Katalog

C FA İ K B A K O Ğ L U SPOR ALTERNATİF ŞUBAT SALI Yoksul ama şanslı bir adam: BÜLENT BUDA O Ç.Rizespor’a 5 yıldızlı tesis Çaykur Rizespor, Türkiye’nin en çağdaş ve modern tesislerine sahip olacak. Mehmet Cengiz Tesisleri, mayıs ayında hizmete girecek. Yeşil Beyazlıların, 15 bin kişilik stadı da 2009 yılında tamamlanacak. Rize’nin çıkışında Gündoğdu Beldesi’nin Deniz kıyısında konuşlandırılan Eğitim Tesisleri, Rizeli ünlü iş adamlarının kurduğu ve başkan Abdülkadir Çakır’ın öncülük ettiği Rize Holding tarafından yapılarak Çaykur Rizespor’a tahsis edilecek. Başta İstanbul ve diğer kentlerde yaşayan Rizeli ünlü işadamlarının kurduğu Rize Holding tarafından Çaykur Rizespor için Gündoğdu Beldesi ve İslampaşa Mahallesi’nde yapılmakta olan bu tesislerin maliyetinin 1 milyon doları aşması bekleniyor. Bu arada Ç.Rizespor’un 1968 yılından beri kullandığı ve devlete ait olan 15 bin kişilk Rize Atatürk Stadyumu da YeşilMavililerin yeni tesislerini yapan Rize Holdinge tahsis edilecek. Söz konusu bu stat 2005 yılında Ç.Rizespor tarafından 10 yıllığına Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden kiralanmıştı. Ç.Rizespor’un yeni yönetim kurulunda tesislerden sorumlu Av. Seher Kandil, “Tesis ve yapılanmalarımızla önder bir kulüp olacağız” derken Çaykur Rizespor Başkanı Abdülkadir Çakır, “İstanbul, Ankara ve diğer illerde yaşayan hemşehrilerimizle el ele verdik. Futbolda transferin sonu olmadığını biliyoruz, bu tesisler Rizeli gençleri Türk futboluna kazandıracak” dedi. hiçbir zaman önde gitmeyi istemedi, İzmir’den yükselen bir yıldız olması kaderini değiştirmedi. 9 yaşında hayranı olduğu Metin Oktay’a karşı 19 yaşında oynadı... Bilekleri tutmadı, karşısında duramadı; futbolu sevdi, hayatı da... Yaşam dönemeci olan her şeyi terketti. Kendi deyimiyle “Algılama sorunu olan” bir adamdı. Söze başlarken özden girmeli; “Bir Zamanlar” dediğimizde, size geçmişten bir sayfa açmayı düşündüğümüzü bilmelisiniz. Bu sayfada sporun içindeki her kişiyi göreceksiniz. Nostaljik anlar yaşayacaksınız. Bir damla mutluluk, bir damla sevinçle birlikte, bir damla hüzün de duyumsayacaksınız. Yılların birikiminden size öz damlalar aktarırken, ustaları sunacağız. İşte bir örnek: Bülent Buda... “Kim kimdir?” demeye gerek yok... Yoksul mahallesi İzmir’in Damlacık semti. Ama o Damlacık’ta adını taşıyan bir kulüp var ve orada top oynanıyor. 9 yaşında Metin Oktay’ı tanıyıp ardına takılan, 19 yaşında da karşısında bir savunma oyuncusu olarak oynayan Damlacıklı genç sarışın delikanlının adı Bülent Buda’dır... O günleri “Karşısında saygımdan hep durdum, oynayamadım. Hele bir maç var ki, arkamı dönüp gittim. Çünkü o Metin Oktay’dı” diye hala anlatır. DamlacıkKalesporİzmirspor üçgeninde 1960 yılında genç milli takıma seçilir Bülent Buda; antrenörü Sabri Kiraz, arkadaşları İstanbulsporlu Arap Yılmaz, Tuncay Becedek, Apdullah Çevrim, Nedim Doğan ve Candan Tarhan’dır. Öyle bir takımdır ki yenilgi görmemiştir. 