02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR ALTERNATİF MART SALI Avrupa’dan 5 Kıtaya Madalya Avcısı: Dr. Hikmet Kandeğdi B Beijing’den önce İstanbul’da Olimpiyat meşalesi Lenovo sponsorluğunda İstanbullular ile buluşuyor… 2008 Beijing Olimpiyatları ana sponsoru Lenovo tarafından tasarlanan Olimpiyat Meşalesi Nişantaşı Abdi İpekçi Anıtı önünde sergilenmeye başlandı. Meşale aralarında İngiltere, ABD, Hindistan ve Japonya’nın da bulunduğu 20 ülkeyi gezdikten sonra 8 Ağustos’daki Olimpiyat açılış törenindeki yerini alacak. “Lenovo Innovation Center” bünyesinde ve Yao Yingjia yönetimindeki 10 kişiden oluşan özel bir ekip ile 10 ay boyunca büyük bir titizlikle çalışarak tamamlanan meşale “Cloud of Promise” olarak adlandırılan renkler, motifler ve dokusu ile Çin Kültürü ve Olimpiyat Oyunları’nın ruhunu bir arada sunuyor. Olimpiyat Meşalesi, cilalanmış alüminyum magnezyum alaşımından yapıldı. Çin kültürü, felsefesi ve sanatının simgelerini harmanlayan tasarımda, Çin tarihi ve çağdaş tasarım öğeleri etkileyici bir şekilde, iç içe kullanıldı. Temel renkleri koyu kırmızı ve parlak gümüş rengi olan Olimpiyat meşalesinin yumuşak dokusu ile öne çıkan uzun kırmızı renkli tutma yeri, birbirini tutan iki ele benzetilmiştir. Meşalenin tutma yeri, meşalenin tam ortasında bitiyor ve rengi bu noktadan sonra gümüş rengine dönüşüyor. Üzerindeki kabartılmış kırmızı renkli ince çizgiler ise zarif bir bulut şekli çizecek biçimde meşalenin üst tarafına kadar uzanıyor. ir insan sporcu doğar derseniz, yanıt “evet” olur... Sporu sever derseniz, spor yapar derseniz aynıdır yanıt, değişmez... Yaşam bir koşu olduğuna göre, spor geleneği kendiliğnden oluşuyor demektir. Gün içindeki koşuşturmalar, yaşamın genel koşuşturmalarıyla bütünleşince alın size bir koşturmaca, yani spor! Oysa spor salt koşturmaca, bir beden hareketi değil ki! Hepimizin bildiği, uygulanan ritmik beden hareketleriyle, sisteme bağlı çalışma modeli... Spor arşivimizde gezinirken, eski bir eğitimciye, spor dostuna denk gelmiştim ki, iyi bir buluşma olarak niteleyebilirim. Bu köşede söz açılmışken hep futboldan değil, sporun diğer kanatlarından da söz edeceğimizi vurgulamıştık ya, işte şimdi o daldayız, yani atletizmde... Dr. Hikmet Kandeğdi’yi bilmem tanır mısınız? Bugün 76 yaşında ama o yaşı göstermeyen sporcu kimliğinde.. İlk ve orta öğretimini İstanbulda tamamladıktan sonra, Kabataş Lisesi’nden mezun oldu. Almanya Köln Spor Akademisi’ni bitirdikten sonra ise Ankara’da Gazi Üniversitesi Spor Akademisi kurucuları arasında yeraldı. Bunun ardından Ege Üniversitesi Spor Yüksek Okulu kuruluşunda emekleri unutulamaz... 1946’larda soğuk Sıvas koşullarında başlamıştı atletizme. Vefa Lisesi, Gazi Eğitim, Fenerbahçe formalarını da taşımıştı. Ulusal formayı taşırken Ekrem Koçak, Fahir Özgüden, Muharrem Dalkılıç, Çetin Şahiner, Aydın Tunalı, Todori Yordonidis, Cahit Önen, Avni Akgün, Nuri Turan, Erol Tümer, Abdullah Kökpınar, Işıl Özışık, Erol Erdoğan gibi isimlerle hem yarıştı hem dost oldu. 110 ve 400 metre engelli koşardı... Sporculuk yılları sonrası 1978 yılından 1994’e dek Ege Nüvit Üniversitesi Spor Yüksek Okulu’nda TOKDEMİR eğitmenlik yaptı Dr. Hikmet Kandeğdi. Öncesinde Özel Türk Koleji’ndeki çalışmaları farklı övgüye değerdir. Ama o günlerden hiç sözetmez... Üniversite yıllarında yüzlerce gence verdiği spor eğitiminden çıkartığı rekortmenler de vardır. Türkiye rekoru kıran ve milli takımlara giren sporcular arasında. Aycan Tuncayengin, Semra Aksu, Ahmet ÖZtekin, İlham Yalçın, Ogün Tamay, Hakan Günağartan, Güvenir Işık, Bülent Yıldız ve daha adı sayılamayan nice atlet... Hepsi Hikmet Kandeğdi hocanın emek sanatından geçmişlerdir. Beden Eğitimi Öğretmenleri’nin 70’li yılların ilk yarısında Yüksel Çakmur’un Spor Bakanlığı döneminde gerçek görevlerini yapmları için büyük uğraş vermiş Kandeğdi’nin bugün çok daha önemli bir uğraşı var. O da atletizm veteranlarda gösterdiği başarı... 76 yaşında bir yürek, başarıya kilitlenmiş gidiyor.. 1994 yılından başlayan bir yarışmacı sporcu ruhu bütünleşmesi, bitimsiz bir heyecanla Dr.Hikmet KAndeğdi’yi rekorlara, şampiyonlulara koşturuyor. Kandeğdi bugün veteranlarda 60 Türkiye rekorunun sahibi. Buna 5 dünya ve avrupa rekorunu da eklemeliyiz. 27 kez dünya ve Avrupa Şampiyonaları’na katıldığını, toplamda 69 madalya aldığını unutmamalıyız. Dr. Kandeğdi’ye göre, Türk atletizminin en büyük kaybı Cüneyt Koryürek... Naili Moran ise atletizmde uluslararası kapıyı açan kişi. “Ben sporcuyu arabamla çalışmaya götürürdüm” derken, birden heyecanlanıyor, çünkü o özerklikle bir şey olmayacağına, devletin atletizme sahip çıkması gerektiğine inanıyor. Yatırım yapmayan, tesisten yararlanıp kaçan, elini cebine atmayan, kısacası “yatırımda yok, gelecekte çok” düşünenlerin karlı ve geleceğe umut saçamayacağı bir döneme ışık tutuyor Kandeğdi.... O 76 yaşında yine bir madalya umuduyla Türkiye adına Avrupa’ya uçuyor. Sponsoru yok, ama umudu var... Çünkü, o yaşta bir spor emekçisi... Hikmet Kandeğdi başarılarıyla gençlere taş çkartıyor. 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle