05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C N E V Z A T SPOR FUTBOL TEMMUZ SALI AHMET AKCAN G.Saray’a sevgiyi getirdik D İ N D A R G 4 .Saray’da Alman teknik adamların vazgeçemediği bir yardımcı antrenör ve tercüman olarak Ahmet Akcan dikkatleri çekti. Hatta bu yönüyle onu FBI’da 50 yıl boyunca 10’a yakın ABD Başkanı ve hükümetiyle birlikte çalışan, görevinde hep kalan ve asla dokunulamayan John Edgar Hoover’a bile benzetenler oldu. Feldkamp’ın 14 yıl sonra göreve gelmesinden sonra yine onun ismi ön plana çıktı. Yöneticilerin büyük bir bölümü karşı çıktı. Çünkü başarısı yoktu ve gittiği 2. Lig takımlarında kötü not almıştı. Ne var ki Kalli bastırdı ve 11 yıl sonra Akcan’a yine Florya’nın yolu gözüktü. Hem tercüman hem de yardımcı olarak adeta kurt teknik adamın eli ayağı olan Akcan’la G.Saray’daki son durumu konuştuk… Hocam Alman çalıştırıcılar sizden vazgeçemiyor. G.Saray’daki kaçıncı yılınız? Sırayla gidecek olursak 1984’te Derwall ve Mustafa Denizli’yle başladık. 4 yıllık bir birliktelikten sonra Mustafa Denizli döneminde de aralıksız görevimi sürdürdüm. Türk futboluna ivme kazandırdığını düşündüğüm 92’de Feldkamp’la birlikte yeni yapılanmada yer aldık. Holmann’la devam ettim. Souness’la da 11. yılımı tamamladım. Bu arada 1 yıl Antalyaspor’daki göreviminden dolayı ayrılmak zorunda kaldım. 1996’da ayrıldıktan sonra 11 yıl ara verip yeniden G.Saray’a döndüm. 11 yıl sonra neler hissetiniz? Bu onuru daha önce yaşadım. Büyük onur... Yönetim, teknik heyet, futbol takımı ve taraftar arasında çok güzel bir diyalog var. Bu güzel iletişimin sahadaki sonuçlara yansıması önümüzdeki günlerde gerçekleşecektir. Keyif aldığım bir dönem yaşıyoruz. Böyle bir ortamda görev yapmak herkese nasip olmaz. 1992’de tavan yapan yükselişin temelleri atılmıştı. O dönemle kıyaslarsanız aradaki fark nedir? Karşılaştırmamak lazım o dönemle... G.Saray’ın geçen yıllardaki performansına baktığımız zaman yeni bir yapılanmaya ihtiyaç vardı. Burada en önemli konu da futbol anlayışındaki yeniliklerin oturtulmasıydı. Bu anlayışı değiştirirken de tabii ki isim olarak da bazı değişiklikler yapılması gerekiyordu. Futbolun spor olma özelliğinin dışında sıra şov dünyasının bir parçası olma özelliği ön planda. Biz de bundan hareket ediyoruz. Aynı zamanda performansıyla G.Saray’a uygun isimlere yöneldik.. LINCOLN TRANSFERİ BÜYÜK BİR ADIM Lincoln transferini bu bağlamda mı değerlendirmeliyiz? Bu söylediklerimizin elbette ki etkisi var. Ancak G.Saray’ın transfer politikası camiaya ve ve futbol takımına en üstün hizmetleri verebileceğine inandığı oyuncuları almak... Bunun dışında sıra seyirciye cazip gelebilecek, heyecanlandıracak ve stada çekebilecek özelliklere sahip futbolcuların alınması doğru bir strateji. Mutlaka belirli olaylar insanları veya camiaları kenetler. Bu dönem dönem sevinç dönem dönem de üzüntüden kaynaklanıyor olabilir. Şimdi ileriye dönük atılan adımlarla taraftarla bir kenetlenme sağlandı. Hedef büyük hamleler yapmak olduğu için o adımlar atıldı. Yeni dönemde antrenmanların taraftarlara açıldığını görüyoruz. Bu kararı alırken neyi dikkate aldınız? Bu önemli bir konu. G.Saray’ın seyircisinden uzak olması, kopuk olması düşünülemez. Taraftarımız her zaman bizim en önemli silahlarımızdan biri olmuştur. O yüzden biz birlikte oynamak, çalışmak zorundayız. Geçmişte küçük de olsa bazı fikir ayrılıkları olmuştur. Bunları ortadan kaldırmak adına başlattığımız hareketin devamının gelmesi için antrenmanlarda, maçlarda bize o desteğin gösterilmesi lazım. Karşılıklı sevgi saygı devam etmeli. Yaşanan olumsuzlukların neden kaynaklandığını biliyoruz. Kulüple taraftar arasındaki yakınlaşmayı olumlu yönde gözlemliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle