil; gelişen süreç içerisinde yelken, yüzme, voleybol, basketbol, hentbol, bir de başlı başına güreşte edinilen bireysel ve takım şampiyonlukları, sporu insanların yaşadıkları kentte sevdirme ve yaşatma uğraşları bitmek bilmemiş. Biz bu köşede, yaşadığımız kentin unutulmaya yüz tutmuş değerlerini sizlere bir kez daha anımsatma gereği duyduğumuzu daha önceleri söylemiştik. Yeniden yaşama dönenlerin başarılarını da unutmak söz konusu olamaz elbette. İşte size bir çınarın yeniden yeşerişinin öyküsü... Cumhuriyet döneminin ilk kulüplerinden Altınordu’nun İzmir’de yeni bir sayfa açtığının habercisi olan bir şampiyonluğa ulaşıncaya dek duyumsadıkları... Ve Altınorduluların bu heyecan fırtınası içinde neler yaşadıkları... Heyecanlıydılar, çünkü onlar tarihsel varoluşlarıyla övünüyorlardı. Coşkuluydular, yaşadıkları sevinçlere bir yenisini eklemişlerdi. Her şeyden önemlisi kırmızı lacivert renklerin varoluş tarihinden bu yana geçen süreçte yaşadıklarından mutluydular ama çocuklarına, torunlarına bu önemli tarihi anlatmanın övüncünü de yaşamak istiyorlardı... Nasıl kurulmuştu Altınordu? Kulübün tarihçesinin anlatıldığı kitapta, bu oluşum şöyle belirtiliyor: “Cumhuriyet’in ilanından önce kurulmuş olan Karşıyaka İdman Yurdu ve Altay kulüplerinden sonra, Eşrefpaşa semtinde Altınay ve Mısırlı Caddesi’nde (şimdiki Hatay) Sakarya kulüpleri kurulmuştu. Daha o zaman semt esasına göre kurulması kendine göre planlanmış olan bu duruma; İzmir’in en mümtaz ve köklü ailelerinin bulunduğu Basmane, Tirkilik, Namazgah semtlerinde herhangi bir spor kulübü kurulamamıştı. Semtin gençlerinin durumu Süleyman Ferit Eczacıbaşı‘na iletilmişti. Süleyman Ferit Bey, köklü İzmirliler’in oturduğu bu semtleri ve insanlarını iyi tanıyor ve içlerinde Kuvai Milliye yıllarında kader birliği yaptığı insanların olduğunu biliyordu. Düşman denize dökülmüş, vatan kurtulmuş, kahraman ordumuz büyük bir zafer kazanmıştı. Bu muhteşem tabloya uygun bir isim aranırken, Zafer, Hilal, Kurtuluş, Göktürk, Sakatürk ve Gökberk isimleri üzerinde duruldu. Süleyman Ferit Bey, ‘Altınordu’ dedi ve hem isim babası, hem de kurucu başkan oldu...” Tüm işlemlerin tamamlanmasının ardından isim üzerinde yaşanan bir tartışma ortaya çıktı. İstanbul’da varolan Altınordu kulübünün o günün koşullarında gayri federe olduğu belirlenerek Altınordu kuruldu ve bu kuruluşta İzmir’in en önemli isimleri yer aldı. 26 Aralık 1923’te kurulan Altınordu’nun ik yöneticileri arasında eczacı Kemal Kamil Aktaş, Eczacı Sermet Bey, Dr. Hacı Hasanzade Ethem Bey, Eczacı Rıza Bey, Muallim Ali Rıza Bey, Edip Berkant Bey, Cerrah Necapzade Ali Bey, Ahmet Şerafettin Bey, Katip Selami Bey... İşte bu tarihten sonra Altınordu’nun spordaki başarı grafiği de ortaya çıktı. Unutulmaz yıldızların yaratıcı bir kulüp konumuna geldi. Elbet o yıldızlar kendi becerileriyle ortaya çıkmışlardı ama Altınordu forması altında ve ulusal takımda gösterdikleri başarılar da unutulamazdı. Örneğin, 1929’da Altınordulu olup, 27 yıl formasını taşıyan Sait Altınordu, unutulur mu hiç? Futbolculuk, yöneticilik ve döneminin Beden Terbiyesi Teşkilatı’ndaki görevleriyle Saim Seymener (Mamako) aynı şekilde... Bir başka ilginç anı, 29 Ekim 1949’da Kara Salkım Kupası’nda İzmirspor ile 00 tamamlanan maçta Altınordu formasını giyen Sahir Gürkan’ın, 1978’deki TFF Başkanlığı döneminde Altınordu İskenderunspor maçındaki şike nedeniyle iki kulübü şike düşürmesidir.. Elbette Bülent Esel’i, Beytullah Balic’i, Arif Cengiz’i, Erkan Velioğlu’nu, Muzaffer’i, Muhterem’i, Altan’ı, Adnan Kıraklı’yı, Neyir’i, Melih’i; sonrasında Mümin’i, Zadel’i, Siyacki’yi unutmak olanaksız; İsmet Hikmet kardeşleri de unutamayız. Ama Altınordu’nun başarısı başta da söylediğimiz gibi salt futbolla sınırlı kalmadı. 