1961 yılında ilk profesyonel oluşuyla birlikte, sol bek olmasına karşın İzmirspor’da teknik direktörü Sait Altınordu ona 10 numaralı formayı verir ve bir de gol atar. 1965 yılında Fenerbahçe’ye giderken aldığı ücret 20 bin Türk lirasıdır. Kulübü İzmirspor 5060 bin lira dolayında para almıştır. Ve o dönem Fenerbahçe’yi Oscar Hold çalıştırmaktadır ki takımı şampiyon yapmasına karşın bir yıl sonra, “Bu adam itfaiyeci” diyerek kovulmuştur. O yıl Fenerbahçe’de kalan Buda, bir yıl sonra İzmir’e dönmek isterken birden şaşırır. Çünkü gitmesini istemeyen yönetimin güçlü ismi Kadir Has vardır. Hala daha anlamlandıramaz bu ilgiyi. Ve o nedenle de, “Fırsatları algılayamadığım yıllar” der geçer. Böyle bir süreçte İstanbulspor’a transferi gündeme gelince ilk görüştüğü kişi de Has olur ve kendisine der ki: “Evlat senin görüşün önemli. Ben kalmanı istiyorum...” Sonuçta sözleşme imzalanır ve Bülent Buda’nın aralarında Ali İhsan Okçuoğlu, Ercan Aktuna, Şükrü Birand ve Yaşar Mumcu’nun da bulunduğu bekar Nüvit evinde birlikte yaşadıkları ama ayrı TOKDEMİR takımlarda oynadıkları ortam korunur. 1966’da Buda için o transferle birlikte olağanüstü yıllar başlamıştır. Ali Softorik, Bülent Bornovalı, Nirun Şahingiray, Selahattin Başaran ve Kaya Çilingiroğlu’nun yönetimde bulunduğu harika bir camia ile birlikte; Yılmaz, Bahattin, Yalçın, Türker, Bilge, İhsan, Cemil ve Alpaslan’ın da içinde olduğu bir kadro. Adeta bir okul; huzurlu, güvenli, üç büyüklere kök söktüren harika bir takım.. Rahmetli İslam Çupi’nin o günlerdeki deyimiyle, “Bu çocuklara seyircisi olan bir Anadolu takımının formasını giydirin, futrbolda ülkenin altını üstüne getirsinler...” Öyle bir takımda oynadı işte Bülent Buda... 1971 yılında iki yıllığına İzmirspor’a döndüğünde kendisinin de futbolundan tatmin olmadığı yıllardı. Düşündü: “Ben yoksul ama şanslı bir adamım. İflah olmaz fırsatları algılama sorunum var” diye. Fenerbahçe’yi algılayamadığını itiraf etti; yaşam dönemeci olan İstanbulspor’u terkedişini anlattı. Her şeyden önemlisi “Terkettiklerimi hep özledim” dedi., Bülent Buda’nın yaşamına özgü değerleri de vardı ki, çok önemliydi. Kendi diliyle özetleyelim: “34 yaşında Cumhuriyet’le tanıştım. Hıncal Uluç tutkunuydum. Ancak bu seçimde yol göstericim o yıllar hukuk fakültesi öğrencisi, şimdi avukat Kaşif Töre oldu. Okuma alışkanlığımı, Nazım’ı o öğretti bana. Ziya Taner Hocayı da, Hasan Pulur’un Dr. Tolon Tosun’unu da unutamam. İstanbulspor farklı bir galaksiydi benim için...” Bülent Buda şimdi 66 yaşında. Futbolu bıraktıktan sonra İngiltere’den dil kursunu da bitirip, dil bilen teknik adam olmaktı. Arkadaşları “vazgeç” deyip onu konfeksiyoncu yaptılar ve 4 yıl sonra battı. “Şanslıyım” diyor ya, 1981’de Mazhar Zorlu ile el sıkıştı ve 12 yıl Kemal Zorlu, Nafiz Zorlu ile çalıştı. Fırsatları algılayamayan yapısı nedeniyle Ege Yıldız’ı da terketti ve hep özledi. Ne demeli, kolayına ne geldiyse öyle yaptı ve hep sol yanı ağır bastı... Ayrılıklarda buğulanan gözlerinden sevgi damlacıkları süzüldü... O şimdi bir futbol yorumcusu... 15