Katalog

C SPOR BASKETBOL HAZİRAN SALI MUTLU BİR KUTLUAY C A N İ Ş B A K A N L event’teki evine İbrahim Kutluay’dan 15 dakika önce varmıştık. Bizi karşılayan kişi kaptanın sevgili eşi Demet Kutluay’dı... Sıcak havadan korunmak için havuzun kenarına oturduk. Evdeki huzur ve mutluluğun yaydığı enerji bizi esir almıştı. Olduğumuz yerde yüzümüzde bir gülümsemeyle kalakalmıştık. ...Ve kaptan karşımızdaydı. Türk basketbolunun en kariyerli ismi İbrahim Kutluay... O kadar büyük başarılar kazandı ki; hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da şampiyon oldu. Euroleague’de Panathinaikos’la kupayı havaya kaldırdı. 30 yaşında NBA’e Seattle Supersonics’e “transfer” olarak gitti. İşin en hoş yönüyse kaptanın bu kadar başarısına karşın çok mütevazı olması... Zaten bu değil miydi onun taraflı tarafsız herkes tarafından çok sevilmesinin nedeni? Önce, “Kusura bakmayın beklettim” deyip selam verdi sonra da dünyalar tatlısı kızı İrem’i ve çok sevdiği eşi Demet Kutluay’ı öpücüklere boğdu... Bir yuvanın içindeydik adeta... Huzur ve mutluluk dolu... Hani derler ya, “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye... Gerçekten de doğru... Kutluay’larla yıllara sevgiyle bağlanan hikayelerini konuştuk. AVRUPA’DA YÜKSELİŞ İSTİKRARLA GELECEK Fotoğraflar:SAMİ GÜREL F.Bahçe Ülker’e baktığımız zaman görüyoruz ki hem iyi bir takıma sahipsiniz hem de güçlü bir taraftara... Ancak bu yıl Avrupa’da başarı gelmedi... İ.K: Euroleague’de 5 kez final four oynadım. Orada bulunmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Bunun bütçelerle alâkası olduğunu söyleyebilirim. Panathinaikos, CSKA, Maccabi, Real Madrid ve Barcelona gibi takımların bütçeleri 1520 milyon Avro... Ayrıca takımda sadece ilk 5’in iyi olması değil, 12 basketbolcunun da üst seviyede olması lazım. Bu nedenle kolay bir iş değil Avrupa’da başarılı olmak... Türkiye’de henüz bu seviyede bir takım yok. F.Bahçe Ülker’in bütçesi kuvvetli değil mi? İ.K: Biz Ülker’le yapılan anlaşma sonucu ekonomik bir güç elde ettik. Bu iyi transferleri de beraberinde getirdi. Önümüzdeki yıllarda bu bütçenin daha da artacağına eminim. Ancak daha çok eksiğimiz var. Kaliteli yerli ve yabancı oyuncularla birkaç yıl içinde bu seviyeye gelmeye çalışacağız. Bütçenin yanında vizyon da bunda önemli bir etken olmalı... İ.K: Elbette... Herkes başarı istiyor. Ama bu istemekle olmuyor. Euroleague’de zirveye oynayan takımlar 20 yıldır orada. Bir anda zirveye çıkmadılar. Her yıl yatırım yaparak güçlendiler. Sadece çok para harcamak da başarı getirmiyor. Doğru takımı kurmak gerekli. Taraftar da sabırlı olmalı. Çabuk gelen başarı istikrar sağlamaz. Uzun vadeli programlar yapılıp sağlam temeller kurulmalı. Bu temeli siz de attınız. Ancak Aydın Örs’ün istifasıyla bu biraz sarsıldı diyebilir miyiz? İ.K: 3 yıldır süregelen bir dönemdi. Sonunda Aydın Örs’ün emekleri şampiyonlukla meyvesini aldı. Temelimizin sarsılacağını pek düşünmüyorum. Bizim takımımızın çekirdeği çok kuvvetli. Yeni antrenörünüz Tanjevic için neler diyeceksiniz? İ.K: Tanjevic’le birlikte yeni bir yapılanma olacak takım içinde. Kariyerli yabancılar gelecektir. Avrupa’daki yüksek hedefler için Tanjevic ve kurulacak kaliteli takım başarılı olacaktır. Kariyerinizde bir de NBA macerası var. Seattle’daki günleriniz nasıl geçmişti? İ.K: Ben 30 yaşımda gittim oraya... Takımdaki herkesten daha deneyimliydim. Bana saygı gösterdiler. Ama iş oynamaya gelince ben Ray Allen’ın arkasında kaldım. Sezona da çok iyi başlamıştık. Bu nedenle koçumuz iyi oynayan takımı bozmadı. Kaldığım sürede oynamadan beklemenin bana pek bir şey katmadığını görerek Panathinaikos’a döndüm. Ama ABD’ye gitmekten hiç pişman olmadım. Çok iyi dostluklar edindim. ULUSAL TAKIMDA HEDEF MADALYA İspanya’daki Avrupa Şampiyonası’nda hedef ne olmalı? İ.K: Beklentiler yüksek ama hedef şampiyonluk olmamalı... Bu takımın üstünde baskı oluşturur. İlk dört içinde bitirmek iyi bir başarıdır. Yine de tam kadro olursak madalya şansımız var. Bu asla sürpriz olmaz... Ulusal takım kadrosu açıklandı ve siz takımın kaptanısınız. Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’nun ekipte olması sizi nasıl etkiler? İ.K: İsteyerek gelmeleri çok önemli. İkisi de kaliteli oyuncular. Ben takımın güçleneceğine inanıyorum. Onlara ihtiyacımız da var. Ama bizim takımımızın kuralları var ve kimse bunu bozamaz. Onlar da bunun bilincinde... Şahıslar değil, milli forma önemlidir. Takımı bütünleştirme işi size düşecek yanılmıyorsam?.. İ.K: Beş yıldır milli takımın kaptanıyım. Son Dünya Şampiyonası’nda zor bir görevi birbirimize inanarak başardık. Burada önemli olan Tanjevic’in bana verdiği destek. Koç kuralları koyar ve sonra görev bana düşer. Takımın lideri olarak ekiple hoca arasında köprüyü ben kurarım. Mehmet ve Hidayet de bu kurallara uyacaktır. Aynı zihniyette olduğumuzu düşünüyorum. Kaptanın gelecek fikirleri arasında neler var? İ.K: Basketbol okulumda deneyimlerimi gençlere aktarıyorum. Bunun dışında daha 34 yıl basketbol oynayacağım. Sporu bıraktıktan sonra antrenör olmayacağım. Aileme zaman ayırmak istiyorum. Çok sevdiğiniz kulübünüzle 100. yılda şampiyon oldunuz. Bu nasıl bir duygu? İBRAHİM KUTLUAY: Fenerbahçe Ülker çok kaliteli oyunculardan kurulu bir takım. Kadronun yeni kurulması nedeniyle bazı sorunlar yaşadık. Aldığımız eleştiriler çok doğaldı. Ne var ki, hedefimiz şampiyonluktu. Buna çok iyi konsantre olduğumuz söylenebilir. 100. yılda şampiyon olmak için çok inançlıydık. Bu sorumluluğu hep hissettik. Şampiyonluğumuz bu şekilde geldi. Elbette kazandığımız başarının mutluluğunu anlatmak çok zor. Söylediğiniz gibi sezon başında çok eleştiriler almıştınız. Buna nasıl göğüs gerdiniz? İBRAHİM KUTLUAY: Eleştiriler yeni takım olmamızdan kaynaklanıyordu. Bunlar bizi yanlış yargılamalarına neden oldu. Kariyerimde yaşamadığım başarı yok. Milli takım olsun, kulüpler bazında olsun her şeyi tattım. Ama hiçbir zaman doymadım. Hep yeni hedefler koydum önüme... Başarıya endeksli yaşıyorum. Takım arkadaşlarım da benimle aynı vizyonu taşıdığı için zamanla eleştiriler de dindi. DEMET KUTLUAY: Beraber oyun oynadığımız zaman bile İbrahim kazanmak için varını yoğunu ortaya koyar. Bizim başka çiftlerle oynadığımız kâğıt oyunlarında bile kaybetmek evimizde moral bozukluğuna yol açar. Şaka bir yana İbrahim çok hırslıdır. Ama sporcudur. Yani kaybettiği zaman bile karşı tarafı tebrik eder. Bu mücadeleci yapınız maçlarda da göze çarpıyor. Taraftarla aranızdaki özel bağ bu şekilde mi oluştu? İBRAHİM KUTLUAY: Benim taraftarla aramda bağ oluşması çok normal. Çünkü ben Fenerbahçeliyim. Bu kulübe altyapısından yetişerek hizmet vermeye başladım. Fenerbahçe’den ayrıldığımda bile bu bağı hiç inkâr etmedim. Demet biliyor; ben gündüz gelip takımımın maçını izleyip akşam Yunanistan’a dönerdim. Ben bu kulübün evladıyım. Değerlere sahip çıkacak olan kişi benim. Burada basketbolu bıraktıktan sonra sembol isim olmak istiyorum. F.Bahçe taraftarı olmaktan gurur duyuyorum. BAŞARININ SIRRI AİLE YAŞAMINDA Eşiniz sizi hiçbir maçta yalnız bırakmadı bu sezon. Onu saha kenarında görmek size ekstra bir enerji veriyor mu? İ.K: Elbette... Ben en huzurlu dönemimi yaşıyorum. Demet’le 2001’den beri beraberiz. İlişkimizdeki mutluluğun basketboluma da yansıdığını görebilirsiniz. İlişkimiz büyük bir sevgiye ve saygıya dayanıyor. Bir yıldır da kızımız İrem var. Bu yüzden özel hayatımda çok mutluyum. Onun desteği bana ekstra bir güç veriyor. Ona teşekkür ediyorum. D.K: Onun mutluluğu benim mutluluğum. Biz her şeyi beraber yaptık. Morali bozuk olduğunda, sakatlandığında hep ona destek oldum. Hiçbir zaman yalnız bırakmadım. Zorlandık bazen... Çünkü İbrahim uzak yerlere transfer oldu ama günlerimiz hep çok güzel geçti. İ.K: Hayatta emek vermeden hiçbir şey olmuyor. Demet önemli projelere imza atmak üzereyken benimle Atina’ya geldi. Bu ilişki buradaysa ve eğer ben bu kadar başarılıysam bu Demet’in fedakârlıkları yüzündendir. 8 9