1. ve 2. Lig arasında gitgeller yaşanırken, basketbol ulusal liginin ilk şampiyonu 1967 sezonunda, Candoğan Sakaoğlu’nun başkanlığında Altınordu’nun oldu. Aynı sezon Cumhurbaşkanlığı Kupası da kazanıldı ancak kupayı hâlâ bekliyor kırmızı lacivertliler. Hentbolde ulusal lige yükselişin ardından yaşanan ekonomik sıkıntılarla birlikte geri dönüş; basketbol ve hentbol şubelerinin kapatılması, üçüncü lig çıkmazı ve ardından amatöre düşüşle birlikte Altınordu İzmir’de yıldızı sönmüş bir takım oluverdi. Beş yıl amatörden profesyonel lige yükselmek için büyük uğraş verildi. Ve ardından 2. Lige çıkmak için inanılmaz bir mücadele... Sonuçta amatörden 3. Lige Trabzon’dan “merhaba” diyen Altınordu, 2. Lig’in ışıklarını da aynı kentte yaktı. 16 yıl aradan sonra ikinci lige yükselmek, bir takımın tarihini yeniden yazmaya başlamasıyla eşanlamlı olsa gerek.. İ FUTBOLA AŞIK BİR KENT VE TAKIMI: ESKİŞEHİRSPOR C A N H A C I O Ğ L U T urkcell Süper Lig’e bir efsane geri döndü... Bir dönemin başarıdan başarıya koşan Anadolu temsilcisi Eskişehirspor yeniden hak ettiği yerde mücadele edecek. Bu başarıda elbette futbolcuların ve teknik heyetin olduğu kadar Eskişehirspor tarihinin de önemli bir payı var. Eskişehirspor 1965 yılında kuruldu. Bu tarihten sonra Türkiye İkinci Ligi’nde şampiyon olarak ilk başarıya imzalarını attılar. 196667 sezonunda birinci lige çıkan Eskişehirspor, kısa sürede efsane haline geldi. 1966’ya dek, İstanbul’un üç büyükleri G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş’a hiçbir Anadolu takımı ‘kafa’ tutamazdı. Kırmızı Siyahlı takım o zamanki adıyla Türkiye Birinci Ligi’nde bunu başardı. 1970’li yıllarda Eskişehirspor’un adı taraftarı ve Amigo Orhan’ıyla birlikte anılıyordu. İstanbul egemenliğine son veren ve Anadolu’da devrim yapan Kırmızı Siyahlılar sadece Eskişehir’in değil tüm Anadolu kentlerinin takımı oldu. Eskişehirspor sevgisi Anadolu’yu sardığı gibi, yurtdışında yaşayan Türkler de Eskişehirspor taraftarı oldu. Bugün Anadolu’nun herhangi bir yerinde, Eskişehirspor taraftarı yaşlı insanlar bulmak mümkündür. Eskişehirspor’da yükseliş 197576 sezonuna dek devam etti. Bu sezondan sonra Kırmızı Siyahlı takımda gerileme başladı. Anadolu ekibi son olarak 199495 sezonunda tekrar birinci lige çıktı. Bir sezon sonunda ise küme düştü. Alt ligde geçen 12 yılın ardından Eskişehir yeniden gündeme damgasını vurdu. Kırmızı Siyahlılar İnönü Stadı’ndaki Bank Asya 1. Lig play off’larında önce Diyarbakırspor’u penaltılarla ardından da finalde Boluspor’u 20 yenerek 200809 sezonunda Turkcell Süper Lig’de oynamaya hak kazandı. TARAFTAR HİÇ DEĞİŞMEDİ 1970 yılındaki taraftar aynı taraftar... Yine deplasmanlara 20 bin kişi gitmeye hazır. Eskişehirspor’un şarkıları, marşları hâlâ söyleniyor. 3 Haziranda kulübün kongresi var. Eskişehirspor yönetimi Turkcell Süper Lig’e, ‘süper’ bir yönetimle gitmeyi hedefliyor. Eskişehirspor’u yeniden zirveye çıkaran başkan Nebi Hatipoğlu, misyonunu tamamlandığını belirterek, “Kesinlikle başkanlığı bırakıyorum. Ben sözümü tutum. Eskişehirspor’u 12 yıl aradan sonra, tekrar Süper Lig’e çıkardım. Şimdi, kulübü Süper Lig’de başarılı yapacak yönetimi seçmek gerekiyor” görüşünü savunuyor. 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle