Katalog

C SPOR ALTERNATİF AĞUSTOS SALI BAKINCA Eleştiri Dili SERDAR KIZIK Futbol sezonu açıldı. Şampiyon adayları belli. Fenerbahçe, Galatasaray ya da Beşiktaş. Ne yazık ki diğerleri puan alınan ya da kaybedilen takımlar olarak işlev görecek. Bu arada sürpriz maçlar ve şaşırtıcı sonuçlar da olacak. Bunlardan birisi de sezonun ilk maçında yaşandı. Transfere milyonlarca dolar harcayan Fenerbahçe, sürpriz bir sonuçla İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a yenildi. Yıldızlar topluluğu, küçük bütçeli bir takım karşısında havlu attı. Beşiktaş karşısında geçen hafta süper kupayı alan Kanarya’da bazı futbolcular, taraftarların hışmına uğradı. Futbolda sürprizler olası. Özellikle sezon başında böylesi şaşırtıcı sonuçlar alınabilir. Bunun farklı gerekçileri sıralanabilir. Değinmek istediğim maçla ilgili gazetelerdeki yorumlar. Eleştiri adına futbolu çirkinleştiren, sevimsiz kılan değerlendirmeler... Ne yazık ki Türk futbol medyasında zaman zaman başlıklarda , manşetlerde, eleştiri adına düzeysiz sözcükler kullanılıyor. Ondan sonra da aynı medya bu kez dönüp, yer yer taraftarları, yöneticileri, futbolcuları “düzeysizlikle” suçluyor. Bu kez yorumcu olarak taraflı tarafsız bir çok futbolseverin beğenisini kazanan Rıdvan Dilmen benzer tutum izledi. “Ben hayatımda böyle rezil bir Fenerbahçe görmedim” dedi. Doğrusu bu “rezil” nitelemesi, bir futbol yorumcusuna hiç yakışmıyor. Futbolu yönlendiren isimlerden birisi Dilmen’e böylesi bir “maç eleştirisi” hiç uygun düşmüyor. ??? Gelelim diğer bir konuya. Avrupa Genç Bayanlar Hentbol Şampiyona’sı geçen cuma İzmir’de başladı. Gazetelerde tek satır haber yok. Türkiye’de bir Avrupa şampiyonası oynanıyor, medyanın umurunda değil. Oysa orada bir mücadele söz konusu. Bin bir güçlükle spor yapan genç kızlarımız Türkiye’yi temsil ediyor. Ulusal karakterimize en uygun spor dalları arasında yer alan hentbol kimsenin umurunda değil. Bir tek İzmir Büyükşehir Belediyesi destek oluyor belirli ölçüde, o kadar. Şu medya gözlerini biraz da diğer spor dallarına çevirse... EPosta: serdarkizik?cumhuriyet.com.tr Karetede mucize E M R E D Ö K E R R ALTIN ADAM HALİL AKKAŞ H alil Akkaş madaylaya doymuyor. Ulusal atletimiz Tayland’ın başkenti Bangkok’ta devam eden 24. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları’nda atletizmde erkekler 5 bin metrede altın madalyanın sahibi oldu. Erkekler 5 bin metre finalinde yarışan Halil Akkaş, 14.08.47’lik derecesiyle ilk sırayı alarak birinciliği elde etti. 25 atletin mücadele ettiği 5 bin metre finalinde en iyi zamanı yapan, Türkiye’ye oyunlardaki ilk altın madalyasını kazandırmış oldu. 5 bin metrede gümüş madalyayı 14.09.33’lük derecesiyle Japon Yuki Matsuoka alırken, bronz madalyanın sahibi ise 14.10.13 ile koşan Ugandalı Simon Ayeko oldu. Fenerbahçe forması giyen Akkaş’ın bu başarısı ilerideki turnuvalar için de umutların artamısan neden oldu. Akkaş yarış sonrası yaptığı açıklamada madalyaya ulaştığı için mutlu olduğunu söylerken “Gerçek hedefim olimpiyatlar. 2008’de Pekin’de başarı istiyorum” dedi omanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen Balkan Minik Yıldızlar Şampiyonası’nda karetecilerimizin aldığı 15 altın, 9 gümüş, 11 bronz madalya Türkiye’nin gururu olurken, sporcuların maddi imkânsızlıklar nedeniyle maçlara aç çıktığı öğrenildi. Özerk Karate Federasyonu’nun bütçesinin yeterli olmaması nedeniyle Başkan Aydoğan Çelik ve ulusal antrenörlerin yardımlarıyla şampiyonaya katılabilen ve ulaşımlarını eski bir otobüsle sağlayan karateciler, tüm sıkıntılara karşın Türk bayrağını 15 kez göndere çektirdi. Son yıllarda dışarıdan buldukları yardımlarla turnuvalarda Türk bayraklı tişört ve şapkaları giyebilen sporcular, kaynak yaratamamaları durumunda ise günlük kıyafetleriyle şampiyonalara katılabiliyor. İnsanların içini sızlatan bu durum, ulusal antrenörleri de artık evdeki eşyalarını satacak duruma getirmiş. Antrenör Naci Özsoy son yıllarda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, büyük holding ve kulüplerin kendileriyle hiç ilgilenmediklerini belirtiyor. “Türkiye’de futboldan başka spor yok mu” diye soran Özsoy, bireysel sporlarda gençlerin başarılı olmasına karşın destek görmediklerini söylüyor. Daha düzgün koşullar için küçük yatırımların yeterli olabileceğini vurgulayan Özsoy, “Büyük holdingler bir akşam yemeği paralarını turnuvalara katılan takımımıza verse, çocuklarımız karınları aç maçlara çıkmamış olacak. En azından eski bir otobüs yerine çocuklar uçakla turnuvanın yapılacağı kente gidebilecek” diye konuşuyor. Bütçenin olmaması nedeniyle birçok antrenörün sporcusuyla turnuvaya katılmak için evindeki eşyayı bile satacak duruma geldiğini kaydeden Özsoy, şöyle devam ediyor: “Neden biz de daha düzgün şekilde turnuvalara gidemiyoruz? İstiklâl Marşımızı Avrupa’ya, dünyaya ezberletiyoruz da neden sahip çıkılmıyor? Balkan Şampiyonası’nda 15 altın, 9 gümüş, 11 de bronz madalya aldık. Bu şampiyonaya federasyon başkanımızın özel gayretiyle gidildi. Devlet para vermedi. Özerk de olsak bütçemiz yok. Antrenörlerin ceplerinden verdiği paralarla gençlerin üzerine al bayraklı tişörtler alındı ve gençlerimizin üzerine giydirildi” Özsoy, 2006’da Gümüldür’ün Belediye Başkanı Bülent Rüzgâr’ın desteğiyle 75 eşofman yaptırdıklarını da ifade ediyor. 7